Bir Ahıska Türkü ile Rus General Arutyunov Gennady Vasilievich'in sıra dışı hikâyesi

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Bir Ahıska Türkü ile Rus General Arutyunov Gennady Vasilievich'in sıra dışı hikâyesi
22-05-2020

Önce Ahıska Türkü'nü tanıyalım. O da sıradan birisi değil. Hatta kendisi “FETÖ’yü Rusya’dan silen adam” olarak biliniyor. Rusya’daki FETÖ okullarının CIA’nın paravanı olduğunu ortaya çıkaran isim.

FETÖ-CIA bağlantısını ilk çözenlerden. FETÖ - ERMENİ ittifakının ciddi bir basın boyutu olduğunu söylüyor. FETÖ’nün niyetinin iyi olmadığının Rusya’da 15 Temmuz 2016'dan tam 10 yıl önce fark edildiğini belirten Çetin; Rusya’da FETÖ-Ermeni ittifakının, Türkiye karşıtlığına çalıştığına işaret ediyor. 

Diyor ki, "ABD, Soros etkisi ve FETÖ-Ermeni ittifakıyla ki bu ittifakın ciddi bir basın boyutu da var. 

ABD’deki Ermeni Diasporası, FETÖ’nün yaptığı ittifak ile Rusya’ya taşınmıştır. 

Rusya’da FETÖ, Ermeniler tarafından barındırılıp korunuyor. Moskova’ya çaktırmadan, Türkiye aleyhine karar aldırmaya çalışmaktalar ki onların gazeteleri, Erdoğan ve Türkiye - Rusya ilişkileri aleyhine yazı yazıyor. Ama bunu pek dikkate alan yok.

Bu nedenle, zaman zaman Türkiye’de ve Rusya’da FETÖ’cülerin her türlü saldırılarının hedefinde.

Türkiye Türk’ü, Rusya ve Türkiye vatandaşı Talat Enver Çetin kimdir?

Türkiye Türk’ü. Talat Enver Çetin (Четин Талат Энверович). “Talat Enveroviç” ismiyle de meşhur.

Uzun zamandır Rusya’da yaşıyor. Bir ayağı Türkiye’de. 

Ardahan/Posof’lu 31 Aralık 1973 doğumlu Çiçek ve Enver’den olma. Talat Çetin, yerleşik Rus geleneğinde çocuklar babalarının isimleriyle anıldığı için Rusya’da,Talat Çetin Enveroviç” olarak biliniyor. 

İleri seviyede Rusça’sı var. Onun haricinde Kafkas yerel dillerine hakim. 

Rus Vatandaşlığına geçişi…

Başka bir ülkenin vatandaşı iken Rusya vatandaşlığına geçmek neredeyse imkansız; hatta ABD vatandaşı olmaktan daha zor.

Çünkü Türkiye ile de çifte vatandaşlık anlaşması olmadığı için, Rusya pasaportu almak isteyen Türk vatandaşları da "vatandaşlıktan çıkma" beyanında bulunuyor.

Demek istediğim, aynı anda hem Türk hem de Rusya vatandaşı olabilmek hiç de kolay değil. Ama bir Türk için imkansızı başarmak hiç de zor olmamalı.

Ama benim için yine de  anlaşılmayan bir çok nokta olduğunu söyleyebilirim. Bilinmeyenler Talat Çetin’in sırrıdır. 

Bu süreci şöyle anlatıyor…

1989-1990 yılları Sovyetlerin dağılma süreci ile çok zor şartlarda mektupla devam eden Ahıskalı akrabalarla ilişki telefon ve bizzat ziyaretlerle sürdü. 

İlk yakın akraba grubu Babamın öz dayısı Osman Tamalov 1989 yılında Kazakistan’ın Cambol şehrinden -Alma-Ata-Moskova -Bükreş-ve İstanbul kara hava ve deniz yoluyla gelmişti. 

3 oğulu yeğenleri ile 70 yıllık hasret sonrası ilk kez dayı yeğen görüşmüşlerdi. Yeğenlerden biri Savcı Omarov vasıtasıyla Kabardino-Balkarya Nalçikteki akrabaları bulup 1992 lerde ilk görüşmeleri yaptık.” 

