Sakarya
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kovid-19 Yoğun Bakım Ünitesi'nde 23 gün kaldıktan sonra tedavisi serviste süren 49 yaşındaki Taşkın Arapoğlu, herkese aşı olma çağrısında bulundu.
Arapoğlu, AA muhabirine, hayatı boyunca sigara ve alkol kullanmadığını, en son hastaneye ne zaman gittiğini hatırlamadığını, bu nedenle de bağışıklık sisteminin güçlü olduğunu düşündüğünü söyledi.
Koronavirüs konusunda da hassas ve duyarlı davrandığını ancak aşı olmadığını dile getiren Arapoğlu, "Maske, mesafe ve hijyen kurallarına çok dikkat eden biriyim. Aşı konusunda neden bu tereddüdü yaşadığımın cevabını bugünkü bütün pişmanlıklarıma rağmen bulabilmiş değilim. Oysaki her akşam televizyon kanallarında bilim adamlarımız, hocalarımız, doktorlarımız hatta hiçbir konuda bir araya gelemeyen siyasetçilerimiz bile hemfikir olmuşken benim bu tereddüdü yaşamamın nedenini hala bilemiyorum." diye konuştu.
Arapoğlu, aşı olmamanın kendi kararı olduğunu, ağır bedeller ödeyeceğini bilmediğini, hastalığa yakalandıktan sonra büyük pişmanlık yaşadığını kaydetti.
"Bu pişmanlık öyle ağır pişmanlık ki..."
Baş ağrısı ve nefes darlığı şikayeti üzerine yaptırdığı testin pozitif çıktığını aktaran Arapoğlu, şöyle devam etti:
"Üçüncü gün hastaneye gittim. Mikrobun ciğerlerime kadar indiği tespit edildi ve yatışım verildi. Hastanede serviste kaldığım üçüncü gün, işler kötüye gitti yoğun bakım servisine kaldırıldım. Her şey burada başladı. Yoğun bakımda 23 gün kaldım, bilimcim yerindeydi. Her şeyi o kadar yakından izledim, olaylara o kadar yakından şahit oldum ki inanılmazdı. Vicdan, vebal, mahcubiyet ve suçluluk duyguları üzerimde öyle büyük bir yük oluşturdu ki taşınamaz hale geldi çünkü içeride inanılmaz bir çaba, inanılmaz bir emek vardı ve bunların sebebi bendim. Neden ben aşı olmadım diye doktorlarımız, hemşirelerimiz bütün gün mikrobun içerisine girip akşam ailesinin yanına endişeyle gitsin ki? Ben onlara karşı suçluluk ve mahcubiyet duygusu hissederken onların bana göstermiş olduğu yakınlık, beni kurtarma çabaları vardı. Diğer hastalarda da aynısını gördüm."
Sağlık çalışanlarının hastaları iyileştirebilmek için fedakarca çalıştığını anlatırken duygulanan Arapoğlu, "Aşı olsaydım bunların hiçbiri olmayacaktı. Bu pişmanlık öyle ağır pişmanlık ki... Geriye dönüp baktığımda keşke aşı olsaydım da bunların hiçbiri yaşanmasaydı diye düşünüyorum. Hem kendiniz hem sağlık çalışanları hem de devlet için aşı olmamak çok büyük bir yük. 23 gün yoğun bakımda kaldım ve çıktım, çıkamayabilirdim. Herkesten rica ediyorum, aşınızı olun." ifadelerini kullandı.
Arapoğlu, yoğun bakımda inanılmaz bir sistemin işlediğini vurgulayarak, "Bunu 23 gün boyunca gözlemledim. Her hasta üzerinde toplantı yapılıyor. Son dakikaya kadar hastaların iyileşebilmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Her vefat onlar için bir kayıp çünkü üzerlerinde çok büyük emekleri var. Entübe hastalar uyurken bile hemşireler, 'Ahmet amca, Şengül teyze' diye duymadıklarını bildikleri halde onlarla konuşuyor, bağ kuruyorlar. İki gün sonra nöbete geldiğinde onları göremediklerinde üzülüyorlar." dedi.
Yoğun bakımdaki hastaların yüzde 80'e yakını aşısız
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Yoğun Bakım Sorumlusu Doç. Dr. Selçuk Yaylacı da hastanın genç olmasına rağmen şiddetli bir Kovid enfeksiyonu geçirdiğini ve yoğun bakımda kaldığını aktardı.
Hastanın zorlu sürecin ardından yoğun bakım ünitesinden servise alınmasının mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Yaylacı, "Yoğun bakımda yatan hastaların önemli bir bölümü maalesef aşısız. Bu nedenle halkımıza aşı olmayı öneriyoruz. Bakanlığımızın verilerinde de dünya verilerinde de aşının koruyuculuğunun bu hastalıkta çok yüksek olduğu tespit edilmiş. Yoğun bakımlarımızda takip ettiğimiz hastaların yüzde 80'e yakını aşısız. Bu nedenle de aşı olmayı sağlık çalışanları olarak önermemiz gerekiyor. Yüzde 80 gerçekten çok büyük bir rakam." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com