Özel Haber

YouTube, TSK'nın Afrin videosunu yeniden açtı ama!...

Afrin'de PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütlerine ait vurularak imha edilen konvoyun görüntülerini aktaran TSK Genelkurmay videosu, YouTube hesabından silinmesinin ardından tekrar yayına açıldı ancak bu durum bazı soruları da gündeme taşıdı.

YouTube, TSK'nın Afrin videosunu yeniden açtı ama!...
24-02-2018 06:01

Genelkurmay Başkanlığı’nın YouTube hesabı üzerinden, önceki gece saat 23.48 itibariyle “Afrin’e Silah ve Mühimmat Taşıyan Terör Örgütü Konvoyunun Vurulması - 22 Şubat 2018” başlığı ile yayına verdiği görüntüler, YouTube tarafından kapatılmasının ardından daha sonra yeniden açıldı.

Afrin'de PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütlerine ait vurularak imha edilen konvoyun üzerinden kalkan duman bulutunun kameraya yansıdığı görüntüleri aktaran TSK Genelkurmay videosu, YouTube hesabından silinmesinin ardından tekrar yayına açıldı ancak bu durum bazı soruları da gündeme taşıdı.

"YouTube Politikaları"na tâbi devlet kurum ve kuruluşları...

Her türden başka pek çok sakıncalı ve aykırı içeriğe karşı herhangi bir işlemde bulunmadığı görülen YouTube'un, Genelkurmay videosunu, “Bu video, YouTube’un şiddet barındıran veya görsel açıdan rahatsız edici içeriğe ilişkin politikasını ihlal ettiği için kaldırıldı” diyerek yayınını engellemesi, "YouTube politikalarına tabi" TSK ve benzer başka kurum ve kuruluşların nasıl bir handikapla karşı karşıya kalabileceklerini de açıkça gösterdi.

Kişisel, özel, tüzel, iş, eğlence ve sair türden çeşitli hesaplar olduğu gibi devletin en tepeden en alt birimlerine kadar çeşitli kurum ve kuruluşlarının da YouTube'da "Kanal" tabir edilen hesapları bulunuyor ve her biri de "YouTube Politikaları"na uymak zorunda.

Başlangıçta, internet üzerinde video barındıran bir platfotm olan ancak sonrasında dünya ölçeğinde "internetin 1 numarası" konuma gelen Google bünyesindeki şirketlerden biri olan YouTube, Türkiye'de de ofisi bulunan Google'dan bağımsız değil.

Bir dönem Türkiye'de yasak uygulanan YouTub'un yeniden Türkiye faaliyetine izin verilmesi ise bu şirketleşme ve "Türkiye'de ofis sözü" üzerine gerçekleşti.

ABD destekli terör örgütlerine karşı savaş ve Amerikan şirketinin politikaları ile nereye kadar!

Şimdi şu günlerde, tam da ABD destekli terör örgütleri ile Türkiye arasında Suriye toprakları üzerinde verilen sıcak savaş, "varlık-yokluk mücadelesi" olarak sürerken o mücadeleyi veren Türk Silahlı Kuvvetlerinin kısacık videosunu "Şirket politikalarına aykırı olduğu" gerekçesiyle önce engelleyip daha sonra yeniden açması, bir "Amerikan Şirketi"nin basit denilemeyecek hamlesi ya da küçük bir  "deneme atışı" olarak yorumlanamaz mı!..

Bilindiği gibi yurt dışı Google aramalarında özallikle şu günlerde Türkiye karşıtı içeriklerin öne çıkarıldığı çeşitlii haberlere de konu olmuştu. Google bünyesinde video içerikler barındıran YouTube'un kullanıcılarına karşı "Youtube politikaları" ve "Kullanıcı haklarının korunması" iddiasıyla nasıl keyfi bir tutum takındığı da internet ve sosyal medya üzerindeki pek çok tartışmada kendini gösteriyor.

Politikalarına aykırı düştüğünü savunduğu üye ya da kullanıcılarına karşı, istediği anda ve istediği şekilde engelleme, hasaplarını askıya alma, hesap kapatma gibi yollarla yaptırımlarda bulunan şirketin, kar amaçlı olması dışında üstün medya gücü ile algı ve yönlendirmede bulunduğu da bir gerçek.

"Google Türkiye" bünyesinin bir köşesinde YouTube olarak faaliyette bulunan ve Türkiye kullanıcılarına karşı Türkçe içerik sunuyor olsa da kendilerini hep dışarıda imiş gibi gösteren, kurallarına tabi resmi kurumlarla da belki şimdilik bir anlaşmazlık ya da çatışmaya girmek istemeyen şirketin, yarın ne yapacağı ise meçhul.

Devlet mi şirket politikalarına, şirket mi devlet politikalarına...

Bu noktalar çerçevesinde, son "YouTube hareketi" karşısında bir-iki küçük soru ile duruma dikkat çekmek de mümkün.

- Tamamen keyfi ve işine nasıl geliyorsa öyle hareket etmeyeceğinin bir garantisi olmayan dünya çapında yaygın video paylaşım sitesi, yarın Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlıklar, TSK'nın değişik organları ve çeşitli resmi kurumların YouTube hesapları için bir "kalkışma" başlatırsa bunun sonucu ne olur?

- Devlet müesseselerinin "sadece bir şirket" üstelik bir Amerikan şirketi olan ve kendine ait "Politikalar" belirlemiş, istediği zaman, bu politikaları istediği gibi, değiştirme hakkını da saklı tutan böylesi bir "platform"da yer alması, aynı zamanda o şirkete "tabi olması" anlamına da gelmiyor mu?

- içeriden ya da dışarıdan herhangi bir şirket mi devlet politikalarına göre hareket belirler, yoksa herhangi bir devlet mi bir şirketin politikalarına göre kendine alan tayin eder?

- Yarın günü geldiğinde, ya da tamamen çıkarı öyle gerektirdiği için politikalarını kabul ederek o şirket bünyesinde, çeşitli devlet birimlerinin bir hesap üzerinden üye olarak açtığı "kanal" daha skandal bir biçimde engellenir, askıya alınır ya da kapatılırsa bunun sonucunda nasıl bir tablo ortaya çıkar?

- Vatandaşlarına ya da daha küçük kullanıcılarına karşı istediği tutumu sergileyen dışarıdan bir şirketin, benzer keyfiyeti üst mercilere karşı da takınmayacağının garantisi nedir?

Soruların çoğaltılması mümkün, ancak asıl önemli nokta şudur:

- TRT gibi, Anadolu Ajansı gibi devasa bütçelere sahip, yönetici ve çalışanlarıyla dev bir kadro içersinde bulunan ve üstelik yaptıkları işin gereklerinden biri de bu olması kaçınılmaz olan ilgili organların, YouTube ve benzeri platformlara alternatif oluşturması gerekirken kalkıp da o şirketlere "üye" olması, hesap oluşturarak "kanal" açması, izlenme ve "tık" başına reklam gösteriminden elde edilen gelir" dışında nasıl izah edilmektedir acaba!

dikGAZETE.com

- İlgili TSK videosunu alttaki pencereden görüntüleyebilirsiniz...-

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER