Gebze Medical Park Hastanesinden Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, akılcı bir beslenme planı yapmak için tüketilen besinlerin içerdikleri vitamin ve minerallerin yaşlılık sürecindeki etkilerini bilmek gerektiğini ifade ederek, B12 tüketimine dikkat çekti.
Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, yorgunluk, depresyon, unutkanlık gibi sorunların en büyük sebeplerinden birisinin B12 eksikliği olduğunu belirterek, “Yaşlıların birçoğunda mide salgısında azalma ve midenin iç yüzeyini oluşturan dokuda tahribat gözlenmektedir, bu nedenle yaş ilerledikçe B12 eksikliği daha çok göze çarpar. B12'nin sinir sistemi üzerindeki etkilerini de düşünerek düzenli olarak B12 vitamini zengini besinler olan kırmızı et ve ürünleri, balık, yumurta sarısı, peynir ve süt tüketmeye özen gösterin” diye konuştu.
“Yaşlılığa karşı savunma için: C vitamini”
Yaşla birlikte C vitamini düzeyinde düşüş gözlendiğini ifade eden Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, şöyle konuştu:
“C vitamini yaşa bağlı katarakt, kardiyovasküler hastalıklar, enfeksiyonlar ve kansere karşı koruyucu etki gösterir. Ancak besinleri hazırlama, pişirme ve saklama koşullarına dikkat etmediğiniz takdirde önemli miktarlarda C vitamini kaybı oluşabilir. En iyi C vitamini kaynakları sebze ve meyveler; özellikle turunçgiller, yeşil biber, maydanoz ve domatestir. Yaşlılığa karşı savunma için mutlaka her öğün C vitamini tüketmeyi unutmayınız. Kas ve sinirlerde uyarı iletiminin önemli bir belirleyicisi olan magnezyum, kalsiyum ve potasyum dengesinin korunmasında da etkindir. Kandaki magnezyum düzeyi sinir ve kas hücreleri arasındaki sinyallerin geçişi için de gereklidir. Sindirim sistemindeki yaşa bağlı değişiklikler, emilim bozuklukları, aşırı su ve elektrolit kaybı, kötü beslenme özellikle işlenmiş besinlerin fazlaca tüketimi ve alkolizm magnezyum kaybını arttırır. Magnezyum yetersizliğinin başlıca belirtileri; baş dönmesi, kas yorgunluğu, huzursuzluk ve zihin işlevlerinde bozulmadır. En iyi kaynakları; tam buğday unu ile yapılan ekmekler, kurubaklagiller, süt ve ürünleri ve ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerdir.”
Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Bağışıklığınızı selenyumla güçlendirin” önerisinde bulunarak şunları kaydetti:
“Vücudumuzun antioksidan savunma sisteminde ve bağışıklık sisteminde rolü olan en iyi antioksidanlardan birisi selenyumdur. Tiroid hormonlarının birbirine dönüşmesini sağlayan bu mineralin yetersizliği, var olan tiroid hastalığınızın şiddetini arttırabilir. Selenyumun güçlü bir antioksidan ve tümör koruyucusu olduğunu unutmayın. Selenyumun en iyi kaynakları kırmızı et ve deniz ürünleridir. Günlük diyetinde 1 miligramdan az bakır tüketen bireylerde plazma kolesterolünün yükseldiği, glikoz toleransının azaldığı ve kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskinin arttığı yapılan çalışmalarda belirtilmektedir. Kalp sağlığınızı korumak için diyetinizde yeterli miktarda bakır tüketmeyi unutmayın! En iyi bakır kaynakları; susam tohumu, fıstık, kurubaklagiller, balık, kakao, yumurta ve koyu yeşil yapraklı sebzelerdir.”
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com