Adana’da kronik lenfositik lösemi hastası 54 yaşındaki Süleyman Hergünaç, kiraladığı tek odalı evde yaşam mücadelesi veriyor. Evinde yatağı ve komodinin haricinde bir eşyası bulunmayan adam, “Benim hijyenik ortamda yaşamam lazım. Ama farelerin içinde yaşıyorum” diyerek devlet büyüklerinden ve hayırseverlerden yardım istedi.
Eşi Selma Duran ile 14 yıl önce ayrılan 5 çocuk babası Süleyman Hergünaç’a 2013’ün Aralık ayında lenfositik lösemi teşhisi konuldu. Günlük işlerde çalışarak yaşamını sürdüren Hergünaç, bir süre sonra çalışamaz hale geldi. Hergünaç’a Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden yüzde 70 engelli raporu verildi. Engelli maaşı bağlanan Süleyman Hergünaç, Seyhan ilçesi İstiklal Mahallesi’nde harabe bir ev kiralayarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Doktorların hijyen konusunda uyardığı Hergünaç, evini basan farelerle yaşam mücadelesi veriyor. Giysileri, havluları, yatak çarşaflarını özenle yıkaması ve sık sık değiştirmesi gereken Hergünaç, imkanı olmadığı için bunların hiçbirini yapamıyor. Hergünaç’ın elini yıkmak ve temizliğine biraz da olsa dikkat etmek için aldığı sabunları da fareler yiyor.
“FARELER GECE KULAĞIMI YİYECEK DİYE KORKUYORUM”
Evlenen çocuklarının kendi yuvalarını kurduğunu ve kendisine yardım edemediğini belirten Süleyman Hergünaç, “2013’ün Aralık ayında Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdum. Lenfositik lösemi teşhisi koydular. O zamandan beri tedavi görüyorum. Kemoterapi tedavisi gördüm. 3 aydan 3 aya engelli maaşı alıyorum. Ama aldığım maaş yetmiyor. Hasta olduğum için çalışamıyorum. Bakacak kimsem yok. Çok zor durumdayım. Benim hijyenik ortamda yaşamam lazım. Ama benim evimde hijyen yok. Ben farelerin içinde yaşıyorum. Farelerle yatıp farelerle kalkıyorum. Gece uyurken kulağımı yerler diye çok korkuyorum. Gece yatağımdan kalkamıyorum. Çok korkuyorum farelerden, sabunu bile yemişler. Ben bu ortamda nasıl yaşayım. Ölürüm ben bu ortamda. Oda bomboş, kimsem yok” diye konuştu.
Hergünaç, evinde birkaç eşyasından başka bir şeyi olmadığını belirterek, “Yemek yapacak bir tencerem, tüpüm, televizyonum, buzdolabım hiçbir şeyim yok. Bir odanın içindeki tek yatağın içindeyim. Burada yatağımda uzanıyorum, ne bir televizyon izleyebiliyorum ne de bir meyve alıp dolaba koyabiliyorum. Devlet büyüklerimden, hayırseverlerden yardım bekliyorum. Allah rızası için bana yardım etsinler. Betondan kurtulmam için en azından yere erecek bir şey, bir televizyon, meyvemi yemeğimi koymam için bir buzdolabım olsun. Ben hayırseverlerden bunu bekliyorum” ifadelerini kullandı.
(İHA)
Eşi Selma Duran ile 14 yıl önce ayrılan 5 çocuk babası Süleyman Hergünaç’a 2013’ün Aralık ayında lenfositik lösemi teşhisi konuldu. Günlük işlerde çalışarak yaşamını sürdüren Hergünaç, bir süre sonra çalışamaz hale geldi. Hergünaç’a Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden yüzde 70 engelli raporu verildi. Engelli maaşı bağlanan Süleyman Hergünaç, Seyhan ilçesi İstiklal Mahallesi’nde harabe bir ev kiralayarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Doktorların hijyen konusunda uyardığı Hergünaç, evini basan farelerle yaşam mücadelesi veriyor. Giysileri, havluları, yatak çarşaflarını özenle yıkaması ve sık sık değiştirmesi gereken Hergünaç, imkanı olmadığı için bunların hiçbirini yapamıyor. Hergünaç’ın elini yıkmak ve temizliğine biraz da olsa dikkat etmek için aldığı sabunları da fareler yiyor.
“FARELER GECE KULAĞIMI YİYECEK DİYE KORKUYORUM”
Evlenen çocuklarının kendi yuvalarını kurduğunu ve kendisine yardım edemediğini belirten Süleyman Hergünaç, “2013’ün Aralık ayında Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdum. Lenfositik lösemi teşhisi koydular. O zamandan beri tedavi görüyorum. Kemoterapi tedavisi gördüm. 3 aydan 3 aya engelli maaşı alıyorum. Ama aldığım maaş yetmiyor. Hasta olduğum için çalışamıyorum. Bakacak kimsem yok. Çok zor durumdayım. Benim hijyenik ortamda yaşamam lazım. Ama benim evimde hijyen yok. Ben farelerin içinde yaşıyorum. Farelerle yatıp farelerle kalkıyorum. Gece uyurken kulağımı yerler diye çok korkuyorum. Gece yatağımdan kalkamıyorum. Çok korkuyorum farelerden, sabunu bile yemişler. Ben bu ortamda nasıl yaşayım. Ölürüm ben bu ortamda. Oda bomboş, kimsem yok” diye konuştu.
Hergünaç, evinde birkaç eşyasından başka bir şeyi olmadığını belirterek, “Yemek yapacak bir tencerem, tüpüm, televizyonum, buzdolabım hiçbir şeyim yok. Bir odanın içindeki tek yatağın içindeyim. Burada yatağımda uzanıyorum, ne bir televizyon izleyebiliyorum ne de bir meyve alıp dolaba koyabiliyorum. Devlet büyüklerimden, hayırseverlerden yardım bekliyorum. Allah rızası için bana yardım etsinler. Betondan kurtulmam için en azından yere erecek bir şey, bir televizyon, meyvemi yemeğimi koymam için bir buzdolabım olsun. Ben hayırseverlerden bunu bekliyorum” ifadelerini kullandı.
(İHA)