Rus vatandaşlığına geçişi, Başkurdistan’ın başkenti Ufalı bir hanımla evlenmesinden dolayı deniliyorsa da bu, doğruyu yansıtmıyor. 

Talat Çetin, Rusya Federasyonu Adalet Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren “Rusya Milli Güvenlik Akademisi”nde Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı. 

Uluslararası hukuk ve ekonomi eğitimi almış Türk asıllı Rusya vatandaşıdır ve Rusya’da yaşamaktadır. 

Rusya’nın uluslararası ekonomik ilişkileri alanında yirmi yıllık tecrübesi var. 

Deneyim ve bilgi birikimi nedeniyle Türk ve Rus iş adamları arasında  ortak paydaları çoğaltan bir misyon üstlenmiş. 

“Türk Akımı’nın isim babası benim” diyor!..

Son yıllarda Ortadoğu ve Asya’da terör eylemleri artması ve taşeron terör örgütlerinin altından batılı istihbarat teşkilatları çıkması onu arayışa yöneltmiş.

Merhum Rus Büyükelçi Karlov’un Ankara’da hain bir suikastla öldürülmesi olayından ve İstanbul’daki Reina Gece Klubü terör saldırısı sonrasından hareketle, Doğu Ülkelerinin Ortak bir Polis Teşkilatı kurması fikrinin patenti ona ait. 

Kabul görülen bu fikrin hemen ardından kuruluş çalışmalarına başlanan “Asya Polis Teşkilatı” ASIAPOL’un kurucuları arasında. 

Türk-Rus ilişkilerindeki en kilit isimlerden…

Talat Enveroviç Çetin, halen Rusya Federasyonu Milli Güvenlik Akademisi içinde korgeneral rütbesiyle görev yapıyor. 

Rusya Federasyonu Adalet Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren “Ulusal Güvenlik Akademisi”nin resmi sitesinde görevi "Ulusal Güvenlik Akademisi" Enstitüsünün Dış Ekonomik İlişkiler Başkan Yardımcısı. 

Akademinin 1000’den fazla çalışanı vardır ve bunların büyük bir kısmı FSB eski çalışanları ile İçişleri Bakanlığı, Savcılık, Savunma Bakanlığı personelinden oluşmaktadır. "Ulusal Güvenlik Akademisi” Başkanı ise 9 Mayıs 1945 doğumlu Prof. Dr. Fursov Vladimir Alekseevich

Bazı çevrelerde görüldüğü gibi Türk asıllı Rusya vatandaşı Talat Enveroviç Çetin, Türkiye kamuoyunda "Türk Akımı"nın isim babası olarak tanınıyor.

Medyada “KGB Elemanı” gibi gösterilmeye çalışılmıştı…

Türk-Rus dostluğunun başlamasında emeği olan Talat Enveroviç Çetin; Türkiye’nin Avrasya hamlesinden iyice köşeye sıkışan ve Orta Asya’daki okulları elinden alınmaya başlayan FETÖ’nün hedefinde. 

Nitekim geçmişte, Türkiye’de ve Rusya Federasyonu medyasında Talat Çetin’i KGB elemanı gibi gösteren haber servis edilmişti.

Orta Asya’daki FETÖ okullarının kapatılması için tüm bölgede çalışan ve Türkiye’ye gerekli tüm bilgileri veren Çetin’in böyle bir zamanda hedefe konulması dikkat çekici.

Rusya’da yayın yapan Novaya Gazeta; Talat Çetin hakkında yıllar öncesinde aleyhinde haberler yayınlamış, kendisini FSB başkanının yardımcı ya da özel temsilcisi olarak tanıttığı iddiasını ortaya atmıştı.

Talat Çetin ise Milli Güvenlik Akademisi gibi bir kurumda Tümgeneral rütbesiyle başkan yardımcısı olarak çalışan bir kişinin böyle bir iddiada bulunamayacağını belirterek yalan haberlerin servis edildiği 2013’te Akademide Dış Ekonomik İlişkilerden sorumlu Başkan Yardımcısı olarak Tümgeneral rütbesi ile görev yaptığını, kurumun resmi internet sitesinin de www.uacadnb.ru olduğunu söylemişti.

Akademinin, Rusya Federasyonu genelinde, "Rusya’nın ve dost ve stratejik ortak ülkelerin çıkarlarını her platformda korumak, geliştirmek, ülke çıkarlarına zarar verecek her türlü eylem ve davranışa engel olmak ve diğer devlet kurumları ile işbirliği içerisinde faaliyette bulunmak” gibi misyonları olduğuna değinen Çetin, resmi görevi dışında Türk vatandaşlarının haklarını korumak için de çalıştığını vurgulamıştı. 

Rusya’nın SSCB dışında dolarla yaptığı ilk Atom Santrali…

Akkuyu nükleer santralinin, Rusya’nın eski SSCB toprakları dışında dolarla yaptığı ilk atom santrali olduğunu söylemiş, dolayısıyla Rusya için önemli olanın ekonomi değil, Türk dostluğu olduğunu belirtmişti.

Ona göre; Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Santrali, Türk-Rus ilişkilerinin sigortasıdır. 

Uçak” düştüğünde, ilişkiler koptuğunda dahi hiç kimsenin nükleer santrale dokunmadığını, ne Türkler’in, Ruslar’a "vermeyeceğiz" dediğini, ne de Ruslar’ın “yapmayacağız" dediğini, santralin maliyetinin, 22 milyar dolar olduğunu, Rusya’nın parasını, 33 yıl sonra geri alabileceğini, tüm bunlara rağmen Rusya’nın NATO üyesi Türkiye’ye güvenerek, asırlık dostluğa, Osmanlı İmparatorluğu'nun varisine yatırımı kendi parasıyla faizsiz yaptığını gündeme getirmişti.

Ben ne diyorum biliyor musunuz? 

Dar zamanda Türkiye’nin dostları, Ergenekon’dan çıkıp geliyor!

Annesi Ermeni, babası Rus, dedesi Erzurum Türk’ü Gennady Vasilievich Arutyunov…

Ermeni asıllı Rus General. Doğum tarihi 09 Mayıs 1956, Rusya’da Zafer bayramı olduğundan adı “Zafer” anlamına gelen Gennady.

Rusya, İkinci Dünya Savaşı'nın sona erdiği 9 Mayıs 1945 tarihini Zafer Bayramı olarak kutluyor. 9 Mayıs’ta doğan çocuklara Zafer anlamına gelen Gennady adının konulması yaygın bir gelenek. 

Gennady Vasilievich Arutyunov'ın babası, Rus Vasiliy. Arutyunov Annesinin erkek kardeşlerinin yani dayılarının kullandıkları soy adı. 

Soyadı Ermenice. Aratyan, Rusça-Ermenice karışımı “arutanov”a dönüşmüş. Arut, Ararat yani Ağrı dağının kısaltılmışı.

Arat, Türkçe’de Meşe kömürü içinde yanmamış kalan odun çubuğu, marsık gibi anlamlara sahip.

GArut kuru, soluk, urut/ arut ot; bir yıl önceden artan kuru ot. Ararel’ yaratmak demek, ‘arariç’ yaratıcı, ‘Ararat’ ise hayatın yaratıldığı yer. 

Muhtemelen Nuh Tufanı’nı ifade ediyor.

Arutyunov, Rusya'da Sovyetler Birliği döneminde çok sık kullanılan bir soyadı. Günümüzde aynı şekilde yaygın kullanımda. 

Annesi Emanuella  Süleymanovna. Annesinin babası Türk, annesi Ermeni, Erzurum'dan göç etmişler. Emanuella'ın babası Erzurumlu Süleyman, 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusunda askere alındığından, eşi ve diğer çocuklarının Ermenistan'a göçlerinden haberi  olmamış. Sonra da  kavuşamamışlar. 

Aile Stavropol Kray bölgesinde bulunan Rusya'ya bağlı bKislovodsk şehrine yerleşir. (Rusça: Кислово́дск, Karaçay-Balkarca: Ачысуу, Açısuw)

İsmini şehrin çevresindeki birçok mineralin birleşiminden almıştır. “Spa şehri” olarak da anılır.

