Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin, "Bunlar, asker değil bunlar asker kılığında teröristler, canilerdir. Gözleri dönmüştü, gözlerini kan bürümüştü, cinnet halindeydiler, ihanet ve haşhaş akıllarını teslim almıştı. Ancak, bilmedikleri şuydu, ’milletin evine dokunanın eli yanar, milletin evine el uzatanın o eli kırılır, milletin evine saldıranın ocağı söner" dedi.
Meclis’te grubu bulunan siyasi parti liderleri, 15 Temmuz’daki askeri darbe girişimi nedeniyle Meclis Genel Kurulu olağanüstü oturumunda biraraya geldi. AK Parti adına konuşan Genel Başkan, Meclis Grup Başkanı, Başbakan Binali Yıldırım, yaptığı konuşmada, "Gazi Meclisin değerli başkanı, siyasi partilerimizin değerli genel başkanları, yüksek yargının değerli başkanları, değerli misafirler, milletvekilleri, konuşmamın başında şu muhteşem dizeleri paylaşmak istiyorum, Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal. Dün gece milletin bağımsızlığını, namusunu korumak için sokağa çıkan, tankların önünde kahraman olarak dikilen, o mübarek kanlarıyla bayrağınını hürriyeti. Hepsini saygıyla, şükranla selamlıyorum. O kahramanların ailelerine özellikle sesleniyorum, üzülmeyin, hüzünlenmeyin, onlar peygamberlikten sonra en büyük rütbeye ulaştılar. O kahramanlar düne kadar sizin evlatlarınızdı, ancak bugün milletin hepimizin evlatları oldular. Türkiye Cumhuriyeti var oldukça o kahramanların isimleri de yaşayacak. Kabirleri nur, mekanları cennet olsun. Yaralı kardeşlerimi selamlıyorum. Hepsine acil şifalar diliyorum" ifadelerini kullandı.
Yıldırım’ın, "Milli iradeyi teslim almak isteyenler karşısında sokağı teslim alan aziz milletimi buradan yürekten selamlıyorum, böyle kahraman bir milletin evladı olmaktan büyük gurur duyuyorum" sözleri ayakta alkışlandı.
Siyasi partilerin genel başkanlarına da dayanışmalarından dolayı teşekkür ettiğini belirten Yıldırım, polislerin alnından öptüğünü ifade etti. Yıldırım, "Peygamber ocağı TSK’nın vatanını, milletini, bayrağını seven demokrasiye gönülden bağlı her subayının, astsubayını, uzman, erbaş ve erlerinin alınlarından öpüyorum. Darbe karşısında dünyaya örnek olacak bir duruş sergileyen basın yayın organlarımıza, medya temsilcilerimize özellikle teşekkür ediyorum. STK’lar, sabaha kadar kesintisiz ezan ve sala okuyan imamlarımıza, seccadelerinin başında dua eden kardeşlerime teşekkür ediyorum. Dünyanın her yerinde bayraklarını alıp sokağa çıkan, vatandaşlarımıza, dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum" dedi.
"Ya demokrasi ya ölüm’ diyerek bu salonda dimdik durdunuz"
Yıldırım, "Dün gece barikatları aşarak, tankları geçerek kurşunları savuşturarak, TBMM’ye geldiniz. Işıkları yaktınız, genel kurulu açtınız. ’Ya demokrasi ya ölüm’ diyerek bu salonda dimdik durdunuz. Milletin meclisinin üzerine bombalar yağdırmaya başladılar, silahlarla taradılar, bir tek geri adım atmadınız. Her birinizin ölümü yanıbaşında hissettiğini biliyorum. Dünya demokrasilerine, parlamentolarına örnek bir duruş sergilediniz. Millet, sokakta istiklaline sahip çıkarken siz de milletin vekilleri olarak burada istiklalinize, milli iradeye, demokrasiye sımsıkı sarıldınız. Bu tavrınızla, tarih bu yüce meclisi bir daha yazdı. Bu tavrınızla, Türkiye’nin talihini değiştirdiniz. Yüzlerce yıl unutulmayacak, bir dayanışma, kardeşlik, işbirliğini sergilediniz. Milletimizden sonra en büyük övgüyü, Gazi Meclis, sizler hakediyorsunuz. Parti ayrımı yapmaksızın, bu yüce meclisin her bir üyesini selamlıyor, milletim adına şükranlarımı sunuyorum."
"TBMM, Gazi Meclis, 23 Nisan 1920 sonrasındaki en zor, uzun, sıkıntılı gecesini yaşadı" diyen Yıldırım, "1960’ta darbe yapanlar, milli iradeye saldırsalar bile meclisin bedenine saldıramadılar. 12 Eylül cuntacıları, Meclisi bombalamadılar. 28 Şubat darbecileri meclise dokunmadılar ama dün gece öyle pervasızca saldırı gerçekleşti ki meclisin hem ruhunu hem de bedenini hedef aldılar. Bunlar, asker değil bunlar asker kılığında teröristler, canilerdir. Gözleri dönmüştü, gözlerini kan bürümüştü, cinnet halindeydiler, ihanet ve haşhaş akıllarını teslim almıştı. Ancak, bilmedikleri şuydu, ’milletin evine dokunanın eli yanar, milletin evine el uzatanın o eli kırılır, milletin evine saldıranın ocağı söner. Daha 24 saat geçmeden elleri yandı, o bombalara basan tetiklere basan elleri kırıldı, inşallah ocakları da ebediyen söndü. Bugün, burada tarihe not düşmek isterim. Bundan sonra 50 yıl, 100 yıl, bin yıl, bu milletin evine bu meclise kim el uzatırsa akıbeti aynı olacaktır. Darbe girişimi yapanların yanına kar kalmadı, bundan sonra da kalmayacak. Bugünden itibaren hiç kimse milletin evine ve iradesine el uzatmayı aklından geçiremeyecektir ama geçiren de olursa gözünün önüne bugün hayatları sönmüş darbeciler gelecek ve buna asla yeltenemeyeceklerdir" ifadelerini kullandı.
"Bütün siyasi partiler, ortak bir sesle’Darbeye hayır’ dedi"
Bugünün yeni bir gün olduğuna dikkati çeken Yıldırım, tüm siyasi partilerin ortak bir sesle ’Darbeye hayır’ dediğini, bugünün demokrasiye birlikte sahip çıkılan gün olduğunu ifade etti. Bugün burada sergilenen dayanışmanın yeni bir sürecin başlangıcı olduğuna işaret eden Yıldırım, "Bu birliktelik ruhuyla, Türkiye’yi Gazi Mustafa Kemal’in işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine de çıkarırız. Bugün acı bir hadisenin ardından çoğalan umutların günüdür. TC Başbakanı olarak Meclimizde olan birliktelik ruhuna sahip çıkacağımız sözünü veriyorum" dedi.
Yıldırım, 81 vilayetinin her bir köşesinde AK Partililer, CHP’liler, MHP’liler, HDP’lilerin el ele verdiğini, tek yürek olduğunu anlatarak, "İhanet ve terör karşısında sarsılmaz birliktelik içerisinde olma talimatını biz milletimizden aldık. Bu tarihi dayanışmayı inşallah geleceğe de taşıyacağız. Bir kez daha darbe karşısında kahramanca duran milletime şükranlarımı sunuyorum. Bir kez daha partilerimizin genel başkanlarına, grup başkanvekillerine teşekkür ediyorum. Diyorum ki inadına milli irade, barış, kardeşlik. Millete darbe yapmaya kalkanlar darbeyi kendileri yemiştir. 15 Temmuz artık demokrasi nöbetinin tutulduğu gündür. Bugünün yıldönümüdür, demokrasi bayramı günüdür" diye konuştu.
(İHA)
Meclis’te grubu bulunan siyasi parti liderleri, 15 Temmuz’daki askeri darbe girişimi nedeniyle Meclis Genel Kurulu olağanüstü oturumunda biraraya geldi. AK Parti adına konuşan Genel Başkan, Meclis Grup Başkanı, Başbakan Binali Yıldırım, yaptığı konuşmada, "Gazi Meclisin değerli başkanı, siyasi partilerimizin değerli genel başkanları, yüksek yargının değerli başkanları, değerli misafirler, milletvekilleri, konuşmamın başında şu muhteşem dizeleri paylaşmak istiyorum, Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal. Dün gece milletin bağımsızlığını, namusunu korumak için sokağa çıkan, tankların önünde kahraman olarak dikilen, o mübarek kanlarıyla bayrağınını hürriyeti. Hepsini saygıyla, şükranla selamlıyorum. O kahramanların ailelerine özellikle sesleniyorum, üzülmeyin, hüzünlenmeyin, onlar peygamberlikten sonra en büyük rütbeye ulaştılar. O kahramanlar düne kadar sizin evlatlarınızdı, ancak bugün milletin hepimizin evlatları oldular. Türkiye Cumhuriyeti var oldukça o kahramanların isimleri de yaşayacak. Kabirleri nur, mekanları cennet olsun. Yaralı kardeşlerimi selamlıyorum. Hepsine acil şifalar diliyorum" ifadelerini kullandı.
Yıldırım’ın, "Milli iradeyi teslim almak isteyenler karşısında sokağı teslim alan aziz milletimi buradan yürekten selamlıyorum, böyle kahraman bir milletin evladı olmaktan büyük gurur duyuyorum" sözleri ayakta alkışlandı.
Siyasi partilerin genel başkanlarına da dayanışmalarından dolayı teşekkür ettiğini belirten Yıldırım, polislerin alnından öptüğünü ifade etti. Yıldırım, "Peygamber ocağı TSK’nın vatanını, milletini, bayrağını seven demokrasiye gönülden bağlı her subayının, astsubayını, uzman, erbaş ve erlerinin alınlarından öpüyorum. Darbe karşısında dünyaya örnek olacak bir duruş sergileyen basın yayın organlarımıza, medya temsilcilerimize özellikle teşekkür ediyorum. STK’lar, sabaha kadar kesintisiz ezan ve sala okuyan imamlarımıza, seccadelerinin başında dua eden kardeşlerime teşekkür ediyorum. Dünyanın her yerinde bayraklarını alıp sokağa çıkan, vatandaşlarımıza, dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum" dedi.
