Çanakkale
.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}Yaralı hayvanlar, Çanakkale'deki rehabilitasyon merkezinde tedavi ediliyorKukumavdan (küçük baykuş türü) ağaçtan düşerek kanadı kırılan yavru kargalara, puhudan alaca sansara, atmacadan kızıl akbabaya kadar yüzlerce hayvan, DKMP uzmanlarınca tedavi altına alınıyor.
Bazen vatandaş ihbarıyla bazen de belediye ekiplerince bulunarak Çanakkale'deki merkeze getirilen çok sayıdaki tür, burada uzman veteriner hekimler tarafından muayene ediliyor.
Veteriner hekim kontrolünün ardından, Yaban Hayatı Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği ve Yaban Hayatı Bakım Odası'nda yoğun bir tedavi sürecine alınan türler, tedavilerinin ardından doğal ortamlarına salınıyor.
Tedavileri 1 hafta ile yaklaşık 45 güne yayılan çok sayıda hayvan, ekiplerin müdahalesiyle ölmekten kurtarılarak nesillerini devam ettiriyor.
Özellikle nesli tükenmekte olan bazı türler, yoğun bakım altında tutulurken yeni doğduğu belirlenenler ise büyüyüp sağlıklarına kavuşmalarının ardından doğaya bırakılıyor.
DKMP Çanakkale Şube Müdürü Ozan Hacıalioğlu, AA muhabirine, müdürlük olarak yaban hayvanlarının her türlü bakım ve tedavi işlemlerini yürüttüklerini söyledi.
Hacıalioğlu, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz mayıs ayı ve içinde bulunduğumuz ay, yaban hayvanlarının yavrulama ve yavrularını büyütme dönemi, kuşlar için ise yuvadan uçurma dönemleri. Bu süreçte elimiz çok sayıda özellikle kuş turu gelmekte. Uçmaya çalışan kuşlar ağaçlardaki yuvalardan düşmekte. Bunları gören duyarlı vatandaşlarımız aldığı gibi hemen koşa koşa bize getiriyor. Biz son bakımlarını tamamlayıp ait oldukları doğalarına geri salmaktayız. Elimizde şu anda çok sayıda karga yavrusu var. Bir tane kukumav yavrusu, kulaklı orman baykuşu var. Ezine bölgesinden aldık. Kukumav çok küçüktü, yuvadan düşmüştü, şimdi büyüdü, serpildi, tüyleri, uçuş terekleri gelişti. Bunu götürüp kısmet olursa uçuracağız. Bir puhumuz var. Puhumuz yaralı bir şekilde geldi, bir kanat yarası var. Yarasını kliniğimizde tedavi etmeye çalışıyoruz. Tamamlanınca onu da ait olduğu doğasına geri salacağız."
Ozan Hacıalioğlu, doğal hayatta pek rastlanmayan birçok türün kuruma getirildiğini belirterek, bunlardan birinin, Çan ilçesine bağlı Etili köyünde bulunan alaca sansar ailesi olduğunu dile getirdi.
Hacıalioğlu, "Bir vatandaşın bahçesine girmiş alaca sansarlarımız var. Anne ve 4 yavrusu. Aslında doğada çok da fazla göremiyoruz. Biz de ilk defa gördük. Çok güzel hayvanlar. Onların da bakımlarını ve tedavilerini tamamladık. Onları da doğaya geri salacağız, diğer sansarımızla. Bu dünyada onlarla birlikte yaşamak zorundayız." diye konuştu.
Hacıalioğlu, vatandaşlara, "tavukları, civcivleri kapıyor" diye yırtıcı kuşlara ateş edilmemesi uyarısı yaptı.
Bu mevsimde çok sayıda karaca yavrusu getirildiğini aktaran Hacıalioğlu, "Annesi mutlaka etraftadır. Birkaç saat gözlemekte fayda var. Bazen yavruları kaptıkları gibi bize getiriyorlar. Bu, yavru açısından bazen üzücü oluyor. Biz bakımlarını yapıyoruz ama ne kadar baksak bile annesi gibi olamayız. Duyarlı vatandaşlarımız kuş yavrularını buluyorlar. Yollarda, ağaç diplerinde mutlaka onların yuvaları ağacın üstüne veya çatıdadır. Bunları yeniden yuvalarına koymaya çalışalım, annelerinden ayırmayalım çünkü uçmaya çalışıyorlar. Bunlara da dikkat edelim." açıklaması yaptı.
"Herhangi bir taşıyıcı hastalığı görünmeyen canlımızı kliniğimize alıyoruz"
DKMP Veteriner Hekimi Meltem Dimişgi ise yüzlerce farklı türe ait tedavi imkanlarının bulunduğunu bildirdi.
Kendilerine ulaştırılan yaralı hayvanla ilgili olarak ilk işlemin karantina süreci olduğunu ifade eden Dimişgi, "Gelen hayvanımızı daha içeriye almadan önce bir dış bakı ve fiziksel muayenesini yapıyoruz. Daha sonra herhangi bir taşıyıcı hastalığı görünmeyen canlımızı kliniğimize alıyoruz. Klinik ortamında gerekli tedaviler yapıldıktan sonra da bakım odasına geçiyor." dedi.
Yaban Hayatı Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği ile Yaban Hayatı Bakım Odası'nın "önemli konukları" ağırladığını anlatan Meltem Dimişgi, "Dünya Doğa ve Doğa Kaynaklarına Koruma Birliğinin hazırladığı raporlarda yer alan ve nesli tükenmekte olan canlılar arasında bulunan alaca sansarlarımızı burada tedavi ediyoruz. Şu anda bir yavru sansarımız var. O da yaklaşık 1 aylık tedavi ve bakım sürecini tamamladı, doğaya salınacak." değerlendirmesini yaptı.
Merkezde memeli canlılar dışında kanatlı hayvanların da bulunduğunu vurgulayan Dimişgi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Nesli tükenmeye yakın olan kulaklı orman baykuşumuz Ezine bölgesinden geldi. Yine Ezine Belediyesi tarafından bize ulaştırılan bir yavru kukumavımız var. Geyikli Belediyesi tarafından ulaştırılan bir kukumav yavrumuz var. Bu aralar karga yavrusu çok geldi. Bunlarla şu an ilgileniyoruz. Bir de puhumuz var. Bu da Gelibolu bölgesinden maalesef insan hatası nedeniyle yaralanmış. Burada tedavi ediliyor. Sol kanat kısmından saçma gelmiş. İnşallah düzelecek, sonra onu doğasına salacağız."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com