ADANA - NEŞET KARADAĞ
Adana'nın Aladağ ilçesinde özel öğrenci yurdunda çıkan yangından yaralı kurtulan öğrenciler, olay sırasında yaşananları ve kurtuluş öykülerini savcılıkta anlattı.
Yurt yangınıyla ilgili soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları, yaralı kurtulan 24 kişi arasında yer alan öğrencilerin ifadesine başvurdu.
Öğrencilerden 11 yaşındaki B.G, ailesini ziyaret edip yangın günü yurda döndüğünü, saat 19.15’te yurdun giriş katında su içmeye giden bir arkadaşının "yangın var" diye bağırdığını anlattı.
B.G, yurdun vestiyer odasında karşılaştığı ve yangında yaşamını yitiren arkadaşı Cennet'in yangının çıktığını kendilerine söylediğini belirterek "Tekrar 3. kata çıkıp arkadaşlarımızı çağıracağını söyleyip gitti. Daha sonra Cennet’i hiç görmedim." dedi.
Ağızlarını kapatarak hocalarının yanına gittiklerini dile getiren B.G, "Hocalarımızın çıktığı odaya girerek odanın camlarına koştuk. Dışarıdan nefes almaya çalışıp bağırarak yardım istedik. Biz odada beklerken itfaiye geldi ancak merdiveni yoktu. Daha sonra etraftan duyanlar merdiven getirip pencereye dayadılar. Merdiven pencereye yetişmedi. Bir adam merdivenin köşesine çıkıp bizi kucağına alıp aşağıya indirdi. Yaklaşık 10 dakika odada yardım gelmesini bekledim." diye konuştu.
B.G, karanlık ve duman nedeniyle yangın merdivenine gitmeyerek hocalarının yanına yöneldiğini kaydetti.
Öğrencilerden 13 yaşındaki R.İ. ise ifadesinde, iki yıldır kız yurdunda kaldığını söyledi.
Yurttaki öğrencilerin en büyüğünün 8. sınıfa gittiğini anlatan R.İ, TEOG sınavından çıktıktan sonra yurt idarecisi Cumali Genç’ten izin alıp Kökez köyündeki ailesinin yanına gittiğini, yangının çıktığı gün de yurda döndüğünü belirtti.
R.İ, hasta olduğu için o gün okula gitmediğini aktararak, şöyle devam etti:
"Vestiyer odasında B.G. ile dolabımızı düzeltmeye başladık. Saat 19.15’te kız arkadaşlarım anlaşılmayan bir şekilde bağırdı. Ben vestiyer odasından çıkıp hocaların odasının önüne gittiğimde elektrikler kesildi. Bu sırada hocalarım bulunduğu odadan ellerinde telefonlarla çıkıp telefonun ışıklarını açtılar. Bu sırada burnumuza hafif bir yangın kokusu geldi. Bunun üzerine hocalarımız telefon ışıklarıyla bizi personel odasına alıp 112 ve polisi aradılar. Bulunduğumuz odaya çok fazla miktarda yoğun duman gelmeye başladı. Hocalarımız bizi odanın pencerelerine gönderdi. Biz kafalarımızı pencereden dışarı çıkartıp nefes almaya çalıştık. Bu sırada herkes bağırarak etraftan yardım istedi. Yurdun yanına itfaiye arabası geldi. Etraftan gelen vatandaşlar yurdun penceresine merdiven dayadılar. Merdivenin boyu kısa olduğundan ağabeylerden biri merdivenin ucuna çıkıp bizi camdan alarak merdivenin üzerine koydu. Biz bu şekilde aşağıya indik. Biz odada yaklaşık 5-10 dakika durduk."
Avukatın isteği üzerine yöneltilen "İtfaiye görevlilerin ne yaptıkları, kimseyi kurtarıp kurtarmadıkları" yönündeki soru üzerine R.İ, "Ben kurtarıldığımda itfaiye görevlileri, itfaiye aracının yanında bir şeyle uğraşıyordu. ben bu arada kimseyi kurtardıklarını görmedim. Sanki hortum gibi bir şeyle uğraşıyorlardı." ifadesini kullandı.
"İtfaiye görevlileri hortumla uğraştı"
8. sınıf öğrencisi 13 yaşındaki Z.S.D, yangın sırasında arkadaşları Z.S.Ö, F.Y. ve H.S.D. ile yemekhanede meyve yediklerini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Z.S.Ö. ve H.S.D. yemekhaneden dışarı çıktığında giriş kapısının ve kapının yanındaki koltukların tutuştuğunu görmüşler, bunun üzerine bağırdılar. Biz de onların yanına koşarak geldiğimizde yurdun girişinin ve masanın tutuşmakta olduğunu gördük. Biz panikten mutfağın arka kapısından dışarı çıkmak yerine hocalarımızın bizi çağırdığını duyunca, üst kata yanlarına çıkmak için hareketlendik, merdivenlerdeyken elektrik kesildi. Daha sonra dumanlar iyice artmaya başladı. Biz ikinci merdivene çıkarken nefes alamaz olduk. Ağzımızı elimizle kapatarak hocaların bulunduğu odaya doğru koştuk."
Z.S.D, bu sırada misafir olarak yurda gelen ve kendisini çağıran anneannesi Elife Deniz’in yanına gittiğini belirterek, şunları anlattı:
"Daha sonra anneannemle bilgisayar odasına telefonun ışığıyla gittim. Bilgisayar odası dışarıdan gelen ışıkla aydınlık olduğu için dışarıya pencereden baktığımda yurdun girişinin tamamen yandığını gördüm. Bunun üzerine anneannem ‘buradan gidelim’ dedi. Anneannemle telefon ışığıyla hocaların bulunduğu personel odasına gittik. Bu odada Ayşe Genç, ‘'yazmalarımızla burunlarınızı kapatın’ diye bağırdı. Biz duman kokusu yoğunlaştığından nefes alamadığımız için pencerelere koştuk. Pencere küçük olduğundan Ayşe hoca tahta ile pencerenin diğer camlarını kırdı. Biz camdan nefes almaya çalışırken bağırdığımızı duyan komşular yardıma geldi. İtfaiye araçları gelmeden komşular merdiveni bizim bulunduğumuz pencereye dayadı. Pencereden merdivenle aşağıya indik. Biz indikten hemen sonra itfaiye görevlileri geldi. İtfaiye görevlileri hortumla uğraştı, onları kimseyi kurtarırken görmedim. Bizim yangını fark etmemizden sonra kurtulmamıza kadar geçen süre yaklaşık 6 dakikaydı."
Yurda temmuz ayında ziyarete geldiğinde etüt salonlarına daha erken çıkabilmek için üçüncü kattaki yangın merdiveni kapısını kullandığını ve o dönem buranın kilitli olmadığını anlatan Z.S.D, yurtta kalmaya başladığında ise yangın merdiveni kapısını hiç kullanmadığını ifade etti.
Z.S.D, yurtta kaldığı iki ay içerisinde 2-3 kez sigortanın attığını ancak nedenini bilmediğini belirtti.
"Evlerden insanlar merdivenlerle geldi"
6. sınıf öğrencisi N.Y de yangın çıktığını öğrendikten sonra yoğun bir duman kokusu hissettiklerini, camlara doğru koşup dışarıya bağırıp yardım istediklerini dile getirdi.
Evlerden insanların merdivenle geldiğini aktaran N.Y, "İkinci kata merdiven uzatıp bizi aşağıya indirdiler. Biz aşağıya indikten sonra itfaiye araçları geldi. İkinci katta bizim bulunduğumuz odada bulunanların hepsi bu merdivenden aşağıya indi." dedi.
"Yangın merdivenin bulunduğu kapıya ulaşamadım"
Yangında pencereden atlayarak kurtulan 8. sınıf öğrencisi N.S. ise şunları kaydetti:
"Ben aşağıya atlamadan önce bulunduğum odada veya koridorda herhangi bir arkadaşımı görmedim. Normalde biz okul derslerini çalışırken anlamadığımız konularda yurtta kalan hocalar bize yardım etmekteydi ancak yangının olduğu sırada bizim yanımızda herhangi bir hoca yoktu. Etüt salonundan çıktığımda yangın merdivenin bulunduğu kapıya ulaşamadım. Bu nedenle yangın merdiveni kilitli olup olmadığına bakamadım. Nefesim kesildiği için 7. sınıfların etüt merkezinin penceresine koşup atladım, yangın sebebiyle ayağım çatladı."
Adana'nın Aladağ ilçesinde, 29 Kasım'da özel öğrenci yurdunda çıkan yangında 10 öğrenci, yurt yetkilisinin 6 yaşındaki kızı ve bir eğitmen olmak üzere 12 kişi hayatını kaybetmiş, 24 kişi yaralanmıştı.
Muhabir: Neşet Karadağ
dikGAZETE.com