Gündem

Yüzbaşıoğlu'nun beyanları 'askeri yargı' iddianamesinde

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ'nün askeri yargıdaki yapılanmasına ilişkin 33 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, Genelkurmay Askeri Savcısı Yüzbaşıoğlu'nın "müşteki" sıfatıyla alınan beyanlarına yer verildi. - Anadolu Ajansı

Yüzbaşıoğlu'nun beyanları 'askeri yargı' iddianamesinde
11-04-2017 17:07

ANKARA

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) askeri yargı yapılanmasına yönelik iddianamesinde, "müşteki" sıfatıyla alınan ifadesi aktarılan Genelkurmay Askeri Savcısı Mehmet Yüzbaşıoğlu, Ankara Zir Vadisi'nde bulunan mühimmatla ilgili eski yarbay Mustafa Dönmez hakkındaki mahkumiyet hükmünün 7 noktada eksikler olduğu gerekçesiyle Askeri Yargıtay tarafından bozulmasına karşın, askeri mahkemenin direnme kararı verdiğine dikkati çekti.

İddianamede, direnme talebinde bulunan savcı ile bu yönde karar veren hakimlerin, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklandıkları ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edildikleri belirtildi.

Başsavcılığın, 33 kişi hakkında hazırlayarak mahkemeye gönderdiği iddianamede, Yüzbaşıoğlu'nun "müşteki" sıfatıyla 2 Ağustos 2016'da alınan ifadesi özetlendi.

Buna göre Yüzbaşıoğlu, Ergenekon davasında tutukluyken tahliye olan Hıfzı Çubuklu'nun ardından Genelkurmay Askeri Mahkemesine ikinci hakim olarak geldiğini, mahkeme başkanının Ali Rıza Bildik olduğunu bildirdi. Asker hakimler Cemil Çelik ve Bedrettin Özgür'ün mahkemede görev yaptığını, Volkan Şahin, Yavuz Şentürk, Yaşar Yüce ve Zekeriya isimli kişinin ise savcı olduğunu ifade eden Yüzbaşıoğlu, o dönemde Zekeriya isimli savcıya ilişkin kamera kaydının medyaya servis edildiğini ve bu yolla tasfiye sürecinin başladığını kaydetti.

Kayseri'deki personelle ilgili soruşturma

Yüzbaşıoğlu, göreve başladığında ilk aldığı dosyanın, Kayseri'deki "Işık Evleri"nde yetişen üç havacı astsubayın intranet sistemine gerçeğe aykırı belge yüklemesi ve akabinde cemaate ilişkin Ahmet Zeki Üçok tarafından yapılan soruşturmaya yönelik tutukluluğa itiraz kararları olduğunu anlattı. Dosyayı inceleyince, bu kişilerin "Ağabey" dedikleri kod adı kullanan kişilerle ilişkilerini de dikkate alarak, bunun örgüt suçu olduğuna kanaat getirdiğini ve tutukluluğun devamı yönünde karar verdiğini kaydeden Yüzbaşıoğlu, bu aşamadan sonra basında aleyhine "asıl yazarı" Yener Dönmez olan yazılar çıkmaya başladığını aktardı.

Sonraki süreçte Dursun Çiçek'in tutuklamaya sevk edildiğini, dosyayı incelediğinde kriminal raporunun "yanlı ve hatta sanığı tutuklamak için işgüzarca hazırlandığını gördüğünü" ve tutuklama taleplerini reddettiğini bildiren Yüzbaşıoğlu, akabinde "TSK Kulis" ve "Karanet" isimli Twitter adreslerinden hakkında yalan haberler çıkmaya başladığını belirtti.

Yüzbaşıoğlu, Çorlu'da görev yaptığı döneme ilişkin çok az kişinin bilebileceği haberler çıktığını, ilçede iki savcı görev yaptıklarını, bunlardan birinin Yasin Akdeniz olduğunu, tutuklandığını ve haberlerin kaynağının o olabileceğini düşündüğünü beyan etti.

Zir Vadisi davası

Yüzbaşıoğlu, daha sonra Zir Vadisi'nde bulunan mühimmata ilişkin davada eski Yarbay Mustafa Dönmez hakkında Cemil Çelik'in başkan, Bedrettin Özgür'ün üyesi olduğu heyetin mahkumiyet kararı verdiğini, bunun Askeri Yargıtayda, 7 noktada eksik soruşturma nedeniyle bozulduğunu bildirdi.

Bozma kararının ardından tekrar görülen duruşmalara başkan olarak çıktığını belirten Yüzbaşıoğlu, o dönemde askeri savcının Yaşar Yüce olduğunu, duruşmadan önce sık sık, çok da usule uygun olmayan şekilde savcı Yüce ile hakimler Çelik ve Özgür'ün toplandıklarını, kendisini gördüklerinde de konuyu kapattıklarını ya da sustuklarını anlattı.

"Normal olarak 7 noktada noksan soruşturmadan bozulan bir dosyada direnme kararı verilmesinin hayatın olağan akışına ve yargının işleyişine uygun olmadığını" kaydeden Yüzbaşıoğlu, bunu bilmesine rağmen savcının önceden hazırlanmış çok ayrıntılı bir direnme kararı okuduğuna işaret etti.

Mehmet Yüzbaşıoğlu, müzakere sonucunda heyetin, savcıyla aynı doğrultuda, hatta kelimeleri bile birbirine uygun bir direnme kararı verdiğini, kendisinin karara muhalif kaldığını, dosyanın Askeri Yargıtay Daireler Kurulunca yine eksik soruşturma gerekçesiyle bozulduğunu bildirdi.

"Derhal emekli olmamı veya pasif göreve geçmemi önerdiler"

Yüzbaşıoğlu, 2012'de İzmir'deki askeri casusluk davasının başladığını aktararak, şu beyanı verdi:

"Polis olduğunu düşündüğüm biri arayarak, yan odada Zafer Kılınç'ın (dönemin bu soruşturma ile yetkilendirilmiş özel yetkili cumhuriyet savcısı) olduğunu, İzmir Emniyet'inde KOM dairede şu anda benim tutuklanmamı görüştüklerini söyledi. Benimle ilgili yaklaşık 5 dakika İzmir casusluk davasında da geçen fişleme kayıtlarını okuyarak, derhal emekli olmamı veya pasif göreve geçmemi önerdiler. Bu konuda Genelkurmay İstihbarat Başkanlığına dilekçe yazıp bu hususun araştırılmasını istedim. Halihazırda Jandarma Genel Komutanı, o dönemde İstihbarat Daire Başkanı olan Yaşar Güler konuyu MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile görüşeceğini söyledi. Daha sonra şahsına verdiğim telefon numarasının 'patates numara' diye tabir edilen numara olduğu bildirildi."

Yüzbaşıoğlu, 2013'te, basın ve sosyal medyada hakkındaki yalan dolu yazıların artması üzerine İzmir'deki casusluk davasına bulaştırıldığını anladığını, sonrasında da tutuklanacağı yönünde bilgiler gelmeye başladığını ifade etti.

Hakkındaki karalayıcı beyanlar sebebiyle, o dönemki Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse'ye, "Genelkurmay Başkanına sor, benimle çalışmak istemiyorsa istifa edebilirim" dediğini, Köse'nin kendisine dönerek, "Genelkurmay Başkanı sizinle çalışmaya devam etmek istiyor" dediğini anlatan Yüzbaşıoğlu, bundan yaklaşık 1,5 ay sonra Genelkurmay Askeri Mahkemesi Başkanlığından alınıp "tarihte görülmeyecek şekilde" 4. Kolordu Komutanlığına disiplin subayı olarak atandığını aktardı.

"Mesajı aldın mı?"

Mehmet Yüzbaşıoğlu, o dönemde Mamak'ta Balyoz ve İzmir casusluk davası sanıklarının bulunduğuna işaret ederek, yine evini gizli numaradan telefonla arayan şahsın "Mesajı aldın mı?" diye sorduğunu ifade etti. Yüzbaşıoğlu, bunun "Mamak'ta askeri cezaevi var. Seni buraya göndererek tutuklayacağız" mesajı vermek gayesiyle yapıldığını anladığını, İzmir'deki davaya fişleme bilgileri verilerek dahil edildiğini, ancak Türkiye'de yaşanan süreçlerden dolayı ikinci ve üçüncü dalgalar oluşmadığı için tutuklanmadığını anlattı.

Genelkurmay Askeri Mahkemesinde Mustafa Dönmez'i yargılayan heyetten Çelik ve Yüce'nin daha sonra Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyesi, Özgür'ün hakimlik süresinin çok kısa olmasına rağmen Hava Kuvvetleri Adli Müşaviri olduğunu bildiren Yüzbaşıoğlu, o dönemde gazeteci Yener Dönmez'in, sadece askeri yargıdaki kişilerin bilebileceği haberler yapıp, Seyfi Oktay'ı kastederek, kendisinin "Seyfi dede tarikatı"ndan olduğuna dair yazı yazdığını ifade etti.

İddianamede, Yüzbaşıoğlu'nun beyanında ismi geçenlerden Bedrettin Özgür, Yaşar Yüce ve Cemil Çelik'in, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında TSK'dan ihraç edildikleri ve tutuklandıklarına dikkat çekildi.

Muhabir: Barış Kılıç

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER