Çevre-Hayat

Uyuşturucudan kurtulmak isteyen gençlerin 'Aynur ablası'

Özel bir şirkette marka ve iletişim uzmanı olarak çalışan 3 çocuk annesi Aynur Karabulut, gençleri uyuşturucu bataklığından kurtarmak için 5 yıldır bir dernekte gönüllü hizmet veriyor.

Uyuşturucudan kurtulmak isteyen gençlerin 'Aynur ablası'
06-03-2019 17:02
İstanbul

Aynur Karabulut, 37 yaşında 3 erkek çocuk sahibi genç bir anne. 28 Şubat döneminde başörtü yasağı nedeniyle üniversite eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Özel bir şirkette marka ve iletişim uzmanı olarak çalışan Karabulut, şu ana kadar birçok sosyal sorumluluk projesinde yer aldı. Karabulut, son yıllarda ise madde bağımlısı gençlerle çocuk esirgeme kurumu yurtlarında kalan genç kızlarla ve başta Suriyeliler olmak üzere savaş mağduru ailelerle ilgileniyor.

Gönüllü muhabir olarak birçok kez Suriye'ye giden Karabulut, burada gördüğü manzara karşısında yardım toplamaya başladı. Bugüne kadar bireysel çabaları ile savaş mağduru yüzlerce aileye, çocuğa ve kadına yardım ulaştırdı.

Bu çalışmalarının yanı sıra Karabulut, 5 yıldan bu yana madde bağımlısı gençlerle de yakından ilgileniyor. Karabulut, bağımlılıktan kurtulan Yavuz Tufan Koçak tarafından kurulan ve uyuşturucu bağımlısı gençlere ilaçsız rehabilitasyon hizmeti sunan Ayık Yaşamda Buluşalım Derneğinde (AYBUDER) gönüllü olarak çalışıyor.

"Gençlerin manevi ablasıyım"

Aynur Karabulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gençleri uyuşturucudan kurtarmak için gönüllü olarak projelerde yer aldığını söyledi.

Karabulut, ilk başta bağımlılık ve nedenleri hakkında öğrenme sürecine girdiğini belirterek, bunun yanı sıra derneğin mevcut projelerini geliştirdiğini ve yeni projeler yazdığını dile getirdi.

Madde bağımlısı gençlere destek olmak için halen birçok proje geliştirdiğini ve takibini yaptığını kaydeden Karabulut, "Düzenli olarak kaldıkları Antalya'daki evi ziyaret ediyorum. Gençlerin manevi ablasıyım. Onların tümü bağımlı ve iyileşmeye çalışıyorlar. Dışarıdan birinin onlara güvenmesi, onlar için bir şey yapması çok önemli. Benimle dertleşirler, bir eksikleri olduğunda bunu gidermeye çalışıyorum." ifadelerini kullandı.

"Bu faaliyetleri yapmaktaki tek amacım sadece Allah rızası"

Bütün bu sosyal faaliyetlere ve iş yaşamındaki zorluklara rağmen bir anne ve ev hanımı olarak ailesini de ihmal etmediğine vurgu yapan Karabulut, şöyle devam etti:

"İl dışına çıkarken 3 günlük yemek yaparım. Bir bayan ne yapmak istediğini eşine ve çevresine net bir şekilde söylerse o zaman problem çıkmıyor. Çocuk doğdu artık bir şey yapamam diye bahane etmedim. Gönüllü muhabirlik yaptığım dönemde çocuklarım asistanlarım gibi malzemelerimi taşıdı. Çocuklarımı hep bu faaliyetlere dahil ettim. Neyi, niçin yaptığımızın farkındalar. Bağımlılarla da konuşuyorlar, Suriyeli ailelere de yardıma geliyorlar. En küçük oğlum 6 yaşında. Onları ihmal etmeden, kimseden yardım almadan onlarla ilgileniyorum. Eşim bana güveniyor ve her konuda destek veriyor. Bu faaliyetleri yapmaktaki amacım sadece Allah rızası."

"En önemli özelliğimiz burada ilaç yok"

Bağımlılıkla ve bağımlılarla uğraşmanın zor ama bir o kadar da önemli bir görev olduğunu vurgulayan Karabulut, şunları kaydetti:

"AYBUDER'le başladık ve devam ediyoruz. Derneğin gönüllü proje koordinatörlüğünü yapıyorum. Merkezimiz önce İstanbul'daydı ancak ekonomik sebepler, şartların zorluğu ve destek bulamamaktan dolayı Antalya'ya taşındık. Antalya'da büyükşehir belediyesinden, valilikten ve birçok yerden destek aldık. Bu desteklerle 'Yaşam Köyü' kurduk. Bir çiftlik hayatı düşünün. Antalya'da 5 dönümlük bir arazi üzerine kurulu. Daha önce 8 kişi kalıyordu. İHH'nın desteğiyle prefabrik bir ev aldık. Bu sayede kapasiteyi artırdık. 18-20 kişi kalabilir. En önemli özelliğimiz burada ilaç yok."

"Detoks süreci onlar için çok önemli"

Yaşam evinde kalan insanların düzenli bir hayat yaşadığına ve uyuşturucudan kurtulmak için mücadele verdiğine dikkati çeken Karabulut, "Burada kalmada bir süre kısıtlaması yok. Şu anda uyuşturucu kullanmıyorlar. Bir programın içine alınıyorlar. Okuma saatleri var. İzledikleri ve tahlil ettikleri filmler var. Kitap tahlilleri yaparlar. Bahçe ile uğraşırlar. Sürekli bir meşguliyetleri var. Burada kalanlara sorumluluk veriyoruz. Saunaya giriyorlar. Detoks süreci onlar için çok önemli. Hafta da iki gün detoks var. Her gün spor yapıyorlar. Ara verdikleri eğitimlerini tamamlamaya çalışıyorlar. Kurslar ve takviye destek alıyorlar. Çoğu, sosyal hizmet bölümü okuyor." ifadelerini kullandı.

Aynur Karabulut, 3,5 yıldır madde bağımlılığından kurtulan ve yaşam evinde eşiyle birlikte kalan Fatih Yüzügüler ile "Sen Varsan Biz de Varız" adlı yeni bir dernek daha kurduklarını, bu dernek sayesinde bulundukları yerde kapasiteyi arttırdıklarını ve daha fazla gence yardımcı olabileceklerini dile getirdi.

"Aynur ablamız büyük bir gönül dostumuz"

Karabulut'a desteklerinden dolayı teşekkür eden Yüzügüler, kendilerini her konuda desteklediğini söyledi.

Aynur Karabulut'un kendilerine her zaman çok sıcak davrandığını kaydeden Yüzügüler, "Aynur ablamız büyük bir gönül dostumuz. Bize yeri geldiğinde ablalık, kardeşlik, yoldaşlık, annelik yapıyor. Bizim için de en değerli şey bu. Aynur abla gibi gönül dostlarına ihtiyacımız var. Yıllardır gece gündüz demeden Antalya, Ankara İstanbul'a gelip giden, bütün dertlerimizle sıkıntılarımızla uğraşan güzel yürekli insan, Aynur abla, umarım ailenle, çocuklarınla mutlu ve huzurlu bir ömür geçirirsin. Kardeşlerin seni çok seviyor, iyi ki varsın." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER