Antalya
Göğüs hastalıkları uzmanı olan Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD) Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Hikmet Fırat, AA muhabirine, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) aynı nezle ve grip gibi belirti verdiğini, hastanın tipik grip geçiriyor gibi hissettiğini söyledi.
Nezlede çok fazla ateş olmazken burun akıntısının görüldüğünü aktaran Doç. Dr. Fırat, koronavirüste daha çok yüksek ateşin ve öksürüğün ön planda olduğunu ifade etti.
Virüslerin çok geçirgen olduğunu vurgulayan Fırat, "Ailede bir kişi grip olduğunda herkese bulaşabiliyor. İnsan vücudunun direnci çok önemli. Koronavirüs için geçirilecek süre 14 diye belirlendi. Eğer hastalık varsa ve vücut direnciniz yüksekse, 14 günde mikrop kendiliğinden ölüyor. Bağışıklık sistemi göçkün olan kişilerde bu virüsün hastalık yapma riski fazla, ölümcül olabiliyor." diye konuştu.
Bu virüsün daha çok akciğere geçtiğine değinen Hikmet Fırat, tüm dünyadaki ölümlerin, yaşlı bireylerde, kemoterapiyle vücut direnci düşen ve kronik hastalığı olan kişilerde görüldüğünü hatırlattı.
Virüsün havada kalma süresinin az olduğunu anlatan Fırat, "Temasta, öksürdüğünde yapışır ama koridorda hasta öksürdü, orada çok fazla havada durmaz. Yerlere iniyor. Metal aksamlı cisim üzerinde saatlerce yaşayabiliyor. Metale dokunduğunuzda elinizi sık sık yıkamak önemli." ifadesini kullandı.
"Virüsle mücadelede sağlıklı uyku önemli"
Virüsle ve hastalıklarla mücadelede sağlıklı uykunun önemine işaret eden Doç. Dr. Fırat, şunları kaydetti:
"Yeni tip koronavirüs gibi virüslerin bertarafında uyku düzeni çok önemli. Uyku, vücudun bağışıklık sistemini yerine getiren en önemli ögedir. Beslenme, spor önemli ama uyku immün sistemin güçlenmesinde çok daha etkili. Kişinin günlük 6-8 saat sağlıklı uyuması gerekiyor. Uykuda çok fazla hormonal sıvılar salgılanıyor.
Uykunun, bağışıklık sistemini güçlü tutmak, dinlenme, hafıza ve öğrenme sistemini yerine getirme işlevi var. Kaliteli uyku uyumazsanız immün sistemi bozulur. Bu tür virüslere karşı savunmanız düşer.
Bazı öğrenciler gece geç saatlere kadar sınava çalışıp, 2 saatlik uykuyla okula gidiyor. Bunu bir süre sonra alışkanlık haline getiriyorlar. Bu kişilerin hastalığa karşı savunma sistemleri zayıflamış oluyor. Hastalığı kapma veya geçirme anlamında negatif durum oluşuyor."
Uyku bozukluğu yaşayanların günü yorgun geçirdiğine dikkati çeken Fırat, "Sağlıklı uyku için akşam saatlerinde ağır egzersizlerden ve ağır yemeklerden uzak durun. Yatak odasında televizyon, telefon ve tablet bulundurmayın. Uyumadan önce ılık duş alın, muz ve süt tüketin." şeklinde tavsiyede bulundu.
Telefonların yaydığı mavi ışığın uyku düzenini bozduğuna değinen Hikmet Fırat, alışkanlığın olduğu saatte uyunması ve uyku geldiğinde direnilmemesi gerektiğini de dile getirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com