AKUT/Ahbabp ve Kızılay/AFAD derin bir muamma!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
AKUT/Ahbabp ve Kızılay/AFAD derin bir muamma!
28-02-2023

Cihanşumül Kadim Türk Devlet aklını anlamak ne çok basit ne çok zor? Sırrı da burada zaten. Refleksine bakılarak eylemliliğinin yönünü, şiddetini, kapsamını öngörmek çok da mümkün değil.

Olabildiğince sıradan, yalın ama bir o kadar da derin. Sağ gösterip sol vurur, sol gösterip hiç vurmaz veya başka başka şeyler. Bu girizgâh yeter.

Kızılay Nostaljisi…

11 Haziran 1868 tarihinde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla kurulan Kızılay, 1877'de "Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti", 1923'de "Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti",1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını almıştır.

Kuruluşa "KIZILAY" adını Atatürk'ün verdiği, resmi sayfasında yer alıyor. Kızılay'ın milletimizin hafızasında farklı ve kudsi izi var.

Deniz Feneri'nden çok çok önce yüzyılın en büyük iyilik hareketi Kızılay'dı. Bu iyilik ocağını yıpratmak için kimler ne yapmadı ki? Hatta bazı başkanları, muhafazakar çevreler tarafından Mason olmakla suçlanmıştı.

Kızılay'ın kendi kadroları bu tarihî kuruma en büyük zararı, 1999 Marmara depreminde verdiler. Cenaze yakınlarının enkaz altından çıkardıkları cesedleri sarıp sarmaladıkları kefen bezlerini ücret karşılığında verdikleri söylentisi, halkın Kızılay’a olan güvenini sarstı. AK Parti hükümetlerinin bu kuruma olan ilgisi hiç eksilmedi. Ancak karizması çizilen ve Kızılhaç gibi uluslararası kuruluşlara akredite Kızılay'ın yerine AFAD ön plana çıkarıldı ve işlevselleştirdi.

Aralık 2018'de Kızılay’a neden Kayyum atandı?

Kısmen bu konuya beş yıl önce değindiğimi hatırlıyorum. O günlerdeki girift ilişkiler anlaşılmadan bugün yaşanılan karmaşık ve çapraşık skandal doğru analiz edilemez.

Kayyum muamması: Dışarıdaki FETÖ’cüler, içerdeki FETÖ’cülere darbe yaptı!

Kızılay’a kayyum atanmasının aklımı hayli zorladığını yazmıştım. Şimdiye kadar kayyum atama uygulaması, Türkiye genelinde FETÖ’cü şirketlere Güneydoğu’da ise terör destekçisi bazı HDP’li belediyelere yapıldı.

Sormak lazım; 1 Haziran 1868’de "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla kurulan Kızılay; FETÖ’cüHDP’li mi?

Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi, Türk Kızılayı'nı olağanüstü genel kurula götürmek üzere Adalet Bakanlığı Müşaviri Mekan Sarıkaya, Kızılay Ankara İl Başkanı Ahmet Hizanlıoğlu ve Kızılay İstanbul İl Başkanı İlhami Yıldırım'ı kayyum olarak atadı.

İlhami Yıldırım aynı zamanda eski Başbakan Binali Yıldırım'ın kardeşi.

Türkiye Kızılay Derneği, yerel mahkemenin verdiği kayyum eliyle olağanüstü genel kurula götürülme kararına üst mahkemeler nezdinde itiraz edeceklerini açıklamıştı.

Dernek, "Milletimiz ve tüm mazlumlar müsterih olsun, Kızılay'ın faaliyetleri kesintiye uğramadan devam edecek, 150 yıldır mazlumların umudu olan Kızılay, fahri başkanı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki insani yardım yürüyüşüne, 'Güçlü Türkiye'nin güçlü Kızılay'ı' şiarıyla devam edecektir. Dünyanın tüm mazlumlarına karşı bu bizim yükümlülüğümüzdür." ifadesini kullanmıştı.

