Ankara
.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}Üzümüyle ünlü Kalecik'te pekmez mesaisi başladıİlçede susuz tarımla yetiştirilen, tadı ve aromasıyla farklı, şeker oranı yüksek "Kalecik karası" ve "Hasan Dede" üzümünün hasadı sürüyor.
Bağ bozumu yapan çiftçiler, geleneksel yöntemlerle pekmez üretimine başladı.
Yılda 10 bin litreden fazla pekmezin hazırlandığı Buğra Mahallesi'ndeki çiftçiler, üretim sürecine ilişkin bilgi verdi.
Üreticilerden 57 yaşındaki Hatice Sarıgül, AA muhabirine, pekmezin oldukça zorlu ve deneyim isteyen bir üretim süreci olduğunu söyledi.
Ailesinden öğrendiği pekmez yapımını 30 yıldır sürdürdüğünü anlatan Sarıgül, "Üzümleri torbada çiğniyoruz ve suyunu çıkardıktan sonra mayalıyoruz toprakla. Daha sonra kazana koyuyoruz. Kazanda 1-2 saat kaynıyor. Onu indirdikten ve soğuduktan sonra toprağını süzüyoruz. Daha sonra pekmez aşamasına geçiyoruz ve yeniden kaynatıyoruz. Yaklaşık 4 aşamadan geçiriyoruz. Her haliyle meşakkatli ve zor bir iş. En kolay yeri ise yemesi. Yaptığımız ürün güzel olursa tüm yorgunluğu unutuyoruz." şeklinde konuştu.
Hatice Sarıgül'ün eşi İsmail Sarıgül de her yıl olduğu gibi bağ bozumunun ardından köyde pekmez mesaisine başlandığını dile getirdi.
Pekmezin sofralara gelene dek çok zahmetli evrelerden geçtiğini ifade eden Sarıgül, "Bunun bağdaki aşaması, toplama aşaması ve buradaki aşaması oluyor. Üretimimiz tamamen tecrübeye ve geleneksel usullere dayanıyor." dedi.
Elde ettikleri pekmezin bir bölümünü ailesiyle tükettiklerini, fazlasını sattıklarını anlatan Sarıgül, pekmezin bu yıl kilogramı 40 liradan alıcı bulduğunu bildirdi.
Üreticilerden 75 yaşındaki Mehmet Özdemir ise "Köyümüzde herkes pekmez yapar. Bu işi dedelerimizden, babalarımızdan öğrendik. Bu işin püf noktası temizliktir. Pekmezin temiz yapılması lazım." ifadelerini kullandı.
Mahalle sakinlerinden 82 yaşındaki Kıymet Aslan, geçmişte çok daha zor şartlarda pekmez yapıldığını anlatarak, "Evveli kağnılarla getirirdik ve şırahanede günlerce sıra beklerdik. Şimdi artık herkes evinde bekliyor. Pekmez yapmak eskiye göre daha kolay." diye konuştu.
Yaklaşık 15 yıldır yaptığı pekmezleri satarak geçimini sağlayan 57 yaşındaki Yusuf Özkan da "Bizim yaptığımız biraz zahmetli ama hakiki pekmez böyle olur. Yaklaşık 1 ton pekmez yapıyorum. Kalecik karası pekmezi çok güzel olur. Her yıl müşterilerimiz de hazırdır. Satmak için uğraşmayız." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com