Nevruz Bayramı ile ilgili bir yazı yazdım.
E-posta grubumdaki Diyarbakırlı bir kardeşim cevap yazmış.
Özetle; “Türkiye’de çift resmi dil olmalı, Kuzey Irak’ta Kürdistan’ın kuruluşu desteklenmeli, Türk kelimesi telaffuz edilmeyip, ‘Türkiyeli’ denmeli, okullarda Kürtçe eğitim verilmeli, tüm bu talepler bölücülük olarak da telaffuz edilmemeli. MHP ve HDP aynıdır” demiş.
Bu kardeşimizle ortak özelliklerimiz ne peki?
İkimiz de Müslümanız, ikimiz de aynı terbiye, edeb, medeniyet, tarih ve toprağın çocuklarıyız. Hatta ikimiz de Kürt kökenli ailelerden geliyor olabilirdik; yani hiç bir farkımız olmadığını farz ve kabul edelim.
Sizinle daha önce yazdığım bir yazıyı paylaşmak istiyorum.
TÜRK’ÜN İSLAM ÜLKÜSÜ
Merhum S. Ahmet ARVASİ, gençliğin en buhranlı dönemlerini geçirdiği yıllarda bir başeser yazdı. “Türk İslam Ülküsü”
O karanlık dönemlerde “İSLAM” demek sıkıntılıydı.
Ezan Türkçe’ye çevrilmiş, din eğitimi yasaklanmış, cenazeleri kaldırmakta zorlanılır hale gelinmiş, dedem dağda kurulan bir naylon çadırda ya da ahırda hafızlığını tamamlamış, İstiklal Mahkemeleri’nde birçok insan asılmıştı.
Şimdilerde çok gündeme gelmemekle beraber birçok faili meçhul cinayetler işlenmişti.
“TÜRK” kelimesi ise içi boşaltılmış, kire bulaştırılmış, tektipleştirmenin, cumhuriyet paganizmi ve putperestliğinin, her tür yabancılaşma ve ihanetin adeta tutamağı ve sembolü olmuştu.
Yeni TÜRK, ecdadı, imanı ve edebi ile kavgalı, köksüz, “Kâbe Arab’ın olsun, bize Çankaya yeter” diyen, 1923’te ancak ATA’sı olduğunu zanneden bir fikir fukarası ve zavallıydı.
İşte böyle bir zamanda, totemcilikten ve paganizmden de sistemin çarpık eğitiminden de neslin kurtarılması gerekiyordu.
Bu kaygı ve kavgaya katılan mütefekkirlerden biriydi S. Ahmet ARVASİ.
Sentez olmazdı, çünkü İslam İlahi, Türklük beşeriydi.
O da “Türk İslam Ülküsü” dedi.
Şimdilerde kanımca maalesef artık “Kürt İslam Ülkücüleri!” de var.
Bu tanımlarda TÜRK ya da KÜRT ya da ARAP, ACEM vs. İslam’ın önünde olduğu sürece sorun var. Bu tanımlar hep fitne sebebi.
Peki, “Türk’ün İslam Ülküsü”?
Öncelikle “TÜRK” kelimesi ile barışalım.
Türk, barbar ve tecavüzcü, hırsız ve yağmacı Batı ve Haçlı taarruzlarından Medeniyetimizi, İslam Dünyası’nı ve Asya’yı asırlarca koruyan İslam’ların ortak adıdır.
Selçuklu Ordularının adıdır, Türk.
Kürt Selahaddin Eyyübi dedemizin Kudüs’ü fetheden ordularının adıdır Türk.
Çanakkale’de, Viyana’da, Kanal’da, Galiçya’da dikilen milletin adıdır Türk; hatta Hindistan’ın bağımsızlık savaşına gönderilen taburların adıdır, Türk.
Türk, Anadolu’yu mazlumlar için sığınılacak yuva, ana rahmine döndüren Milletin adıdır.
Adını Türk’ten almıştır.
Bu doğru ama bir ırkın adı değildir Türk.
İran’ın eski Cumhurbaşkanı Ahmedinecad dedi ya; “Türkler, Asya’yı 600 yıl barbar Batılılardan korudular.”
Kim bu Türkler?
Yakın siyasi ve entelektüel geçmişimize bakın.
Osmanlı’ya kadar Türk, Ortadoğu ve Önasya Müslümanlarının ortak adıydı.
1940’lara kadar sistemin sopası ve 21. Yüzyıl paganizminin sembolü olarak kullanıldı.
Sonraki yıllarda yerli uyanışın tutamağı oldu.
1980’lerden günümüze kadar maalesef, tüm kesimlerin reddettiği ve küçümsediği bir tanım.
Solcu musun?
Ne kadar çağdaş olduğunu göstermek için Türk’ü ve değerlerimizi aşağıla.
“Şeriatçı” ya da “İslamcı” mısın?
Türk’ü reddet, “ırkçılık” de; pirim yaparsın.
Milliyetçi misin?
Sistemin içini boşalttığı boş Türk’ü savun.
Kürtçü müsün?
Türk’e küfret.
Tüm bunları kendi yapıları içinde yaparak yüceldi insanlar.
Evet, bu menfi duruşların hepsi bölücü nitelik taşır ve fitnecidir.
Oysa gerçek manada TÜRK tanımı birleştiricidir; çünkü Türk, İslamcıdır.
Medeniyetimizin asırlarca nöbetçisi ve muhafızıdır.
Irkçı değildir.
Sosyal bir tanımdır.
Dini birliği, sonra medeniyet birliğini ve tarihi bağları önceler.
Türk, ırkçı olsaydı, yönettiği topraklarda en başta Kürt kalmazdı, Arap kalmazdı, Ermeni, Rum, Arnavut vb. kalmazdı; oysa Müslüman Türk, Kürt’le yaşadığı bölgelerde, Kürtleşmiş, Arap’la yaşadığı bölgelerde Araplaşmıştır.
İslam olan topluluklara karışmakta bir sakınca görmemiştir. Ancak gayr-i Müslim topraklarda ise İslamlıkla birlikte Türklük iddiasını korumuştur.
Türk Milleti’ne ‘ırkçı’ diyen müfteridir.
Türk’ün İslam Ülküsü’nün özünde; İ’lay-ı kelimetullah vardır; yani Allah’ın (CC) emirlerini, yaşamak, yaymak, yaşatmak ve yüceltmek idealidir.
“Allah uğrunda nasıl cihâd etmek gerekiyorsa, öyle cihâd edin!
O sizi seçmiş ve dinde üzerinize hiçbir zorluk kılmamıştır.
Babanız İbrâhîm’in dîninde de (böyleydi).
O (Allah), gerek daha önce(ki kitablarda), gerekse bunda (Kur’ân’da) sizi 'Müslümanlar' diye isimlendirdi ki, peygamber(iniz) size şâhid (örnek) olsun ve (siz de) bütün insanlara şâhidler (örnek) olasınız!
Öyle ise namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah’(ın dînin)e sımsıkı tutunun!
O sizin Mevlâ’nızdır.
İşte O ne güzel Mevlâ ve ne güzel yardımcıdır!” Hac:78
Ayrıca ‘Türkçü’ler de şunu bilmelidir:
Türk, İslam ile Türk kalmıştır; İslam olmayan kaç Türk “Biz de Türk’üz” diyor?
Cumhurbaşkanımız’ın medeniyetimizi ihya gayretlerini yürekten destekliyoruz.
TRT’nin “Diriliş… Filinta… vb.” dizilerle yapmaya çalıştığı çalışmaları ilgi ile izliyoruz.
Bu arada yayından kalkan “Kızıl Elma” dizisi yeniden yayınlanmaya devam ederse memnun oluruz.
Cumhurbaşkanımız, 16 Türk Devleti’ne coğrafyamıza emek veren diğer hükümdarlıkları da Memluklar, Eyyübiler, Safaviler gibi eklemelidir.
Safaviler’e şerh koyanlara diyeceğim şudur:
“Geçmişin kavgalarını bırakın. Bugün Safaviler’i ecdad bilen Şii Azerbaycan Türkleri, Anadolu Aleviliği ve Kızılbaşlığını salt Alevî açılımı ile kucaklayamazsınız.
