Genel

Yargıtay evlilikte 'cimriliği' ekonomik şiddet saydı

Yargıtay, baktığı bir boşanma davasında, erkeğin "aşırı cimri davranmak suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı, bu nedenle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu" sonucuna vardı.

Yargıtay evlilikte 'cimriliği' ekonomik şiddet saydı
26-10-2019 14:58

ANKARA (AA) - Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, baktığı bir boşanma davasında, erkeğin "aşırı cimri davranmak suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı, bu nedenle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu" sonucuna vardı.

Adana'da bir çift, ÅŸiddetli geçimsizlik nedeniyle karşılıklı boÅŸanma davası açtı. Adana 8. Aile Mahkemesinde görülen davada, boÅŸanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eÅŸit kusurlu oldukları kabul edildi. Tarafların boÅŸanmalarına karar veren Mahkeme, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerini, eÅŸlerin eÅŸit kusurlu sayılmaları nedeniyle reddetti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüÅŸen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadın ve erkeÄŸin eÅŸit kusurlu sayılamayacağı tespiti yapıldı.

Mahkemece kabul edilen ve gerçekleÅŸen kusurlu davranışlarının yanında erkeÄŸin ayrıca, "aşırı cimri davranmak suretiyle eÅŸine ekonomik ÅŸiddet uyguladığı"nın da anlaşıldığı belirtilen kararda, gerçekleÅŸen bu durum karşısında boÅŸanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeÄŸin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olduÄŸunun kabulünün gerekeceÄŸi vurgulandı. Kararda, buna raÄŸmen hatalı kusur belirlemesi ile tarafların eÅŸit kusurlu olduklarının kabulünün doÄŸru olmadığı, bunun bozmayı gerektirdiÄŸi kaydedildi.

"Olaylar kadının kişilik haklarına da saldırı teşkil ediyor"

Daire ayrıca, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olması nedeniyle boşanmaya sebebiyet veren olayların aynı zamanda kadının kişilik haklarına da saldırı teşkil eder nitelikte olduğu sonucuna vardı.

Kadının boÅŸanma sonucu eÅŸinin maddi desteÄŸinden yoksun kalacağına iÅŸaret eden Daire, kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun, "maddi ve manevi tazminat"ı düzenleyen "Mevcut veya beklenen menfaatleri boÅŸanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. BoÅŸanmaya sebep olan olaylar yüzünden kiÅŸilik hakkı saldırıya uÄŸrayan taraf, kusurlu olan diÄŸer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." hükümlerini içeren 174/1-2. maddesinin koÅŸullarının oluÅŸtuÄŸuna karar verdi.

Kararda, "GerçekleÅŸen bu duruma göre, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet kuralları gözetilerek kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken eÅŸit kusurlu oldukları yönündeki hatalı kusur belirlemesi sonucu kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ÅŸartları oluÅŸmadığı gerekçesiyle reddi doÄŸru görülmemiÅŸ ve bozmayı gerektirmiÅŸtir." denildi.

"Daha uygun nafakaya hükmedilmeli"

Yerel mahkemenin kadın için belirlediÄŸi "yoksulluk nafakası"nı da az bulan Daire kararında, tarafların gerçekleÅŸen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliÄŸine, günün ekonomik koÅŸullarına göre kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı ÅŸekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır." tespitleri yapıldı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER