Spor

Yatırımların en büyük meyvesi Avrupa şampiyonluğu

THY Avrupa Ligi'nde Olympiakos'u yenerek Avrupa şampiyonu olan Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı, 2006 yılında yapılan yatırımların karşılığını fazlasıyla aldı.

Yatırımların en büyük meyvesi Avrupa şampiyonluğu
22-05-2017 16:52

İSTANBUL (AA) - Basketbol THY Avrupa Ligi Dörtlü Finali'nin finalinde Yunan temsilcisi Olympiakos'u yenerek Avrupa şampiyonluğuna ulaşan Fenerbahçe, 2006 yılında başlayan yatırımların meyvelerini fazlasıyla aldı.

İstanbul'da Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen Dörtlü Final'de önce normal sezonun lideri Real Mardid'i geçen Fenerbahçe, finalde de Olympiakos'a şansı tanımadı. Türk basketbol tarihinin en büyük başarısına imza atan sarı-lacivertli takımda bu başarının temelleri 2006 yılında atıldı.

Sarı-lacivertli kulüp, kuruluşunun 100. yılından önce Türk basketbolunun önemli kulüplerinden Ülker'le birleşmeye gitti. Bu birleşmeyle başarıların temeli atılırken, sarı-lacivertliler Fenerbahçe Ülker adıyla mücadele etmeye başladı. Ülker'in Avrupa Ligi A lisansı hakkını da alan Fenerbahçe, 2006-2007 sezonundan itibaren Avrupa'nın en büyük kupasında mücadele etme hakkı kazandı.

Avrupa'nın zirvesi için Obradovic geldi

Bu birleşmeyle Türkiye'de başarılı sonuçlar elde eden Fenerbahçe, 2013 yılında gözünü Avrupa'nın en iyileri arasında girmeye dikti.

Bunun için sarı-lacivertli kulübün başkanı Avrupa Ligi'nin en fazla kazanan ve "efsane" olarak nitelendirilen Sırp başantrenör Zeljko Obradovic'i 2013 yılında takımın başına getirdi.

Basın tanıtım toplantısında konuşan Obradovic, "Taraftarımız bizi izlerken zevk duyacakları bir takım kuracağız." sözünü ise fazlasıyla tuttu.

Sarı-lacivertlilerde ilk hedef Obradovic'in önderliğinde Dörtlü Final'e kalmaktı. İlk sezon Top 16'da kupaya veda eden Fenerbahçe, 2014-2015 sezonunda ise Türk basketbolunun 14 yıllık Dörtlü Final hasretine son verdi. Madrid'de düzenlenen Dörtlü Final'de tecrübesizliği ortaya çıkan sarı-lacivertli takım maç kazanamadı ve 4. oldu.

Geçen sezon ise dün kazanılan şampiyonluğun sinyaller verildi. Obradovic'in öğrencileri 2016'da Berlin'de düzenlenen Dörtlü Final'in finalinde uzatmada CSKA Moskova'ya kaybetti.

Fenerbahçe'yi üst üste 3. kez Dörtlü Final'e taşıyan Sırp başantrenör, rüyaları bu sezon gerçekleştirdi. Obradovic 9. Avrupa şampiyonluğunu elde ederken Türk basketbol tarihine ise bir ilki yaşattı.

Fenerbahçe, 11 yıllık yatırımın sonunda, Obradovic'in 4. sezonunda Avrupa'nın en iyi takımı olmayı başardı.

2006'dan önce tek lig şampiyonluğu var

Fenerbahçe, 2006 yılında basketbolda yaptığı dev yatırımdan önce sadece 1 lig şampiyonluğu bulunuyordu.

Sadece 1990-1991 sezonunda Türkiye'de zirveye çıkan Fenerbahçe, 2006'dan sonra 10 sezonda 6 kez şampiyon olmayı başardı.

Lig şampiyonluklarının yanı sıra Fenerbahçe, 2006 yılından sonra 4 Türkiye Kupası, 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası da elde etti.

2006 yılından önce sadece bir lig şampiyonluğu bulunan sarı-lacivertliler, daha sonra biri Avrupa şampiyonluğu olmak üzere 13 kupayı müzesine götürdü.

Obradovic'le 6 kupa

Obradovic'le Avrupa'nın en elit basketbol takımlarından biri olmayı başaran Fenerbahçe, Sırp başantrenörle Türkiye'de de önemli başarıla elde etti.

Fenerbahçe'de 4. sezonunu geçiren Obradovic, sarı-lacivertli taraftarlara bir Avrupa Ligi şampiyonluğunun yanı sıra 2 lig, 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası ve 1 Türkiye Kupası sevinci yaşattı.

Obradovic zaferlerine yenilerini ekledi

Avrupa'nın en iyi başantrenörü olarak gösterilen Fenerbahçe'nin Sırp çalıştırıcısı Obradovic, Fenerbahçe ile yeni zaferler elde etti.

