Kuala Lumpur
Şehit yakını ve yaralı kurtulanlar, ceza kararının açıklanmasının ardından Christchurch Yüksek Mahkemesi'nin önünde gazetecilere sonuçtan duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Saldırıdan yaralı kurtulanlardan Afganistanlı Mirwais Waziri, bu süreçte kendilerini destekleyen Yeni Zelanda halkına teşekkür ederek, "O katil bize kurşunlar yağdırdı, ama Yeni Zelanda'nın güzel insanları bize çiçekler yağdırdı." dedi.
Waziri, "Mahkemede de belirttiğim üzere terörizmin dili, ırkı, rengi yoktur. Herkes terörist olabilir. Bizler terörist değil, güzel insanlarız ve Yeni Zelanda'da diğer herkes nasılsa biz de öyleyiz." diye konuştu.
"Ülkedeki Müslümanların geleceği daha parlak"
Yaralı kurtulan Türkler'den Temel Ataçocuğu ise bu ceza kararının ardından omuzlarından büyük bir yük kalktığını belirtti ve "Bundan sonra yeni bir başlangıçlar yapacağız. Ülkedeki Müslüman topluluğu olarak geleceğimizi daha parlak görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Ataçocuğu, bugün adaletin tecelli ettiğini vurgulayarak, "Söylemek istediklerimi tam olarak ifade edemiyorum ama saatlerce beklemenin ardından bu çok iyi bir rahatlama oldu." dedi.
Saldırıdan yaralı kurtulan bir diğer Türk Mustafa Boztaş ise terörist Tarrant'ın mahkemede şehit yakını ve yaralıları manipüle etmeye çalıştığını ifade etti. Boztaş, "Sayın Hakim, onun mahkemeyi bir platform olarak kullanmasına müsaade etmedi. Sonuçtan memnunum. Yeni Zelanda yasaları bizim inancımızı boşa çıkarmadı." açıklamasını yaptı.
"Bugün en mutlu günümüz"
Şehit Zekeriya Tuyan'ın eşi Hamimah Tuyan da verilen cezanın ardından rahat bir nefes aldığını dile getirerek, "Kararı duyduktan sonra biraz şaşkınlık geçirdim. Umduğumuz şeyi sonunda elde ettiğimize inanamamıştım. Bu gerçekten büyük bir rahatlık verdi bize." diye konuştu.
Bir diğer yaralı Ahmed Yesuf, bu süreçte Yeni Zelanda halkının verdiği destekten çok mutlu olduğunu belirtti ve "Bugün en mutlu günümüz. Dışarıda toplanan Yeni Zelandalıları ve bizi destekleyen bunca insanı görüyorsunuz. Bu bizi daha da güçlü kılıyor." ifadelerini kullandı.
Yesuf, "Hakimin söylediği üzere o bir terörist. Şartlı tahliyesiz müebbet cezası ise Yeni Zelanda'da alınabilecek en yüksek ceza. Bunu hak ediyor." bilgisini paylaştı.
Saldırıda oğlu Hüseyin Al-Umari'yi kaybeden Janna Ezat da "Çok karışık duygular içerisindeyim. Bir an önce eve gidip çayımı içerek dinlenmek istiyorum." dedi.
Yeni Zelanda tarihindeki en ağır ceza
15 Mart 2019'da Christchurch kentindeki 2 camiye düzenlediği silahlı saldırıda 51 kişiyi şehit eden, 49 kişiyi de yaralayan terörist Brenton Tarrant, bu sabahki karar duruşmasında, 51 cinayet, 40 ayrı cinayete teşebbüs ve bir terörizm suçundan hüküm giyerek, şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
Hakim Cameron Mander, kararı açıklamadan önce terörist Tarrant'a hitaben, "Sen merhametsizsin. Yaralıların canının bağışlanma feryadını bile dinlemedin. Ölene kadar tutuklu kalsan bile sana verilen cezanın gerekliliğini yerine getirmeyecektir." dedi.
Terörist Tarrant'ın cezası, Yeni Zelanda tarihinde şimdiye kadar verilmiş en ağır ceza oldu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com