ANKARA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Koza-İpek Holding yöneticileri hakkında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kapsamında hazırladığı iddianamede, İpek ailesinin "sahibi oldukları şirketlerin imkanlarını FETÖ üyelerine kullandırdıkları" belirtildi.
İddianameye göre, İpek ailesinin Marmaris'teki Angel's Peninsula adlı otelinde, firari eski savcı Zekeriya Öz, hakkında FETÖ'den işlem yapılan eski Ankara Emniyet Müdürü Kadir Ay ile Hakan Şükür, bazı gazeteciler ve iş adamları kaldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının dün mahkemeye gönderdiği, FETÖ çatı davasının firari sanığı Hamdi Akın İpek ve İpek ailesinin diğer fertlerinin şüpheli olduğu iddianamede, "İpek ailesinin, sahibi oldukları şirketlerin imkanlarını FETÖ üyelerine kullandırdıkları" belirtildi.
İddianamede, şüphelilerin sahibi oldukları Angel's Peninsula isimli otelde, haklarında FETÖ üyeliği nedeniyle işlem yapılmış birçok kişiyi misafir olarak ağırladıkları ifade edilerek, firari savcı Zekeriya Öz ve eski Ankara Emniyet Müdürü Kadir Ay ile Hakan Şükür, Verdal Hosta, Tarık Toros, Erhan Başyurt, Atalay Demirci, Mehmet Katırcı ve Boydak ailesi buna örnek gösterildi.
Kayda "Hasan Sezer" olarak geçti, 33 bin 881 lira ücret çıkardı
İddianameye göre, FETÖ şüphelisi eski firari savcı Zekeriya Öz, 30 Haziran-5 Temmuz 2013 tarihleri arasında ailesiyle birlikte holdinge bağlı ATP İnşaat Otelcilik A.Ş'ye ait Angel's Peninsula isimli otelde "Hasan Sezer" ismi ile kaldı. İncelenen faturalara göre, 33 bin 881 lira 38 kuruş otel ücreti, Koza İpek Holding tarafından ödendi.
Yine, FETÖ şüphelisi eski Ankara İl Emniyet Müdürü Kadir Ay da 8-18 Ağustos 2013 arasında ailesiyle beraber aynı otelde kaldı. Otel ücreti 15 bin 31 lirayı yine holding ödedi.
Koza Altın A.Ş'nin Bergama, Gümüşhane, Eskişehir gibi birçok ilde bulunan binaları da FETÖ ile irtibatlı kişi veya kuruluşlara değerinin çok altında bedellerle kiralandı.
Şirketin taşınmazlarını kullanan birçok kuruluşun faaliyetleri, FETÖ ile irtibatları nedeniyle kanun hükmünde kararnamelerle sonlandırıldı.
"Öz, tavla oynamak istedi"
İddianameye göre, soruşturma sırasında Angel's Peninsula otelinin bazı personelinin tanık olarak beyanına başvuruldu.
Buna göre 2011'den Aralık 2015'e kadar ön büro ekip şefliği yapan Zeki Balcı, "Hakan Şükür ve Kadir Ay'ın otelde isimsiz olarak kaldığını düşündüğünü" ifade etti, eski savcı Zekeriya Öz'ün ise "başkasına ait bir kimlik vererek otelde konakladığını" söyledi.
Balcı, şu beyanda bulundu:
"Hakan Şükür hemen hemen her sene gelerek otelimizde konaklardı. İsimsiz kalıp kalmadığını bilmiyorum. Kadir Ay'ın ise Muğla Emniyet Müdürüyken bir sefer ve Ankara Emniyet Müdürlüğünden alındıktan sonra 2015 içerisinde bir sefer olmak üzere iki sefer otelimizde kaldığını biliyorum. Kadir Ay'ı Muğla Emniyet Müdürüyken otelden ayrılışında gördüm. Göz aşinalığım vardı. İkinci seferde ise otelimizin asansöründe gördüm. Zekeriya Öz ise nargile kafede otururken Tekin Bey ve Hasan Burak Sertcan ile tavla oynamak istediğini bana söyledi. Bunun üzerine Burak Bey'i aradım, onlar da görüşmek istemediler ve 'geçiştir' dediler. Neden görüşmek istemediklerini yorumlayamadım."