"Ya demokrasi ya ölüm’ diyerek bu salonda dimdik durdunuz"
Yıldırım, "Dün gece barikatları aşarak, tankları geçerek kurşunları savuşturarak, TBMM’ye geldiniz. Işıkları yaktınız, genel kurulu açtınız. ’Ya demokrasi ya ölüm’ diyerek bu salonda dimdik durdunuz. Milletin meclisinin üzerine bombalar yağdırmaya başladılar, silahlarla taradılar, bir tek geri adım atmadınız. Her birinizin ölümü yanıbaşında hissettiğini biliyorum. Dünya demokrasilerine, parlamentolarına örnek bir duruş sergilediniz. Millet, sokakta istiklaline sahip çıkarken siz de milletin vekilleri olarak burada istiklalinize, milli iradeye, demokrasiye sımsıkı sarıldınız. Bu tavrınızla, tarih bu yüce meclisi bir daha yazdı. Bu tavrınızla, Türkiye’nin talihini değiştirdiniz. Yüzlerce yıl unutulmayacak, bir dayanışma, kardeşlik, işbirliğini sergilediniz. Milletimizden sonra en büyük övgüyü, Gazi Meclis, sizler hakediyorsunuz. Parti ayrımı yapmaksızın, bu yüce meclisin her bir üyesini selamlıyor, milletim adına şükranlarımı sunuyorum."
"TBMM, Gazi Meclis, 23 Nisan 1920 sonrasındaki en zor, uzun, sıkıntılı gecesini yaşadı" diyen Yıldırım, "1960’ta darbe yapanlar, milli iradeye saldırsalar bile meclisin bedenine saldıramadılar. 12 Eylül cuntacıları, Meclisi bombalamadılar. 28 Şubat darbecileri meclise dokunmadılar ama dün gece öyle pervasızca saldırı gerçekleşti ki meclisin hem ruhunu hem de bedenini hedef aldılar. Bunlar, asker değil bunlar asker kılığında teröristler, canilerdir. Gözleri dönmüştü, gözlerini kan bürümüştü, cinnet halindeydiler, ihanet ve haşhaş akıllarını teslim almıştı. Ancak, bilmedikleri şuydu, ’milletin evine dokunanın eli yanar, milletin evine el uzatanın o eli kırılır, milletin evine saldıranın ocağı söner. Daha 24 saat geçmeden elleri yandı, o bombalara basan tetiklere basan elleri kırıldı, inşallah ocakları da ebediyen söndü. Bugün, burada tarihe not düşmek isterim. Bundan sonra 50 yıl, 100 yıl, bin yıl, bu milletin evine bu meclise kim el uzatırsa akıbeti aynı olacaktır. Darbe girişimi yapanların yanına kar kalmadı, bundan sonra da kalmayacak. Bugünden itibaren hiç kimse milletin evine ve iradesine el uzatmayı aklından geçiremeyecektir ama geçiren de olursa gözünün önüne bugün hayatları sönmüş darbeciler gelecek ve buna asla yeltenemeyeceklerdir" ifadelerini kullandı.
"Bütün siyasi partiler, ortak bir sesle’Darbeye hayır’ dedi"
Bugünün yeni bir gün olduğuna dikkati çeken Yıldırım, tüm siyasi partilerin ortak bir sesle ’Darbeye hayır’ dediğini, bugünün demokrasiye birlikte sahip çıkılan gün olduğunu ifade etti. Bugün burada sergilenen dayanışmanın yeni bir sürecin başlangıcı olduğuna işaret eden Yıldırım, "Bu birliktelik ruhuyla, Türkiye’yi Gazi Mustafa Kemal’in işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine de çıkarırız. Bugün acı bir hadisenin ardından çoğalan umutların günüdür. TC Başbakanı olarak Meclimizde olan birliktelik ruhuna sahip çıkacağımız sözünü veriyorum" dedi.
Yıldırım, 81 vilayetinin her bir köşesinde AK Partililer, CHP’liler, MHP’liler, HDP’lilerin el ele verdiğini, tek yürek olduğunu anlatarak, "İhanet ve terör karşısında sarsılmaz birliktelik içerisinde olma talimatını biz milletimizden aldık. Bu tarihi dayanışmayı inşallah geleceğe de taşıyacağız. Bir kez daha darbe karşısında kahramanca duran milletime şükranlarımı sunuyorum. Bir kez daha partilerimizin genel başkanlarına, grup başkanvekillerine teşekkür ediyorum. Diyorum ki inadına milli irade, barış, kardeşlik. Millete darbe yapmaya kalkanlar darbeyi kendileri yemiştir. 15 Temmuz artık demokrasi nöbetinin tutulduğu gündür. Bugünün yıldönümüdür, demokrasi bayramı günüdür" diye konuştu.
(İHA)