Sivas
İshak Kaan Usta, büyük dedesi "Köz Yusuf"tan büyükbabası İshak Usta'ya, ondandan da babası Ahmet Usta'ya geçen mesleğini işletmesinde başarıyla sürdürüyor.
Tescilli Sivas köftesiyle müşterilerine hizmet veren Usta, AA muhabirine, Milli Mücadele döneminde ailesinin Atatürk'ü Sivas'ta misafir ettiğini söyledi.
Usta, dört nesildir köftecilik mesleğini icra ettiklerini dile getirerek, Sivas köftesinin sadece et ve tuz kullanıldığı için lezzetli olduğunu ifade etti.
Dört kuşaktır aynı yöntemle Sivas köftesini müşterileri için hazırladıklarını aktaran Usta, "Sivas köftesinin içinde sadece dana eti ve tuz vardır. Bu da Sivas'ın eti ve tuzudur. Hayvanların yayılımı, otlaması ve Sivas'taki kekikle çiçeklerin reyhası ete ayrı bir lezzet katıyor. Tabi tuzumuz da minarelli kaya tuzu olduğu için." diye konuştu.
"Seyyar arabadan gelen bir serüvenimiz var"
Dedelerinin "et sade yenir" tavsiyesinde bulanarak Sivas köftesini yaptığını anlatan Usta, şunları kaydetti:
"Bifteği kıyma haline getiriyor ve etin gerçek lezzetini almış oluyoruz. Sivas köftesini diğerlerinden ayıran en büyük özellik et ve tuzdan oluşması. Babam 'Köfteci Kirli Ahmet Usta' olarak biliniyor. Bu lakap normalde bizim sektörle terstir. Hem kirlisin hem yeme içme sektöründesin. Çalıştığımız zaman üstümüz ister istemez kirleniyor, çünkü yağ ve etle uğraşıyoruz. Üstümüz kirlidir ama alın terimizle hizmet veriyoruz. Seyyar arabadan gelen bir serüvenimiz ve oradan gelen bir hikayesi var. Babam köfteyi zirveye taşımış bir kişi ve ben de onun oğlu olmaktan iftihar ediyorum. Kendimi tanıtırken her yerde 'Kirli Ahmet'in oğlu olarak tanıtıyorum. Bu köfteyle hemhal olmuş insanlarız. Seyyar arabadan kalan kirli önlüğün bir hikayesi var, oradan 'Kirli Ahmet' olarak kalmış."
"Sivas köftesinin bizde en az 100-120 yıllık bir eseri vardır"
Köftenin normalde harçlı bir ürün olduğunu ancak Sivas köftesinde bunların hiçbirinin olmadığını belirten Usta, 100 yılı aşkın süredir tariflerinin değişmediğini ifade etti.
Aynı lezzeti hiç bozmadan bu zamana kadar getirdiklerini dile getiren Usta, "O zamanda köfteler 30-35 gramdı ve halen aynıdır. Hayvanlar istediğimiz gibi besleniyor, seçiyoruz ve kendi kesimlerimizdir." diye konuştu.
Atalarının lokantacı olduğunu ve her yemeği yaptıklarını ifade eden Usta, "Sivas köftesinin bizde en az 100-120 yıllık bir eseri vardır. Özellikle babam köftede ilerliyor. Bütün sanat var bizde ama lokomotif köfte olunca bu alanda ilerliyoruz. İnşallah benden ve kardeşimden sonra da 5. nesil olarak bu mesleği yaparlar." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com