Türkiye Kızılay Derneği; kayyum atanması kararını aldıran kapatılan şube başkanlarını FETÖ’cü ilan etti!

Kızılay yönetimi, Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkezi kendi internet sayfasında kayyum atanmasına yol açan olaylar silsilesinde FETÖ yapılanmasına işaret etmiş,

Açıklamada, şu bilgiler kaydedilmişti:

15 Temmuz kalkışmasının ardından yapılan çalışmalarla FETÖ ile ilişkisi tespit edilen bir kısım şube başkanını görevden almış, bazı şubeleri kapatmış ve yeni heyetlerle yeniden milletinin hizmetine sunmuştur.

Yine 15 Temmuz sürecinde milletinin yanında olması ve milletinin geleceğine sahip çıkma yükümlülüğünü taşıması gerekirken, alanlara çıkmayan, milletin yanında yer almayan kimi şubeler de aynı akıbeti yaşamıştır.

Kızılay’ın yürütmüş olduğu ‘Daha etkin bir Kızılay için’ yeniden yapılanma sürecinde nüfus- faaliyet eksenli değerlendirme sonucunda da bazı şube başkanlarıyla yolların ayrılması kararı verilmiştir.

Yukarıda bahsedilen kapatma nedenleri farklı olmakla birlikte, kapatılan bu şubelerin eski başkan ve delegeleri Kızılay’a başvurarak olağanüstü kongre toplanmasını talep etmiş, Kızılay Yönetim Kurulu ise bu kararı yerinde görmeyerek ve hukuken gerek şartların yerine getirilmediğini belirterek reddetmiştir.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılay’ın fahri başkanı...

Kızılay Yönetimin150 yıldır mazlumların umudu olan Kızılay, Fahri Başkanı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki insani yardım yürüyüşüne, “Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kızılay’ı” şiarıyla devam edecektir. Dünyanın tüm mazlumlarına karşı bu bizim yükümlülüğümüzdür.” ifadesi bence çok önemli.

Çünkü burada belirtildiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahri başkanı olduğu Kızılay’a kurban vekâletlerini de veriyor.

Şimdi Kızılay yönetiminin ifadesiyle “görevden alınan FETÖ’cü şube başkanlarının” 2017/1906 Esas numaralı başvuru hakkında kayyum atanması kararını veren Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fahri başkanı olduğu, kurbanları için vekâlet verdiği Kızılay hakkında böylesi bir karar vermesi ne anlama gelmektedir?

Cumhurbaşkanı, haklı olarak çıkıp, bu kararı veren hâkimlere, “Sen kimsin yaaaa!..” derse ne olur?

Bir aktivist ve insani yardım gönüllüsü; Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık…

2015 yılından bu yana Türk Kızılayı Genel Başkan Vekilliği görevini yürüten, İngilizce ve orta seviyede Arapça bilen Kerem Kınık, 4 Nisan 2016 Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu’nda Genel Başkanlığa seçilmişti.

Öğrencilik yıllarından beri insani yardım gönüllüsü.

Kosova Savaşı’nda, Marmara Depreminde gönüllü hekimdi.

Yeryüzü Doktorları Başkanlığı yaptığı dönemlerde Pakistan, Gazze, Orta Afrika, Somali, Kongo DC gibi çok sayıda çatışma ve afet bölgesinde acil insani yardım çalışmalarını yönetti.

İnsani Yardım, göç politikaları, kalkınma, insancıl hukuk ve insani diplomasi alanlarında çok sayıda makale yazdı.

2004’te gönüllüsü olduğu Kızılay’da 2015’te Başkan Vekili, 2016’da Başkan seçildi.

2015 yılından bu yana, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Teşkilatları Federasyonu IFRC yönetim kurulu üyesi.

Kerem Kınık ve FETÖ ilişkisi!..

Kızılay’a kayyum atanması kararı alınmasına yola açan yasal başvuru sahiplerinden bazılarını kapatılan şubelerin FETÖ’cü başkanları olduğunu iddia eden Kızılay yönetiminin başındaki isim Dr. Kerem Kınık, bu konuda sütten çıkmış ak kaşık sayılmaz.

Nitekim 16 Eylül 2012'de Fetullah Gülen'in yanına gitmiş, Gülen'in fotoğrafıyla beraber, "Fethullah Gülen, iki saat önce, Amerika'da" paylaşımında bulunmuştu.

Kınık, 17- 25 Aralık sonrası 22 Aralık 2013’te attığı bir tweette ise, “Kul hakkı yiyen, rüşvet alan, veren, imtiyaz kullanıp asaletsizce mal mülk edinen bizden değildir” ifadelerini kullanmıştı.

ODATV, Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık’ın FETÖ bağlantısı olduğunu yazmıştı…

08 Ekim 2016’da “ODATV” adındaki ve 15 Temmuz darbe kalkışması öncesine kadar, hemen bütün haberlerinde adeta “FETÖ yayın organı” gibi görünen; “haber” olarak gündeme getirdiklerinin önemli bir kısmını da “kulis dedikoduları”ndan devşiren malûm internet sitesi; “Kızılay'ın başına cemaat bağlantılı başkanı kim getirdi?” sorusunu ortaya attı.

Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık’ın Cemaat (FETÖ) bağlantısı olduğu, kurucusu olduğu şirketler aracılığıyla ticari faaliyette bulunduğu iddia edildi.

Kilit isim, Dr. Ahmet Özdemir…

Konyalı Dr. Ahmet Özdemir’in; Kerem Kınık’ın Kızılay bağlantısındaki kilit isim olduğu iddiasıyla yapılan yayında şu ifadeler yar alıyordu:

Dr. Özdemir, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu’nun da üyesi olduğu Hayat Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı’nın kurucusu ve genel başkanı. Aynı zamanda Sare Davutoğlu’nun kurucusu olduğu Yeryüzü Doktorları’nın kurucusu ve üyesi.

Ahmet Özdemir, 2013’te Türk Kızılayı Yönetim Kurulu üyesi oluyor. Kurumda üyelerle yaşadığı sorunlar nedeniyle 2015’te yapılan olağanüstü kongre ile görevinden ayrılıyor.

Özdemir, Yeryüzü Doktorları’nda beraber çalıştığı yakın arkadaşı o dönemin Yeryüzü Doktorları Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık’ın Yönetim Kuruluna girmesini sağlıyor.”

Kerem Kınık, çekişmeli kongre sonrası genel başkan oluyor…

İddiaya göre, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kadrosundan olduğu öne sürülen Yeryüzü Doktorları eski Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Türk Kızılayı Yönetim Kurulu’na girer. Aynı kadro içinde yer alan Yeryüzü Doktorları’nda da doktor olarak görev yapan Dr. Mehmet Güllüoğlu Genel Müdür olarak göreve başlar.

Tüm bu ekibin Ahmet Davutoğlu’nun ekibi olduğu, SETA grubu ve Boğaziçi Yöneticiler Vakfı ile ilişkileri olduğu iddia edilmişti.

Kızılay’daki kayyum atanma sürecini başlatan kavga, deyim yerindeyse, "dışardaki FETÖ'cülerin içerdeki FETÖ'cülere" darbesiydi!

AKUT ve Kızılay neden devre dışı?

Eski Britanya subayı ve MI6 ajanı James Le Mesurier "The White Helmets" adlı örgütü nerede kurdu bilin bakalım?

İstanbul’da!

Beyaz Baretler”e önderlik eden MayDay Rescue adlı “Arama Kurtarma Yardım Örgütü"nün de mimarı.

MayDay Rescue, Amsterdam, Hollanda merkezli ve İstanbul’da şubesi var.

MayDay" şu anda Yemen ve Irak dahil olmak üzere Orta Doğu’daki diğer ülkelerde de faaliyet gösteriyor.

James Le Mesurier; MI 6 olarak bilinen İngiliz istihbaratının bölgedeki en güvendiği ajanlarından biri.

CIA ve MOSSAD ile ortak operasyonlarda “Mayday”, ‘Sivillere yardım’ teşkilatını paravan olarak kullanıyor. Hatta Türkiye’den deprem arama kurtarma ekibi AKUT’un da yardımıyla, 20 kişilik ekibe bir haftalık bir kurs düzenlemişti. Mart 2013’te İstanbul’da, AKUT, bunların elemanlarına eğitim vermekle kalmamış lojistik destek de sağlamış.

ABD ve İngiltere istihbaratının kurduğu Beyaz Miğferler/ Beyaz Baretler (The White Helmets) adlı örgütün Türkiye’de partnerleri ise Türk Kızılayı ile Arama Kurtarma Derneği AKUT.

Kızılay Basın Müşavirliği’nden Selahattin Bostan, 15 Ağustos 2016‘da;

The White Helmets (Beyaz Miğferler) grubu, Suriye’de insan hayatının korunması için çaba gösteren önemli bir insani yardım kuruluşudur.

Çalışmalarını ağırlıklı olarak yaralı ve hasta savaş mağdurlarının korunmasına odaklayan grup, dünyadaki çeşitli insani yardım kuruluşları tarafından da desteklenmektedir.

Eğitimlerinin bir bölümünü ülkemizin önemli arama kurtarma örgütlerinden biri olan AKUT’tan alan kuruluşun sözü edilen El Kaide Örgütüyle herhangi bir bağı olduğuna dair elimizde herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.

Aksine, bu grubun insan sağlığı için yaptığı çalışmaların gördüğü uluslararası destek tam tersi bir duruma işaret etmektedir.” açıklamasıyla bu kirli işbirliğini adeta itiraf etmişti.

İngiliz istihbaratının kendisini gizlemek için paravan amaçlı partner edindiği AKUT; Nasuh Mahruki ve arkadaşlarınca, 14 Mayıs 1996’da, İstanbul’da kuruldu.

Türk Kızılayı ve AKUT’un kendi başlarına yabancı istihbarat teşkilatlarının kurduğu sözde insani yardım ve sivil savunma örgütlerine yardım etmesi söz konusu olamaz.

BU konuda en azından MİT yetkilileri bir görüş beyan etmiştir. Eğer haberleri yoksa yandı gülüm keten helva!..

Ahbabp çavuş pardon Kızılay ilişkileri!..

Kızılay’ın, Kahramanmaraş merkezli depremin üçüncü gününde AHBAP’a 46 milyon TL'lik çadır satışı yaptığı ortaya çıktı. On binlerce yurttaşın ölümüne neden olan depremin ardından bölgede bir türlü bulunamayan Kızılay'ın, binlerce insan molozlar altında can çekiştiği sırada elindeki çadır stoklarını satmakla meşgul olduğu ortaya çıktı.

İlk olarak Cumhuriyet gazetesinden Murat Ağırel'in ortaya attığı iddialar, sonraki günlerde Ahbap ve Kızılay yetkilileri tarafından doğrulandı. Kızılay Genel Başkanı Kınık, deprem sonrasında Ahbap'a çadır satışına ilişkin açıklamasında Kızılay'ın ürettiği logosuz 2 bin 50 çadırın afetin ilk günlerinde Ahbap'a maliyetine verildiğini belirtmişti.

Ağırel, Kızılay’ın depremin üçüncü günü AHBAP’a 46 milyon TL tutarında çadır satışı gerçekleştirdiğini yazmıştı. Kızılay'ın depremin 3. günü Ahbap'a 46 milyon TL'ye çadır sattığı iddia edildi. Kızılay para, Ahbap da 2050 adet çadır aldığını doğruladı.

Şimdi Kızılay'ın şirketleri olduğu biliniyor. Ancak iddialardan biri; “maliyetinin üç katı fiyatına çadır” satışının yapıldığı. Soru şu; aradaki fark kimin cebine gitti? İkinci soru ise al takke ver külah bu ilişkiyi gazetecilere hangi İstihbarat birimi servis etti?

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Seçilmiş Kaynakça

https://www.akut.org.tr/tarihce

https://www.kizilay.org.tr/kurumsal/tarihcemiz

https://www.maydayrescue.org/content/our-work

https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/deprem-telasinda-kizilay-ahbapa-cadir-satti-2055423

https://www.ntv.com.tr/turkiye/kizilaydan-ahbapa-cadir-satisi-aciklamasi,nWtuC_4vKkqxM8toZImC_g

https://www.diken.com.tr/depremin-ucuncu-gunu-kizilay-ahbapa-cadir-satmis/

https://onedio.com/haber/kizilay-baskani-depremin-ucuncu-gununde-ahbab-a-satilan-cadirlar-icin-konustu-1130748

https://www.evrensel.net/haber/483520/kizilay-depremin-ucuncu-gunu-ahbapa-46-milyon-liraya-cadir-satmis

https://www.habersanliurfa.net/rize-de-suikast-kizilay-a-kayyum-ankara-da-hizli-tren-kazasi-ve-perde-arkasi/41131/

https://www.dikgazete.com/yazi/beyaz-baretler-maskesiyleingiliz-ve-abd-istihbaratikizilay-ve-akutu-nasil-kullandi-mit-buna-ne-dedi-makale,788.html-788.html

https://www.wsws.org/tr/articles/2018/07/25/syri-j25.html

Banu Avar/Beyaz Baretler Ve Lawrence İle 007 Bond Karışımı Bir İngiliz Ajanı/8 Ekim 2016/ https://www.facebook.com/BanuAVAR/posts/beyaz-baretler-ve-lawrence-ile-007-bond-kari%C5%9Fimi-bir-ingiliz-ajani-k%C3%BCresel-s%C4%B1rtl/1344919128851430/

https://www.mintpressnews.com/james-le-mesurier-british-ex-military-mercenary-founded-white-helmets/230320

https://consortiumnews.com/2018/02/08/syrias-white-helmets-go-global/

https://off-guardian.org/2018/04/17/who-is-james-le-mesurier/

https://odatv.com/kim-bu-ak-migferler-2211161200.html

https://haber.sol.org.tr/toplum/kizilaydan-sola-itiraf-gibi-tekzip-beyaz-migferleri-akut-egitiyor-165707

https://nasuhmahruki.com/index.php?option=com_content&view=category&layout=blog&id=316&Itemid=385

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Mehmet K. 1 yıl önce
(3/3) Sonsuza kadar da masonluk örgütüne sadık kalacaktır. Lütfen saçma sapan Türklük, milliyetçilik, yardımseverlik hikayelerine inanmayın.
Mehmet K. 1 yıl önce
Mahruki bu paranın hesabını hiçbir zaman vermemiş ve bir kısmını tırmanışla ilgisi olmayan kendi özel harcamalarında kullanmıştır. Aynı şekilde AKUT'u bu şekilde finanse ederek tüm kurucuları safdışı etmiş, sonunda derneklerin oylamasıyla atılana kadar derneğin başında oturmuş, derneği kendi reklam ajansı olarak kullanmıştır. Everest tepesine tırmandığında buraya bağlı olduğu mason locasının sembolunu bırakmıştır. Sonsuza kadar da masonluk örgü
Mehmet K. 1 yıl önce
Nasuh Mahruki koyu bir masondur ve masonların sistemli olarak şöhret yaparak Türkiye gündemine soktuğu bir mason projesidir. 4 kuşaktır Mason olan bir aileden gelir. Babası masonların arşivini korumaktadır. Hem kendisini şöhret yapan Everest tırmanışını hem de AKUT'u masonluk ilişkileriyle finanse etmiştir. Yapı Kredi'nin mason yöneticileri bankanın 50 bin dolarını Mahruki'ye masonluk ilişkileri nedeniyle hediye etmiştir. Mahruki bu paranın hesabını hiçbir zama