Medipol Mega Üniversite Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümü'nden Doç. Dr. Didem Sezgin Özcan, "Kar yağışı ve buzlanmanın arttığı bugünlerde kayma ve düşme kaynaklı ağrıları ciddiye alın." ifadesini kullandı.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Özcan, kar yağışı sonucu yaşanacak buzlanma ile birlikte başta yaşlılar ve çocuklar olmak üzere herkesin düşme riskinin arttığını belirterek, kayma ve düşmelerin ayak bileklerinde gelişebilecek burkulmadan kırık, çıkıklara ve kafa travmasına varabilen hasarlara neden olabileceğini vurguladı.
Özcan, "Kar yağışı ve buzlanmanın arttığı bugünlerde kayma ve düşme kaynaklı ağrıları ciddiye alın. Düşme anında kol ve bacakların düz tutulması kırık riskini artırır. Çocuklarda kırık belirtileri yetişkinlere göre daha geç fark edilir.
Travmaya maruz kalan kemik ya da eklemde ağrı, hassasiyet, hareket zorluğu, şişlik varsa vakit kaybetmeden hekime başvurulmalı." ifadelerini kullandı.
Özellikle ileri yaştaki kişilerin karlı ve buzlu havalarda mümkünse dışarı çıkmaması gerektiği uyarısında bulunan Özcan, şunları kaydetti:
"Özellikle yaşlıların, kas kuvvetlerinin azalması ve koruyucu reflekslerin zayıflaması gibi nedenlerle dengeleri kolaylıkla bozulur ve düşme riskleri artar. Kemik kırılganlıkları da arttığı için düşme sonucu ciddi kırıklar onlarda daha sık görülür.
Kayma ve düşme kazalarında en çok korkulan ve ciddi sonuçlara yol açan durum kafa travmasıdır. Düşme anında çene içeri sokulup kollar bükülerek başın korumaya alınması kafa travması riskini azaltır.
Düşme sırasında başına ciddi travma alan ve beyin sarsıntısı geçiren kişilerin mutlaka doktor kontrolünden geçmesi gerekir.
Karda kayma ve düşme kazalarında en sık bağ, tendon ve yumuşak dokular zedelenir. Travma sonrası gelişen burkulma ve incinmeler en sık el bileği, ayak bileği ve omuz eklemlerinde görülmekle birlikte omurgada kas zorlanması, fıtık ve kayma gibi yaralanmalar da ortaya çıkabiliyor."
- "Karda sırtüstü düşme omurları kırabilir"
Doç. Dr. Didem Sezgin Özcan, karda sırtüstü düşmelerde, düşmeden kaynaklanan kuvvetin omurları kırabileceğini, bu durumun omuriliğe baskı uygulayabileceğini, dayanılmaz ağrılara ve kas güçsüzlüğüne yol açabileceğini vurguladı.
Özcan, "Yine düşme sonucunda çoğunlukla el bileği, ayak bileği, kalça veya kuyruk sokumu başta olmak üzere kırık-çıkıklar da görülebiliyor. Düşme anında kol ve bacakların düz tutulması kırık riskini artırıyor." ifadelerini kullandı.
Kişinin düştüğü zaman öncelikle vücuduna o an hasar kontrolü yapması gerektiğini belirten Özcan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ciddi bir travma ve kırık şüphesi varsa yerimizden kıpırdamadan yardım çağırmalıyız. Düşme sonrası gelişen yumuşak doku zedelenmelerinde istirahat, soğuk uygulama ve bandajlama yapmak gerekir.
Şikayetlerin gerilememesi veya şiddetlenmesi durumunda doktor kontrolü önerilir. Travmaya maruz kalan kemikte ya da eklemde ciddi ağrı, hassasiyet, hareket zorluğu, şişlik, şekil bozukluğu ve renk değişikliği gibi belirtiler kırık habercisi olabilir.
Çocuklarda ise kemikler daha esnek olduğundan kırık belirtileri yetişkinler gibi belirgin olmaz. Kırık şüphesi durumunda acil olarak doktora başvurulmalıdır."
- "Eller cepte yürünmemelidir"
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümü'nden Özcan, yürüyüş sırasında cep telefonuyla konuşmanın kişinin çevreye olan dikkatini dağıtacağını aktararak, "Sizi sıcak tutan ve çok sıkı olmayan giysiler dengenizi korumanıza yardımcı olur.
Ayakkabı tabanı tutucu, tırtıklı ya da kauçuk tipte kavrayıcı özellikte olmalı." ifadelerini kullandı.
Özellikle siyah buzlanma olarak görülebilecek ince buz tabakalarına basmaktan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Özcan, "Merdivenlerden aşağı inerken korkulukları sıkıca tutun. Gövde hafif öne eğik, dizler hafif bükülü, kısa adımlarla ve yavaş yürüyün. Ani ve acele hareketlerden kaçının.
Eller cepte yürünmemelidir. Bu durum, düşme anında dengenin sağlanmasını ve kendinizi korumanızı engeller." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com