Asrın Felaketi ve HAARP

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Asrın Felaketi ve HAARP
06-02-2024

Asrın Felaketi ve HAARP 

Bir yıl önce Türkiye’de, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerle kıyamet yaşandı. Bu depremden 14 milyon vatandaş doğrudan etkilenirken resmi açıklamaya göre 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti.

Oysa daha yüzlerce kayıp var. Gün geçmesin ki enkazlar kaldırılırken param parça cesetler bulunmasın? Deprem nedeniyle Türkiye, uluslararası yardımı da içeren 4. seviye alarm verdi ve ülke genelinde 7 gün süreyle milli yas ilan edildi.

Depremin yaralarını sarmak için çalışmalar hızlı bir şekilde sürdürülüyor olsa da insan kayıplarının telafisi mümkün değil. Ölenler öldükleri ile kaldı.

Depremin yol açtığı yıkımın büyüklüğünü anlamak istiyorsanız, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) Mart 2023'te yayımlanan 6 Şubat depremlerine ilişkin nihai raporuna göz atın. Buradaki kurguya göre deprem sonrası enkaz atık miktarı 100 ile 138 milyon ton arasında.

Bu ne demek biliyor musunuz?

Depremlerden etkilenen ve 13,5 milyon kişinin yaşadığı 10 il için, AFAD tarafından 2019-2021 yılları arasında hazırlanan, İl Afet Risk Azaltma Planlarında yapılan tespitler ve öngörülerde, kentlerin büyük bir kısmının gelişmeye elverişli olmayan zeminlerde olduğu ve bu alanlardaki eski ve zayıf yapı stokunun yenilenmesi gerekliliğinin altı çizilmiştir.

Evet şimdi sormazlar mı;

- Merkezi ve yerel yönetimler bu süreçte ne yaptılar?

- Hangi müteahhitlerle hangi başkanlarla, hangi kuytu köşelerde **** kızlarla içki masalarında birlikte kazanmanın şerefine kadeh kaldırılıyordu?

- Hangi aracılar çantacılık, getir-götür işine bakıyordu?

Yazıklar olsun!

Her neyse deprem öncesi   hazırlanan raporlarda, mevcut yerleşim alanlarının yer seçimi kararları ve özellikle son 50-60 yıllık hızlı şehirleşme sürecinin beraberinde getirdiği imar ve yapı uygulamaları, imar planlarının hazırlanması ve onaylanması süreçlerindeki yetki ve sorumluluklar, imar aflarının ve beraberindeki yüksek riskli yapı stoku ve mevcut yapı denetim problemleri olarak sıralandığını İTÜ raporundan öğreniyoruz.

Günah çıkarma operasyonları!..

Deprem öncesi çıkarılan imar affı ve benzeri uygulamalarla, çarpık kentleşmenin ortam hazırladığı bu sözde doğal felaket; gerek yerel yönetimlerin gerekse merkezi yönetimin ihmali ve sorumlulukları “Asrın Felaketi” denilerek maalesef geçiştirildi, bu yaşanılan büyük acıya sebeb olarak deprem ve ilahi kader gösterildi.

Aradan bir yıl geçti ama bir yıl önceki icraatları binlerce insanın ölümüne neden olanlar halâ bulunmaz Hint Kumaşı gibi muamele görüyor ve yeniden aday gösteriliyorlar. El insaf.

Yapılması gerekenler…

Modern çağın insanı balık hafızalı. Kolektif hafızanın yerinde yeller esiyor. Yahya Kemal'in Kökü mazide olan âtiyim dizesi kimsenin umurunda değil. Hele hele Mehmet Akif’in; “Tarih'i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;/ Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi tarih?.." dizelerinin güncelliği yürek sızlatıyor.

Neden mi?

Çünkü 17 Ağustos 1999'da 7,4 büyüklüğünde "Gölcük", 12 Kasım 1999'da 7,2 büyüklüğünde "Düzce" ve 23 Ekim 2011'de 7,2 büyüklüğünde "Van" depremleri oldu.

Mayıs 2003'te 6,4 büyüklüğünde "Bingöl", 24 Ocak 2020'de 6,8 büyüklüğünde "Elazığ" ve 30 Ekim 2020'de 6,6 büyüklüğünde "İzmir" depremleri de 6 ve üzeri büyüklüklerdeki depremler olarak kaydedildi.

Tüm bunlara rağmen sözde yapılan yasal düzenlemelerin suya sabuna, mala davara dokunmadığı anlaşılıyor. Yeni felaketlerin kapımızı çalmasına ramak kala, yetkililer karanlığa kurşun sıkmayı sürdürüyor. Muhteremler havanda su dövmeyi marifet sanıyor. Algı böyle bir şey.

Uzmanların tavsiyelerine lütfen kulak verelim.

Ne diyorlar?