Dış Kürtleri, Dış Türklerle aynı görmez ve politikalarınızı böyle uygulamazsanız, Anadolu’daki bölücülüğü dışarıdan kuşatamazsınız.
Unutmayın ki, kendi sorunlarınızı da çevre coğrafyadaki kavgaları da ancak maziyi bütünü ile kucaklayarak çözebilirsiniz.
Türk’ün İslam Ülküsü de bunu gerektirir.”
Değerli dostlar, Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Boşnak, Pomak, Çerkez, Gürcü, Arab’ı ile Azîz Türk Milleti!
Şimdi Diyarbakırlı kardeşime yazdığım cevabî ‘e-posta’yı sizlerle özet olarak paylaşıyorum..
“Kürtçe seçmeli ders hâlen. İstanbul’da HDP seçmeni bölgelerde dahî kimse rağbet etmedi. Mesela Kartal'da kocaman okulda bir öğrenci kürtçe seçmeli ders seçti.
Bizim de dedelerimizde Kürtler vardır. Ancak, Kürtlerin, Türk Milleti'nin bir cüz'ü olduğumuzu düşünüyorum. Kazak Türkü, Özbek Türkü gibi Kürt Türkleri..
Kürt, Türk ile yaşıyor dünyanın her yerinde.
Son yüzyıl sizi yanıltmasın. Emperyalist zorlama ile değişmiş görünen toplumlar ve sınırlar yatağı değiştirilen nehir gibidir, bir kutlu selde yatağını bulur.
TÜRK İSLAM ÜLKÜSÜ'nün yazarı SEYYİD AHMED ARVASİ seyyid olması yönü ile, neseben Arap, doğduğu yer Doğu Beyazıt olması hâsebiyle sosyolojik olarak Kürt’tür. Ancak özeti, "Türklüğü bedeni, İslâmiyeti ruhu bilen nesiller yetiştirmek" olan o başucu kitabını yazmak kendisine nasip olmuştur.
Bana vicdanınızla söyleyin, Kürt’ün dil iddianız dışında Türk’ten farklı nesi var? Bu bir toplumu farklı kılmak için yeterli bir iddia mıdır?
Dünyada Türk deyince akla Müslüman geliyor. Başka böyle bir millet yoktur.
HDP ile MHP aynı mıdır?
HDP, Marksist, Kürt’ü imanından ve Türk’ten kopartmaya azmetmiş bir teşekküldür. Zerdüştlüğü (ki, Kürt hiç Zerdüşt olmadı, Persler oldu) dayatmaktadır. Bu reva mıdır? Arkasında İslâm Düşmanı devletler vardır.
MHP'nin Kürt’ün değerler manzumesi ile kavgası yoktur.
Ne imanı ile kavgalıdır, ne töresi ile ne de terbiyesi ile... Çünkü MHP ırkçı değildir. Ülkücü Hâreketin iddiası ırkçılık değildir.
Türk Milleti, sosyal Millettir. “Aman dileyene el kalkmaz.” diyen bir millette ırkçılık gelişebilir mi? neden? Aman dileyen herkes Türk’e dâhil olmuştur. Ayrıca kaygısı İ’lây-ı kelimetullah olan bir Millet için aynı dertle dertlenen, kendisini Türk Milleti’ne ait hisseden Sudanlı Zenci Musa dâhî Türk’tür. Hatta bu günkü manada Ülkücü’dür.
Anadili anasütü gibi helâldir. Ancak, Dünyada 1800–2600 arası dil konuşulmaktadır, Resmi dil sayısı 270–290 arasındadır.
Bu gün İran’ın yüzde 42'si Türk’tür. Maalesef Türkçe resmi dil değildir. Aynı şekilde Kürtler de yaşar İran’da.
Gelelim Kuzey Irak'a..
Oradaki Türk’le yaşayan Kürt’ün eline üzerine İsrail bayrak sembolü işlenmiş PKK bayrağı sallatmak, İsrail, ABD bayrakları sallatmak hangi vicdana sığar?
Sorarım size bu gidişin sonunu, Kürtçe'ye özgürlük karînesi ile durdurabilir misiniz? Yâ da bölgede bu haliyle kurulacak bir Kürdistan’ın 2. İsrail olacağını söylemek boş bir iddia mıdır?
Çözüm sürecinde Mehmedçik'e bölgede yapılan muameleyi hatırlayınız!
Katledilen öğretmenleri..
Basılan camileri, kuran kurslarını..
Tanınmayacak hale getirilip, her yeri acımasızca kırılan Diyarbakırlı Yasin'i hatırlayınız..
Sizin "Müslüman Kürt Kisvesi" ile talep ettiğiniz hususlar, ASALA Ermeni terör Örgütü'nün yerini almış PKK öncülüğünde dile gelmiş hususlar..
Sizin vicdanınızda yara açmıyor mu?
Türk Milleti’nin tarihin hiç bir devrinde asimilasyon ya da tektipleştirme gibi bir hesabı olmamıştır.
Cumhuriyet, yeni Türk yaratmak için eski Türk’ün de değerler sistemini yok etmeye çalışmıştır.
Zannetmeyin ki sâdece Kürtler mağdur!..
Tüm Anadolu mağdur edilmiştir.
Dil takıntısı olan Kürt kardeşlerim!
Bu mecrânız ile işin gideceği noktaları kontrol edebileceğimizi zannetmiyorum.
Kürtçe, medeniyet dili olarak yaşamalıdır.
Yaşatılmalıdır. Ancak resmi dil olarak sistemleri halen oturmamış, halen FETÖ, PKK vd. tuzakların etkisindeki bir Türkiye’nin gündemi olmamalıdır.
"Çözüm süreci"nin nasıl bir çözülmeye sebep olduğunu Azîz Milletimiz görmüştür.
1936 yılında Yugoslavya’da kral varken basılmış "Sırpça/Boşnakça İlmihal"de ne diyor biliyor musunuz?
"-Ne zamandan beridir Türk’sün?
-Kâlû belâ’dan beri.."
Yine Türklüğün Şartları şöyle..
1. Kelime-i şehadet
2. Namaz
3. Oruç
4. Zekât
5. Hac. Bunlar islamın şartlarıydı değil mi? Doğru.. Ama Türklük için bir madde daha var.
6. Cihad etmek. Yani "Cihad eden Müslüman’a Türk denir." diyor kısaca Boşnak Müslüman ki kendileri Sırpça konuşurlar.
Türkiye'de 4,5 milyon Boşnak var.
Bosna'dan çok ama onlar, Bosna’ya bile Türk bayrağı asarlar.
Neden Diyarbakır’lı Kürt Kardeşim Erbil’e, Urumiye’ye Türk (Türkiye) bayrağı’nı götürmeyi önermez?
İşte bu soruyu "Müslüman Kürt’üm, kardeşinizim" diyen Diyarbakırlı kardeşime soruyorum.
Yine şunu vicdanınıza sorarım.
Bugün Kürdistan tabir edilen bölge için İslâm tarihi boyunca en çok hangi İslâm Millet mücadele etmiştir? En çok kimin şehidi var?
Lütfen 'Kürtçü’lerin arşivlerindeki rakamlara bakın..
Orada da tüm bu İslâm Coğrafya için en çok şehid verenin Türkler olduğunu göreceksiniz.
Şu anda da 'Kürdistan' talebinin arkasında hangi dış düşman güçlerin olduğunu görmüyor musunuz?
Misak-ı Milli kararını alan Meclis'te bölgeden Kürt Milletvekilleri de vardı.
Hatırlatırım.
Bu gün öyle bir şey söyleniyor ki, utanmasalar “Malazgirt Savaşı'nı Kürtler yaptı!” diyecekler..
Allah aşkına hangi vicdan!..
Hiç bir Türk Milliyetçisi (ırkçı demiyorum) Kürt'ü dışlamaz. Çünkü Kürt Selahaddin de atasıdır onun..
Sizin görmek istemediğiniz sosyal, tarihi ve İslâmî gerçeklik budur.
