Balkanlardan Hakan Fidan geçti!
Balkanlardan Mısır'a Türkiye Ekseni yeniden çiziliyor.
Balkanlar, Mısır ne de Ortadoğu’yu yeniden keşfetmiyoruz.
Sadece uzak kaldığımız coğrafya ile elimiz ve gönlümüz dolu; bir araya geliyor, kucaklaşıyoruz.
Bu eksen; tarih boyunca siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal etkileşimlerin yoğun olduğu bir coğrafyayı ifade eder.
Balkanlar ve Ortadoğu coğrafyası; Osmanlı Devleti için vaz geçilmez toprak parçalarıydı.
Merkezde Anadolu yani bu günkü Türkiye; bu bölgeler arasında kültürel, ekonomik ve siyasi bir köprü görevi görüyordu. Biz bu coğrafya ile ortak geçmiş ve kültürel bağlara sahibiz.
Türkiye, bölgede farklı ittifaklara üye olması nedeniyle dengeleyici bir güç unsuru.
Türkiye, batılı devletler ile iş birliğine gitmekle birlikte; batı dışında sularda da yelken açmakta.
Türkiye’nin ekseni, Avrupa’ya bağlı değil; Ankara (İstanbul) merkezli yeni bir eksen inşa ediliyor.
İş birliği yaptığı ülkeleri eşit gören; medeniyet ve kalkınma odaklı bir dayanışmayı önceleyen, ‘Türkiye Ekseni’ kabul görmeye başladı. Çok taraflı ve çok yönlülük Türkiye’nin hareket kabiliyetini arttırdı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Balkanlar’ı; Kuzey Makedonya ve Kosova’yı ziyaret ederek Türkiye’nin bölgede olduğunu hatırlattı.
Kime hatırlattı derseniz; önce buradaki halka sonra bölgesel ve küresel güçlere.
Türkiye, Balkanlar’da hem beklenilen hem de geri dönen kardeş.
Osmanlı Devleti, yıkılınca; ister istemez idari kadronun dağılmasıyla yönetimde boşluk oldu. Farklı etnik kimliklere sahip Müslümanları bir arada tutan güç kaybolunca tesbih tanelerinin dağılması gibi halklar da dağıldı.
Endülüs’teki Müslümanların katliama uğraması, izlerinin silinmeye çalışılması uzun yıllar İslam Dünyasında travmaya sebep oldu. Endülüs’ün başına gelenlerin bir kısmı Balkanlar’da Müslümanlarında başına geldi.
Balkanların bağrı yanıktır.
Balkanlarda zalim ile mazlum bir arada tutuldu. Acı, geçmişte kalsa da Balkanlarda sular ısınıyor. Gecenin sessizliğinde asker postalının hışırtısı; silahların ışıması yayılıyor.
Türkiye, geçmişte yaptıklarından dolayı bazı devlet ve halkları, düşman olarak görmüyor.
Birtakım gerekçeler ile ortaya çıkan problemlerin; karşılıklı iletişim ve diplomasi ile çözülebileceğini kabul ediyor.
Kosova ile stratejik ortaklık seviyesinde ilişkisini sürdüren Türkiye; Kosova ile siyasi ve askeri gerginliğine rağmen Sırbistan ile de yakın temas halinde. Sırbistan diyaloğu Kosova aleyhine gelişmiş bir süreç değil.
Türkiye, Sırbistan ile Kosova arasındaki ilişkilerdeki sorunların ancak diyalog yoluyla çözülebileceğine inanıyor. Priştine ile Belgrad arasındaki diyalog bunun için büyük önem taşıyor. Türkiye, taraflara arabuluculuk noktasında destek vereceğini tekrar dile getirdi.
Osmanlı Devleti tamamen yıkılınca; evin büyük abisi geride gözü yaşlı kardeşleri bırakıp gitmek zorunda kalmıştı.
İşte bu büyük abi, bugün Balkanlara geri döndü.
Hakan Fidan’ın, Balkanlara; Dışişleri Bakanı olduktan sonraki ilk ziyareti. Bu ziyaret, Türkiye ile Balkanlar arasındaki yoğunlaşan siyasi diyalog, stratejik dostluk ve ortaklığın güçlü bir şekilde teyit edildiğini gösterdi.
Makedonya’da Üsküp sakini bir kişinin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a; “Tayyip ağabi nasıl?” sorusunun samimiyetini nasıl izah edebiliriz?
Kosova'nın Prizren şehrindeki Motrat Qirazi Okulunu ziyaretinde, soydaşımız çocukların hep birlikte; “En büyük Türkiye, Hakan Abi” sözleri; Türkiye’nin yediden yetmişe sahiplenildiğini anlatıyor.
Uluslararası ilişkilerde Türkiye ortaklık kurduğu ülkelere ne Rusya ne Amerika ne de Fransa gibi tepeden bakmıyor.
Büyük abi Türkiye; sadece eşdeğer ülkeler arasında tecrübesi biraz daha fazla olan büyük kardeş. Bu kadar.
Türkiye, büyük bir kararlıkla Balkanlarda.
Güvenlik ve bölgesel konularda Türkiye, Balkanların hassasiyetinin farkında. Bu çerçevede ortak askeri tatbikatlar yapılıyor.
İstihbarat kökenli Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Makedonya’da basın toplantısı esnasında birkaç defa ülkenin ismi Kuzey Makedonya değil de eski ismiyle Makedonya Cumhuriyeti olarak konuşmasına devam etmesi; Yunan Basını ve muhalefetini kızdırdı.
Yunanistan'da muhalefet partisi SYRIZA, Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Makedonya ziyareti sırasında Prespa Anlaşması'nı ciddi şekilde ihlal etmesini kesin olarak kınadı ve Yunan Hükümeti’ne Türk provokasyonlarını küçümsemeyi bırakması ve nihayet dinamik bir şekilde tepki vermesi çağrısında bulundu.
Prespa Anlaşması (Yunanca: Συμφωνία των Πρεσπών/Symfonia ton Prespon, Makedonca: Преспански договор/Prespanski Dogovor) 17 Haziran 2018 tarihinde Makedonya'nın Adlandırma Sorunu'nu çözmek amacıyla Yunanistan ve Kuzey Makedonya tarafından Birleşmiş Milletler'in himaye altında imzalanan uzlaşı anlaşmasıdır. Bu anlaşmaya göre, Makedonya’nın ismi Kuzey Makedonya olarak değiştirildi.
SYRIZA, Türkiye’nin tavrının provokatif bir eylem olduğunu söyleyerek; Miçotakis Hükümeti'nin siyasi kararlarının sonucu olarak böyle bir durumun geliştiğini iddia etti.
Yunan Sky TV de SYRIZA’nın iddialarını destekleyen videoyu yayınladı.
Hakan Fidan’ın, Makedonya Cumhuriyeti’nin ön adı Kuzey’i kullanmaması, bilinçli bir tercih; Yunanistan’a bir gönderme mi? Hakan Fidan, bu konuda herhangi bir açıklama yapmadı.
Balkan ziyaretinin en önemli diğer bir konusu da Balkanlarda FETÖ Terör Örgütü’nün devam eden faaliyetleri.
Hakan Fidan, Makedon Hükümetine; FETÖ’nün sadece Türkiye’yi değil bulunduğu ülkeleri de tehdit ettiğini ve bu örgüt ile ortak mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin uluslararası anlaşmalar çerçevesinde Kosova'nın ve diğer dost/ müttefik ülkelerin güvenlik ve istikrarını desteklediğini; bunun gelecekte devam edeceğini vurgulaması, burada yaşayan halklara güven telkin ediyor.
Kosova ve Makedonya halkı, Türkiye’nin sadece dostu değil aynı zamanda kardeşi. Türkiye buradaki sorunların tüm halkların yararına, ortak çıkarları ve huzuru içinde çözülmesi için çaba sarf ediyor.
Hakan Fidan, sahayı elbette uzun yıllar görev yaptığı Milli İstihbarat Başkanlığı döneminden biliyor.
Hakan Fidan’ın Balkan Ziyareti, bir dışişleri bakanının sıradan ziyaretinden daha büyük bir anlam içeriyor. Birinci elden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanlarında olduğunu hissettiriyor hem de Türkiye için olası bir liderin Balkan halkı ile buluşmasını içeriyor.
Ne diyelim; yolu açık olsun, nasipse!
Not:
Makedonya Türklerinin Hak ve Onuru için mücadele eden “Yücelciler Hareketi”nden 1948’de idam edilen dört Kahramanı, bu vesileyle yad ediyorum.
.
Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com
.