Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde İnsan Hakları Konseyi'nin 40. oturumu kapsamında temaslarda bulunmak üzere İsviçre'ye gelen Hüseyin Oruç ile İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi İzzet Şahin, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Oruç, İHH olarak Konsey'in 40'ıncı oturumu kapsamında Suriye hapishanelerindeki kadın ve çocukların serbest bırakılması için panel düzenlediklerini anımsatarak, "Suriye son 8 yıldır en büyük problemimiz." dedi.
Ülkede, 500 binden fazla sivilin hayatını yitirdiğini, milyonlarcasının ülkeyi terketmek zorunda kaldığını dile getiren Oruç, Suriye hapishanelerinde Beşşar Esed rejimi rakamlarına göre 7 binin üzerinde kadın ve çocuğun olduğunu söyledi.
Bu rakamın çok daha fazla olabileceği uyarısında bulunan Oruç, hapishanedeki kadın ve çocukların savaşın gölgesinde kaldıkları için fazla gündeme gelmediğini söyledi.
"İslam'ın bütün kuralları ihlal ediliyor"Oruç, "Bunların hiçbirisi yaptıklarından dolayı cezaevinde değiller. Bunların hepsi ya kocalarından ya babalarından ya kardeşlerinden ve ailelerindeki birilerinin muhalif olmalarından dolayı hapishaneye konmuşlar. Onlara yapılan işkencelerle, tecavüzlerle, yapılan bütün hakaretlerle ailesi bir şekilde düzene (hizaya) getirilmeye çalışılıyor." diye konuştu.
Suriye hapishanelerinde kadınlara yapılan ihlallerle aslında İslam'ın bütün kurallarının ihlal edildiğinin altını çizen Hüseyin, rejimin gerek Suriye gerekse tüm uluslararası hukuk kurallarını çiğnediğinin altını çizdi.
Aynı zamanda İHH İnsani Yardım Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi olan Oruç, rejimin başındaki Beşşar Esed'in eşi Esma Esed'e çağrıda bulunarak, şöyle konuştu:
"Bu (işkenceleri) bir Müslümanın yapması mümkün değil. Başka bir insanın yapması da mümkün değil. Bizim tüm dünyadan, Suriye rejiminden ve özellik de kadını belki biraz daha yakından anlayabilecek olan Esma Esed'den bu durumu bir kere daha düşünmelerini ve Suriye hapishanelerindeki kadınları kayıtsız, şartsız hemen hiç vakit kaybetmeden serbest bırakmalarını talep etmek için BM'deyiz."
"Barışa giden yol kadınların serbest bırakılmasında"BM Cenevre Ofisi'nden tüm dünyaya seslenen Oruç, "Kadınlar bir savaş aracı değil, çocuklar bir savaş aracı değil, bunları kirli pazarlıklarınızın bir parçası olarak kullanmayın. Eğer Suriye'ye barış gelmesini istiyorsanız ilk yapmanız gereken şey hapishanelerde haksız, hukuksuz şekilde tutulan kadınları serbest bırakmak olmalı. Bunu da hemen yapmalısınız." çağrısında bulundu.
Oruç, Suriye'de barışın geleceğinden umutlu olduklarının altını çizerek, hapishanelerdeki kadın ve çocukların "şartsız ve derhal" serbest bırakılmasının ülkede barışa giden yolun kapısını aralayacağını kaydetti.
"Kadınlar takasın bir parçası olamaz"İHH Yönetim Kurulu Üyesi İzzet Şahin ise BM Cenevre Ofisi'nde düzenledikleri panelin Uluslararası Vicdan Hareketi'nin bir parçası olduğunu belirtti.
Suriye'de savaşan insanlarla kadın ve çocukların aynı kefede tutulmasına tepki gösteren Şahin, "Bu yanlışın düzeltilmesi gerekiyor. Kadın ve çocuk silah olarak kullanılamaz. Böyle bir hata yapılmışsa da hiçbir şart öne sürülmeden ve bir gün dahi bekletilmeden (kadın ve çocukların) bırakılmaları gerekiyor." dedi.
Şahin, Suriye hapishanelerinden çıkanların anlattıkları olayların "kan donduracak" cinsten olduğunu vurgulayarak, "Daha ötesi yok. Sözün bittiği yerdeyiz. Çocukların gözlerinde sigara söndürmek veya 15 yaşındaki çocuğa hem de mahremlerinin önünde birçok kişi tarafından tecavüz edilemesini telaffuz etmemiz dahi gerçekten bizi zora sokuyor. Bunları söylemekten utanıyoruz." diye konuştu.
"Yeryüzünde Vicdan Hareketi'nin ulaşmadığı ülke kalmadı"Şahin, kadınların serbest bırakılmaması ve yapılan işkencelerde rejim kadar uluslararası toplumun da sorumluluğu olduğunun altını çizdi.
Suriyeli kadın tutukların serbest bırakılması için verdikleri mücadelede artık yalnız olmadıklarını dile getiren Şahin, Vicdan Hareketi'ne dünya genelinden 2 binden fazla kurumun destek verdiğini hatırlattı.
Şahin, gelecek haftalarda Vicdan Hareketi'ne pek çok ülkeden binlerce sivil toplum kuruluşunun daha katılmasını beklediklerini ifade ederek, "Yeryüzünde şu anda bu mesajın ulaşmadığı hiçbir ülke kalmadı. Halk bazında öyle bir baskı var ki sadece Suriye rejiminin değil diğer duyarsız kalan, sessiz kalan ülkelerin de bir o kadar baskı altında olacaklarına inanıyoruz." diye konuştu.
Uluslararası Vicdan Hareketi'ne internet üzerinden 200 binden fazla kişinin imza attığını anımsatan Şahin, yakın bir gelecekte bu sayının milyonları bulacağına olan inancını dile getirdi.
Suçlular için uluslararası arenada delil toplanıyorŞahin, Suriye'de hapishanelerdeki kadın ve çocuklara işkence yapan suçlular hakkında uluslararası avukatların delil toplamaya başladığını ve artık suçlular için yolun sonunun geldiğini vurguladı.
İHH İnsani Yardım Vakfı'nın BM'de düzenlediği panelde, Suriye'de hapishanelerdeki en az 7 bin kadın tutuklu ve çocuğun derhal ve ön koşulsuz serbest bırakılması çağrısında bulunulmuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com