Cinsiyetsizlik tercihini dayatan 'Barbie' filmi yasaklanmalı!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Cinsiyetsizlik tercihini dayatan 'Barbie' filmi yasaklanmalı!
29-07-2023

Sinemada film izlemeyeli nereden baksanız 6-7 yıl olmuştur. Şeytanın bacağını, yeni gösterime giren “Barbie” filmi ile kırmak gibi talihsizlik yaşadım. Her şeyden önce benim gibi yaşını başını almış, dede moduna girmiş birisinin izleyeceği türden bir film olmamasına rağmen, beni filmi izlemeye götüren, sözde çok izlenen filmin “z kuşağı”na verdiği cinsiyetsizlik mesajının sosyal ve psikolojik alt yapısını anlamaya çalışmaktı.

Liboş falan değilim. O nedenle Liberal kapitalizmin öncüsü Adam Smith gibi kalkıp “Laissez faire, laissez passer /Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler!" diyemem. Tıpkı Mehmet Akif'in;

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!

Adam, aldırma da geç git, diyemem aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!" dizelerinde olduğu gibi. “Can çıkar huy çıkmaz” derler ya. Benimkisi de öyle işte.

Ey Erdoğan! Ey Diyanet İşleri Başkanı! Ey Millî Eğitim Bakanı! Ey Aile Bakanı!..

Küresel sermayenin dünya nüfusunu azaltılmasına yönelik projeksiyonu Cinsiyetsizlik akımı; Barbie filmi ile küresel kampanyaya dönüştürülüyor. Kendisini Muhafazakâr Demokrat kimliği ile tanımlayan ve kutsal aile kavramına, ahlak ilkelerine sürekli vurgu yapan iktidar, bir an evvel bu filme yasak getirmeli, vizyondan kaldırmalı.

Fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren Allah’tır hadisini kaynak göstererek hayat pahalılığını meşrulaştıran Diyanet İşleri’nin Başkanı Ali Erbaş, İngilizce öğretmeni olan kızının döviz artışı ve Türk Lirasının yaşadığı değer kaybından dolayı 8 yaşındaki kızının 13, beş yaşındaki oğlunun ise 2 ülkeyi, 3 yaşındaki küçük oğlunun ise hiçbir ülkeye gidemediğinden yakınmasını bir kenara bırakıp, bu filmin konusunu eleştiren hutbeler okutsun, vaazlar verdirsin.

2011 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığına Bakan Yardımcısı olan, üç çocuk babası, “Şeriat, Meşruiyet ve Meşrutiyet kitabının müellifi, bir televizyon programında karma eğitim sisteminde “kız okullarıönerisini gündeme taşıyan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bu gidişle okula gönderecek kız öğrenciyi mumla arar hale gelebilir. O nedenle Türk çocuklarının ruh, beden ve cinsel sağlığını korumak vazifesi ile bu filmin yasaklanması için harekete geçmeli.

Aile ve Toplum Hizmetleri, Çocuk Hizmetleri, Kadının Statüsü gibi genel müdürlükleri bünyesinde toplayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da bu aile ve cinsiyet düşmanı filmin Türkiye genelinde vizyondan kaldırılması için müdahil olmalı.

Daha birkaç gün önce, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya gelen, ailenin güçlendirilmesinin öncelikli alanlardan bir tanesi olduğunu vurgulayan, “dijital mecralarda çıkan çocuk istismarı konularında, bizler her türlü mücadeleyi veriyoruz." diyen ve "süresiz nafaka ödemek gibi uygulama kabul edilebilir olamaz" sözleri ile gönüllerde taht kuran Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bir anne bir eş ve bir kadın olarak bu filme müsamaha gösterilmemesi gerektiğini en iyi bilenlerden.

Barbie filmi ve küresel cinsiyetsizleştirme!..

Barbie filmi, çocuk, yetişkin demeden herkesi hedef alıyor. Alman, İrlandalı ve İngiliz kökenli, Feminist Greta Gerwig’in yönettiği film; sakın ola ki, günümüz feminizminin geldiği son noktayı gösteriyor diye düşünmeyin.

Bu film, feminist bir bakış açısının ötesinde. İnsan neslinin ortadan kalkmasını isteyen Satanist bir grubun işi. Filmin para kazanmak için feminizmi araçsallaştırdığını söyleyenler de var.

