28 ŞUBAT SÜRECİ’NİN EN BÜYÜK SONUCU; PARALEL DEVLET VE 15 TEMMUZ AYAKLANMASIDIR.
300 yıldır iç kavgalarla yıpratılıyoruz.
Ötekileşmiş, toplumu kamplaştıran kesimlere bakınız. Arkasında İngiliz+ABD şimdi İsrail kısmen, Rus, Fransız, Alman ve İran İstihbaratından birilerini görürsünüz.
150 yıldır hâmàset ve mukaddesat içeren sloganlarla yürüdüğü zannedilen birçok yapı, İngiliz İstihbaratı’nca kurulmuştur.
Masonluk zaten onların kontrolünde gayri millî yapıdır. Ancak yerli gibi görünen bazı siyasi gruplar, STK, tarikât/cemaat yapılarının bizzat kurucusu da, yöneteni de onlardır.
28 Şubat Süreci, ABD+İngiliz Gladyosu’nun Millî bir hükümete karşı yasadışı Kemalist ve laik görünümlü darbesidir.
Bu dönemde, dindar kesimlere saldıran medya, yargı, ordu yöneticileri FETÖCÜ İhanetin okullarını konuk etmiş, desteklemiştir.
FETÖ de bu süreçte BÇG (Batı Çalışma Grubu) ile işbirliği yapmıştır. Geleneksel İslâmî Yapılar (çoğu cemaat ve tarikât) susarak ve N. ERBAKAN’a oy vermeyerek sessiz kalarak aslında darbecilere dolaylı destek olmuşlardır.
28 Şubat Süreci’nde ajan örgütü FETÖ, halka kurtarıcı, direnen en büyük grup gibi gösterilip, entelektüel kesimler ve sessiz halk FETÖ İhâneti’nin kucağına itilmiştir. DEMİREL ve ECEVİT gibi iki rakip dahi el birliği ile FETÖ İhâneti’ni büyütmekte yarışmışlardır.
AK PARTİ kurulurken ABD ve İngiltere tarafından adeta FETÖ ile kol kola girmeye zorlanmıştır. Abdullah GÜL, Ahmet DAVUTOĞLU, Ali BABACAN gibi birçok siyasi, İngiltere Kraliçesi’nin siyasete baskısıdır.
27 Nisan 2007 E-Muhtırası’na karşı direnen siyaset sonucu emperyalizm (ABD-İngiltere+Fransa+Almanya vd.) AKPARTİ Hükümeti’ne karşı Gezi Kalkışması ile başlayan süreci başlatmıştır. 28 ŞUBAT SÜRECİ’NİN EN BÜYÜK SONUCU; PARALEL DEVLET VE 15 TEMMUZ AYAKLANMASIDIR.
Bu süreçte devlet paralelci hainlerce kıskaca alınmış, hükümet körleştirilmiş, halkımız müthiş algı operasyonları ile zulmü görememiş hatta destek olmuştur. FETÖ devlet ve milletimize en aşağılık muameleleri reva görmüş ve yanıltmaktan çekinmemiştir. Halk Bankası, MİT Operasyonları özellikle ülkeyi bitirme ve mahkûm etmeyi hedeflemiştir.
15 Temmuz İhanet Darbesi’ni yaparken ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Yunanistan ile açıktan koordine olmuş, PKK ile özellikle Güney Sınır Hattı’nda ve büyük şehirlerde işbirliği yapmıştır.
Milletimiz ferâseti ile tüm oyunları bozmuştur.
28 Şubat Süreci’nin iyi sonuçları da vardır.
En değerlisi Cumhur İttifâkı’dır ki Millî Unsurların büyük kısmını oluşturan AK PARTİ ve MHP birlikte hareket etmektedir. En son Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ndeki taraflar ise somut sonuçtur.
Diğer sonuç, Millî ve Yerli Savunma Sanayii kurulmuştur.
FETÖ tüm kesimlerde PARALEL YAPI oluşturmuştur. Solda, sağda, cemaatlerde, tarikâtlarda, STK’nda, Kemalist, lâik kesimlerde…
Aslında ülkemizde tüm kesimlerde, siyasî yapılarda, düşünce gruplarının içinde Millî ve Yerli insanlarımız vardır. Bunlar bir araya gelerek ve mücadele ederek ülkemize oynanan oyunları bozabilirler. Bu değerli insanlar komşunun kapısının önündeki pislik yerine kendi kapısını süpürse her yan tertemiz olmaz mı? karşılıklı kusur ve hata aramak tarafgir kesimlerin ve fitnecinin en istediği şeydir.
Tarafgirlik tuzağından kurtulalım. 28 Şubatçılar da bizi doğrudan taraf olmaya zorlamadılar mı?
Millî değerlerimizin arkasına saklanıp, Dinimizi, töremizi, tarihimizi, Atatürk’ü, vatanseverliğimizi, devletimize sadàkâtimizi istismar edip, kendi kötü amaçlarına maske yapıp fitne yayan bölücüleri ve işbirlikçileri feràset ve derin bir idrâk ile görelim. Engelleyelim. Büyük ve Güçlü Türkiye’nin ihyâsı için tüm gücümüzle omuz omuza ve çok çalışalım…
.
Emekli Yarbay Halil Mert, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-
Yazının tamamını açıklamaları ile buradan izleyebilirsiniz;