Türkiye’deki sinema solanlarında bu hafta 4 yeni film vizyona girecek.
En Sevdiğim Kumaş...
En Sevdiğim Kumaş, bunaldığı hayatından kaçmaya çalışan genç bir kadının hikayesini konu ediyor.
Nahla, kendisini büyük bir bunalıma sürükleyen geleneksel hayatından kurtulmak isteyen genç bir kadındır.
25 yaşındaki Nahla, artık özgürlüğünü elde edip, istediği gibi bir hayata sahip olmak istemektedir.
Tam da bu sırada, hayallerine kavuşabilmek için büyük bir fırsat elde eder. ABD’de yaşayan Suriyeli bir göçmen olan Samir ile anlaşmalı evlilik yapma fikri, Nahla için büyük bir ümit olur.
Ancak işler, pek de onun düşündüğü gibi gitmez. Nahla, Samir ile evlenip ABD’ye gitmeyi planlarken, Samir evlenmek için daha uysal biri olan Nahla’nın kız kardeşi Myriam’ı seçer.
Sıkıcı hayatına devam etmek zorunda kalan Nahla, bu sırada apartmana taşınan yeni komşusu Jiji ile yakınlaşmaya başlar. Nahla, gizemli bir kadın olan Jiji ile zaman geçirdikçe, onun bir genelevi olduğunu keşfeder. Hiç bilmediği bir dünya ile tanışan Nahla, bu süreçte kendisini yeniden keşfetmeye başlar.
Koca Ayak...
Koca Ayak, Noel Baba’yı içinde bulunduğu tehlikeden kurtarmaya çalışan küçük bir çocuğun hikayesini konu ediyor. Arvid, Kuzey Kutbu’nda yaşayan gelmiş geçmiş en kötü huylu yetidir.
Noel arifesinde hiç eline geçmemesi gereken bir listeye ulaşır. Ele geçirdiği listede onlarca yaramaz çocuğun adı vardır ve bu liste sayesinde Noel Baba’yı etkisiz hale getirip bir daha geri dönemeyeceği bir yere gönderir.
Noel’in gelmesini dört gözle bekleyen küçük bir çocuk olan Finn Noel Baba’nın zor durumda olduğunu öğrenince hemen harekete geçer. Noel Baba’yı kurtarmak için yola zorlu bir mücadeleye atılan Finn’e bu süreçte güçlü ejderha Haldır yardım eder. Finn ve Haldor, Noel Baba’yı ve yaklaşmakta olan Noel’i kurtarmayı başarabilecek midir?
Bağcık...
Bağcık, ebeveynlerinin ölümünün ardından hayatta kalmaya çalışan iki kız kardeşin hikayesini konu ediyor. İki kız kardeş, anne ve babalarının ölümünün ardından yapayalnız kalır.
Anneannelerinin tam da bu sırada Kanada’ya gitmiş olması her şeyi daha da zorlaştırır. Kısa bir süreliğine amcalarının evinde kalmak için Bodrum’a giderler. Amcası kızlara bakması için bir pilates hocası ile anlaşır.
Kısa süre sonra ise amcaları ve pilates hocası arasında bir yakınlaşma başlar. Kardeşler, yeni yaşamlarından oldukça mutludur ve anneannelerinin yanına Kanada’ya gitmek istemezler.
Amcaları engelli olduğundan kardeşlerin yanında kalmasını başlarda pek istemez. Tam fikrini değiştirmişken sevdiği kadının sakladığı sırları olduğunu öğrenir ve her şey alt üst olur. Kızlar amcalarının yanında kalabilecek midir?
Büyülü Geceler...
1990 yılında İtalyanları Dünya Kupası heyecanı sarmışken, polis Tiber Nehri’nden çıkardığı cesedi teşhis etmekle meşguldür.
Cesedin ünlü bir film yapımcısına ait olduğunu öğrenen polisler, olayla ilgili araştırma yapmak için sinema dünyasına adım atar.
Bu dönemde, birbirinden tamamen farklı karakterlere sahip olan Luciano, Antonino ve Eugenia adındaki üç senarist, sinema dünyasının kapılarını açmalarını sağlayacak bir yarışmaya katılır.
Antonino, birinci olmayı başarsa da, filmin yapım aşamasına geçmesi pek de kolay olmaz. Kurnazlıkları ile bilinen bir yapımcı olan Saponaro ile birlikte, film için oyuncu ve yönetmen arayışına giren üç senarist, bu süreçte İtalyan sinemasından birçok isimle karşılaşır.
Bu yolculuk sayesinde iyi birer arkadaş haline gelen senaristler, Saponaro’nun çevirdiği oyunlar sonucu birbilerine düşer. Kendilerini bir dizi olayın içinde bulan Luciano, Antonino ve Eugenia, soluğu en sonunda karakolda alır. Peki onların karakola düşmesi ile, ölen yapımcı arasında bir bağlantı var mıdır?
Kaynak: İHA
.
dikGAZETE.com