Gündem

Vakıflar, Taksim'e Cami tartışmalarına son noktayı koydu

Vakıflar Genel Müdürü Ertem, "Taksim'de temeli atılan caminin inşa edileceği alanda 2. Mahmut Vakfı'nın hayratı Taksim Mescidi var. Bizim o mekana hayrat olması hasebiyle cami dışında zaten başka bir şey yapmamız mümkün değil." dedi. - Anadolu Ajansı

Vakıflar, Taksim'e Cami tartışmalarına son noktayı koydu
18-02-2017 14:37

İSTANBUL - SİBEL KURTOĞLU

Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, yaklaşık 50 yıl süren tartışmaların ardından dün temeli atılan Taksim'deki camiye ilişkin "Taksim'de caminin inşa edileceği alan 2. Mahmut Vakfı'nın hayratıdır. Bizim o mekana hayrat olması hasebiyle cami dışında başka bir şey yapmamız zaten mümkün değil." dedi.

Ertem, fikir olarak yaklaşık 50 yıl önce gündeme gelen ve dün temeli atılan Taksim'deki camiye ilişkin tarihi süreci AA muhabirine anlattı.

Taksim'de dün temeli atılan caminin inşa edileceği alanda 2. Mahmut Vakfı'nın hayratı bir mescit bulunduğunu belirten Ertem, 2. Mahmut döneminde yapılan ancak sonraki yıllarda yanan Taksim Mescidi'nin yaklaşık 250-300 kişinin ibadet edebileceği şekilde onarılarak kullanıldığını söyledi.

Tarihi özelliği bulunmayan, geçen yıla kadar tenekeden minaresi olan mescidin bugüne kadar yaşatıldığını aktaran Ertem, şu bilgileri verdi:

"Taksim'e cami yapma projesi fikir olarak 1968'de ortaya atıldı. Bir grup hayırsever tarafından bu amaçla 1977'de dernek kuruldu. Belki çok büyük düşünülmedi ama 'Bu mescit buraya küçük gelecek, onu biraz daha büyütelim ve kamulaştırma yapalım.' denilerek, etraftaki taşınmazların alınmasıyla ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğüne görev verildi. Büyükşehir Belediyesinin mescidin yanındaki 800 metrekare arsasının alınması düşünüldü ama 1980'li yıllardaki belediye kamulaştırma işlemine izin vermedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1994'te Büyükşehir Belediye Başkanı olunca bu arsanın satışını uygun gördü ve Vakıflar bu taşınmazı aldı. Böylece alan biraz daha büyüdü. Ziraat Bankasının arsası da 1998'de alındı. Böylece bugünkü 2800 metrekare alan oluştu. Caminin yapımı ve arsasının oluşturulması görevi Vakıflar Genel Müdürlüğüne verildi. Süreç anlamında bakıldığında küçük bir camiden ihtiyacın artmasıyla daha büyük bir cami projesi ortaya çıkıyor. Bizim o mekana hayrat olması hasebiyle cami dışında başka bir şey yapmamız zaten mümkün değil."

'İstanbul'a, Taksim'e yakışan büyük bir cami istiyoruz'

'Taksim Camisi Art Deco stiliyle geçmişin izlerini geleceğe taşıyacak'

Taksim'e yapılacak caminin temeli atıldı

"40 yıldır tek tek uğraşılarak bugüne gelindi"

Adnan Ertem, bir taraftan Vakıflar Genel Müdürlüğü satın alma işlemi yaparken, diğer taraftan da imar planları ve koruma kurulu kararları süreçlerinin devam ettiğini kaydetti.

Bu süreci de Beyoğlu Belediyesinin takip ettiğini dile getiren Ertem, şunları söyledi:

"Kurumlar vazifeler üstlendi. Tek başına bizim başardığımız bir iş değil. Yaşanan süreçleri, dönemleri düşünün. 28 Şubat süreci yaşanmış, yargı olumsuz davranıyor, böyle dönemler geçirilmiş. Mahkemeler cami yapılmasını öngören imar planlarını iptal etti. Koruma kurulları her önüne gelen projeye başka bir gerekçeyle olumsuz cevap verdi. İmar planında 1977'de cami olarak belirlenen alan, sonraki yıllarda otopark olarak değiştirildi. 40 yıldır tek tek uğraşılarak bugüne gelindi ve caminin temeli atıldı. Gelinen nokta, Cumhurbaşkanımızın fikri takibi ve kurumların da bu takibe uygun vaziyet almasından kaynaklanan bir sonuçtur, herkes üzerine düşen vazifeyi yerine getirdi ve bugüne geldik."

"Alan 3 katı büyüdü"

Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, en başından beri düşüncenin Taksim'deki mevcut camiyi yıkıp yerine yenisini inşa etmek olduğunu belirterek, "İlk etapta düşündüğümüz Büyükşehirden aldığımız 800 metrekare yer, bizim 200 metrekare yer olmak üzere 1 dönüm üzerine cami yapacaktık, şimdi yaklaşık 3 dönüm yerde inşa ediyoruz. Alan 3 katı büyüdü. Belki o gün ona da karşı çıkılacak, 'Ne gerek var camiye?' denilecekti. Ama Vakıflar Genel Müdürlüğünün vazifesi o mescidi yaşatmak, ihya etmek. Aldığımız görevi biraz daha büyütmüş olduk. Niye? İhtiyaç var onun için. Bu ihtiyacı kimsenin görmezden gelme lüksü yok." ifadelerini kullandı.

Taksim'de bugün bir camiye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Ertem, Hüseyin Ağa Camisi'nin, Vakıflar İstanbul Bölge Müdürlüğünün mescidinin tıklım tıklım olduğunu anlattı.

"İhtiyaç varsa giderilmesi gerekiyor"

Adnan Ertem, Taksim'in nüfusunun her geçen yıl arttığını ve özellikle cuma vakti namaz kılınacak yer bulunamadığını ifade ederek, şunları aktardı:

"Bir ihtiyaç varsa giderilmesi gerekiyor. Bu cami, ihtiyaçların giderilmesi noktasında önemli bir çözüm. Bize de bu görev verildi. Beyoğlu Belediyesi, Milli Emlak, Ziraat Bankası gibi kurumlar 50 yıl önce başlayan cami yapma idealinin gerçekleştirilmesinde görev üstlendi ve her kurum da görevini geç de olsa başarıyla yerine getirdi. Zaten cami olan yere günün ihtiyaçlarına göre daha büyük bir cami yapılacak."

"Sur Yapı camiyi yapmaya talip oldu"

Koruma kurulundan da karar çıkmasının ardından 2016 yılının kasım ayında müteahhit firma Sur Yapı ile protokol imzaladıklarını dile getiren Ertem, camiyi sponsor olarak Sur Yapı'nın inşa edeceğini, işin kontrolünü, denetimini, yürütülmesini ise Vakıflar Genel Müdürlüğünün üstleneceğini söyledi.

"Neden ihaleye çıkılmadı?" sorusu üzerine Ertem, "Sur Yapı, kendi ifadesiyle 'Allah rızası için' bu işi üstlendi. Beyoğlu'nda doğup büyüyen ve yetişen Sur Yapı'nın sahibi, çocukluğundan beri bunun hayalini yaşamış birisi. Bu nedenle camiyi yapmaya talip oldu ve bu protokolü imzaladık." diye konuştu.

Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Taksim'de temeli atılan caminin 2018 yılının ramazan ayında hizmete alınmasının planlandığını bildirerek, "Sur Yapı da çok heyecanlı, tahmin ediyorum ki o tarihe yetişir." dedi.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER