TBBM Genel Kurulunda görüşmeleri tamamlanan ve “Dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi diğer ülkelerdeki işleyişi hatırlattı… İşte diğer ülkelerde durum
DEVLETLERİN DEZENFORMASYONLA MÜCADELE YÖNTEMLERIİ |
DEZENFORMASYONLA MÜCADELE
MÜCADELENİN KAPSAMI VE FARKLI YAKLAŞIMLAR
TBMM tarafından hazırlanan ve kamuoyu ile paylaşılan ''Yalan Haber Kavramı: Seçili Ülkelerde Parlamento Çalışmaları ve Yasal Düzenlemeler'' başlıklı rapora göre yalan haber konusunda kavramsal boyutta olduğu gibi pratikte de genel kabul gören tek bir yaklaşımdan söz edilememektedir. Raporda yaklaşık 30 ülkede bir şekilde yalan haberlere yönelik müdahalelerin olduğuna dikkat çekilmiştir. Hollanda, İsveç ve Danimarka gibi ülkelerin yalan habere ilişkin herhangi bir özel düzenleme getirmediği, Fransa, Rusya ve Çin’in yalan haberi yeni bir suç türü kapsamında ele alma yoluna gittiği rapordaki tespitler arasındadır. Almanya ve İsrail’in meseleyi iftira, hakaret gibi diğer suçlar ekseninde değerlendirdiği; Bangladeş, Belarus, Çin, Mısır, Fransa, Almanya, Rusya, Singapur, Tayland ve Vietnam'ın ise yalan haberi mevzuatına yerleştiren ülkeler arasında olduğu belirtilmiştir. Yine Singapur'da yalan haber yaymanın hapis cezasına varan yaptırımları bulunurken ABD, İngiltere, Güney Kore, İspanya ve İtalya gibi ülkelerde yalan haber yayma konusunda komisyon faaliyetleri ve hükûmetlerin aldığı inisiyatifler öne çıkmaktadır. Norveç, İsveç, Danimarka, Belçika, Kenya ve Hollanda gibi örneklerde farkındalık oluşturmayı amaçlayan adımlar atılmış. Brezilya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Meksika ve Pakistan gibi örneklerde de devletler çevrim içi doğruluk kontrolü platformları oluşturmuştur.
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
2017 yılında sosyal medya ve teknoloji şirketlerinin kişisel veri kullanımı ve bilgi manipülasyonundaki sorumluluğu Senato düzeyinde incelenmiş ve şirketlere bu konuda yeni kısıtlamalar getirilmiştir. 2019 yılında New York Başsavcılığı'nca açılan bir davada, sahte hesaplar yoluyla yürütülen sosyal medya faaliyetlerinin yasa dışı olduğuna hükmedilmiştir. Bir başka emsal karar, dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın 2020 tarihli Başkanlık Kararnamesi'dir. Bu kararnamede, sosyal medya şirketlerinin içeriklere müdahale ederek bir anlamda sansür uyguladığından ve görüş çeşitliliğini kontrol ederek demokratik karar alma mekanizmasını zedelediğinden bahsedilmiştir.
Aynı zamanda, çeşitli eyaletler, dezenformasyonun yarattığı tehlikenin önüne geçmek amacıyla, sosyal medya okuryazarlığı eğitimini okul müfredatına dâhil etme kararı almıştır. Bunlara ek olarak, Nisan 2022’de, ülke dışından gelen dezenformasyon saldırılarını önlemek ve hassas konularda kamuoyunu sağlıklı bilgilendirmek amacıyla, ABD İç Güvenlik Bakanlığı'na bağlı olarak Dezenformasyon Yönetim Kurulu kurulmuştur.
AVUSTRALYA
2014 yılında siber zorbalığa karşı sosyal medya düzenlemelerini yasalaştıran Avustralya’da, çocukların dezenformasyona karşı korunmasını hedefleyen bir yasa tasarısı Ekim 2021 tarihinde hükûmet tarafından gündeme alınmıştır. 16 yaşından küçük sosyal medya kullanıcıları için ebeveyn iznini şart koşan yasa, gençler arasında psikolojik sorunlara yol açan dezenformasyonla mücadele etmeyi hedeflemektedir.
Haziran 2018'de hükûmetin dört birimi, yaklaşmakta olan Avustralya seçimlerini hedefleyen potansiyel siber saldırıları ve dış etki kampanyalarını belirlemek için bir görev gücü oluşturmuştur.
Mart 2022’de, İletişim ve Medya Otoritesi (ACMA) kurumu, sosyal medya ve teknoloji şirketlerinden bilgi kirliliği ve dezenformasyonu nasıl ele aldıklarına dair dâhili verilerin kuruma teslim edilmesini zorunlu kılan bir karar almıştır.
Birleşik Krallık
Dezenformasyonla mücadele hedefiyle Ulusal Güvenlik İletişim Birimi kurulmuştur ve Çevrimiçi Güvenlik Yasası adlı bir düzenleme hazırlanmaktadır. İlk taslağı Mart 2021’de kamuoyuna sunulan ve Mart 2022’de uygulanmasına yönelik karar alınan yasa, dezenformasyon yaratan içeriklerin kaldırılmasında sosyal medya platformlarını sorumlu kılmakta ve bu sorumluluğun yerine getirilmemesi durumunda platform yöneticilerine cezai işlem uygulanmasına varan caydırıcı önlemler içermektedir.
Yasa, Dışişleri Bakanı'na, Parlamento'nun onayına tabi olarak; çevrim içi dezenformasyon, yasa dışı ****grafi, internet dolandırıcılığı ve yasal içeriğe reşit olmayan erişimi de içerebilecek potansiyel olarak zararlı içeriği belirleme ve düzenleme yetkisi vermektedir. Çevrim İçi Güvenlik Yasası, çevrim içi platformlar için kullanıcılarına karşı hem yasa dışı hem de yasal ancak zararlı içeriğe
özen iletişim belirli arama erişimi engelleme yetkisi vermektedir. geç 2024 yılında yürürlüğe konulması karşı harekete geçmelerini gerektiren bir
yükümlülüğü düzenleyicisi “kullanıcıdan motorlarına Yasanın en beklenmektedir.
getirmektedir. Yasa, ulusal OFCOM’a mahkeme kararıyla kullanıcıya hizmetlere” veya
KANADA
Kanada, sosyal medyada yayılan bilgi kirliliğine karşı 2019 yılında Digital Citizen Initiative (Dijital Vatandaş Girişimi) isimli stratejik bir belgeyi yürürlüğe koymuştur.
Devlet organlarını, özel sektörü ve vatandaşları dezenformasyona karşı demokrasiyi ve sosyal ahengi destekleme yolunda ortak hareket eden partnerler olarak kabul eden bu girişim, dezenformasyona karşı ortak bir direnç gösterilmesini öngörmektedir. Demokrasinin toplumda sürdürülebilir hâle gelmesinin önünde dezenformasyonu tehdit olarak gören Kanada hükûmeti, aynı zamanda güvenilir bilgiyi edinme uygulamalarını okul müfredatına almıştır.
AVRUPA BİRLİĞİ
Avrupa Birliği, 1 Ocak 2024’te yürürlüğe koyacağı Dijital Hizmetler Yasası (Digital Services Act) ile dijital platformlara ve çevrim içi içerik üreticilerine belirli sorumluluklar yükleyen önlemleri hayata geçirecektir. Dijital Hizmetler Yasası ile büyük dijital platformlara, krizler sırasında dezenformasyon faaliyetleriyle başa çıkmak için yeni stratejiler oluşturma zorunluluğu getirilecektir. Yasa ile çevrim içi platformlardaki şeffaflığı ve hesap verebilirliği iyileştiren önlemler hayata geçirilecektir. Ayrıca arama motorları, sosyal medya ağları ve çevrim içi alışveriş siteleri içeriklerini denetlemekle bizzat sorumlu tutulacaktır.
Dijital Hizmetler Yasası, AB’de 45 milyondan fazla kullanıcıya ulaşan ve “çok büyük” olarak sınıflandırılan dijital platformların, sistemlerinin kamu çıkarları, temel haklar, halk sağlığı ve güvenliği açısından oluşturduğu riskleri değerlendirmesi gerektiğini belirtmektedir. Yasadan, merkezinin AB topraklarında olup olmaması fark etmeksizin bütün dijital içerik platformları mesul tutulmuştur. Yasaya göre bu platformlar, uygun risk yönetimi araçlarını kullandıklarını göstermeli ve hizmetlerinin bütünlüğünü korumak ve kötü aktörler tarafından manipülasyonu önlemek için önlemler almalıdır.
AVRUPA BİRLİĞİ
Avrupa Birliği, Dijital Hizmetler Yasası’nı uygulamaya başlamamış olsa da benzer nitelikte bir yasayı 7 Haziran 2022’den itibaren uygulamaya başlamıştır.
