AMMAN - Leys El-Cuneydi - Safiye Karabacak
Ürdün'deki Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan), 14 yıllık boykotun ardından ilk kez yerel seçimlere katılma kararı alması, "hukuki daire içerisinde olduğunu ispatlama" ve "ılımlı hareketleri hedef alan aleyhte kampanyalara karşı kendini koruma" çabası olarak yorumlanıyor.
Uzmanlar, İhvan'ın siyasi kanadı İslami Çalışma Cephesi'nin (İÇC), genel seçimlerdeki başarısının ardından bu yıl yapılacak belediye ve il genel meclisi seçimlerine katılma kararını AA muhabirine değerlendirdi.
İslami gruplar konusunda uzman Hasan Ebu Heniyye, bu kararın "İhvan'ın devletle ilişkilerini yeniden düzenlemek adına attığı bir adım" olarak değerlendirdi.
"Yerel idarede dürüst ve temiz bir örnek"
Parlamento seçimlerine katılmasına rağmen İhvan'ın devletle iletişiminin halen kopuk olduğunu belirten Ebu Heniyye, "İhvan bu kararla, demokratik daire içerisinde bulunduğunu anayasa ile kanunlara bağlı olduğunu göstermeyi amaçlıyor ve meşruiyetini tazelemek istiyor." dedi.
İhvan'ın siyasi rejime ve devlete, halk üzerinde nüfuz sahibi olduğu yönünde mesaj vermek istediğine işaret eden Ebu Heniyye, "Teşkilat ayrıca Ürdün toplumuyla teması artırma, yerel idarede dürüst ve temiz bir örnek sunma gibi hedeflerini gerçekleştirmeyi amaçlıyor." diye konuştu.
Bu kararın en büyük amacının devletle yeniden ilişki kurmak, siyasi ve hukuki daire içerisinde olduğunu göstermek olduğunu savunan Ebu Heniyye, "Seçimleri boykot etmek veya katılmak İhvan ile siyasi rejim arasında ilişkilerin onarılmasına katkı sağlamadı aksine kötüleştirdi. Şu anda İhvan güven veren mesajlar iletmeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.
"Bu karar İslami hareketteki itidali korumanın parçası"
Ürdün Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedr el-Madi, bu kararın, İhvan başta olmak üzere bölgedeki İslami hareketlerin ılımlı gruplara karşı yürütülen aleyhte kampanyaları fark etmeye başlamaları sonucu alındığını söyledi.
Madi, "Radikal grupların şişirildiği ve İhvan gibi ılımlı hareketlerin aşırıcılıkla suçlanmasına karşı, bu kararın, öncelikle teşkilatın kendisini, sonrasında İslami hareketteki itidali korumanın bir parçası olduğuna inanıyorum." şeklinde konuştu.
Seçimlere katılma kararının hem Ürdün İhvanı'nın hem de Arap dünyasındaki İslami hareketin stratejisine uygun olduğunu ifade eden Madi, "Bu karar, İslami hareketlerin radikal gruplarla sınırlı olmadığını göstermenin bir parçası. Hükümetler farklı seçenekler olduğunu görmeli." dedi.
dikGAZETE.com