İstanbul
AA'nın "Yapay Zeka Çağına Doğru" başlıklı dosyasının on altıncı haberinde, yapay zeka teknolojisinin finans sektörüne entegre edilmesi, etkin kullanımı ve bu alanda yapılan yasal düzenlemelere yer verildi.
Dijital çağ, iş yapma şekillerini konvansiyonel araçların dışına çıkararak dönüştürürken üretim ve hizmetlerin daha hızlı ve az maliyet ile gerçekleşmesine imkan sağladı.
Dijital çağın en aktif oyuncuları ise devreye aldığı inovatif ürün ve hizmetlerle finans ve bankacılık sektörleri oldu.
Şubeler aracılığıyla fiziki olarak gerçekleşen bankacılık hizmetleri, ATM'lerin hizmete alınmasıyla duvarların dışına, internet bankacılığının hayata geçmesiyle dünyaya açıldı.
Bu değişim sektör oyuncuları için maliyetleri azaltıp, operasyonel verimliliği artırırken kullanıcılar için zaman ve mekan kavramını ortadan kaldırarak hızlı şekilde bankacılık ürünlerine ulaşmasını sağladı.
Akıllı cihazların yaygınlaşması da hem finans-bankacılık alanında hem de ticarette yeni iş fırsatlarını beraberinde getirdi. Yüksek veri aktarım hızı sayesinde sürekli çevrim içi olan mobil cihazlar, internet bankacılığının alt kümesi olarak tanımlanan mobil bankacılık, ödemeler sistemi ve finansal teknolojilerin günlük hayata girmesine olanak sağladı.
Değişen kullanıcı alışkanlıkları sebebiyle özellikle bankaların ana kanalı haline gelen mobil bankacılık hizmeti Türkiye'de de yaygın hale geldi.
Türkiye Bankalar Birliğinin Aralık 2023 verilerine göre, aktif dijital bankacılık müşteri sayısı yaklaşık 111 milyon kişiye ulaştı. Bu sayının 1 milyon 802 bin kişisi sadece "internet bankacılığı" işlemi yaparken, 98 milyon 543 bin kişi sadece "mobil bankacılık" işlemi gerçekleştirdi. Hem internet hem mobil bankacılık işlemi yapan kullanıcı sayısı ise 10 milyon 243 bin kişi oldu.
Alan Turing'in 1950'de, düşünen makineler yaratma olasılığı hakkında düşüncelerini paylaştığı makalesi yapay zeka fikrini (AI) ateşledi. Şimdilerle ise bankacılık ve finans sektörlerinin gelişimine yapay zeka yön veriyor.
KPMG Türkiye'nin yayınladığı "Üretken yapay zeka ile finansın yeni normali" çalışmasına göre üretken yapay zeka, siber güvenlik ve dolandırıcılık tespiti, sanal asistan (chatbot), kredi kararları, pazar alışkanlıklarını izleme, veri toplama ve analiz etme, müşteri deneyimi, risk yönetimi, düzenlemelere uyum, tahminleme ile süreç otomasyonu uygulamalarına entegre edildi.
Rapora göre, yapay zekanın, rutin işlerin otomatize edilerek daha hızlı bir şekilde halledilmesi dışında, insan hatasının ortadan kaldırılması ve kontrol mekanizmasının hızlandırılması gibi çok sayıda avantajı bulunuyor.
"Yapay zeka regülasyonu Türkiye'nin gündeminde"
KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri Sinem Cantürk, yapay zekanın, iş yükünü ve hataları azaltıp, verimliliği artırmasından dolayı şirketler tarafından talep gördüğünü fakat hangi iş süreçlerine entegre edileceğinin iyi analiz edilmesi gerektiğini kaydetti.
Salgın ile yapay zeka teknolojisinde ilerlemenin çok hızlı olduğunu ifade eden Cantürk, Türkiye'de regülasyon tarafında önemli adımların atıldığını söyledi.
Yakın zamanda kripto yasasının Meclis'ten geçmesini beklediklerini dile getiren Cantürk, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu düzenlemenin arkasından hali hazırda çalışıldığını bildiğimiz yapay zeka regülasyonu gelecek. Çünkü bu teknolojiler iç içe. Kripto pazarının manipülasyona açık olmaması ve içeriden bilginin sızdırılmaması lazım. Bu durumları en güzel kontrol edecek teknoloji ise yapay zeka çözümleri. Uzun süredir konuşulan bir diğer düzenleme ise bulut çözümleri. Bu alanda da bazı yenilikler üzerinde çalışıldığını biliyoruz. Türkiye, İstanbul'u finans merkezi haline getirmek ve yatırımları buraya çekmek için bazı regülasyonları hayata geçirecek. İstanbul'u finans merkezi haline getirmek ve yatırımları buraya çekmek için bu konular Türkiye'nin ajandasında yer alıyor."
Bankacılık uygulamalarında sanal asistan dönemi
Bankalar rekabet yoğun sektörde veri ve müşteri odaklı hizmetlerini yapay zeka ile üst seviyeye taşıyor. Bu örneklerin başında ise sanal asistanlar geliyor.
Üretken yapay zekanın alt kolu olarak betimlenen sanal asistanlar (chatbotlar) öğrenilmiş veri kümesinden yeni ve özgün içerikler üretebiliyor.
İlk olarak akıllı telefonların kullanımı için geliştirilen sanal asistanlar büyük teknoloji şirketlerinin yatırım odağı haline gelirken bankaların da tercih ettiği bir hizmet alanı oldu.
Garanti BBVA'nın yapay zeka tabanlı sanal asistanı Ugi, para transferinden kart bilgilerini sorgulamaya ve yüzlerce bankacılık işlemini yapmaya imkan sağlıyor.
Gündelik konuşma diline göre programlanan Ugi sanal asistanı, kullanıcıların tercihine göre ister sözlü ister yazılı olarak yanıt verebiliyor.
Bankanın proaktif bir sanal asistan olarak tanımladığı Ugi, finansal işlemleri izleyerek kullanıcılarına fayda sağlayacak tavsiyelerde bulunabiliyor.
Türkiye'nin ilk yapay zeka destekli akıllı asistanı Ugi, 2023'te 6 milyondan fazla müşteriyle 64 milyondan fazla etkileşime girdi. Doğal konuşma dilini anlama konusundaki yetenekleri sayesinde geçen yıl tekil kullanıcı sayısını yüzde 20 artırdı.
Finansal ekosisteme konu olan büyük veri mühendisliği, akıllı karar almayı destekleyici yapay zekası uygulamaları ve inovatif hizmet üretimi gibi tüm teknolojik çalışmalarını Garanti BBVA Teknoloji çatısı altında toplayan banka, üretken yapay zeka ile kişiselleştirilmiş mobil şube ve kişisel asistan hizmetlerini sunmayı hedefliyor.
"Açık finans uygulamalarını yakın zamanda göreceğiz"
Yapay zekanın kullanımı, bankacılık alanında hayata geçen açık bankacılık, servis modeli bankacılığı, uzaktan kimlik tespiti, NFC (yakın alan iletişimi) doğrulama gibi yasal düzenlemelerle farklı bir perspektif kazandı.
Türkiye'deki regülasyonlar sayesinde bu uygulamaların başarılı şekilde entegre edildiğini söyleyen KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri Sinem Cantürk, açık finans için gereken altyapının hazır olduğunu vurguladı.
Cantürk, "Puzzle'ın tüm parçalarını yerleştirdik, tek bir parçamız kaldı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna açık finans hizmeti için gerekli başvuruların yapıldığını biliyoruz. Otoriteden kısa vadede lisanslar alındığında Türkiye'de açık finans örneklerini görmeye başlayacağız." dedi.
"Yapay zeka ve web3 birleşimi finteklerin radarında yer alıyor"
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisinin Fintek durum raporuna göre, fintekler (finansal teknoloji şirkerleri), e-ticaretten fatura ödemelerine, para transferi hizmetinden kitle fonlamasına, mikro kredilerden açık bankacılığa ve sürdürülebilir ekonomiden katılım finansa kadar yaşamı kolaylaştırarak finansal kapsayıcılığı artırıyor.
Finans Ofisinın belirli aralıklarla güncellediği Türkiye Fintek Genel Görünümü Çalışması'na göre, şubat itibarıyla 697 aktif fintek girişiminin faaliyet gösterdiği Türkiye fintek ekosisteminde, ödemeler, bankacılık teknolojileri ve blok zinciri/kripto varlık dikeyleri ön plana çıkıyor.
FINTR Yönetim Kurulu Başkanı Demet Zübeyiroğlu da bankalarla finteklerin teknolojik ilerlemede birlikte yol aldığını ve bu alanda çok sayıda işbirliği olduğunu vurguladı.
Yapay zekanın ihtiyaç duyduğu büyük verinin bankalarda bulunduğunu dile getiren Zübeyiroğlu, şunları kaydetti:
"Bankalar arka tarafta bu veriyi yapay zeka algoritmasına dönüştürme sürecinde startuplar kadar çevik değiller. Çok sayıda banka kendi birimleri olmasına rağmen startupları desteklediğini görüyoruz. Bu alanda öncü oluyorlar."
Türkiye'deki fintek yatırım ortamının globale kıyasla gelişime ihtiyaç duyduğunu belirten Zübeyiroğlu, "Türkiye'deki fintek ekosisteminin geleceği için belirli dikeylere odaklanmak gerekiyor. Spesifik konuları belirleyip, kümelenmelerin o alanda yoğunlaşması gerekir ki orada en iyi olabilelim." diye konuştu.
Yurt dışına açılan fintek sayısının anlamlı bir hale geldiğini ifade eden Zübeyiroğlu, işletmeci finteklerin yurt dışına açıldığında teknoloji geliştiren fintekleri de bu pazara taşıdığını ve önemli bir etki oluşturduğunu kaydetti.
Zübeyiroğlu, web3 ve yapay zeka çalışmalarının finteklerin gündeminde yer aldığını ve yakın gelecekte bu iki teknolojinin birleşim noktalarında yeni iş modellerinin görülebileceğini dile getirdi.
Veri güvenliğine yapay zeka desteği
Bankacılık sektöründe toplanan veri miktarının çok büyük olması, güvenlik kavramının da öne çıkmasına neden oluyor. Kişisel Verileri Koruma Kanunu ile güvence altına alınan bu veriler bankaların kendi bünyelerinde geliştirdikleri farklı uygulamalarla çifte koruma sağlanıyor.
Garanti BBVA, her türlü bankacılık faaliyetinde edinilen kişisel verilerin işlenmesi, kullanımı ve korunmasında en üst düzeyde teknolojiyi kullanırken çalışanlar tarafından banka dışına gönderilen e-postalar da Veri Sızıntısı Tespit/Önleme Sistemi ile kontrol ediliyor.
Bu sayede müşterilerin kredi kartı numarası, TCKN, IBAN gibi kişisel verilerinin yanı sıra özel dosyaların da banka dışına gönderilmesini engelliyor.
Veriyi depolama hali, kullanım anındaki hali ve hareket halindeki hali olmak üzere üç başlıkta değerlendiren Garanti BBVA, depolama halindeki verileri şifreleme, maskeleme ve geri dönülmez yöntemlerle koruyor.
Kullanım anındaki veri, gerek şifreleme gerekse erişim kontrolleriyle hareket halindeki veri ise yapay zeka teknolojileriyle şifreleniyor.
Son teknoloji ürünü olan yapay zeka destekli uygulamalarla, erişim noktaları analiz edilerek anormallikler tespit ediliyor. Uygulama, tespit sonrası ihlaller için güvenlik ekiplerini uyarıyor.
Veri güvenliği konusunda yeni teknolojileri sistemlerine adapte etmek için yatırımlarına ara vermeyen Garanti BBVA, bu yıl için 200 milyon doların üzerinde teknoloji yatırımı hedefliyor.
Büyük miktarda veri ile gerçek zamanlı hizmet verme konusunda altyapı yatırımları hayata geçiren banka, veri kaybı/sızıntısı önleme, veri sınıflandırma, veri keşfi ve şifreleme ile anahtar saklama üretme gibi teknolojileri sürekli yenileyerek güncel kalıyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com