Film, önce erkekleri iğrenç gösteriyor, sonra LGBT’ye göz kırpıyor. Rüya evinde erkeklere yer vermeyen pembe bebekler, bu sefer en yıkıcı kozlarını kullanıyorlar.

Aile yapısına dinamit döşeyen LGBTİ sapkınlığı, çocukların dünyasına girmek için türlü yollar deniyor. Özellikle küçük çocukların, merakla takip ettiği çizgi film kanallarını ve oyunları hedeflerine kestiren sapkınlar, kirli propagandayı pompalıyor. Sapkın dayatma şimdi de çocukların ilgiyle takip ettiği "Barbie" ile gündemde. 

Barbie filminde LBGTli karekterler var. Filmde lezbiyen, gay ve transseksüel oyuncular bilinçli olarak tercih edilmişler.

Türkiye'de tek-tük olsa da ABD ve Avrupa'da son günlerde her yer pembeye boyanıyor.

Giyim markaları pembe koleksiyonlar çıkarıyor.

 

Google’a Barbie yazdığınızda pembe bir arama motoru sayfasıyla karşılaşıyorsunuz. Bunun nedeni, aylardır pazarlanan, başrollerini Margot Robbie ile Ryan Gosling’in paylaştığı ve Greta Gerwig tarafından yönetilen Barbie filmi.

Ancak Barbie, serüveninin uzun bir kısmında idealize edilen ve gerçekçi olmayan beden ölçüleri, tüketime özendiren lüks ev, araba ve kıyafetleri, cinsiyet ve etnik köken çeşitliliği konularında eleştiriler aldı. Akademik araştırmalarla bazı çocuklarda yeme bozukluğu, ruhsal ve fiziksel problemler ortaya çıkardığı ortaya koyuldu.

Muhtemelen önümüzdeki yıllarda insanın fıtratına meydan okuyan herhangi bir cinsiyet kimliğine sahip olmayan, kendini “cinsiyetsiz” olarak ifade eden ve sabit bir cinsiyeti olmadığını ifade eden kişilerin sayısında gözle görülür hissedilir bir artış yaşanabilir.

Dünya nüfusunu cinsiyetsizlik ile azaltmak!..

Küresel kapitalizm; dünya üzerindeki insan nüfusunu azaltmak ve doğum oranlarında ciddi düşüş sağlamak amacıyla bazı çalışmalar yaptırıyor. Salgın hastalıklara yol açan mikro biyolojik silahlar, doğum kontrolleri ve yine insanların üremesini doğrudan olumsuz etkileyen eşcinselliğin yaygınlaştırılması gibi.

Hatta bunu şöyle temellendiriyorlar; yoksul ülkelerde kadınların eğitim ve iş hayatına daha çok katılımı, daha iyi iş imkanları bulmaları ve doğum kontrolüne erişimin artması, daha az doğum, daha az çocuk ölümü demek.

Popüler kültür, marjinal grupların daha fazla etkisinde. Şimdi bunlara cinsiyetsizlik eklendi. Cinsiyet; erillik ve dişillik olarak ikiye ayrılan biyolojik bir olgu. Bu iki ayrı cinsiyet olgusu, insan tarihinin başlangıcından günümüze, kültürden folklora, sanattan mimariye, müzikten ekonomiye kadar hayatın pek çok alanına yansıdı. 

Ancak yaşadığımız an itibariyle cinsiyetsizliği kamusallaştırma çabaları özellikle ABD’de oldukça yaygın. Hatta sözde bazı din adamları, bunun “Tanrının istediği bir durum” olduğunu iddia ediyorlar. Şimdi de bunu tüm dünyada ve görünür kılmanın peşindeler.

Cinsiyet tarafsızlığı!..

Cinsiyet tarafsızlığı veya cinsiyetsizlik; sözde politikaların, dilin ve diğer sosyal kurumların rolleri, insanların cinsiyetine göre ayırt etmekten kaçınması gerektiğini ileri sürer. Bu, bir cinsiyetin diğerinden daha uygun olduğu sosyal roller olduğu izleniminden kaynaklanan “ayrımcılığı önlemek” içindir. Geriden böyle görünse de arka planın daha farklı olduğu söylenebilir.

Yasal cinsiyet tanımı, özellikle trans bireyler için tartışmalı bir konu. Bazı ülkelerde, yasal olarak yeni bir cinsiyet tanımlamak için, insanların önce kısırlaştırmayla sonuçlanan cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmeleri gerekir.

ABD Kaliforniya Eyaleti cinsiyet tarafsızlığını tanıyor. 15 Ekim 2017'de Kaliforniya valisi Jerry Brown, kişilere eyalet kimlik kartlarında cinsiyet ayrımı gözetmeden seçim yapma seçeneği sunan yeni bir yasa imzaladı.

Kaliforniya Eyaletindeki LGBT kişiler için engelleri kaldırmaya yönelik bu uygulamada, sürücü ehliyetleri ve eyalet kimlik kartlarında cinsiyet ayrımı gözetmeyen bir seçeneğe izin verildi.

Cinsiyetsizlik modası gün geçtikçe yayılıyor. Amerika’da Kate Hudson, yeni doğan bebeğini cinsiyetsiz yetiştireceğini açıklamıştı. Özellikle Amerika’da pek çok aile, artık çocuklarını böyle yetiştiriyor. Hatta bu akımdan dolayı, oradaki bazı eyaletlerde çocukların doğum sertifikasına kız ya da erkek yerine “X” yazma opsiyonu bile eklendi.

-“SpaceX”çi Elon Musk, “Twitter”i satın aldıktan sonra logodaki “Mavi kuş”u kaldırıp yerine “X” işaretini yerleştirdi-

Çocuğunu böyle yetiştiren aileler, bebeklerine, “kızım” ya da “oğlum” demiyor.

Kate Hudson dışında, Adele, Angelina Jolie&Brad Pitt, Bryce Dallas Howard ve Will Smith gibi ünlüler de çocuklarını cinsiyetsiz yetiştiriyor.

Cinsiyetsizliğin modası da var!..

Cinsiyetsiz moda”, aslında tüm cinsiyetlerden ve cinsiyet rollerinden arındırılmış tek bir giyim sunuyor. Yani̇ erkek reyonundan gömlek ya da kadın reyonundan tişört almak, uniseks bir gözlük takmak gibi̇ deği̇l, tamamen ortak tek bir giyim anlayışını kapsıyor. Modada "kadın giyimi" ve "erkek giyimi" kavramları iç içe girmeye başladı ve birbirinden farklı bu iki giyim kategorisi rafa kalktı.

Büyük firmalar ve ünlü tasarımcılar bu iki ayrı kategoriye ek olarak yeni nesle uyum sağlamak, gelişmelere ayak uydurmak ve bir ideolojiyi temsil etmek için "cinsiyetsiz" koleksiyonlar çıkarmaya başladı.

Barbie bebeklerinin üreticisi Mattel, cinsiyetsiz bebek üreterek piyasaya sürdü. Firma, ürün tanıtımında Barbie bebeklerinin son yıllardaki modelleri ve kampanya stratejisi cinsiyet ayrımcılığı, farklı vücut tipleri ve özellikleri hakkındaki farkındalığın artmasıyla orantılı olarak değişim gösterdiğini belirtiyor.

Cinsiyetçi rolleri besleyen markalar için dönüm noktası bu tarz farkındalıkların artış göstermesi oldu. Mattel, 2015 yılında, 56 yıl sonra Barbie bebeklerinden topuklu ayakkabıları çıkararak dönüşümü başlattı.  Oyuncak dünyasındaki cinsiyet ayrımına dikkat çekmek amacıyla bir erkek çocuğunu Barbie ile oynarken gösteren Mattel, 2016 yılında farklı vücut tiplerine uygun mayoları tanıtmıştı.

2019 yılına gelindiğinde ise tekerlekli sandalyeli ve protezli bebekler ile çeşitliliğini arttırmayı sürdürdü. 60. senesine özel 8 Mart’ta 18 farklı ülkeden aralarında Gülse Birsel’in de olduğu 20rol model kadın”ın bebeğini yapan şirket, son olarak insan hakları aktivisti Rosa Parks ve astronot Sally Ride’ın bebeklerini “Inspiring Women” serisine ekleyerek rol model kadınların yer aldığı serisini genişletmişti. Hedefleri Cinsiyet konusundaki etiketleri yıkmak ve bebekleri onlarla oynayan çocuklar kadar sınırsız yapmak.

Sonuçta:

İnsan sonrası bir durum ihtimali göz önüne alındığında, teknolojik olarak gelişmiş bir tür için 'cinsiyet'in ne kadar ilgili olmaya devam edeceğinden hareketle başlayan tartışmalar, küresel karar vericilerin nüfus planlama projelerinde ilk başa yerleşti.

Cinsiyet tarafsızlığı, toplumsal cinsiyetin toplum içindeki kültürel, biyolojik, psikolojik ve sosyal rolünü aşındırma hareketi olarak tanımlanan transhümanist postgenderizm kavramının bir parçasıdır.

Postgenderizmin savunucuları, cinsiyet rollerinin, sosyal tabakalaşmanın ve bilişsel-fiziksel eşitsizliklerin ve farklılıkların varlığının genellikle bireylerin ve toplumun zararına olduğunu savunurlar.

Gelişmiş yardımcı üreme seçeneklerinin radikal potansiyeli göz önüne alındığında, postgenderistler, üreme amaçlı cinsiyetin ya modası geçeceğine ya da cinsiyet sonrası tüm insanların, isterlerse hem hamileliği sona erdirme hem de çocuk sahibi olma yeteneğine sahip olacağına inanırlar.

Siz siz olun, bunlardan uzak durun. Arif Nihat Asya'nın dediği gibi:

Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu

Ne olduysa hep bize azar, azar oldu

Unutmayalım;

Kula bela gelmez hak yazmadıkça  / hak bela yazmaz kul azmadıkça.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Seçilmiş Kaynakça

https://www.aile.gov.tr/

http://www.yusuftekin.net/?page_id=66

https://www.beyazperde.com/filmler/film-173087/

https://www.bbc.com/turkce/articles/ckrj1mvj9y8o

https://www.elle.com.tr/moda/trendler/cinsiyetsiz-moda-akimi

https://fikirnamedergi.com/2020/02/cinsiyetsizlik-dayatmasi/

https://www.lacivertdergi.com/dosya/2020/06/17/cinsiyetsizlik-modasi

https://www.milliyet.com.tr/pembenar/idil-yazar/cinsiyetsiz-cocuklar-2825997

https://www.eurotopics.net/tr/304903/barbie-filmi-pembeye-boyali-bir-feminizm-mi

http://www.sentientdevelopments.com/2008/03/postgenderism-beyond-gender-binary.html

https://www.veryansintv.com/ali-erbasin-kizi-cocuklarinin-gittigi-ulke-sayisini-aciklayip-dert-yandi/

https://www.takvim.com.tr/guncel/2023/07/19/lgbt-terorunun-hedefi-cocuklar-bu-kez-barbie-ile-saldiriyorlar

https://www.gazeteduvar.com.tr/milli-egitim-bakani-tekin-gerekirse-kiz-okullari-acabilmeliyiz-haber-1627734

https://www.aile.gov.tr/haberler/aile-ve-sosyal-hizmetler-bakanimiz-goktas-medya-temsilcileriyle-bir-araya-geldi/

https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/diyanetten-hayat-pahaliligina-karsi-fetva-fiyatlari-tayin-eden-allahtir-1962369

https://www.yeniakit.com.tr/haber/barbienin-ureticisi-mattelden-sapkin-seri-cinsiyetsiz-bebekleri-piyasaya-surdu-941118.html

https://www.reviewjournal.com/news/nation-and-world/california-to-add-gender-neutral-option-on-state-drivers-licenses/

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/diyanet-isleri-baskani-ali-erbasin-kizi-euro-30-lira-oldu-yurt-disini-gezemiyoruz-690334h.htm

https://onedio.com/haber/yusuf-tekin-in-seriat-oven-kitap-mi-yazdiniz-sorusuna-cevabi-gundemde-keske-ovecek-kadar-bilgim-olsa-1159736

https://www.aydinlik.com.tr/haber/barbie-filminde-lgbtqia-temsili-yonetmen-gerwig-ve-lgbt-oyuncularin-onur-yuruyusu-tanitimi-404792

https://t24.com.tr/haber/iddia-milli-egitim-bakani-yusuf-tekin-in-niyeti-ilkokuldan-itibaren-kiz-okulu-acmak-ust-kadrolar-da-destek-olacak-kisilerden-secildi,1119940#google_vignette

