İstanbul
Yemen'de yönetim ile Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) desteklediği ayrılıkçı Güney Geçiş Konseyi (GGK) arasında geçen yıl imzalanan Riyad Anlaşması'nın üzerinden bir yıl geçtikten sonra yeni hükümet kuruldu.
Yemen Cumhurbaşkanlığının dün yayımladığı kararda, Başbakan Muin Abdulmelik başkanlığında 24 bakandan oluşan ve bakanlıkların kuzey ile güney illeri arasında eşit sayıda paylaştırıldığı yeni hükümetin kurulduğu bildirilmişti.
Kararda ayrıca, yeni hükümetin GGK ve meşru hükümet arasında 5 Kasım 2019'da imzalanan Riyad Anlaşması çerçevesinde oluşturulduğu ifade edilmişti.
Yayımlanan bakanlık listesinde de Savunma Bakanı Muhammed el-Makdisi'nin görevine yeni hükümette devam ettiği ve güney illeri için ayrılan 12 bakanlıktan 5'inin GGK'ye verildiği görülmüştü.
Kurulan yeni hükümet birçok Arap ülkesi tarafından tebrik edilerek memnuniyetle karşılandı.
Sorunlara çözüm olacak mı?
Kırılgan bir sürecin ardından kurulan yeni hükümetten beklentiler yüksek. Zira, ülkedeki siyasi istikrarsızlık hayat koşullarının gittikçe kötüleşmesini, para biriminin değer kaybetmesini ve İran destekli Husi milislerin daha da ilerlemesini beraberinde getirdi.
Şimdi ülkede herkesin cevabını merak ettiği soru ortak: Yeni hükümet başarılı olacak mı, yoksa daha önce istikrarı sağlayamayan kabineler arasında mı yer alacak?
Yemen'de 2014'te Halid Mahfuz Bahah başkanlığında kurulan hükümet Nisan 2016'ya kadar görev yapabilmişti. Ardından kurulan Ahmed bin Dağr hükümeti ise Ekim 2018'e kadar görevini sürdürebilmişti. Ülkede son olarak, kurulan yeni hükümete de başkanlık edecek Muin Abdulmelik başkanlığındaki kabine görev yapmıştı.
Asli göreve dönüş beklentisi
Başbakan Abdulmelik, yeni hükümetin ilanıyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Yeni hükümetin kurulması, devleti, hükümeti ve Arap koalisyonunu asli görevine geri döndürecek ve bunun başında Husilerin darbesine son verilmesi olacak." ifadelerini kullandı.
Abdulmelik, yeni hükümetin Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur liderliğinde Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon ülkeleri, Yemen'deki siyasi güçler ve ulusal şahsiyetlerin büyük çabaları neticesinde kurulduğunu belirtti.
Abdulmelik daha önceki açıklamalarında ise kurulacak yeni hükümetin, aşırı değer kaybeden Yemen riyali ve ekonominin düzeltilmesine öncelik vereceğini dile getirmişti.
"Yeni aşamanın başlangıcı"
Yemen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Muhsin Salih, yaptığı açıklamada, hükümetin kurulmasını "ülkedeki siyasi sahnenin seyrinde önemli bir adım ve dönüm noktası" olarak nitelendirdi.
Yeni hükümeti "darbeyi sona erdirme, devleti yeniden kurma ve federal bir Yemen inşa etme sürecini hızlandıracak yeni aşamanın başlangıcı" olarak değerlendiren Salih, irade, azim ve iyi niyetin, başkent Sana'da yeniden kontrolün sağlanmasını bir sonraki hedef haline getireceğini kaydetti.
Yemen'de Suudi Arabistan-BAE çıkarları
Hükümetin kurulmasıyla beliren iyimserliğe karşın bu gelişmenin Yemen'de Suudi Arabistan-BAE çıkarlarını gerçekleştirmeyi amaçladığını düşünenler de bulunuyor.
Askeri ve stratejik konularla ilgili araştırmacı Ali ez-Zeheb, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kurulan hükümet, BAE ile Suudi Arabistan arasındaki çıkarların ve kazanımların dağılımını ifade ediyor." dedi.
Zeheb, konuya ilişkin görüşünü şöyle detaylandırdı:
"Riyad Anlaşması, Savunma ve İçişleri Bakanlıklarının güney ve kuzey arasında eşit şekilde dağıtılacağını varsayıyor. Ancak bu GGK ile ona karşı olan diğer oluşumlar arasında siyasi bir bölüşüm anlamına gelmiyor. Bu nedenle İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı'na yakın olduğu ve ayrılığı desteklemediği bilinen güneyli bir figür olan İbrahim Haydan'a verildi."
Haydan'ın Deniz Harp Okulu mezunu bir asker olması nedeniyle güvenilir bir tercih olarak düşünüldüğünü belirten Zeheb, "Cumhurbaşkanı Hadi, karşılaşılabilecek her türlü şiddet eylemini öngörerek İçişleri Bakanı pozisyonu için bir asker seçti." ifadelerini kullandı.
Zeheb, BAE ve Suudi Arabistan'ın aralarında stratejik bir denge yaratmaya çalıştığını ancak Riyad'ın bariz şekilde Yemen'deki siyasi ve askeri sahnede söz sahibi haline geldiğini kaydetti.
Bu hükümetin Riyad Anlaşması'nın tarafları arasında "uzun vadeli uyumu" sağlamasına yardımcı olacağını öngörmediğini aktaran Zeheb, tarafların kendi vizyonlarını savunacağı ve birbirlerine boyun eğmek istemeyecekleri için aralarında gerginlik çıkmasının muhtemel olduğunu söyledi.
Homojen olmayan hükümet yapısı
Gazeteci yazar Hasan el-Fakih ise, yeni hükümetin homojen olmayan bir yapıda olduğunu ve zorlu bir çalışmanın ardından kurulduğuna dikkati çekti.
Hükümetin görevlerini yerine getirmesinden, istikrar sağlamasına kadar birtakım engeller ve güçlüklerle karşılaşabileceğini aktaran Fakih, yeni hükümetin de öncekiler gibi başarısız olma ihtimalinin olduğunu dile getirdi.
Yeni hükümet oluşumunda BAE'nin uzantılarına başta ulaşım olmak üzere bazı bakanlıkların verilmesinin BAE'ye yasal bir nüfuz sağladığına işaret eden Fakih, bunun da limanların kapalı kalması ve kaynakların atıl bırakılmaya devam edeceği anlamına geldiğini söyledi.
Fakih, "BAE'nin etkisinin, sahayı yeniden dizayn edecek değişiklikler olana kadar devam etmesini bekliyorum." değerlendirmesinde bulundu.
GGK Sözcüsü Muhammed Nakib, dün Suudi Koordinasyon ve İrtibat Ekibi'nin Ebyen'e gelişinden itibaren, Arap koalisyonu tarafından hazırlanan plana göre mevzilenmeye başladıklarını söylemişti.
Nakib, Riyad Anlaşması'nın askeri kısmının uygulanmasının istikrar, barış, yapılanma konularının yanı sıra İran projesini ortadan kaldırmak ve terörle savaşı sürdürmek konusunun güney kentlerindeki insanların arzularına hitap ettiğini vurgulamıştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com