Ä°stanbul
Fatih Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'ndeki etkinliğe katılan usta sanatçı, 53 yıllık oyunculuk hayatını, arkadaşlıklarını ve anılarını anlattı.
Ulvi Alacakaptan, küçük yaşlarda tiyatroya başladığını belirterek, babasının dayısı olan duayen tiyatro oyuncusu Muammer Karaca'nın kendi sahne hayatında çok büyük yeri olduğunu söyledi.
"Muammer Karaca efsane bir adamdı"
Tiyatro oyunları izlemeye 5 yaşında başladığını dile getiren Alacakaptan, "O zamanlar gündüz 6 gece ise 12 yaşından küçük çocukları sinemaya almazlardı. Ama ben biraz torpilliydim. Adile Naşit, Ayşen Gruda ve Aysel Gürel'in kucağında büyüdüm. O dönemler Muammer Karaca efsane bir adamdı. Çok pratik espriler yapan, radyolarda söylenmeyenleri söyleyebilen bir adamdı." ifadelerini kullandı.
Tiyatro oyuncusu olmaya karar verdiğinde Dostlar Tiyatrosu'nun sınavına girdiğini anlatan Alacakaptan, şunları kaydetti:
"Yazılı sınava 400 kişi girmişti, sonra sözlü sınava giriliyordu. Sahne jürisinin kararıyla Dostlar Tiyatrosu'na girdim. 7-8 sene burada oyunlar oynadım. Oradaki son oyunum Devr-i Süleyman oyunuydu. Sonra 'Ayak Bacak Fabrikası' oyununda oynamaya başladım. Türk tiyatrosunun önemli oyunlarından biridir, uluslararası festivallerde ödüller almıştır. Daha sonra Ferhan Şensoy ile 'Şahları da Vururlar' oyununu oynadık."
Alacakaptan, "Hababam Sınıfı Müzikali"nde Şener Şen, Şevket Altuğ ve Ahmet Gülhan'la beraber oynadığı zamanların hayatının en güzel dönemi olduğunu belirterek, 1984'ten sonra ise "İnsanlar ve Soytarılar" oyunuyla hafızalarda yer bulduğunu kaydetti.
"Yücel Çakmaklı'nın 'Sahibini Arayan Madalya' filmini izleyin"
Hasan Nail Canat, Hüseyin Goncagül ve İbrahim Sadri'yle aynı sahneyi paylaştıkları "İnsanlar ve Soytarılar" oyununu uzun bir süre kapalı gişe oynadıklarını ifade eden Alacakaptan, özellikle gençlere Yücel Çakmaklı'nın yönetmen koltuğunda oturduğu 1989 yapımı "Sahibini Arayan Madalya" filmini izlemeleri tavsiyesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde kurduğu Gösteri Sanatları Merkezi'nin (GSM) ilk döneminde görev alan usta oyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gösteri Sanatları Merkezi hocalarının seçimi bana ait olan bir projeydi. Fakat bir çok nedenden dolayı ben o kurumdan ayrılmak zorunda kaldım. GSM kaçırılmış bir fırsattır. Benden sonra 17-18 sene devam etti. Sonra ben Bağcılar Belediyesi Tiyatro Okulu'nda oyunlar yaptım. Her şeye rağmen çok güzel günlerimiz oldu. Biz 1980 ve 1990'lı yıllarda savcıların, polisin baskıları altında bütün İstanbul'u, Türkiye'yi ve hatta Avrupa'yı gezerek oyun oynarken son 20 senedir 20 oyun oynamış değiliz. Medarımaişet motorunu döndürmek için dizilerde oynadım. Bütün tiyatro hayatım boyunca dizilerde kazandığım paralarla durumu idare ettiğimin farkına vardım. 3 sene önce falan dizilerle de tamamen yakın irtibatımı kestim. Çünkü seyrederken belki keyif alıyorsunuz ama çok büyük bir eziyet ve hak gaspı var."
Profesyonel tiyatro oyunculuğunu 53 yıldır durmadan sürdürdüğünü belirten usta oyuncu, son olarak Konya ve Edirne'de Devlet Tiyatrolarının organizasyonunda sahneye çıktığını sözlerine ekledi.
Ulvi Alacakaptan, etkinlik sonunda, Birlik Sanat etiketiyle yayımlanan "Hayat'ta Oynamam" isimli kitabını da okuyucuları için imzaladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com