Bilimsel temele dayanmayan imar affı, imar barışı gibi mühendislik hizmeti almamış, sağlıksız ve güvensiz yapı stokunu yasallaştıran düzenlemelere son verilmeli; doğal eşikler, yeniden yapılanma sürecinde esas alınmalı, yeni planlama sürecinde kültür varlıkları hariç bu alanlarda yapılaşmalara izin verilmemelidir.

Türkiye 6 Şubat’ta ne yaşadı? HAARP ile Türkiye'ye ne yaşatıldı?

Şimdiye kadar izlediğiniz ne kadar Hollywood prodüksiyonu bilim kurgu filmleri varsa hepsini unutun. Çünkü 6 Şubat depremi, tüm senaryoları hükümsüz bıraktı. Aslında ABD emperyalizmi tarafından Türkiye'ye yaşatılan bu kıyamet tatbikatında ABD'nin küresel egemenliğini sağlayan askeri teknolojik bir silah High Frequency Active Auroral Research Program yani HAARP mı kullanılmıştı?

Hatırlarsanız Türk Uzay Ajansı Başkanı, Amerika'nın "Tanrı'nın Okları" diye adlandırılan uzay silahlarına sahip olduğunu söylemişti.

Bunu söyleyen sıradan birisi olsa belki gülüp geçebiliriz. Ama bu konuyu gündeme getiren kişinin Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım olması, Türkiye’deki kurumsal devlet yapısının bu ihtimali dışlamadığını göstermesi açısından önemlidir.

Biliyorsunuz, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım; uzaydan atılan titanyum alaşımlı 10 metre çubuklarla 7-8 şiddetinde deprem yaratıldığını iddia etmiş, “Titanyum alaşımlı 10 metre çubukları uzaydan dünyaya istediği hedefe gönderebilen savaşçı uydular var! Bu çubuklar, yerin 5 kilometre derinliğine nüfus ederek 7-8 şiddetinde deprem yaratıyor. Bunları tespit etmek de mümkün değil” demişti.

Başka ihtimaller de var” denilmişti.

Sınırlarımızın içinde veya yakınlarında fay hatlarını tetikleyecek şekilde büyük sondaj makineleri ile açılan kuyular, nükleer patlama etkisi yaratacak şekilde cephane ile dolduruldu. Daha bilimsel ifade ile “fay hatlarının termonükleer patlamalar tarafından tetiklenmiş olması” muhtemel.

Sonrası malûm.

Ne zaman Türkiye’de bir deprem olsa mutlaka kısa bir süre önce dünyanın birçok coğrafyasında yapay depremler oluşturduğu, meteorolojik hava hareketlerini doğrudan etkileyerek iklim şartlarını bozduğuna ilişkin tartışmalarla sürekli gündeme gelen ABD'ninSismik Araştırma Gemisi” olarak kamufle ettiği Sismik Savaş - HAARP gemisinin Türk Karasularına girdiği haberleri yer alır.

Tesadüfün böylesi!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Seçilmiş Kaynakça

https://cont.ws/@alex-/2488469

https://inosmi.ru/20230208/turtsiya-260450960.html

https://pavel-pashkov.com/2023/02/18/rassledovanie/

https://www.kaspiy.az/mozhno-li-vyzvat-zemletryasenie

https://haberler.itu.edu.tr/haberdetay/2023/03/24/itu-den-2023-nihai-deprem-raporu

https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/galeri-turkiyede-yasanan-buyuk-depremler-ve-sonuclari-2056277

https://giport.ru/news/accident-news/zhiteli-turczii-schitayut-chto-zemletryaseniya-splanirovali-amerikanczy

https://www.ntv.com.tr/galeri/turkiye/itunun-deprem-raporu-yikimin-nedenleri-aciklandi,uXZTN2npaUamlCgFnW5spA

https://www.dikgazete.com/yazi/once-haarp-sonra-abd-ucak-gemisi-ve-nato-turkiye-yi-isgale-mi-hazirlaniyor-5308.html

https://tsargrad.tv/news/ssha-gotovilis-k-ugroze-obozrevatel-ukazal-na-strannosti-pered-zemletrjaseniem-v-turcii_720981

https://www.dikgazete.com/yazi/elazig-depremini-tetikleyen-abdnin-haarp-silahi-ve-cin-deki-corona-virusu-makale,2101.html-2101.html

https://www.dikgazete.com/yazi/sel-felaketinde-akla-gelen-soru-depremi-tetikleyen-haarp-in-hedefi-akkuyu-nukleer-santrali-miydi-5424.html

 

 

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Mehmet 9 ay önce
"Termonükleer" ne demek bilmiyor arkadaş muhtemelen. Deprem öncesinde Türkiye'de "sessiz sedasız" bir hidrojen bombası patlatıldığını iddia ettiğinin farkında değil.

Ayrıca Uzay ajansı başkanının sözlerine sanırım doğrudan ulaşamamış, çünkü başkan aynen böyle söylemedi. Ulaşmış ise çok daha kötü, sahtekarlık işin içine girer.