ABD darbesi “Out of question” söz konusu değil!.. İngiliz darbesi yolda?

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
ABD darbesi “Out of question” söz konusu değil!.. İngiliz darbesi yolda?
20-02-2020

Rand Coorparation'a dayandırılan darbe söylentileri, Mecelle’nin tabiriyle ‘Şüyuu vukuundan beter’  bir süreç yaşatıyor. 

O nedenle “Şüyuu vukuundan beter” yani “bir şeyin önceden, herkes tarafından duyulması onun olmasından daha zararlıdır!” denilmiş. 

ABD Silahlı Kuvvetleri’nin yan kuruluşu Rand Coorparation tarafından hazırlanan “Erdoğan’ı devirmek için Türk Ordusu ile çalışmayı” öneren rapor üzerinden sağdan-soldan darbe söylentileri aldı başını gidiyor. 

Bu raporda, “RAND” araştırmacıları, önümüzdeki on yıl içinde ABD-Türkiye ortaklığının karşı karşıya olduğu temel zorlukları değerlendirmekte ve çalkantılı bir dönem olması muhtemel bir girişimde bulunmak için, olası girişimleri önermektedir.

Araştırmacılar, Türkiye'nin iç dinamiklerini ve küresel çıkarlarını değiştiren politik, sosyal ve ekonomik eğilimlere odaklanıyor.  

Türkiye'nin kilit komşuları ve ortaklarıyla değişen ilişkilerini araştırarak, Türkiye'nin çıkarlarının ve komşularının ve ortaklarının çıkarlarının nasıl bir araya geldiğini, ayrıldığını veya çatışma içinde olduğunu karşılaştırıyor. 

Sonuçta, Rand Coorparation araştırmacıları, bu eğilimlerin “Türkiye'nin gelecekteki seyri, ABD savunma planlaması ve ABD Ordusu üzerindeki etkileri”ni değerlendiriyor.

Adamlar, gizli-saklı iş yapmıyor. 

Tam tersi, göstere göstere, adeta körün gözüne parmak sokarcasına aleni çalışmışlar.

"https://www.rand.org/pubs/research_reports/RR2589.html" isteyen bu adrese girer, raporu aslından okur. 

Necip Fazıl hayranı bir kitlenin, bu rapora neden bu denli tepki gösterdiğini anlamış değilim.  Şair,Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın / Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!..”  demiyor mu?

İktidar yanlısı köşe yazarları, darbenin ulusalcı Kemalist kliklerin işi olabileceğini öne sürerek, parti tabanına ve muhafazakar kesime safları sıklaştırma mesajı veriyor.  

Muhalefetin sınırlı sayıdaki medya muhafızları ise olası darbe söylentilerini kullanarak, iktidar üzerinde sosyal psikolojik baskılamayla, iktidara hata yaptırmaya çalışıyor.

Darbe söylentileri, her iki kesimin de işine geldiğine göre bu furyayı kim başlattı, bu iddialar hangi küresel gücün değirmenine su taşıyor bir düşünün!..

Kartallar yüksek uçar!..

Kendini yenilemeye karar veren Kartal, sarp yamaçlarda kendine bir kovuk bulur. Artık bir işe yaramayan gagasını günlerce kayalara vurarak, parçalanıp düşmesini sağlar. 

Yeni oluşan gagasının sertleşmesini bekler. 

Daha sonra bu güçlü gagayla acılar içinde, yaşlanmış pençelerini söker. 

Eskimiş tüylerini tek tek yolar. 

Yüz elli gün, yemeden içmeden acılar içinde gerçekleştirdiği bu işlemlerden sonra; yeniden doğmuş gibi gençleşerek uçar yeni yaşamına ve bir otuz yıl daha yaşar.

Türkiye'yi ararsanız tıpkı "Kendini yenileyen kartal" hikayesinde bulabilirsiniz. 

Ergenekon, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası  süreç, Suriye hamlesi falan bu şekilde ele alınabilir. 

Gezi Davası Kararı, “Yargı Darbesi” mi? 

İstanbul 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı odaklı olaylara ilişkin davada, aralarında Anadolu Kültür AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'nın da bulunduğu 9 sanıkla ilgili beraate hükmetti. 

Parti grubunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi Parkı davasında verilen beraat kararlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede “Bu hareketi masum bir çevre hareketi olarak görmek gafilliktir” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Gezi Parkı Olayları'nı masum olarak değerlendirenlere, “Ya gafillerdir ya da taammüden bu ülkenin ve milletin düşmanıdır” dedi. 

Ardından Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Osman Kavala'nın da bulunduğu 9 sanıkla ilgili beraate hükmeden İstanbul 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkında inceleme başlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Gafil ya da taammüden devlet millet düşmanı” ilan ettikleri arasında, “beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını söyledikleri, önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de var. 

Çünkü 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Karar gazetesi yazarları Ahmet Taşgetiren, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'la konuşmasında “Gezi Olayları İle Gurur Duyuyorum Dedim” açıklamasında bulundu.

Abdullah Gül: Nerede sessiz kaldım. Mesela en büyük olaylar Gezi olaylarıydı değil mi? Bana o zaman ilk sorulan soruya verdiğim cevap şuydu: “Bununla büyük bir gurur duyuyorum” dedim. Şaşırdı herkes”

Ben şaşırmadım Sayın Gül! 

Çünkü, FETÖ elebaşı da gezi olaylarında kamunun mallarına zarar veren, duvarlara Erdoğan hakkında, ağza alınmadık küfürler karalayan vandallara “kahraman” demişti. 

Gezi Parkı davası kararı açıklanmadan Abdullah Gül ve avenesinin Gezi zekalı ön almaları, yargının kararından önceden haberlerinin olduğunu göstermez mi? 

Darbeler içinden Kraliçe’ninki gelir!..

Rand’ın son raporunda göze çarpan önemli husus; Türkiye’de ABD çizgisinde daha ‘dost’ bir muhalefet oluşturulması. 

Rand, Amerikan yönetimine, Tayyip Erdoğan'a karşı, "demokratik ama işbirlikçi bir muhalefet" örgütlenmesini, ordudan orduya ilişkilerin sürdürülmesini, ayrıca mevcut Milli Savunma Bakanı üzerinde durulmasını tavsiye ediyor! 

Çünkü, Amerika’daki güç merkezleri, PENTAGON ve Türk Genelkurmay Başkanları arasındaki diyalogları derinleştirmek ve Türk Savunma Bakanı’nın artan önemini dikkate alarak ABD-Türkiye Yüksek Düzeyli Savunma Grubu'nu canlandırmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğinde hem fikirler. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  geçtiğimiz hafta “Emekli bir askerin peşine düşenler herhalde kendi geçmişlerinden utanıyorlar. Aksi halde böyle bir yanlışın içine düşmezlerdi” sözünün muhatabını çoğunuz, İlker Başbuğ sanabilir. 

Oysa, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da emekli asker. Acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlker Başbuğ’un verdiği pası, gole çevirirken, kabinesindeki bir ismi hedef almış olmasın!

Kaldı ki Amerikan hükümetine bağlı düşünce kuruluşu RAND Corporation’ın, Türkiye’nin iç ve dış politikasını mercek altına alan “Türkiye’nin Milliyetçi Eğilimi” başlıklı raporunda, İlker Başbuğ ile değil, mevcut Milli Savunma Bakanı ile ilişkiye geçilmesi, onunla çalışılması tavsiye ediliyor. 

Erdoğan önce çevresine baksın!..

Acaba Amerikalılar, kendileri üzerinden İngilizler’in, Milli Savunma Bakanı ile görüştüklerini mi iddia ediyorlar? 

Bir önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Kraliçe'ye muhabbeti herkesin malumu.

Gül ve Akar’ın ortak paydası her ikisinin de Kayserili olması.

Ayrıca, Londra sokaklarında Abdullah Gül, Hulusi Akar, Şükrü Karatepe ve Fehmi Koru dörtlüsünün  çekilmiş fotoğrafları çarşaf çarşaf internette halen dolaştırılmıyor mu!..

Eğer darbe olursa vebali Erdoğan’a ait. 

Neden mi? 

Çünkü yakın çevresindeki bir çok isim, Abdullah Gül döneminden kendisine intikal etmiş.

Ya Gül gibi Kayserili mesela MSB Hulusi Akar mesela Şükrü Karatepe ya da onun atadığı bürokratlar. 

Neden İngiliz darbesi? 

Çünkü, ABD ile Birleşik Krallık arasındaki rekabette Türkiye neredeyse merkez üs.

İngilizler, Türkiye'de tutunabilmek için sermaye transferini hızlandırdı. Yatırımlarını artırdı.

Eğer Türkiye'de nüfuz kaybı yaşarlarsa bu Ortadoğu ve Orta Asya'ya veda etmeleri demek.

Bu sebeple, çıkarlarını riske atmak gibi lükslerinin olmadıklarını düşünüyorlar. Eğer darbe yaptırırlarsa, bilin ki darbeciler dahi İngiliz kraliçesine hizmet ettiklerinin farkında olmazlar.

Darbe iki aşamalı planlanıyor!..

Önce “soft power” yumuşak güç denenecek. 

Siyasi hareketlilik, yeni partiler, yargı üzerinden küçük müdahaleler, iktidarın eleştirilmesi falan filan. 

Sonra “Hard-Power” sert güç aşamasına geçilecek. 

Milli, ulusal duyarlılıklar kaşınacak.

Ekonomik krizin deliye döndürdüğü çaresiz yoksulların can havliyle sokaklara dökülmesine zemin hazırlanacak. 

Zaten reel hayat pahalılığı, darbecilerin işini kolaylaştırıyor. 

Sokaklar karışacak. 

Sağdan-soldan geniş tabanlı ortak bir sokak muhalefeti büyütülecek.

Tıpkı “Gezi”de olduğu gibi iktidar, erk zaafı göstermemek adına Emniyet güçlerini göstericilerin üzerine gönderecek.

Uzun zamandır iktidar tarafından yemlenen semirmiş milis güçler, “sivil toplum kuruluşları” adı altında, tıpkı Mısır’da Tahrîr Meydanı’nda olduğu gibi, iktidar karşıtı muhalif kitleye saldıracak.

Sonuç; Türkiye’nin nur topu gibi bir “Sisi’si” olacak.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
sinan temur 5 yıl önce
e bunu sen biliyosun da iktidar bilmiyor mu e biliyorda hala hayati pahali yapip luks icinde yasamaya devam edip halkini düsünmüyosa kralicede kullanir durumu baronesde duşes de yaziyosun ciziyosun da boş , bomboş yok anam darbe olacakmis kulahima anlat millet aç ve bi ilaç çare bulan bulsun bulamayan alsin ceketini gitsin , milleti karsi karsiya getirip inlemesin! iyice zirzop yazmaya basladin ya kabahat bende sende degil!
Ehl-i İrfan 5 yıl önce
Çok doğru!!!!! ABD (CIA)ve AB'nin malum ülkesinin, malum istihbarat teşkilatı (BND) ve onların yerli-yersiz çok 'diyolog'lu, çok yönlü ihanet çetesini kullanan çok ahlaklı, çok merhametli, çok erdemli ve çok insancıl diğer batılı kuruluşlar 250 şehit,1660 gazının verildiği "ihanet ve melanet" teşebbüsünü AK Parti'nin "kötülüklerinden" Türk Milletini kurtarmak için işlediler.Kötülükten,zülümden daha beter olan zülmü, kötülüğü,ihaneti,melaneti sözle örtmeğe kalkmaktır.Ve bu eyleminide bu ülkede fark ettirmeden yaptığını zannetmektedir.
Halil ibrahim 5 yıl önce
Hocam bizim sisi kim olacak?..
Davut Nural 5 yıl önce
Ömür bey dış pilitika yazıları ile bilinen yönü ile tanınan ve öngörüleri çıkan bir yazar olarak biliniyor.Komplo teorisi ile hareket etmeyen bilahare nabzı iyi tutan bir kalem olması nedeni ile kesinlikle güvenilmesi gereken yerli ve milli bir muharrir.Yazıları icin kendisini kutluyor teşekkür ediyoruz.Esenlikler diliyoruz.Temad üyeleri...
Nisa Nur 5 yıl önce
Ne darbesi ya 15 Temmuz bunlara ders olmadımı halk var hak
Zeybek 5 yıl önce
Allah uyuza tırnak vermesin vay halimize
Dervişan 5 yıl önce
Görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler inşAllah