Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Elif Durgel Jagtap, ilk kez anne ve baba olacak olan kişiler için ideal çocuk yetiştirme stilini anlattı. Bebeklerin fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarına gecikmeden, tutarlı bir biçimde yanıt vermek gerektiğini söyleyen Jagtap, “En ideal çocuk yetiştirme stili, kuralları çocuğun anlayacağı bir dilde anlatmak ve her koşulda çocuğa sevgi sunulan bir aile ortamı oluşturmak” dedi.
“İHTİYAÇLARINI GÖZARDI ETMEYİN”
Jagtab, bebekliğin ilk yılında en önemli psikolojik ihtiyacın anne, baba ve bakıcıya koşulsuz güven duyabilmek olduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Jagtap, bebeklerin ihtiyaçlarının nasıl karşılanması gerektiği hakkında şöyle bilgi verdi: “Pek çok bilimsel çalışma bebekliğin ilk yılında anne, baba ve bakıcıyla kurulacak güvenli bağlanmanın hem çocukluk hem yetişkinlik dönemindeki ilişkiler ve sosyal beceriler üzerinde önemli bir rol oynadığını ileri sürer. Bu aslında basitçe şöyle anlatılabilir; bebeğiniz her ağladığında onun yanına gidin, ihtiyaçlarını giderin. İhtiyacı bazen sarılmak, ninni dinlemek, sesinizi duymak, öpülüp okşanmak veya oynamaktır. Bunlar da karnının doyması, altının temizlenmesi gibi bebeğin temel ve çok önemli ihtiyaçlarıdır.”
BAĞIMSIZLIK ZAMANI
İkinci yıl ön plana çıkan ihtiyacın özerklik olduğunu belirten Elif Durgel Jagtap, şöyle konuştu: “Özerklik, çocuğun etrafını ve kendini keşfetme, kendi başına bir işi yerine getirme çabalarıdır. Becerilerini, neler yapıp neler yapamayacağını tanımak ve artık güvendiği anne ve babasından biraz bağımsızlaşmak ister. Bu noktada çocuğa kendi başına karar verme, iş yapma, keşif yapma fırsatı tanınmalıdır. Çocuğa sunulan güvenli ortam içinde çocuğun bu özerklik kazanma amaçlı keşiflerine destek vermek ve eğer işi başaramayacak gibiyse yardım etmek, başaramazsa fazla eleştirmemek gerekir.”
“HER ŞEYİ ANLATIN”
Bebeğin beyninin mümkün olduğunca çok ve farklı şekillerde uyarılması gerektiğini belirten Jagtap, şunları söyledi: “Bebeğinizi farklı mekanlara götürüp, çarşıya pazara çıkartabilirsiniz. Onunla konuşmak, parkta sadece sessizce yürümek yerine etrafınızdaki kuşları, ağaçları, yoldan geçen arabaları anlatıp gösterebilirsiniz. Ayrıca duyusal oyunlar da çocukların bilişsel gelişimlerini destekleyicidir. Bunun illa ki organize edilmiş bir aktivite, oyun seansı şeklinde olması gerekmez. Bebeğinizin dokunma, tat alma, duyma gibi duyularını ayrı ayrı ya da bir arada çalıştırabileceği ortam günlük hayatın içinde zaten yaşanır. Bu durumlarda çocuğun nesneleri elleyip oynamasına fırsat tanımanız yeterli. Öte yandan çocuğunuza daha doğduğu andan itibaren her şeyi anlatın. Her konuda çocuğunuzun sizi anlayacağına, iki aylık bebek de olsa söylediklerinizden bir anlam çıkaracağını bilin.”
KURALLARA HERKES UYMALI
Evde herkesin uyması gereken kuralların olması gerektiğini vurgulayan Jagtap, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Tüm aile bireylerinin ihtiyaçları doğrultusunda kurallar olmalı. Bu kural çocuğa açıklanmalı, gerekirse tekrar tekrar hatırlatılmalı. Çocuğun her istediğini yapabildiği, her alanda sınırsız iznin verildiği aile ortamları çocukları mutlu ediyor gibi görünse de uzun dönemde onların sosyal ve akademik becerileri için olumsuz sonuç doğurur. Bu tarz bir ortamda yetişen çocuk okul gibi yerlerde uyum sorunu yaşar. En ideal çocuk yetiştirme stili kuralların olduğu, kuralların çocuğun anlayacağı şekilde anlatıldığı, açıklamaların yapıldığı ve her koşulda çocuğa sevgi sunulan bir aile ortamı oluşturmaktır.”