Ankara
Mamak Kutludüğün Mahallesi'nden 11 üretim sevdalısı kadın, Mamak Belediyesinin desteğiyle kurdukları kooperatifle üretime geçti.
Mamak Kadın Kooperatifinin (MAKKOP) üretim süreci ve kuruluş öyküsünü AA muhabirine anlatan Kooperatif Genel Koordinatörü Sena Özkul Pehlivanlı, köyün yaşlılarına ve ihtiyaç sahiplerine salgın sürecinden ücretsiz ekmek yaparak kooperatifin ilk adımını attıklarını söyledi.
Salgın sonrasında ise ilk olarak Kutludüğün'e ait ekşi maya taş fırın ekmeğini kadın emeği ile üretmeye başladıklarını belirten Pehlivanlı, "Köyümüzde 18 fırınımız var ve 18 fırının ustası da kadın. Türkiye'de hiçbir yerde kadın ekmek ustası yok. Üretimin sahibi kadınlarımız. Burada örnek fırın kurduk ve 4 kadın ustamızla üretimi sürdürüyoruz. Kutludüğün kadın odaklı ve burada kadın ne derse o olur." dedi.
Asıl mesleği gıda mühendisliği olan Pehlivanlı, kooperatifi kurduktan sonra çalışmak isteyenleri seçmek için duyuru yaptıklarını ve 4 çalışkan ve cevval kadın ile güç birlikteliği yaptıklarını söyledi.
Pehlivanlı, kooperatifin satış ve muhasebesinde 3, tarımsal üretim bölümünde 3, gıda üretiminde ise 4 kadın ile çalıştıklarını belirterek, "Gece gündüz demeden bahçelerimizde çalışıyoruz, ekmek üretiminin en hassas noktasına kadar bu kadınlarımızla yola devam ediyoruz. Fırın kadınların. Satışını da alışverişini de imalatını da onlar yapıyor. Bizde zaman mefhumu yok, arkadaşlarımız kendileri planlıyor. Kimi zaman uykusu olmayan arkadaş sabah 05.00'te kalkıp ekmek imalatı yapıyor. Çocukların dersleri ve aileleri ile de ilgileniyorlar." diye konuştu.
"BM'den destek alıp satış için site kurdular"
Ürünleri nasıl satacaklarına karar veremediklerini, salgın sürecinde e-Ticaret sitelerinin başarılı olduğunu gördüklerini belirten Pehlivanlı, araştırmaları sonunda BM'nin kadın kooperatiflerine destek verdiklerini öğrendiklerini, BM Habitat'a proje yazdıklarını ve Türkiye çapında desteğe layık görülen 10 kadın kooperatifinden biri olduklarını söyledi.
Kooperatif Başkan Vekili Saliha Cemaloğlu Oto'nun BM'den e-Ticaret sitesinin yapılması ve sürdürülmesine yönelik eğitim aldığını belirten Pehlivanlı, uzun eğitim sonunda "www.makkop.com" e-Ticaret sitesinin kurulduğunu ve ürünlerini artık oradan satışa sunduklarını ifade etti.
Lavanta yastığından, yağına kadar kadın eli değiyor
Sena Pehlivanlı, ürünlerine ilişkin şunları anlattı:
"Mamak Belediye Başkanımız Murat Köse'nin bize sunmuş olduğu Musiki Muallim Mektebi taş binasındaki satış ofisimizde tüm ürünlerimizin satışını yapıyoruz. 30'a yakın ürünümüz var ama üç ana dalda ilerliyoruz. Biri coğrafi işaretini aldığımız Kutludüğün ekmeği, ikincisi revak yoğurdumuz var. İki ürün için coğrafi işaret tescil belgemizi aldık. 10 kilo sütten 1 kilo yoğurt çıkar. Sütü kaymağından ayırıp, kaymaktan yoğurt yapıyoruz. Mutlaka herkesin tatmasını isteriz. Yaylalarımızda beslenen hayvanlarımızın sütünden yapıyoruz. Üçüncüsü ise lavanta bahçelerimiz var. Lavanta bahçelerinden hasat etmiş olduğumuz lavantalarımızı, kolonya, şampuan, duş jeli aynı zamanda lavanta yağı, lavanta sabunu, lavantanın kesesi, lavanta uyku yastığı, bebek ve yoga yastıkları üretiyoruz. Bu üç kategoride üretimi yoğunlaştırdık ama ilk ikisi bizim için çok çok önemli. Mamak eskiden çöp kokusu ile anılırdı şimdi lavanta kokusu ile anılacak. Yaklaşık iki yıl önce Mamak'ta 130 bin lavanta dikimi yaptık, lavanta bahçelerimiz var, kesinlikle herkesi mayıs ayından itibaren lavanta bahçelerimize davet ediyoruz."
110 çeşit ata tohumundan üretim
Kooperatif kapsamında, 420 meyve ağacı ve sebze bahçeleri olduğunu belirten Pehlivanlı, "110 çeşit ata tohumundan üretim yapıyoruz. Ata tohumlarımızdan fideler oluşturuyoruz. Onlardan ürettiğimiz ürünleri kurutarak, salça, sirke imal ediyoruz, o ürünlerimizi değerlendiriyoruz. Üretim de bize ait, tohum da bize ait, fide de bize ait." bilgisini verdi.
Fabrikalaşmanın kooperatif ruhunu öldürdüğünü, o yüzden kooperatif olarak ilerleyeceklerini belirten Pehlivanlı, bölgede örnek ekmek fırınına sahip olduklarını, Kutludüğün'deki diğer 18 fırının da rehabilite edilerek, onlarla kol kola yürümek istediklerini söyledi. Ekmekleri için buğdayı da kendilerinin yetiştirdiğini belirten Pehlivanlı, un fiyatlarının yükselmesi dolayısıyla 18 fırına kar etmeden un satışı yaptıklarını kaydetti.
Ravak yoğurdunu bölgede hayvancılık yapanlardan süt alarak ürettiklerini belirten Pehlivanlı, ileri dönemde amaçlarından birinin de kadınlara büyükbaş hayvan desteği vererek, onların ürettikleri sütleri burada değerlendirmek olduğunu ifade etti.
"4 kadınımızın 4'ü de evine kendisi bakıyor"
Ayda bir ton sütü yoğurda çevirdiklerini ve üretimden vazgeçmeyeceklerini belirten Pehlivanlı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölgemizdeki fırınların ve bölgedeki tüm kadınların kalkınması bizim için çok önemli. Hedefimiz bu ekmeği bütün Türkiye'ye yaymak ve bu marka değerini bütün Türkiye'nin duyması. Etkin ve sürdürülebilir bir üretimle bütün Türkiye'ye yoğurdumuzu, ekmeğinizi tanıtacağız. Ürünlerimizin içinde katkı malzemesi yok. Unutulan kadim tatları halkımızın tatmasını istiyoruz. 4 kadınımız da ben şunu görüyorum, ayakları çok sağlam yere basıyor. 4 kadınımızın 4'ü de evine kendisi bakıyor. Hem ekmek yapıyorlar hem de eve ekmek götürüyor, eşlerine destek oluyorlar."
"İnsan kendini güçlü hissedince her şeyi yapabilirim hissini yaşıyor"
Kooperatifin üretim bölümünde çalışan 3 çocuk annesi Emine Ediz de hayalini kurduğu çalışma hayatına kooperatif sayesinde katıldığını söyledi.
Önceden ev hanımı olduğunu belirten Ediz, "Ev hanımı olmak ve çalışmak beni daha güçlü yaptı. Unutulmuş lezzetleri kazandırmak bizim için de çok güzel. Yazın bulgurumuzu, salçamızı yapıyoruz. Para kazanıp çocuklarımıza bakıyoruz. İnsan kendini güçlü hissedince her şeyi yapabilirim hissini yaşıyor. Tek hevesim ehliyet alıp araba sürmekti. Onu çalışmaya başladıktan sonra başardım." dedi.
Maddi yetersizlik yüzünden okuyamadığına üzüldüğünü belirten Ediz, "Kendimi hiçbir iş yapamayan biri olarak görüyordum. Şimdi okumanın da çalışmanın da yaşı yok. İnsan istediği her şeyi başarıyor. Güçlü kadın olmayı burada öğrendim." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com