Kişilerin horlama nedeniyle uyku sırasında yeterince dinlenemediğini söyleyen Op. Dr. Cevdet Murat Akagün, “Dinlenmeden geçirilen gecenin gündüzü uykulu, yorgun ve verimsiz geçer. Özellikle uyku sırasında nefessiz kalan kişiler daha dikkatli olmalı ve mutlaka bu konuda deneyimli ve horlama sertifikalı bir cerrahın yardımı istenmelidir” dedi.
Horlamanın en ağır biçiminin tıkayıcı tipte olanı, yani “uyku apnesi” diye bilinen biçimi olduğunu ifade eden Akagün, “Bu şiddetli horlama nefessiz kalınan bir dönemle kesilir ve bu sırada solunum durur. 10 saniyenin üzerindeki havasız kalma nöbetleri bir saat içinde 7’den fazla görülürse yaşam ciddi şekilde tehdit altında demektir. Apneli (nefesin kesilmesi) hastalarda uykuda kan oksijen düzeyi aşırı oranda düşer. Oksijenin düştüğü bu dönemde kalp kanı daha çok pompalamak zorunda kalır. Bir süre sonra kalp ritmi bozulurken, zamanla tansiyon ve kalp büyümesi gelişir” diye konuştu.
Ağız ve burun arkasındaki hava yolunda darlık olduğu zaman ortaya çıkan gürültülü sese horlama denildiğini söyleyen Op. Dr. Akagün, “Dilin arkası, yumuşak damak ve küçük dilin olduğu kısmın genizle birleştiği bölge kendiliğinden daralan bir bölgedir. Bunlar birbirleri üstüne geldiğinde solunumla birlikte titreşir ve horlama oluşur” dedi.
Horlayan birinin dil ve boğaz kasları gerginliğinin azaldığını söyleyen Akagün, “Gevşek kaslar sırtüstü yatınca dilin boğaz arkasına doğru kaymasına engel olamaz. Bu olay alkol ya da ilaç alarak gevşemiş birinin uykusunda kas kontrolünün kaybolması ile ortaya çıkar. Bazı insanlarda uykunun derin fazında gevşemeye bağlı olarak yine horlama görülebilmektedir. Büyük bademcik ve geniz eti çocuklarda en sık rastlanan horlama nedenidir. Şişman insanlarda kalın boyun dokusu sebep olarak gösterilir. Kist ve tümörlerde nadir olarak bu yolla horlama yapabilmektedir. Yumuşak damak ve küçük dilin aşırı sarkık ve uzun olması boğaza doğru hava yolunu daraltır.
Hava yoluna sarktığı için bir valv gibi horlamaya neden olur. Burun tıkanıklığı olan kişi havayı almak için genizde aşırı vakum yaratır. Bu vakum boğazda kollabe olabilen dokuları hava yoluna doğru çeker. Böylelikle burun açık iken horlamayan kişide horlama görülmeye başlar. Bu durum neden bazı insanların sadece alerjik dönemlerde veya grip, sinüzit olduğu zamanlarda horladığını izah etmektedir. Burun deformasyonları bu tip burun tıkanıklığı nedenleri olarak bilinir. Deviasyon burun orta bölmesinin yan taraflara taşması olarak tanımlanır. Burun içi deformasyonları içinde en sık rastlanılanıdır” şeklinde konuştu.
dikGAZETE.com