Zerka
Küçük yaşta çocuk felci geçiren ve tekerlekli sandalyeyle yaşamını sürdüren 46 yaşındaki Hayevi, 2011 yılında "Beyaz Pencere" adı altında kurduğu dernekle, engellilerin kişisel beceri ve motivasyonlarının artırılmasına katkı sağlamaya çalışıyor.
Engeli nedeniyle karşılaştığı zorlukları ve derneği kurma hikayesini AA muhabirine anlatan Hayevi, yaşadığı sıkıntıların ardına gizlenmeden, anlamlı bir hikaye oluşturmak için verdiği mücadelenin detaylarını paylaştı.
"Hatalı tıbbi uygulama" nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum oldu
Henüz 2 yaşındayken "hatalı tıbbi uygulama" nedeniyle çocuk felci geçirdiğini belirten Hayevi, 4 uzvunun da felç olduğunu, daha sonra Ürdün dışında tedavi gördüğünü ve vücudunun üst kısmını hareket ettirebildiğini söyledi.
Fizik tedavi sonucu da koltuk değnekleri kullanabilecek duruma geldiğini ve kendine güvenmeye başladığını ifade eden Hayevi, "Ancak eğitim için başvurduğumuz ilkokul beni kabul etmedi. Çok üzüldüm. O dönemin eğitim kadrosunun cehaleti ve bilinçsizliğiydi bu." dedi.
Babasının bir yakınıyla iletişime geçmek zorunda kaldığını ve okula kaydının yapıldığını aktaran Ürdünlü kadın, okulda çok da iyi bir muamele görmediğini anlattı.
Daha sonra babasını bir trafik kazasında kaybettiğini, eğitim süreciyle annesinin ilgilenmeye başladığını belirten Hayevi, 3 yıl yaşadıkları bölgede okuduğunu, okulun taşınması nedeniyle de eğitimine yatılı bir şekilde devam etmek zorunda kaldığını kaydetti.
Tüm bunların psikolojisini kötü etkilediğini, bu nedenle lise sınavlarında da başarılı olamadığını dile getiren Hayevi, eğitimde yaşadığı bu olumsuz durumun insanlarla iletişimine yansıdığını, uyum sağlama konusunda sıkıntı çektiğini ifade etti.
"Lise sınavları konusunda yaşadığım başarısızlık, kendi içime dönmemi ve şu soruları kendime sormamı sağladı. Direnip yaşamak mı, teslim olmak mı? Ben direnmeyi, engelime meydan okumayı seçtim." diyen Hayevi, uluslararası bir kuruluşun 2008-2010 yıllarında, engelli kişilerin yeteneklerini geliştirmeye yönelik bir programını uyguladığını aktardı.
Bu program sayesinde yaşadığı yerde bulunan kendisi gibi engelli kişilerle tanışma fırsatı elde ettiğini vurgulayan Hayevi, programa iki ay ara verip sürücü belgesi edindiğini ve araba satın aldığını, daha sonra da programı tamamladığını söyledi.
Engelleri aşan "Beyaz Pencere Derneği"
Ürdünlü kadın, "Beyaz Pencere Derneği'ni" kurma fikrinin de bu eğitim günleri sırasında doğduğunu, toplumda daha aktif olmaları için engelli arkadaşlarına yardım etmek istediğini dile getirdi.
Derneğin ismini de umudu ve iyimserliği anımsattığı için bu şekilde verdiğini ve yönetim kurulunu engelli bireylerden seçtiğini anlatan Hayevi, yaşadığı bölgede 1700 ila 2 bin arasında engellinin bulunduğu bilgisini paylaştı.
Hayevi, "Derneğimizde 300 engelli hizmet alıyor. Bazılarına uluslararası ve yerel kurumların desteğiyle küçük bir dükkan veya besicilik desteği sağladık." dedi.
Bazı ailelerin evlatlarının engelinden utandığını aktaran Hayevi, "Onlara, çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini ve engellilere davranış yöntemleri kapsamında topluma nasıl kazandıracaklarını öğrettik." diye konuştu.
Derneğin başarılarının halka olumlu yansıdığını dile getiren Hayevi, "Elde ettiğimiz bir takım başarılar sayesinde halkın bakış açısını değiştirdik. Hatta burada eğitim alanlar arasından girişimciler çıktı." değerlendirmesinde bulundu.
Hayevi, 2019’da Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın derneği ziyaret ettiğini anımsatarak, birçok hayırseverden ve halkın çeşitli kesimlerinden destek alan kurumun önemli bir rol oynadığının altını çizdi.
Derneğin, zihinsel ve bedensel birçok engelliyle ilgilendiğini belirten Hayevi, uzman özel eğitimciler, psikologlar ve 15 usta zanaatkarla engellileri topluma kazandırma hedefi için çalıştıklarını kaydetti.
"Derneğimizdeki çocuklar, bizim çektiğimiz acıları hiçbir zaman çekmeyecekler"
Derneğin kurucu üyelerinden 39 yaşındaki Talep Talakiye de sol bacağındaki engele rağmen dernekteki çalışmaları nedeniyle duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Talakiye, engellilerin topluma kazandırılmasına ilişkin, "Derneğimizdeki çocuklar, bizim kendi dönemimizde çektiğimiz acıları hiçbir zaman çekmeyecekler. Bu amaçla onları toplum içinde güçlendirmek ve yeteneklerini kanıtlamaları için çaba sarf ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Dernekte eğitmenlik yapan 53 yaşındaki Mona Ebu Şendi ise eşinin engelli olduğunu ve onunla gurur duyduğunu söyledi.
Böyle bir derneğin kurulmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Mona, "Vidad'ın derneği kurma fikri çok güzel ve öncü bir fikirdi. Dernek, kabiliyeti olan ve desteğe ihtiyaç duyan çok fazla kişiye yardımcı oldu. Ben de el sanatları öğretmek için buradayım." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com