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Gazanferşahin 1 yıl önce
Aktüel araştırmaya aykırı tenkidi, tehditten ve boş yorumlar yapılacağına; teklif getirilseydi daha iyi olurdu düşüncesindeyim.
Barbie meselesi çok manidar; muhafazakar ailelerin oğlanları bile kız gibi uzun saç bırakıyorlar.
Hele biri çok manidar: Dede ve babası profesörün tek çocuğu olan oğlu ibretlik vakadır.
-Hemşehrim, sana imreniyorum oğlunu evlendirdin. Bizimkine evlende, torun sevelim, neslimiz devam etsin, dedim.
-Özel hayatıma, tercihime karışamazsın, deyip, evi terketti. Şimdi bizden ayrı yaşıyor.
Buna zamanında latife yapmıştım;
-Kızım yok diye üzülme! Kız gibi uzun saçlı oğlun var, demiştim. O zaman tebessüm etmişti. Şimdi; mahzun ve boynu bükük.
Neslin devamını için her aile; anne-baba 2, 1 de artı doğum karşılığı olması gerekiyor. Uzmanlar.aksi-eksi durumda nüfusun azalacağı görüşündedir.
dilara 1 yıl önce
siz gençliği anlamıyorsunuz bireylerin kişisel seçimlerinden kime ne ki değil mi ama
muhafız 1 yıl önce
azmayın kundiler
halim 1 yıl önce
yasakları bir türlü kıramadık. giyime kuşama, insanların özel hayatına, inancına, cinsiyetine karışana kıl oluyorum.
Aysel 1 yıl önce
Kahrolsun yasakçı zihniyet sizden başka ne beklenirki hepiniz aynısız
Levent 1 yıl önce
Ömür bey siz önce siz Hüda Par'ın mecliste kız çocuklarına ayrı eğitim verilsin karma eğitim dayatması var altında bölücülük yapan ve bunun temellerini oluşturmaya çalışan hudapar'a iki çift laf edin de iş sonra Barbie marbie gelsin. Zaten bu insanlar çocukları genelde devlet okullarına göndermiyor yapmadıkları şeyleri rahatsız oluyoruz böyle uygulamadan diyerek rol yapmasınlar o hizbullahçı bölücüler önce akpartiylr ittifak yapmadan önce koşa koşa Barzani'ye gittiler olur alıp döndüler devlete çağrı yaparken o kadar ensar Hiranur bilmem ne vakfında skandallar oldu. Sizin bu hükümetten dikkat beklediğiniz insanlar bikereden bir şey olmaz dediler. Denize düşüpte yılanlardan yardım beklemeyin. Diyanet yönetimi zaten akp propaganda kanalı olmuş geçen hafta cumaya gittim İmam efendi yok Yunanistan çocukları küçüklükten türk ve İslam düşmanlığı şeklinde yetistiryormuş bizimde bu şekilde bir dayanişma içine girmemiz gerkiyor adı altında hutbe verirken en sonda camiye yardım edelim bağış yapalıma bağladı.
seda 1 yıl önce
Hangi çağda yaşıyorsun be adam
Ahmet bıçakçı 1 yıl önce
Maşallah barekAllah. Ömür hocam gerçekten biz müslümanlar için hayati önem taşıyan bir konuya değindiniz ve çok değerli bilgiler paylaştınız. Allah sizden razı olsun. Biz bizi bilmedikçe el bilir bizi. Böyle giderse başımıza daha çok olumsuzluklar ve ailemize saldırılar olacaktır. Rabbim yar ve yardımcımız ve yardımcınız olsun
Faruk 1 yıl önce
Evet gerçekten, Küreselcilerin insan nüfusunu azaltmak için, seçtikleri bu sapkın, sapık yolu yayginlastiran her türlü araca yasak konulması, toplumu ifsad eden böylesi sapık düşünceleri meşru gösteren her türlü arac derhal yasaklanmalı. Eğer neslimizi korumak istiyorsak yoksa yarın çok geç olabilir,yarın eyvah demeden,bu sapık takımlara karşı bugünde tavrımız ve tepkimizi ortaya koymaliyiz, halkımızı ve devletimizi uyarmaliyiz. Yazarda bu duyarliligindan dolayı teşekkür ediyorum. Bu duyarliligindan toplumun tüm kesimlerine ve devlet idarecilerimize yayılması dualarimla....
libero bibero 1 yıl önce
skolastisizm iliklerine kadar işlemiş senin yasakçı zihniyetin tetikçisi
betülcan 1 yıl önce
Cinsiyetin rengimi olurmuş bu ne saçmalık