Odasındaki Mustafa Kemal Atatürk’ün resmini indirdiği iddia edilen Yılmaz, Cumhuriyet Halk Partisi’nden ihraç edilen Aylin Nazlıaka’nın ardından basın toplantısı düzenledi. Yılmaz, Meclis’e gelmeden önce Cumhuriyet Halk Partisi Ankara İl Başkanı olduğunu hatırlatarak, "Yapılan ön seçimin birincisiyim. 25 yıllık parti emekçisiyim. Parti emeği ile geldim, tesadüfen buralara gelmedim. Nerede olduğumu biliyorum, ben Cumhuriyet Halk Partisi milletvekiliyim" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi’ne gelen kişinin Mustafa Kemal’e geleceğini kaydeden Yılmaz, "Mustafa Kemal’le bağını koparan Cumhuriyet Halk Partisiyle bağını koparır. Ancak, bundan yaklaşık 2,5 ay önce bu Meclis’in çatısı altında Cumhuriyet Halk Partili bir milletvekilinin Atatürk’ün resmini indirdiği yönünde deli saçması iddia ile karşılaştık. Bu iddianın Parti Meclisi’nden bir hafta önce muhatabı olarak ben getirildim. Bu kişinin ben olduğuma dair iddialar dile getirildi. Bu iddiada bulunan kişiyle Genel Başkanın huzurunda, benim de üyesi olduğum Parti Meclisi’nde en son dün ve bugün Yüksek Disiplin Kurulu’nda yüzleşmek istedim. Kendisi bu iddianın adının Aylin Nazlıaka olduğu kadar gerçek olduğu kadar gerçek olduğu teminde beyanda bulunmuştu. Ama kendisi gerçekle yüzleşmek istemedi. Defalarca öneri götürmeme rağmen benimle, yani gerçekle yüzleşmek istemedi" dedi.
Yılmaz şunları kaydetti:
"Bu iddialardan ben, ailem, sevenlerim ve beni destekleyen partililerim çok üzüldüler. Partililerim, örgütlerim çok üzüldü. Mustafa Kemal Atatürk üzerinden Türkiye’nin tamamı üzüldü. Şimdi o sürecin sonuna geldik. Bugüne kadar sustum. Yüksek Disiplin Kurulu iddiaları, delilleri, fotoğrafları tek tek inceledi, değerlendirdi ve karara vardı. Oy birliği ile karar verildi. Bu bir iftiradır, bu bir yalandır. Ancak alınan bu karara dair kimi arkadaşlarımız farklı bir yaptırım uygulanmasını öngörmüşler ama çoğunluk kararı ihraç yönünde gerçekleşmiş. Bugüne kadar Aylin Nazlıaka ile ilgili beyanatta bulunmadım. Verilen karar parti hukuku açısından verilmiş bir karardır. Bu süreç bu şekilde nihayetlenmiştir. Ancak yeni bir süreç başlıyor. Bana, çocuğuma, eşime ve ön seçimde beni birinci seçen partili yoldaşlarıma, onların benim üzerinden üzülmüş olmalarına dair bir muhakeme faaliyetini yargı önünde yaşayacağız. Aylin Nazlıaka ile gerçeğini yargı önünde bir kez daha yargı önünde yüzleştireceğiz, bu meseleyi bu saatten sonra artık benim partilim de olmayan milletvekili ile mahkeme önünde hesaplaşacağım."