Balcı ayrıca, Hamdi Akın İpek'in, sahibi olduğu medya grubunun çalışanları Tarık Toros, Erhan Başyurt, Murat Uzun, Adem Yavuz Arslan ve Fatih Karaca geldiğinde, birlikte tekne turuna çıktıklarını ve marinada denize girdiklerini de anlattı.
"Ay operasyonu biliyor muydu?"
Aynı otelin resepsiyonisti Mona Atkan da Kadir Ay'ın değişik zamanlarda otelde ailesiyle konakladığını ifade etti.
İsimsiz olarak otelde bulunan Ay'ın, Ağustos 2015'in son günlerinde, Oktay Üçkardeş ve Hakan Şükür ile konakladığını, çıkış tarihlerinin belli olmadığını söyleyen Atkan, şunları anlattı:
"1 Eylül 2015'te benim görev yaptığım bir sırada, 04.00 ile 05.00 saatleri arasında gelen çağrıya baktığımda Kadir Ay isimli kişi, çıkış yapacaklarına dair talimatı bana bildirdi. Sistemde herhangi bir isim olmadığı için ben çıkış işlemi yapmadım. Transfer için araç ayarlaması yapılmadı. Büyük ihtimalle kendisine ait araç gelerek ailesi ile birlikte otelimizden ayrıldılar. Ertesi gün otele görevime geldiğimde Koza-İpek Holdinge operasyon yapıldığını öğrendik. Kadir Ay'ın otelimizden ayrılması ile ilgili 'Acaba operasyonun yapılacağını biliyor muydu da otelimizden kaçar gibi ayrıldı' şeklinde dedikodu da yapıldı."
Yine otelde "Maliye grubu" diye adlandırılan 50 kadar kişinin Ekim 2012'de 2-3 gün konakladıklarını, bu kişilerin ücret ödemediğini, faturaların holdinge kesildiğini anlatan Atkan, Bank Asya yöneticileri olarak bilinen 70-75 kişinin de Nisan 2013'te otelde kaldıklarını ifade etti.
Öz'ün bilgileri sistemden silinmek istendi
Otelde daha önce giderlerden sorumlu olan tanık Gül Çetinkol da otelde protokolden birçok kişinin kaldığını belirterek, "Bunların ücreti Hasan Burak Sertcan'ın (iddianamenin şüphelilerinden) ve diğer yöneticilerin talimatı ile Koza Holdingin ve ATP Koza Turizmin adına fatura düzenlenerek ödeme yapılır. Yani protokolün bir kısmı, kendi ücretlerini ödemezler. Bunların ücretlerini Koza Holdinge bağlı şirketler öder." dedi.
Çetinkol, eski savcı Zekeriya Öz'ün 30 Haziran-8 Temmuz 2013 arasında "Hasan Sezer" kimliğiyle otelde kaldığını, hiçbir ücret ödemediğini bildirerek, "Şahıs kendisi hiçbir ücret ödememiş, Koza İpek Holding A.Ş. tarafından konaklama bedeli, ekstra harcama bedeli ve diğer harcamalardan oluşan toplam 33 bin 881 lira 38 kuruş fatura ödenmiştir." bilgisini verdi.
Bununla ilgili toplam 40 sayfa evrak teslim eden Çetinkol, adisyonların altında "Hasan Sezer" ve "Meryem Sezer" ile Hakan ve Zeynep Şükür'ün imzalarının bulunduğunu, otelin Operasyon Müdürü Funda Saka'nın faturaların holdinge kesilmesi ve bilgisayar kayıtlarından silinmesi talimatı verdiğini anlattı.
Çetinkol, "Kimi sildirmeye çalıştıklarını öğrenmeye çalıştığımda, otelde esas kalanın Zekeriya Öz olduğunu anladım." dedi.
Muhabir: Barış Kılıç
dikGAZETE.com