Obradovic, 9. kez kazandığı Avrupa Ligi zaferiyle toplam kupa sayısını 37'ye yükseltti.

Avrupa Ligi'nde 9 kez şampiyonluk yaşayarak bu organizasyonda en fazla kupa kazanan başantrenör unvanını elinde bulunduran Obradovic, Panathinaikos'la 5, Fenerbahçe, Partizan, Joventut Badolana ve Real Madrid'le birer kez Avrupa'nın bir numaralı kupasını kazanmayı başardı.

Obradovic, Avrupa'nın iki numaralı kupası olan Saporta Kupası'nı da Real Madrid ve Benetton'la birer kez elde etti.

Sırp çalıştırıcı, yerel liglerde ise Panathinaikos'la 11 kez Yunanistan Ligi, Fenerbahçe'yle 2 defa Türkiye Ligi ve Partizan'la bir kez Yugoslavya Ligi olmak üzere 14 şampiyonluk yaşadı.

Obradovic, yerel kupalarda ise Panathinaikos'la 7 Yunanistan Kupası, Fenerbahçe'yle bir Türkiye Kupası, Partizan'la da bir Yugoslavya Kupası'nı havaya kaldırdı.

Sırp başantrenör ayrıca Fenerbahçe'yle iki kez Cumhurbaşkanlığı Kupası, Benetton'la ise bir kez İtalya Süper Kupası'nı kazandı.

Tecrübeli başantrenör kulüp kariyerinin yanı sıra milli takım seviyesinde de büyük başarılar elde etti. Obradovic, Yugoslavya Milli Takımı'nı 1997'de Avrupa, 1998'de ise dünya şampiyonu yaptı.

Sırp başantrenörün kulüp takımları kariyerindeki 37 kupası şöyle:

Avrupa Ligi (9): Panathinaikos (5), Fenerbahçe (1), Real Madrid (1), Partizan (1), Joventut Badolana (1)

Saporta Kupası (2): Real Madrid (1), Benetton (1)

Lig (14): Panathinaikos (11), Fenerbahçe (2), Partizan (1)

Yerel kupa (9): Panathinaikos (7), Fenerbahçe (1), Partizan (1)

Cumhurbaşkanlığı Kupası (2): Fenerbahçe

İtalya Süper Kupası (1): Benetton

Obradovic'in kupa sayısı Real Madrid'e eşit

Zeljko Obradovic'in Avrupa Ligi'ni kazanma sayısı, kupayı en fazla müzesine götüren kulüp olan Real Madrid'le eşitlendi.

Obradovic, Avrupa Ligi'ni 9 defayla en fazla kazanan takım olan Real Madrid'i yakaladı. Kariyerinde bu sevinci 9. defa yaşayan Sırp başantrenörü hiçbir kulüp takımının geçememesi başarısını büyüklüğünü ortaya koydu.

Ülker'den sonra da yatırımlar devam etti

Fenerbahçe Kulübü, Ülker'le yollarını geçen sezon başında ayırmasına rağmen basketbolda yatırımlarda geri adım atmadı.

Sarı-lacivertli kulüp geçen sezon başından bu yana isminde sponsor olmadan yoluna devam ediyor. Bütçe açığı oluşmasına rağmen başkan Aziz Yıldırım'ın takıma olan inancını koruması, iki yıl üst üste Avrupa Ligi'nde finali bu yıl da şampiyonluğu getirdi.

Büyük yatırım Ülker Sports Arena

Fenerbahçe, en büyük yatırımlardan birini Ülker Sports Arena'yla yaptı.

Sarı-lacivertli kulüp, Ülker'e inşa ettirdiği Ataşehir'deki salonla büyümesini hızlandırdı. Daha önce maçlarını Abi İpekçi Spor Salonu ve Sinan Erdem Spor Salonu'nda oynayan sarı-lacivertlilerin 2012 yılının başından bu yana kendine ait bir salonu oldu.

Toplam 13 bin 800 kapasiteli salona basketbol şubesini taşıyan Fenerbahçe, Ataşehir'de büyük b ir taraftar desteğiyle de rakipleriyle mücadele etmeye başladı.

Aydın Örs: Yüzde 100 hak edilmiş bir şampiyonluk

Fenerbahçe'nin eski başantrenörlerinden Aydın Örs, sarı-lacivertli ekibin şampiyonluğunun çok büyük değeri olduğunu söyledi.

Fenerbahçe'nin 3 sene üst üste Dörtlü Final'de mücadele ettiğini hatırlatan Örs, "Ulaşılan şampiyonluğun çok büyük değeri var. Yüzde 100 hak edilmiş bir şampiyonluk. Başkan Aziz Yıldırım'ın bu şubeye destekleri, Obradovic'in planlı ve yoğun çalışmaları neticesinde müthiş bir takım oluşturuldu. Bu takım, 2 sene önce yarı final, geçen sene final oynadı ve bu sene şampiyon oldu. Üç sene Dörtlü Final'e kalmak, başlı başına bir başarı kriteri. Umarım bu takım bozulmaz ve birkaç takviyeyle yıllar boyu Dörtlü Final başarılarını Türkiye'ye getirir." diye konuştu.

Sarı-lacivertli ekibin Dörtlü Final'de müthiş bir performans gösterdiğini kaydeden deneyimli başantrenör, "Hiçbir maç rahat değildir. Real Madrid ve Olympiakos çok kaliteli takımlar. Rahat gibi görünen skorlar, Fenerbahçe'nin ortaya koyduğu müthiş performanstan kaynaklanıyor. Oyuncuların inanmışlığı, kararlılığı, Obradovic'in vizyonuyla birleşti. Takım anlayışıyla, bireye bağlı olmadan herkesin birbirine yardım etmesi ve topu olağanüstü paylaşmaları, bu başarıyı getirdi." ifadelerini kullandı.

Türkcan: Yatırımlar meyvesini verdi

Fenerbahçe'nin eski basketbolcu ve efsane ismi Mirsad Türkcan, 11 yıllık yatırımların meyvesinin Avrupa şampiyonluğu olarak alındığını aktardı.

AA muhabirine Fenerbahçe'nin başarısını değerlendiren Tükcan, Ülker'le 2006 yılındaki işbirliğine vurgu yaparak, şunları kaydetti:

"Sadece basketbol için değil, Türk sporu için inanılmaz bir geceydi. İnanılmaz bir başarıya imza attılar. Bütün camianın buna ihtiyacı vardı. Fenerbahçe camiası bunu hak etti. 11 sene önceki yatırımlar meyvesini verdi. Ülker ailesine de teşekkür etmek istiyorum. Bu yol boyunca Fenerbahçe'yi hiç yalnız bırakmadılar. Bu saatten sonra Türk basketbolu için her şey daha iyi olacak. Aziz (Yıldırım) Bey'le Murat (Ülker) Bey, Ülker Sports Arena'yı beraber inşa ettiler. Basketbol bir günlük olay değil. 11 yıllık süreçte bu takımda Mirsad Türkcan'lar, Damir Mrsic'ler, Ömer Onan'lar, Giricek'ler oynadı. 11 sene sonra bunun meyvesini herkes topladı. Fenerbahçe'ye yakışan bir Avrupa şampiyonluğu oldu."

Alexandros: Fenerbahçe açık ara en iyi takımdı

Atina Haber Ajansı Spor Editörü Ioannis Alexandros, Fenerbahçe'nin uzak ara en iyi takım olarak şampiyon olduğunu söyledi.

Alexandros, özellikle Ekpe Udoh ve Bogdan Bogdanovic'in performansına dikkati çekerek, "Fenerbahçe, play-off ve Dörtlü Final'in açık ara en iyi takımıydı. Obradovic eşsiz bir antrenör. Normal sezonda iniş ve çıkışlar yaşamalarına rağmen kazanmak zorunda oldukları dönemlerde savunma ve hücumda harika bir konsantrasyonla oynadılar. Takımın başarısındaki en önemli etkenin bu olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Başarı beklentisinin oyuncular üzerinde baskı oluşturmadığına dikkati çeken Alexandros, "Udoh ve Bogdanovic, Fenerbahçe'nin başarısında kilit oyuncular oldu. Fenerbahçeli oyuncular konsantrasyonlarını asla kaybetmedi. 14 bin taraftarın önünde oynamak, her takımın gerginleşmesine ve saha içindeki alışkanlıklarını unutmasına yol açabilir. Tüm planları sahaya harika bir şekilde yansıtan Fenerbahçeli oyuncular çok azimliydi." değerlendirmesinde bulundu.

Avcı: Her şey 2004'te başladı

Milliyet Gazetesi'nin basketbol yazarı Ümit Avcı, Fenerbahçe'nin Dörtlü Final'de ezici bir üstünlükle şampiyonluğa ulaştığını vurguladı.

Türk basketbolunun efsane ismi Aydın Örs'ün 2004'te Fenerbahçe'ye gelmesiyle yatırımların başladığını anlatan Avcı, şunları kaydetti:

"1 yıl önce play-off'a kalamayan takıma Aydın Örs geldi. Ondan sonra bir anda hedefler değişti. Ülker birleşmesiyle olay farklı noktalara geldi. O günden bu yana her türlü zorluğa rağmen şubenin geri atmaması ve her sene üzerine bir tuğla daha koyulması bugünleri getirdi. Obradovic zaten her gittiği takıma Avrupa kupası kazandırdı. Buraya geldiğinde zaten bu başarıyı getireceğini biliyorduk. Bu seneye nasip oldu. Son yıllarda bir takımın Dörtlü Final'de ezici üstünlükle şampiyon olmasına rastlamıyorduk. Herkese hayırlı olsun."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER