Volkan Demirel, milli maç öncesi küfürlü tepki üzerine sahayı terk etmesine ilişkin, “Bu kararımdan dolayı hiç pişman değilim. Ve özür dilenecek bir durum olduğunu da düşünmüyorum. Kimse özür dilememi beklemesin” dedi.
Fenerbahçe Dergisine röportaj veren Volkan Demirel, “Bir futbolcu için, milli formanın hiçbir zaman tartışması veya planlaması yoktur. Ben de her zaman milli formayı giydiğim için gurur duydum. Size verildiği takdirde, onu giymek için gurur duyar, bu durumun onuru yaşarsınız. Ama artık bu olay çarpıtılmaya başladı ve ben bundan rahatsız olmaya başladım. Milli takımdaki futbolcular, hepsi çok iyi tanıdığım insanlar, arkadaşlarım, kardeşlerim… Oyunculara, teknik ekibe saygısızlık yapıldığını düşünüyorum. Yanlış yapılıyor. Çağırılıyorsam giderim; çağırılmıyorsam da ben nasıl ki karara saygı duyuyorsam, insanların da susması lazım. Bana görev verildiği takdirde ben giderim, milli forma için savaşırım ama çağrılmadığım zaman, Volkan Demirel konusunun kapanması lazım. Bu konu üzerine birçok haber çıkıyor. Hiçbiri benim demecim değil. Ben açıklama yapacaksam şu an olduğu gibi Kulübümün yayın organlarına konuşurum” diye konuştu.
OLAYI ANLATI
Olayı anlatan Volkan, “Orada yaşadıklarımı, hissettiklerimi kimse bilemez. Önce ıslıklamalar oldu. ‘Susun’ dedim. Sonra anneme, eşime, kızıma çok ağır küfürler edildi. Ben o kafayla zaten oynayamazdım. Takıma hiçbir faydam olmazdı. Bu nedenle çıktım. Bu kararım kimine yanlış kimine doğru gelebilir ama ben doğru olduğuna inandığım şeyi yaptım. Bu kararımdan dolayı hiç pişman değilim. Ve özür dilenecek bir durum olduğunu da düşünmüyorum. Kimse özür dilememi beklemesin. Bilhassa medya. Çağırılıyor muyum, çağırılmıyor muyum? Bitti. Kimse başka bir şey aramasın. Ben çağırılsam gideceğim oynayacağım, çağırılmazsam da saygı duyup çalışmaya devam edeceğim. Ben milli takım forması ile sahaya çıkmışım. Milli takımım için mücadele edeceğim. Orada artık benim için 2 renk var: Kırmızı ve beyaz. Ay yıldızlı bayrağımızın altında mücadele etmeye çıkıyorum ve utançla söylüyorum ki fanatizm ay yıldızın önüne geçiyor. Milli takım artık Konya’da oynuyor. Niye son başarılı maçlarını hep Konya’da oynamış? Bence bunu da araştırmamız lazım. Milli takımın kendine ait bir stadı olmuyorsa da ülkemizde birçok güzel stat yapıldı. Oralarda oynamak gerekiyor. Çünkü oradaki insan futbolcuyu her an göremiyor, baş tacı ediyor. Buradaki insan geliyor; parasını veriyor. Sanki o parayla bizi sahiplendiğini sanıyor. Son olarak şunu tekrarlamak isterim: Yaptığımın sonuna kadar arkasındayım” ifadelerini kullandı.
DERBİ MAÇIN ERTELENMESİ
Galatasaray derbisinin ertelenmesine de değinen tecrübeli file bekçisi, “Biz maçımızı tarihinde oynamak isterdik ancak o günkü şartlar içinde tribünde balon bile patlasa, izdiham yaşanacaktı. Galatasaray maçının ertelenmesinin altında başka şeyler arayanlar var; hiçbir şey aramasınlar. Hayatta hiçbir şey bir insanın canından daha önemli değildir. Hepimizin canı yanıyor, çok üzülüyoruz. Herkesin kafasında soru işareti var. İnsanoğlu için can kaybı demek; hayati tehlike tehdidi var demek. Hepimiz huzursuzuz. Bunların bir an önce bitmesini, ülkemizin huzura kavuşmasını istiyoruz. Tabii ki sıkıntılar olacaktır. Herkesin kendine göre sıkıntısı vardır ancak paylaşamayacağımız bir dünya yok. Herkese yetecek oksijen ve nimet var. Bence ülkemizin ve dünyamızın güzelliklerinden yararlanmaya bakalım. Kavganın ve savaşların bitmesi gerekiyor” dedi.
TRİBÜNLERE UYARI
Tribünleri de uyaran Volkan, “Genç arkadaşlarımız protestolardan etkileniyorlar. Ozan, Uygar, Alper, Şener gibi kaliteli genç arkadaşlarımıza destek verildiği taktirde, omuzlarına yük verildiği taktirde onu taşıyacak insanlardır. Bu arkadaşlar uzun yıllar da Fenerbahçe’ye hizmet edecek isimler. O yüzden; tamamen destek verip yardımcı olalım, hep beraber mutlu sona yaklaşmaya çalışalım. Biz inanıyoruz ki, taraftarımızla beraber bu yolun sonunu getireceğiz ve hep beraber o yolun sonunda mutlu bir şekilde eğleniriz. İyi bir Fenerbahçeli yetiştirdiğimizi düşünüyorum. Yade’ye zamanı geldiğinde, anlamaya başladıkça; Fenerbahçe’nin geleneklerini, göreneklerini, örf ve adetlerini de öğreteceğim” ” diye konuştu.
SKANDAL HAKEM
UEFA Avrupa Liginde elenmelerine yol açan hakem hatasına değinen Volkan, “15 yıldır Fenerbahçe kalesindeyim. Hayatımda bir maçın bu denli yanlı bir şekilde yönetildiği ve hakemin isteyerek maç kaybettirdiği başka bir karşılaşma görmedim. Tuhaf bir maç oynadık. Maçın kırılma noktası; Mehmet Topal’a gösterilen kırmızı kart ve sonrasında verilen penaltıdır. Biz ne kadar çaba göstermeye çalışsak da; onun bize her çabamızda bir engel koyacağını anladık. Turu geçebilirdik ama olmadı. Bunun tamamen bir oyun olduğunu ve bir üst turda bizi istemedikleri için böyle bir hakem gönderdiklerini düşünüyorum. Bu da, tamamen Fenerbahçe’nin büyüklüğünden kaynaklanıyor. Yine dimdik ayaktayız. Ne kadar zorluk yaşarsanız, bazı başarılar size daha güzel gelecektir. O başarıyı daha önemli kılacaktır. Hak etmediğimiz bir mağlubiyetle elendik. Artık önümüzde iki tane daha hedefimiz var. Bunları kazanmak için mücadele edeceğiz. Takımda herhangi bir form düşüklüğü, baskı veya moral bozukluğu yok” dedi.
(İHA)
Fenerbahçe Dergisine röportaj veren Volkan Demirel, “Bir futbolcu için, milli formanın hiçbir zaman tartışması veya planlaması yoktur. Ben de her zaman milli formayı giydiğim için gurur duydum. Size verildiği takdirde, onu giymek için gurur duyar, bu durumun onuru yaşarsınız. Ama artık bu olay çarpıtılmaya başladı ve ben bundan rahatsız olmaya başladım. Milli takımdaki futbolcular, hepsi çok iyi tanıdığım insanlar, arkadaşlarım, kardeşlerim… Oyunculara, teknik ekibe saygısızlık yapıldığını düşünüyorum. Yanlış yapılıyor. Çağırılıyorsam giderim; çağırılmıyorsam da ben nasıl ki karara saygı duyuyorsam, insanların da susması lazım. Bana görev verildiği takdirde ben giderim, milli forma için savaşırım ama çağrılmadığım zaman, Volkan Demirel konusunun kapanması lazım. Bu konu üzerine birçok haber çıkıyor. Hiçbiri benim demecim değil. Ben açıklama yapacaksam şu an olduğu gibi Kulübümün yayın organlarına konuşurum” diye konuştu.
OLAYI ANLATI
Olayı anlatan Volkan, “Orada yaşadıklarımı, hissettiklerimi kimse bilemez. Önce ıslıklamalar oldu. ‘Susun’ dedim. Sonra anneme, eşime, kızıma çok ağır küfürler edildi. Ben o kafayla zaten oynayamazdım. Takıma hiçbir faydam olmazdı. Bu nedenle çıktım. Bu kararım kimine yanlış kimine doğru gelebilir ama ben doğru olduğuna inandığım şeyi yaptım. Bu kararımdan dolayı hiç pişman değilim. Ve özür dilenecek bir durum olduğunu da düşünmüyorum. Kimse özür dilememi beklemesin. Bilhassa medya. Çağırılıyor muyum, çağırılmıyor muyum? Bitti. Kimse başka bir şey aramasın. Ben çağırılsam gideceğim oynayacağım, çağırılmazsam da saygı duyup çalışmaya devam edeceğim. Ben milli takım forması ile sahaya çıkmışım. Milli takımım için mücadele edeceğim. Orada artık benim için 2 renk var: Kırmızı ve beyaz. Ay yıldızlı bayrağımızın altında mücadele etmeye çıkıyorum ve utançla söylüyorum ki fanatizm ay yıldızın önüne geçiyor. Milli takım artık Konya’da oynuyor. Niye son başarılı maçlarını hep Konya’da oynamış? Bence bunu da araştırmamız lazım. Milli takımın kendine ait bir stadı olmuyorsa da ülkemizde birçok güzel stat yapıldı. Oralarda oynamak gerekiyor. Çünkü oradaki insan futbolcuyu her an göremiyor, baş tacı ediyor. Buradaki insan geliyor; parasını veriyor. Sanki o parayla bizi sahiplendiğini sanıyor. Son olarak şunu tekrarlamak isterim: Yaptığımın sonuna kadar arkasındayım” ifadelerini kullandı.
DERBİ MAÇIN ERTELENMESİ
Galatasaray derbisinin ertelenmesine de değinen tecrübeli file bekçisi, “Biz maçımızı tarihinde oynamak isterdik ancak o günkü şartlar içinde tribünde balon bile patlasa, izdiham yaşanacaktı. Galatasaray maçının ertelenmesinin altında başka şeyler arayanlar var; hiçbir şey aramasınlar. Hayatta hiçbir şey bir insanın canından daha önemli değildir. Hepimizin canı yanıyor, çok üzülüyoruz. Herkesin kafasında soru işareti var. İnsanoğlu için can kaybı demek; hayati tehlike tehdidi var demek. Hepimiz huzursuzuz. Bunların bir an önce bitmesini, ülkemizin huzura kavuşmasını istiyoruz. Tabii ki sıkıntılar olacaktır. Herkesin kendine göre sıkıntısı vardır ancak paylaşamayacağımız bir dünya yok. Herkese yetecek oksijen ve nimet var. Bence ülkemizin ve dünyamızın güzelliklerinden yararlanmaya bakalım. Kavganın ve savaşların bitmesi gerekiyor” dedi.
TRİBÜNLERE UYARI
Tribünleri de uyaran Volkan, “Genç arkadaşlarımız protestolardan etkileniyorlar. Ozan, Uygar, Alper, Şener gibi kaliteli genç arkadaşlarımıza destek verildiği taktirde, omuzlarına yük verildiği taktirde onu taşıyacak insanlardır. Bu arkadaşlar uzun yıllar da Fenerbahçe’ye hizmet edecek isimler. O yüzden; tamamen destek verip yardımcı olalım, hep beraber mutlu sona yaklaşmaya çalışalım. Biz inanıyoruz ki, taraftarımızla beraber bu yolun sonunu getireceğiz ve hep beraber o yolun sonunda mutlu bir şekilde eğleniriz. İyi bir Fenerbahçeli yetiştirdiğimizi düşünüyorum. Yade’ye zamanı geldiğinde, anlamaya başladıkça; Fenerbahçe’nin geleneklerini, göreneklerini, örf ve adetlerini de öğreteceğim” ” diye konuştu.
SKANDAL HAKEM
UEFA Avrupa Liginde elenmelerine yol açan hakem hatasına değinen Volkan, “15 yıldır Fenerbahçe kalesindeyim. Hayatımda bir maçın bu denli yanlı bir şekilde yönetildiği ve hakemin isteyerek maç kaybettirdiği başka bir karşılaşma görmedim. Tuhaf bir maç oynadık. Maçın kırılma noktası; Mehmet Topal’a gösterilen kırmızı kart ve sonrasında verilen penaltıdır. Biz ne kadar çaba göstermeye çalışsak da; onun bize her çabamızda bir engel koyacağını anladık. Turu geçebilirdik ama olmadı. Bunun tamamen bir oyun olduğunu ve bir üst turda bizi istemedikleri için böyle bir hakem gönderdiklerini düşünüyorum. Bu da, tamamen Fenerbahçe’nin büyüklüğünden kaynaklanıyor. Yine dimdik ayaktayız. Ne kadar zorluk yaşarsanız, bazı başarılar size daha güzel gelecektir. O başarıyı daha önemli kılacaktır. Hak etmediğimiz bir mağlubiyetle elendik. Artık önümüzde iki tane daha hedefimiz var. Bunları kazanmak için mücadele edeceğiz. Takımda herhangi bir form düşüklüğü, baskı veya moral bozukluğu yok” dedi.
(İHA)