Dün, "Veda değil Fatiha" diyerek yazdığı, "Veda" yazısı, hemen ardından da bir internet sitesinde "Yeni bir gazete çıkarıyor!.." haberi ile "medya gündemi"ne gelen Akit eski Ankara Temsilcisi'nin son yazısına bir kaç parantez açalım!..
İşte, son yazısı ve açılan parantezler...İmam Hatip yıllarımda, Üstad Necip Fazıl’ın /.../ Davam uğrunda koşturabileceğim bir mecra ararken; gazeteciliğe başladım. Daha 19 yaşındaydım. Ozanlar diyarı şirin Kırşehir’de Beklenen Vakit’in temsilcisi oldum. Ardından İç Anadolu’nun kalbi Kayseri geldi. Sonra da Ankara… /.../
(-Demek ki Akit kurulduğu günden beri, Yener bey hep oradaymış!..)
Akit’te taşra muhabirliği, bölge temsilciliği, sayfa sekreterliği, editörlük, haber koordinatörlüğü ve son olarak da Ankara Temsilciliği görevlerini büyük bir onurla yürüttüm. Tam 21 yıl boyunca…
(-Sıraladığı "görevler"i bir bir irdelemek değil ama şu "sayfa sekreterliği, editörlük, haber koordinatörlüğü" yapmış olmak için gazete merkezinde bilfiil çalışıp, orada bulunmak gerekmiyor mu idi!.. Akit'te bu "görev"lerde bulunmadan -BAKIN! İstanbul merkezli bir gazetede, bu "merkezi görevler"de bulunamayacağını aşağıda kendisi birazdan nasıl ele verecek!..- nasıl oluyor da böyle bir "iddia"da bulunabiliyor bir eski Ankara temsilcisi ve köşe yazarı!..)
/../
İmtihan dünyasında zaman hızla ilerliyor. 40’ına merdiven dayadım.
(-Yukarıda, 19 yaşında başladığı "iş"te 21 yıldır çalıştığını söylemişti. Alın bir "Açık hesap" daha!.. 40'ına merdiven dayadıysan en fazla 39 yaşındasın demektir. 19 artı 21, eder 40; gitti mi o "21 yıl"ın 1 yılı; kaldı 20. Eee!.. Bunun 1, 1,5 yılını da askerlikten düş, kaldı mı sana 18.5!.. Yani bütün hesapları zorlasa da en fazla 18 buçuk yıldır yapabileceği bir işte insan nası "21 yıldır" fiilen bulunduğunu söyleyebilir!..)
/.../
Beş yıldır yürüttüğüm Ankara Temsilciliği, diğer görevlerime oranla en uzun süreniydi.
Haberciliğin kalbinin attığı Başkent’te dolu dolu 15 yılım geçti.
(-Hani nereye gitti o, "21 yıl"dan kalan 18 buçuk yıl!.. 15'i de buradaymış, yani Ankara'da; peki hesapları zorlaya zorlaya ortada kalan şu 3 buçuk yıla büyük bir "başarı" ile -15 yıl Ankara'da olduğuna göre- "taşra muhabirliği, bölge temsilciliği, sayfa sekreterliği, editörlük, haber koordinatörlüğü"nü sığdırmış ki yani brawo!.. Hoca'nın, meşhur, "Kedi bu kantarda ise ciğer nerede; yok eğer ciğerse bu kantardaki, kedi nerede?" şeklindeki açık ve net "çıkarım"ı geliyor akla!.. )
Gazetecilikte Ankara Temsilciliği’nin bir adım sonrası bellidir.
Benim için de aynı düzlemde, aynı dava çizgisinde, omuzlarımdaki yükü artırarak, yeni mücadelelere kapı aralama vakti geldi…
Artık bir adım sonrasına geçiyorum.
(- O belli olan "bir adım sonrası" aslında direk köşe yazarlığıdır. sonra seni uygun görürlerse Yayın Yönetmeni koltuğuna oturturlar... Daha ötesi ise şudur; ya edindiğin çevre ile bir milletvekilliği, belediye ya da bir daire başkanlığı kapmışsındır ya da kurduğun bir şirket/ortaklık vasıtasıyla gazetecilik birikimini piyasada değerlendirmeye başlamışsındır yahut da emekliliğini köşesinde, yazılarıyla sürdüren köşe yazarları içinde bir köşe yazarı olmuşsundur... Ama bu arkadaş, bunların ya hiçbirini yapmıyor ya da hepsini birden yapacağı mesajlarıyla , "21 yıl"a, daha "40'ına merdiven dayamış"ken nokta koyuyor!..)
/../
Akit’te bir noktaya geldiysem, 21 yıl çeşitli kademelerde hep yükselerek ilerlediysem, beraber çalıştığım arkadaşlarımın sayesindedir. Hepsine şükranlarımı sunuyor, helallik diliyorum.
Fedakar, cefakar okuyucularım; sizleri de gönlümün en müstesna yerinde saklayacağım. /.../ Yener Dönmez, Akit -2.11.2014-
SON BİR PARANTEZ DAHA!..
(-Vesaire vesaire... Peki sonra ne oluyor!.. Bu yazının "piyasa"ya çıkmasından sadece 5 saat sonra bir internet sitesi, adı VAHDET olan "yeni bir gazete"yi bu yazıyı eksen alarak -bu yazıda "müjde" var ama öyle bir haber yok; demek ki "site muhabiri" bu beyi ya da çevresinden birilerini arayıp "durum"u öğrenmiş ve- "olay"ı aynen şöyle duyuruyor:
"YENİ GAZETENİN İSMİ VAHDET
Yener Dönmez ekibiyle birlikte yeni bir gazete çıkarma hazırlığı yapıyor. Aralık ayının ortalarında çıkacak olan gazetenin yazar kadrosunda da dev isimlerin olduğu öğrenildi."Aynı "haber anında diğer sitelere de "yeni bir 'İslamcı' gazete" türünden başlıklarla yansıyor ve yazarlara da aynen bu haberdeki gibi dkkat çekiliyor, şöyle:
"aralık ayının ortasında çıkacak olan Vahdet gazetesinin yazar kadrosunda, Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan, Rabia Platformu Başkanı Cihangir İşbilir, Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, Mustafa Özcan, Ebubekir Sifil, Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ve D.Mehmet Doğan gibi isimlerin yanı sıra,..."
Yusuf Kaplan'dan yalanlama!..
İlk yalanlama da “Yeni yayınlanacak Vahdet gazetesi’nde yazacağıma dair haberler dolaşıyor. Bu gazeteyle herhangi bir ilişkim yoktur.” denilerek Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan'dan geliyor...
-Bunun üzerine, "Yok biz Yusuf Kaplan demedik de yanlış anlaşılmış; 'filan kaplan' olacaktı" denilirse de kimse şaşırmasın!..-
Şimdi, aynı gün art arda bu kadar çelişkinin peş peşe sıralandığı bir durumda biraz bekleyelim bakalım bu işin ucu nereye varacak!..
Bu hamur daha çok su kaldıracak gibi görünüyor!..)