MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, "Cumhur ittifakı ’Ya istiklal ya ölüm’ derken, zillet ittifakı ’Ya domates, ya patlıcan’ diyor. Aradaki fark budur. 31 Mart seçimlerini biz bir beka seçimi olduğunu anlatırken, geleceği göremeyen siyasetçi kör siyasetçidir " dedi.
MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde MHP İlçe Başkanı Ahmet Buldanlı, AK Parti İlçe Başkanı Erdoğan Büyükdinç’i, Belediye Başkanı Necati Selçuk’u makamlarında ziyaret etti. Akçay, MHP İlçe Teşkilatı’nda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Cumhur İttifakı’nın Sarıgöl Belediye Başkanı Necati Selçuk’un çalışkanlığına kefil olduğunu dile getiren Akçay, "2014 yılında ne dediğimizi iyi biliyoruz. Necati Selçuk kardeşimize kefil olduğumuzu bildirmiştik. Sarıgöl’ün çehresini değiştirmiştir. Büyükşehir ve belediye olarak hakkını vermiştir. Bütçesini de iyi değerlendirmiştir. 2019 yılında Necati Selçuk bu kez Cumhur İttifakı adayı olmuştur. Ben yine kendisine kefilim en güzelini yapacaktır. Bunu bildirmeye geldim. 31 Mart’tan sonra Necati Bey, Cumhur İttifakı’nın belediye başkanı olacaktır. Büyükşehir Belediyemizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Devlet Bahçeli’nin desteklerini alacaktır. Aziz Atatürk’ün 10. yıl nutkunda bir ifadesi vardır: ’Az zamanda büyük işler yaptık.’ Ancak biz yaptıklarımızı kafi görmemekteyiz ve büyük işler yapmanın azmindeyiz. Beş yıllık bir zamanda birçok işler yapılmış ve başarılmıştır ama biz Cumhur İttifakı olarak bunları kafi görmüyoruz. Sarıgöl’de daha büyük hizmetlerin gelmesini istiyoruz. 31 Mart’ta Sarıgöl’de Manisa’da ve Türkiye’de bütün belediyeleri alacağımıza inanmaktayım." dedi.
"BU SEÇİMLERİN FARKLI BİR ÖNEMİ VAR"
31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nin diğer seçimlerden farklı olduğuna dikkat çeken Akçay, "Bu seçimin diğer mahalli idareler seçimden farklı bir tarafı var. Bu seçimler siyasi partilerin oluşturduğu ittifaklar ile gerçekleşecektir. Biz de MHP olarak Adalet ve Kalkınma Partisi ile birlikte seçimlere Cumhur İttifakı olarak giriyoruz. Cumhur İttifakı sadece seçim ittifakı anlamına gelmiyor. Cumhur İttifakı seçimin çok ötesinde, çok daha derin, uzun yüksek hedefleri amaçlayan kuruluş amacı vardır. 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminden sonra, fiilen millet ruhunda kurulmaya başlanan bu ittifak, 7 Ağustos 2016’da Yeni Kapı Mitingi ile atılan somut adımlar siyasi mecralarda atılmaya başlandı. Bu ittifakın asıl temelini 15 Temmuz olarak ifade edebiliriz. Bu tarih bir milat olmuştur. Çünkü Türk Milleti beka mücadelesi vermektedir. İstiklal ve istikbal mücadelesi vermektedir. Dünyada son yıllarda cereyan eden olaylar çok ciddi aciliyet ve önem arz etmektedir. Buna duyarsız kalmayan Türkiye’nin iki güzide lideri Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın MHP Genel Başkanım Devlet Bahçeli, el ele vererek, ellerini birleştirerek, Cumhur İttifakı’nı fiilen hayata geçirmişlerdir. Bizde AK Parti ve MHP olarak, tüm Türkiye’ye dalga dalga yayılan bu Cumhur İttifakı’nın yoluna, hukukuna uygun olarak en güzel şekilde gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.
Akçay, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Edirne’den, Kars’a bütün Türkiye’ye milletin gönlünü almış, Türkiye’nin geleceğine yelken açan büyük ufuklara doğru yol alan büyük bir sağduyu birlikteliğidir. Cumhur İttifakı’nın iki partisinin siyasi bir çıkar taşımadan, önce ülke ve milletin çıkarları olduğunu tekrar hatırlatmak gerek. İki güzide partinin önce ülke ve milletim dediği bir Cumhur İttifakı olduğunu ifade etmek isterim. Ülkemizin birlik ve beraberlik ihtiyacıdır. Önce bunu siyasi iradelerin göstermesi gerekir. Liderler ülkelerin kaderini temsil ederler. Bugün ülkenin kaderini iki lider temsil etmektedir. Şu anda dünyada 1. ve 2. Dünya Savaşlarının belirsiz ortamları yaşanmaktadır. Türkiye olarak yaşadığımız bölgede 1. ve 2. Dünya Savaşlarının sancılarını yaşıyoruz. Bu durum karşısında Türkiye’nin geleceği ve istikbali bakımından güçlenerek, birlik olarak tehdit ve tehlikeleri hep birlikte millet olarak Türkiye’yi güçlendirerek, büyük hedeflere ulaşmak arzu ve isteği içerisindeyiz. Biz beka derken, bekayı tercih ederken, bazıları CHP’nin öncülük yaptığı bizimde ’zillet ittifakı’ dediğimiz CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP’nin oluşturduğu ittifakta ne hazindir ki, bir ülke bekasını tamamen hiçe sayarak çok yanlış bir duruş sergilemekteler. Bunların tutum ve davranışlarından görüyoruz ki, bunlar Türkiye’nin istiklalini, istikbalini değil daha çok ABD’nin oluşturduğu bölgemizle ilgili stratejler doğrultusunda hareket etmekteler. Görünen odur ki, Türkiye’yi yöneten Sayın Erdoğan’a ve iktidarı hedef almakta, Sayın Devlet Bahçeli’ye yönelik politika yürütüyorlar. Muhalefet görüntüsü sadece maskedir."
TRUMP’A TEPKİ
Akçay, konuşmasında ABD Başkanı Donald Trump’un tutum ve söylemlerini de eleştirerek, "ABD Devlet Başkanı Trump daha iki gün önce Golan Tepeleri’ni İsrail’e ait olduğuna imza altına alıyor. Sen kimsin ki, hangi hukukla kimin toprağına, kime vereceğine hangi hakla karar verebiliyorsun? Bölgemize fitne sokmanın ayrı bir adımıdır. Koca, koca imzalar atarak televizyonların önünde sanki dünyaya ben yönetiyorum havası vermektedir. Geçtiğimiz ağustos ayında açıkça belirterek Türkiye ekonomisine ABD’nin istekleri doğrultusunda tehdit ederek, açıklamalar yaptılar. ABD Başkanı ve sözcüleri açık açık itiraf ediyorlar. 23 bin tır mühimmatı Suriye’nin kuzeyindeki PKK’yı ve PYD terör örgütlerine vermiştir. Orada teröristleri eğitip, ordu oluşturmaktadırlar. Bizim terör koridoru dediğimiz Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’nin güneyinden çevrelenmek istenmektedir. Amaçları ileride Türkiye’ye saldırmaktır. Bölüp, parçalamak gayretlerini sarf ettirmekteler. Bugün 23 bin tırı Sarıgöl’den yola çıkarsak, İstanbul’u geçer, oradan da Ankara’ya uzanır. Bu kadar tehditler varken, acaba bu Kılıçdaroğlu’nu uyandırmak için daha nasıl bir tehditler olsun ki, insan aklı ve mantığı sormadan edemiyor. Cumhur ittifakı ’Ya istiklal ya ölüm’ derken, zillet ittifakı ’Ya domates, ya patlıcan’ diyor. Aradaki fark budur. 31 Mart seçimlerini biz bir beka seçimi olduğunu anlatırken, geleceği göremeyen siyasetçi kör siyasetçidir. Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve diğerleri kör siyasetçidir. İktidar düşsün de ne olursa olsun düşüncesindeler. Kıbrıs’ta ve Akdeniz’de olanlar hiç mi sizlere sinyal vermiyor? Mısır’da daha başka ülkelerde yapılanları unuttunuz mu? ’Beka sorunu yoktur, PKK bize saldırmaz’ diyen Kılıçdaroğlu değil mi? Diyorlar ki ’Türkiye’de beka sorunu varsa 17 yıldır Türkiye’yi yöneten AK Parti iktidarıdır.’ Bu söz bile düşmanın kılıcını sallamaktır. Ülkeyi yönetmenin sorumluluğu başkadır, düşman, düşmanlığı yaparken görmezseniz, sizin iyi niyetinizden şüphe ederiz. Trump’ın söylediği sözlere karşı iki çift laf etmediniz." ifadelerini kullandı.
"YENİ ZELENDA BAŞBAKANINDAN ÖRNEK ALIN"
Kılıçdaroğlu’nu eleştirisine Yeni Zelanda’da yaşanan terör saldırısı sonrası yaptığı açıklamalarıyla devam eden Akçay, "Bundan iki hafta önce Yeni Zelenda’da cuma namazı kılınan camiye yapılan saldırı sonrası çok sayıda din kardeşimiz şehit oldu. Türkiye olarak bizler gerekli tepkileri gösterdik. Maalesef dünyada bizden başka tepki gösteren sahip çıkan bir ülke olmadı. Kılıçdaroğlu ise ’Saldırının kaynağı İslam dünyasından kaynaklanan terördür’ gibi ifadelerde bulundu. Bu söylemiyle İslam düşmanlarının ve Türkiye düşmanlarını ekmeğine yağ sürdü. Yeni Zelenda Başbakanının son derece akıllı, sağ duyulu, saygılı, içten tepkisi ve dürüstlüğü Kılıçdaroğlu’na örnek olsun. Yeni Zelenda Başbakanının bu örnek tepkisi Türkiye tarafından takdir edilmiştir. Ama Kılıçdaroğlu bu takdirin yarısını bile görmemiştir. Daha sonra bir heyet göndermek zorunda kaldı Cumhuriyet Halk Partisi. Heyet ne yaptı bilmiyorum ama Türkiye’nin bir hatası var mı yok mu diye araştırmışlardır." dedi.
31 Mart seçimlerinde vatandaşların ülkenin bekası ve geleceği için sandık başına gitmelerini isteyen Akçay, konuşmasını şöyle tamamladı: "Vatandaşlarımızın Cumhur İttifakı’na oy vermelerini istiyorum. Sarıgöl’ün toprakları altın değerindedir. Buna sahip çıkmak hepimizin görevidir. Başkanımız da jeotermal için görüşmelerimiz olmakta takipçisi olacağım."
(Vehbi Sarıhan /İHA)