2021’de kabul edilen Çevrim İçi Terörist İçerik Yasası (Online Terrorist Content Law), dijital platformlara bünyelerindeki “terörizm içerikleri” konusunda uyarılmalarını takiben söz konusu içeriği bir saat içinde kaldırma yükümlülüğü getirmiştir. Çevrim İçi Terörist İçerik Yasası ile bir AB ülkesinin dijital servisi başka bir AB ülkesinden gelen içeriği kaldırma isteğine de uymak zorunda bırakılmıştır.
FRANSA
Fransa, 2017 Başkanlık Seçimleri sırasında gerçekleşen siber saldırılar ve dezenformasyon kampanyalarından sonra, 21 Mart 2018’de yanlış bilginin ve propagandanın yayılmasını önlemeye yönelik bir yasayı yürürlüğe koymuştur. Bu yasaya göre Fransa mahkemeleri, seçim kampanyası dönemlerinde yalan haberlerin anında kaldırılmasına yönelik karar alabilmektedir. Yanlış bilgilerin yayılmasının önlenmesi hedefiyle siyasi parti liderleri seçimlerin üç ay öncesinden itibaren mahkemelere başvurabilme hakkı edinmiştir.
9 Temmuz 2019’da ise Fransa Meclisi, dijital platformların “ırk, din, cinsiyet veya engellilik temelinde açıkça yasa dışı” olan içeriklerin 24 saat içerisinde kaldırmasını zorunlu kılan, çevrim içi nefret söylemine karşı bir yasayı hayata geçirmiştir.
FRANSA
22 Aralık 2018’de kabul edilen “Enformasyonun Manipüle Edilmesi İle Mücadele Kanunu” ise dört konuda hükümler içermektedir;
• Hâkimler, bir konuya ilişkin yanlış veya yanıltıcı iddiaların veya isnatların yayılmasını durdurmak için internet servis sağlayıcılarına ve sunucularına karşı orantılı ve gerekli önlemleri yürürlüğe koyabilir.
• RTÜK’ün Fransa muadili olan Conseil Supérieur de l’Audiovisuel (CSA- Yüksek Yayıncılık Kurulu) Fransız devletinin temel çıkarlarının ihlali durumunda yabancı bir devlet tarafından kontrol edilen televizyon hizmetlerinin yayınını önleyebilme, askıya alabilme veya sona erdirebilme önlemlerini uygulayabilir.
• İnternet sunucuları ve hizmet sağlayıcıları, platformlarındaki kullanıcıların sahte olduğuna inandıkları bilgileri şikâyet edebilmelerini ve kamu yetkililerini uyarabilmelerini sağlamakla yükümlüdür.
• Çevrim içi platformlar, operatörleri ve adına hareket ettikleri reklamcılar arasındaki ilişkide şeffaflığı sağlamakla yükümlüdür.
ALMANYA
Almanya’da medya düzeni hakkında, 7 Kasım 2020’de 16 eyalet parlamentosu tarafından onaylanan “Eyaletler Arası Medya Antlaşması” (Medienstaatsvertrag) yürürlüğe girmiştir. Anlaşmada Almanya’daki yayın kuruluşlarının ve medya sağlayıcılarının yükümlülüklerini ve haklarını tanımlayan düzenlemeler yer almaktadır. Eyaletler Arası Medya Antlaşması, radyo, televizyon, medya aracıları, akıllı TV’ler, sesli yardımcılar, video yayıncıları ve bloglar dahil olmak üzere tüm dijital medya sağlayıcılarını düzenlemektedir. Eyaletler Arası Medya Antlaşması’nda yapılan değişikliklerle, dezenformasyon ve yanlış bilgilendirmeyle mücadeleye yönelik yeni tedbirler getirilmiştir. Medyadan sorumlu resmî kurumlar, yükümlülüklere yeterince riayet edilmediği takdirde, medya kuruluşlarına karşı takibat başlatma yetkisine sahip olmuştur.
Değişikliğe göre, sosyal medya botlarının oluşturduğu mesajların veya reklamların yapay zeka tarafından üretildiğine dair açık bir şekilde işaretlenme yapılması gerekmektedir. Çevrim içi tanıtımların şeffaflığını artırmak için siyasi, toplumsal veya dinî içerikli tüm tanıtımların da etiketlenmesi ve reklam verenlerin veya alıcıların açıkça belirtilmesi şart koşulmaktadır. Ayrıca yeni değişikliklerle “kamusal değeri” olan programların belirli çevrim içi platformlarda gerekmektedir.
Kullanıcılarına, kolayca kontrol etmelerini sağlayan araçlar sunulması planlanmıştır.
kolayca erişilebilir hâle getirilmesi Bu şartlarla Alman dijital mecra karşılaştıkları bilgilerin doğruluğunu
ALMANYA
Almanya'da Sosyal Ağların Düzenlenmesi Kanunu'nun yürürlüğe girişini takip eden 6 ayda Facebook, gelen şikâyete tabi içeriklerin yüzde 21’ini, YouTube yüzde 27'sini, Google yüzde 46'sını, Twitter ise yüzde 10'unu kaldırmıştır.
“Sosyal Ağ Kanunu” ve ilgili yönetmeliklere göre Şubat 2022 tarihinden itibaren medya platformları yalan haber kapsamındaki içeriklerini sadece denetleyip silmekle yükümlü değildir. Bu şirketler aynı zamanda ceza hukuku kapsamında suç teşkil eden içerikleri de güvenlik birimlerine bildirmekle yükümlü tutulmaya başlanmıştır.
Google, Twitter, Meta ölçüsündeki büyük platformlar uygulamaya itiraz etmiş ve mahkemeye taşımıştır. Çıkacak karar emsal niteliğinde olacaktır.
BELÇİKA
Belçika Veri Güvenlik Kurumu, Facebook'tan ülkede bazı çerezleri izinsiz kullanmamasını, aşırı veri toplamamasını ve bu şekilde toplanan kişisel verileri silmesini talep etmiştir. Şirketin bunu reddetmesi üzerine kurum, Brüksel mahkemesinde hukuki süreç başlatmıştır. Facebook ise GDPR (Kişisel Verilerin Korunması Hakkındaki Genel Tüzük) çerçevesinde Belçika mahkemelerinin bu konuda yetkisi bulunmadığını, söz konusu konularda yetkinin şirketin AB'deki merkezi olan İrlanda ve İrlanda Veri Koruma Komisyonunda olduğunu söylese de Avrupa Adalet Divanı tartışmaya son noktayı koymuş ve bu konuda Brüksel’in yetkisini kabul etmiştir. Gerek Almanya’daki süreç gerekse Adalet Divanı'nın yaklaşımı Türk Yargısı için de önemli bir emsal niteliğindedir.
2018 yılında Belçika Dijital Gündem Bakanı, çevrimiçi yanlış bilginin yayılmasını engellemek için iki girişim açıklamıştır. Bunlardan ilki potansiyel çözümler geliştirebilecek gazeteci ve akademisyenlerden oluşan bir uzmanlar grubu kurmaktır. İkincisi ise, insanları dezenformasyon konusunda bilgilendirmek ve hükümetin çözüm önerilerinin halka bir web sitesi üzerinden sunularak bu önerilerin oylanmasıdır. Yine Brüksel‟de bu konuyla alakalı kamuoyu tartışmaları da yapılmıştır.
İTALYA
İtalya 18 Ocak 2018'de vatandaşların yanlış bilgileri polise bildirebilecekleri bir çevrim içi portal kurduğunu açıklamıştır
Kullanıcılardan e-posta adreslerini, sahte haberlerin veya uydurma medyanın bağlantılarını talep eden resmi platform, eyalet polisinin siber suçları araştıran birimi Polizia Postale'ye bildirimde bulunmaktadır. Departman bunları inceleyerek yasalar çiğnenmişse yasal işlem başlatabilmektedir. Bu hizmet, yanlış veya yanıltıcı bilgileri gidermek için tamamen resmi kaynaklardan yararlanmaktadır.
Singapur
Singapur'da 2019 yılında çevrim içi yanlış bilgi yaymayı suç olarak sayan Çevrim İçi Yanlışlıklardan ve Manipülasyondan Koruma Yasası kabul edilmiştir. Buna göre güvenlik, kamu huzuru, diğer devletlerle ilişkilerin tehlikeye atılması, kamu güvenliği gibi konularda yanlış beyanların yayılması yasadışılaştırılarak para ve hapis cezası öngörülmüştür. Sosyal medya platformları da yanlış bilginin yayılmasındaki rollerinden dolayı para cezasına çarptırılabilmektedir.
Buna ek olarak Parlamento'nun yayımlamış olduğu 300 sayfalık raporla çevrim içi yanlış bilgiyle mücadele için öneriler sunulmuştur. Ayrıca hükûmet yanlış bilgilendirmeyle mücadele konulu bir seminer düzenlemiştir ve danışma kitapçığı yayımlamıştır.
TAYLAND
Tayland'ta 2007 tarihli Bilgisayar Suçları Yasası'nın kapsamı sahte haberleri de içerecek şekilde genişletilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca 2019 yılında Dijital Ekonomi ve Toplum Bakanlığı, Gıda ve İlaç İdaresi, Halkla İlişkiler Departmanı, Tüketiciyi Koruma Kurumu gibi kurumların ve güvenlik güçlerinin işbirliğinde “Sahte Haber Merkezi” kurulması planlanmaya başlamıştır. Bu merkezin Bilgisayar Yasası'nı ihlal eden sosyal medya paylaşımlarını ortadan kaldırmakla yükümlü tutulması planlanmaktadır.
DİĞER ÜLKELER
RUSYA
Rusya‟da “Yaşamları ve halk sağlığını tehlikeye atabilecek, kamu güvenliği ve düzeninin büyük ölçüde ihlal edilmesi tehdidini artırabilecek veya ulaşım ve sosyal altyapının, enerji ve iletişim tesislerinin ve bankaların işleyişini engelleyebilecek”, “güvenilmez sosyal açıdan önemli bilgilerin” yayılmasını yasaklayan bir yasa tasarısı mevcuttur.
BELARUS
Belarus 2018 yılında medya yasalarında, hükümetin yanlış olduğunu iddia ettiği çevrimiçi bilgileri yayan kişileri kovuşturma hakkı elde edeceği şekilde düzenlemeler yapılmıştır.
BREZİLYA
Brezilya'da seçimlere ilişkin yanlış bilgilendirme odağında Hükûmet Görev Gücü kurulmuştur, 20 taslak tasarı hazırlanmış ve platformlarla anlaşmalar yapılmıştır.
DANİMARKA
Danimarka'da hükûmet yanlış bilgilendirmeyle mücadele için bir görev gücü kurmuştur. Bu görev gücü, yaygın olarak yapılan yanlış bilgilendirme kampanyaları ve yabancı kaynaklı dezenformasyon saldırılarıyla mücadele etmektedir. Ayrıca yetkililer medya okuryazarlığı materyalleri düzenleyerek yanlış bilgilendirmenin önüne geçmeye çalışmaktadır. hükûmet yanlış bilgilendirilmemek için ne yapılması gerektiğine ilişkin broşürler dağıtmaktadır ve seçimlere dış müdahaleyi önlemek içi 2019 yılında bir eylem planı hazırlamıştır.
DİĞER ÜLKELER
GÜNEY KORE
Güney Kore'de Ulusal Meclis'te bekleyen yanlış bilgilendirmeyle mücadele kapsamında bir düzineden fazla yasa değişikliği mevcuttur. Bunların neredeyse yarısı sosyal medya platformlarını sahte içeriklerle ilgili kendi düzenlemelerini yapmaya çağırmaktadır. Biri ise çevrimiçi manipülasyon yapan bot hesapları suç saymaya ilişkindir. Güney Kore‟de bir de yanlış bilgiyle mücadele eden Hükûmet Görev Gücü bulunmaktadır.
İSVEÇ
Başbakan, 2018 yılında genel seçimler öncesinde yabancı etki kampanyaları ve dezenformasyona karşı bir psikolojik savunma otoritesi ilan etmiştir. Otorite İsveç Sivil Acil Durumlar Ajansını ve Parlamento Savunma Komisyonunu temel almaktadır. İsveç'teki bu otorite, diğer ülkelerdeki dezenformasyonla mücadele pratiklerinden yanıltıcı veya yanlış bilgiyle doğrudan mücadele etmektense gerçek içerikleri teşvik etmeyi amaçlaması bakımından ayrışmaktadır. Yine 2018 yılında Sivil Acil Durumlar Ajansı kamu acil durumlar hazırlık broşürünü yanlış bilgilere dair bir bölüm de ekleyerek güncellemiştir.
MEKSİKA
2019 yılında Meksika Devlet Başkanının personelince yönetilen Notimex haber kanalı servisi, “Verificado Notimex” adında kendi doğrulama birimini kurmuştur. Bu birim sosyal medya ve geleneksel medyada yayınlanan şüpheli içerikleri kontrol etmektedir.
.
dikGAZETE.com
Basın, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenleme TBMM Genel Kurulunda