İzmir
.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}Yıllara meydan okuyan Foça'nın asırlık taş evleri ilçenin tanıtımına katkı sunuyorKöklü, tarihi ve farklı medeniyetlerin yaşam sürdüğü Foça'daki taş evler, mimari yapıları, pencere ve kapılarındaki ince işçiliğin yanı sıra kullanılan boya renkleriyle de dikkati çekiyor.
İlçede son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde taş evlerin korunması için restorasyon çalışmaları yürütülüyor.
Fotoğrafçıların ve ressamların ilgisini çeken taş evler ve sokaklar, yeni evlenen çiftler tarafından da düğün töreni öncesi fotoğraflarına doğal fon olarak tercih ediliyor.
"Kültür Bakanlığı çok ciddi bir şekilde sahip çıkıyor ve koruyor"
İlçede otel işleten ve aynı zaman yerel tarihçi olan Sebahattin Karaca, AA muhabirine, Foça'nın pek çok tarihi eserin yanı sıra Anadolu'nun ilk amfi tiyatrosuna ev sahipliğini yaptığını söyledi.
Osmanlı döneminde 1850'lerde Foça'ya adalardan gelenlerin yerleştirilmesi sonucu merkezdeki İsmet Paşa Mahallesi'nin oluştuğunu belirten Karaca, "1950'den beri de Rumların yaptığı taş evler Foça'ya kültürel anlamada zengin katmakta ve bir yandan da süslemektedir." dedi.
Karaca, son dönemde ilçeye ilginin arttığını, Kovid-19 salgınında alınan tedbirlerin kaldırılmasının ardından yoğunluk yaşandığını belirterek, "Otellerde yatak bulmakta sıkıntı var. Bazı evler kapılarını gelenlere açınca gelenler yer bulabildi." dedi.
Özellikle Kurban Bayram sürecinde tatilcilerin Foça'ya akın ettiğini anlatan Karaca, o süreçte "Foça'da iğne yere atsan düşmezdi." değerlendirmesinde bulundu.
Karaca, Foça'da tarihi evlerin korunmasının sevindirici olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Biz tarihi eserleri koruyabilirsek iki şeyi başarmış oluruz. Bir geçmişte yaşanan tarihi gelecek nesle aktarmış oluruz, iki oradan da çok ciddi katma değer yaratmış oluruz. Aslında toprak altında çok sayıda tarihi eser var ama imkansızlıklar nedeniyle çıkarılamadığı için toprak üstündeki bu taş evler neredeyse onların yerini üstlenmiş durumdalar. Dolayısıyla gezerken, dolaşırken bu evlere hayranlıkla bakan insanları görüyorum."
"Bir çift gözün görebileceği en güzel yerdir Foça"
Evlerin ressamlar tarafından resmedildiğini, fotoğraf meraklılarının da çekim yaptığını kaydeden Karaca, "Bu binaların tamamı 1. derecede koruma altında. Kültür Bakanlığı çok ciddi bir şekilde sahip çıkıyor ve koruyor. O evlerden bir tane taşı dışarıya götürmek de dışarıdan getirilen bir taşın orada kullanılması da yasak. Onarım sırasında Foça taşı olmalı. İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü bu binalara sıkı sahip çıkıyor." dedi.
Karaca, tarihe sahip çıkılması gerektiğini belirterek, "Bir çift gözün görebileceği en güzel yerdir Foça. Bunu şunun için söylüyorum tarih, deniz, deniz aktiviteleri, Siren kayalıkları, fok balıkları, o önemli geçmişi ve tarihiyle her zaman gelinip gezilip, görülüp fotoğraf çektirmeye değer." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com