Kürt'ü Türk’ten uzaklaştırmak demek, başta mazisinden, sonra iman, töre, edeb, medeniyet, söz ve sazından da koparmak demektir. Sonuçlarını siz düşünün.”
Türkmen’i ile, Kürt, Gürcü, Boşnak, Pomak, Arnavut, Arap, Çerkez, Sünnî, Alevî, Şiî vd. ile Azîz Türk Milleti…
İslâm Ümmeti’nin, Hilâfet merkezinin muhafazası ve öncülüğü yükün omuzlarındadır. Fitne uyanmış ve her yanımızı sarmıştır. Ferâsetle hâreket etmekten başka çaren yoktur.
Bu gün 400 yıl Türk Milleti ile savaşmış Macar, Avrupa’da tutunabilmek için Turanî (Türk) olduğu iddiasındadır.
Düşünün. Neden peki?
Türkler kötü bir millet midir?
Ortaasya'dan bu topraklara tam 1.100 yıl önce Müslüman olarak geldiler.
Dikkat edin burada Müslüman olmadılar. Bu toprağı İslâm ile ebedîleştirmek, bu Kahraman Millete nasip oldu.
Ben size “et tırnak edebiyatı”, “kız alıp verdik” vs. gibi yersiz ve gereksiz sözler de söylemiyorum.
Madem Bediuzzaman'ı seviyor ve okuyorsunuz.
O zaman, samimi olarak ona kulak verin.
Ne diyor: "Doğu'da tasarlamış olduğu Medresetü'z-zehra projesinde okutulacak diller için; Arapça vacip, Türkçe lazım, Kürtçe caizdir."
Buyrun;
"cây-ı dikkat bir hal: Türk Milleti Anâsır-ı İslâmiye içinde en kesretli olduğu halde, dünyanın her tarafında olan Türkler ise Müslüman’dır.
Sair unsurlar gibi Müslim ve gayr-ı Müslim olarak iki kısma inkısam etmemiştir.
Nerede Türk taifesi varsa Müslüman’dır.
Müslümanlıktan çıkan veya Müslüman olmayan Türkler, Türklükten dahi çıkmışlardır. Halbuki küçük unsurlarda dahi hem Müslim ve hem de gayr-ı Müslim var."
İşte Türk.. Risale-i Nur'dan..
“Türk milleti asırlardan beri İslâmiyet’e hizmet etmiş ve çok veliler yetiştirmiştir. Bunların torunlarına kılıç çekilmez. Siz de çekmeyiniz; teşebbüsünüzden vazgeçiniz. Millet, irşâd ve tenvir edilmelidir."
Böyle o kadar çok medhîye ve beyan var ki Türk için risalelerde...
Buyrun sizin için samîmiyet sınavı.
Anadolu, Mezopotamya ve Ortadoğu’da yani "Kürdistan" denen bölgenin her yerinde eski 3.500 - 5.000 yıllık pagan Türk taşları, mezarları vs. de var.
Nereye koyacağız bunları?
Hani diyorlar ya; "Türkler bu topraklarda misafir, sonradan geldiler" diye..
Moğolistan'da da Kürt beyi Kürt el Kağan Kitabesi var; 1.350 yıllık..
Nereye koyacağız bunları?..
Ben Kürtçe konusundaki söylediğiniz beklentileri ayıplamıyorum. Helâl taleplerdir. Ancak, sosyal sonuçlarına kafa yormanızı öneririm.
Nihayetinde gâyemiz İslâm olan bu milletin kıyamete kadar İslâm ve mücahid kalması temennimizdir.
Muhabbetle iyi çalışmalar dilerim..”
Bölgedeki tüm Müslümanlar, samîmiyet, sadâkat, ferâset, fedakârlık ve ihlâs sınavı vermektedirler.
Bir yanda bencillik, unsuriyetçilik, menfâat gibi iç düşmanlar, karşısında 1.400 yıllık İman kardeşliği ve kıyamete kadar İslâm’ı beraberce yüceltme, daha doğrusu İslâm ile yücelme..
Tercih bizim…
Buyurun sınava..
Unutmayalım ki bir gün, Allah’a ve Ümmet'e hesap vereceğiz.
.
Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-