Yunus Emre Enstitüsü, yurt dışındaki 58 kültür merkezinde verilen Türkçe eğitiminin yanı sıra farklı ülkelerdeki eğitim kurumlarıyla yapılan iş birlikleri ile Türkoloji bölümleri ve Türkçe öğretimi destekliyor.
Kültür merkezleri aracılığıyla Türk kültürünü ve sanatını tanıtmak amacıyla birçok etkinlik düzenleyen Enstitü, ulusal veya uluslararası etkinliklerde Türkiye'yi temsil ediyor.
"Türk kültürüne olan talepleri karşılamak için çalışıyoruz"Enstitü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, enstitü olarak 10. yıllarında dünyanın her yerinde Türk kültürüne olan talepleri karşılamak için yoğun bir şekilde çalıştıklarını söyledi.
Afrika ve Güney Afrika bölgesinden yoğun talep olduğunu dile getiren Ateş, bunu karşılık vermek için yeni kültür merkezleri ve yeni bir ruhla yollarına devam ettiklerini vurguladı.
Ateş, 2020'de enstitü olarak yeni kültür merkezleri açmayı sürdürdüklerini aktararak, "Üniversitelerle anlaşmalarımız devam ediyor. Özellikle Türkiye Akademik ve Bilimsel İşbirliği Portalı çerçevesinde dünyanın her tarafından bilim insanları Türk bilim insanlarıyla buluşmak istiyor." diye konuştu.
"Türk insanın hayata bakışı, dünyanın ihtiyaç duyduğu bir yaklaşımdır"Tükiye'nin bilimsel ve akademik gücünü, inovasyona ayırdığı bütçeyi ve Türkiye'nin insan odaklı dış politikasını tanıtan, aynı zamanda ona zemin hazırlayan bir tarzla yurt dışında çalışmalar yaptıklarını dile getiren Ateş, bu yıl içinde 7 ülkede daha kültür merkezi açmayı planladıklarını bildirdi.
Ateş, "İnşallah yeni merkezlerle dünyanın her tarafında Türkçe konuşan sayısını artıracağız. Türk kültürüne aşina, Türk kültürünü seven bizi tanıyan insanların sayısını artırmak için çalışmalarımız devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Ateş, dünya genelinde 58 ülkede kültür merkezlerinin olduğunu belirterek,şunları kaydetti:
"Çalışmalarımızla ilgili özellikle dijital ortamda analiz yapma imkanımız oluyor. Temel felsefemiz; Yunus Emre'nin 'gelin tanış olalım' şiarıyla dünya insanlarını Türk insanlarıyla tanıştırmak. Bu tanışmanın temel amacı da Türkiye'yi, kültürünü, Türk insanının mantalitesini dünyanın farklı coğrafyalarında onların yararına bir açılım olarak sunmak. Türk insanının hayata bakışı, edebiyatı, sanatı, felsefesi ve düşünce hayatı, dünyanın şu anda ihtiyaç duyduğu bir yaklaşımdır."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com