19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında birçok müzisyen, sanatçı ve Rus aristokratların yaşadığı yer olarak bilinir.

Nobel Ödülü sahibi Aleksandr Soljenitsin ve sanatçı Nikolay Yaroşenko bunlardan sadece ikisidir. 

Gennady Vasilievich Arutyunov, Kiev’de Askeri Akademide Yüksek Dağ Madenleri Mühendisliğinden mezun.

1979'da “SSCB Dış Ticaret Örgütleri ve Yetkilileri Rehberi”nde ismi geçiyor. Ayrıca Stavropol Bölgesel Kamu Örgütü "Ulusal Güvenlik Sorunları Stratejik Araştırmalar Akademisi kurucusu. 

Talat Çetin ile Gennady Vasilievich Arutyunov'ın yolları nasıl kesişti?

Talat Çetin, Sovyetler’in dağılması sonrası Kazakistan'dan Türkiye’ye gelen yakınları ile birlikte Kabardino-Balkarya Özerk bölgesinde yer alan Nalçik’teki akrabaları bulup 1992’lerde ilk görüşmeleri gerçekleştirir.

Bu cumhuriyetin Moskova daimi temsilcisi Şagenov’la tanışma sonrası onun vasıtasıyla Orgeneral İvaşov ve Güvenlik Akademileri Teşkilatı kurucusu Arutyunov ve Melnikov’la 1994 yıllarında tanışırlar. Talat Enver Çetin’in Akademi üyeliği ve Moskova ikamet sürece böylece başlar. 

Talat Çetin’in Rus bürokrasinde yükselmesinde Generalin katkısı…

Vasilyeviç’in vefalı ve cesur hareketi unutulmaz. 2009 yıllarında artık Vasilyeviç kurucu başkanı olduğu Rusya Adalet Bakanlığı kontrolündeki Milli Güvenlik Akademisi içinde uzun zamandır yaptığım danışmanlık pozisyondan daha yukarı bir yere gelmemi istiyordu. 

Tüm yasal prosedürü hazırladı. İç tüzük yazışmalarını bitirdi. Beni 3. sınıf Üst Danışmanlık, Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcılığına atadı. 

Bununla kalmadı Bakanlığın ve Akademi iç tüzüğün verdiği yetkiye dayanarak Akademi Tümgenerali unvanı verdi. 

İçerde çok sayıda muhalif memnun olmamıştı çünkü bir Türk gelip Başkan ile bu seviyede ilişkiye ulaşıp Yüksek ünvana sahip olmuştu. 

Bir çok kuruma gizli ihbar mektupları yazılmış ve hakkımda atamayı geçici durdurma kararı verilmişti.

2 tecrübeli müfettiş gelip taşıma ruhsatlı silahımı ve akademi kimliğimi teslim almak istedi. 

Şef Vasilyeviç’i arayıp "-neler oluyor, ne yapalım" dedim. "-Silah ve kimliğini tutanak karşılığı ver, merak etme" dedi. 

Tabii ben üzülmüş ve iftiracı sözde Akademi üyelerinin kim olduklarını düşünürken Şef gece yarısı arayıp, “acil benim eve gel” dedi.

Moskova kuzular batı çıkış, Himki ilçesindeki evine gittiğimde o 2 müfettiş ve Şef oturuyorlardı. 

Şef Vasilyeviç, Kremlin’den bakan yardımcısını aratıp benim için “Cesur bir Türk genci” sözüyle kefil olmuş ve soruşturma başladığı gibi bitmişti.

Cebimdeki tutanağı geri alıp Kimlik ve Taşıma ruhsatlı Tabancamı teslim ettiler.

Ölümü…

Arutyunov Gennady Vasilievich, Haziran 2013'te ölmeden önce, 117574, Moskova şehri, Golubinskaya caddesi, 5-1 adresinde ikamet ediyor.

Öldüğünde evde yalnızdır. Cesedini kızı Layla (leyla)'nın kocası, damadı bulur. 

Talat Çetin, General Arutyunov Gennady Vasilievich’in Türkler’e yakınlığı ve kendisi ile bağlantısı yüzünden suikasta kurban gitmiş olabileceğini düşünüyor. 

Ölümünden bir gece önce Antalya’da  tatil yapan Talat Çetin’le görüşen Gennady Vasilevich Arutyunov,  bir kaç gün içinde Moskova’ya döneceğini öğrendiği yakın dostundan sitem edip yaz sezonlu elbise  getirmesini ister. 

Gerisini Talat Çetin'den dinleyelim;

“... İkimize de  elbise almıştım. Fakat gittiğimde yerde yatıyordu. Evde hiç para bulamadılar, yeni elbise giydirmek gelenekmiş hemen durun, o zaten sipariş vermişti dedim.

Eve gidip elbiseyi aldım geri geldim, en sert ağaçtan yaptırdığım dev tabuta Türk elbisesi, gömlek kravatıyla bir Türk tarafından memleketi Kislovodsk'a götürülüp oradaki en özel mezarlığa (Türk’ün zorlamasıyla) yola cephe mezara defnedildi."

Gennady Vasilevich Arutyunov ve Türkler’e hizmeti…

Talat Çetin, bu damarlarında Erzurumlu Süleyman’ın kanını taşıyan dostu ile ilgili anılarını çok iyi hatırlıyor. Kendisinden anlatmasını isteyince başlıyor konuşmaya:

"-1998 lerde Kafkasya’daki hısım ve dostlar üzerinden çok yakınlaştığımız Gennady Vasilyeviç ile vefatı 2013 yılına kadar onlarca dokunaklı olay ve anı yaşadık.”

Batık geminin yükünü Ukrayna mafyasına kaptırmadık…

2010-2011 Kırım’da 5.000 ton Türkiye’ye ait Demir madeni yükü ile karaya oturan “İbrahim Y” gemisini, personeli ve Demir Madenini kurtarıp Türkiye’ye gönderdik.

İbrahim Y gemisi karaya oturunca Malın Sahibi ve Geminin Sahibi dostlar aracılığıyla bana ulaştı ve yardım istedi. Gemi karaya oturmuş 5/6 bin ton Demiri devir almaya gelen yeni gemi kıyıda tutuklanmış ve personel perişan vaziyette mağdur olmuşlardı. 

Durumu hemen Gennady Vasilevich Arutyunov' aktardım. Şef Vasilyeviç  vakit kaybetmeden dönemin Kırım Başbakanı Vasiliy Carti ile temasa geçti. 

Şef Vasilyeviç ile başbakanı ziyarete gittik. Hem onun vasıtasıyla hemde Vasilyeviç‘in özel Kiev ilişkileri üzerinden sorunu çözdük ama nasıl çözdük? 

Ukrayna mafyası bir taraftan mafyanın yönlendirdiği bürokrasi diğer taraftan önümüze engel çıkardılar. 

Dediğim gibi bizim Şef General, Kiev mezunu olduğundan Ukraynalı dostlarını devreye soktu.

Bürokratik mafyanın deniz kazasını bahane ederek, Türk gemisine,  batan geminin yüküne çökmesinin önüne geçtiğimiz gibi esir tutulan gemi mürettabatına rahat bir nefes aldırdık. Adeta bir imkansızı başardık. 

Rehin tutulan aç sefil kalan Türk Personelini hücum botla yanaşıp kurtararak Türkiye’ye ait gemiyi Demir’i ve personeli sağ salim gönderdik."

Özbekistan’da beş Türk iş adamı nasıl kurtarıldı…

2011-2012 Özbekistan’daki Turkuaz AVM’de tutuklanıp, 15-20 yıl hapis tehdidi ile istihbarat bodrumunda göz altına alınan 5 Türk işadamının kurtarılması var bir de. 

Türkiye'den yüksek devlet memuru emekli bir yakın dostum aracılığı ile  Taşkent’te tutuklanan Türkler’in akrabaları bize ulaşıp yardım istedi.

Vasiyeviç de artık benimle birlikte Büyük Türk Milletinin her derdine derman olmayı misyon haline getirmişti. 

Beni hemen Taşkent’deki asker ve siyasi tanıdıklarına yönlendirdi ve Taşkent’e defalarca gittim.

Türk vatandaşları ağır suçlamalarla bodrumlarda perişan bekliyordu. Aileleri zamanın Cumhurbaşkanı Gül’e kadar uzanıp Kerimov'u aratmalarına rağmen sorun çözülememişti. 

Tüm çabalara rağmen sorun büyüyünce yerel Ahıskalı akraba ve Özbek dostlar vasıtasıyla Kerimov’a en yakın şahıslara kadar görüştüm. 

Sadece Türk işadamlarına mahsus, Kerimov’un ülkenin anayasa bayramını bahane edip özel bir af çıkarmasını sağladım. 

Nihayet af çıkınca Bu kez Taşkent’e, Vasiyeviç ile beraber gittik. Tutuklular mahkemeye çıkarılıp aftan yaralanmak istekleri sorulup tahliye edileceklerdi.

Direkt Taşkent'e mahkemeye gittik, kapıda Türkler ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Taşkent Büyükelçiliği Müşavirleri de bekliyordu. Ama ve diplomatik pasaportlara rağmen içeri sokulmamıştı.

Biz, ben ve Vasilyeviç, Moskova’daki özel statülerimiz sayesinde mahkemeye girip hakime hanımla görüşüp sürecin hızlanmasını sağladık. 

Ve aylar sonra Türk işadamlarının sağ salim evlerine dönmelerini sağladık.

Fakat sonuç çok üzücü olmuştu bu efsanevi başarımıza rağmen, tutuklu kardeşler ve bize ricacı olan kardeş arasında çıkan “Ben kendim çıktım… Zaten suçum yoktu… Hayır ben çıkardım!..” kavgasına kurban gittik. 

Olaydan 1 yıl sonra FETÖ’’nün de dahli, hakkımızda hem Rus hem Türk basında yalan ve karalama haberleri yaptırıldı.

Vasilyeviç de çok üzüldü.

Yeryüzünde Türk milletine Türk Devletine hizmet eden kim varsa kılıcı keskin olsun!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

*

https://novayagazeta.ru/articles/2012/12/24/52931-gospodin-turetskopoddannyy

http://www.gazetevan.com/mobil/haber_detay.php?id=102400

http://www.karar.com/yazarlar/hakan-albayrak/talat-enverovicin-akliyla-hareket-edersek-1860

http://talatcetin.com/

https://www.dizifragman.net/kgb-generali-enverovic-olarak-biliyordu-ama-o-posoflu-

 http://uacadnb.ru/rukovodstvo

https://www.timeturk.com/talat-enverovic-cetin-s-400-ler-turkiye-yi-bati-dan-koruyacak/haber-725260

 – http://www.gazetevan.com/turk-rus-fonunun-basina-talat-enverovic-geliyor-102400.html

https://www.aksam.com.tr/roportaj/dogunun-2-aslan-ulkesi-batiya-karsi-duruyor/haber-724512

http://talatcetin.com/talat-enverovic-cetine-feto-saldirisi/

http://haberrus.com/headline/2013/02/05/talat-cetin-novaya-gazetanin-iddialarini-yalanladi.htm

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Serdengeçti 4 yıl önce
Bütün Türkler bir ordu katılmayan alçaktır.
çetin ceviz 4 yıl önce
Talat Çetin tv ekranlarına çıkıyor galiba bir kaç defa akit televizyonunda izledim güzel dobra dobra konuşuyor
Türkoğlu Türk 4 yıl önce
Irmağının akışına ölürüm Türkiyem
DADAŞAĞA 4 yıl önce
Yeryüzünde Türk milletine Türk Devletine hizmet eden kim varsa kılıcı keskin olsun!
dimdik ayakta 4 yıl önce
insan olmak işte bütün mesele bu
ulak 4 yıl önce
Acaba hiç Türkiyeye gelmişmi onu merak ettim
,ahsen 4 yıl önce
Roman tadında belgesel kıvamında çok güzel anlamışsınız