Dünya

UNRWA'ya desteğin askıya alınması Lübnan'daki 200 bin Filistinlinin hayatını tehdit ediyor

ABD ve bazı ülkelerin, Birleşmiş Milletler UNRWA'ya yönelik finansal desteğini durdurma kararı, Lübnan'da yoksulluk sınırında yaşayan 200 binden fazla Filistinli mültecinin geleceğini tehdit ediyor.

UNRWA'ya desteğin askıya alınması Lübnan'daki 200 bin Filistinlinin hayatını tehdit ediyor
01-02-2024 11:47
Beyrut

İsrail işgali altındaki Filistin toprakları dışında 1948'den beri diasporada yaşayan Filistinlilerin önemli bir kısmı, Lübnan'daki 12 farklı kampta ve kendi imkanlarıyla kiraladıkları evlerde yaşam mücadelesi veriyor.

Her yıl yaklaşık 200 bin Filistinli Lübnan'daki UNRWA'nın sunduğu çeşitli destek programı ve hizmetlerinden faydalanıyor.

Ancak İsrail'in bazı iddiaları üzerine aralarında ABD'nin de olduğu kimi ülkelerin UNRWA'ya finansal desteğini geçici süreyle durdurma kararı, Lübnan'daki kötü koşullardaki mültecilerin geleceğini tehdit ediyor.

AA muhabiri, UNRWA'nın Lübnan'daki mültecilere yönelik destekleri ve diğer verileri derledi.

UNRWA'dan yıllık 200 bin mülteci destek alıyor

Lübnan'da UNRWA'ya kayıtlı Filistinli mülteci sayısı, 2023'te 490 bin olarak belirlendi.

Buna ek olarak, Suriye'den gelip Lübnan'da ikamet eden 31 bin 500 Filistinli de bulunuyor.

Ancak UNRWA'ya kayıt yaptırmak gönüllü bir işlem olduğu için tüm mülteciler kayıt yaptırmayabiliyor veya ülkeden ayrıldıklarında sayıdan düşülmeyebiliyor.

Lübnan'daki Filistinlilerin yüzde 80'i yoksulluk sınırında

BM'ye göre 2019'dan beri derin bir ekonomik krizle mücadele eden Lübnan'da ikamet eden Filistinli mültecilerin yüzde 80'i yoksulluk sınırında.

UNRWA'nın 3 ayda bir dağıttığı ve 2022'de toplamda 18 milyon doları bulan nakdi yardımının kesilmesi halinde, yoksulluk sınırı altında olanların oranı yüzde 93'e çıkabilir.

Filistinliler arasında fakirlik oranının bu kadar yüksek olmasının sebebi, Lübnan'daki istihdam fırsatları ve mülk sahibi olma hakkından mültecilerin mahrum bırakılması, onlarca yıldır süren "yapısal ayrımcılık" ve son olarak ülkede yaşanan ekonomik krizden kaynaklandığı ifade ediliyor.

Lübnan'da Filistinlilerin 4'üncü nesli de "ortak sınıf" olamadı

UNRWA'ya göre 1948'den beri Lübnan'da mülteci statüsünde yaşayan Filistinlilerin mevcut genç kuşağı, "4'üncü nesli" temsil ediyor.

Aradan bunca zaman geçmesine rağmen, mülteciler UNRWA dışından herhangi bir istihdam fırsatına sahip değil.

Bu yüzden ülkedeki 4. nesil dahi henüz "Lübnan'da orta sınıf" olmayı başarabilmiş değil.

Yaşanan bu sebeplerden dolayı Lübnan'daki Filistinli mültecilere sunulan insani yardım ve temel hizmetlerden dolayı UNRWA'ya her zamankinden daha fazla ihtiyaç var.

Her yıl yaklaşık 200 bin Filistinli Lübnan'daki UNRWA'nın sunduğu çeşitli destek programı ve hizmetlerinden faydalanıyor.

UNRWA, Lübnan'da 65 okul ve 27 sağlık merkezine destek sunuyor

UNRWA bünyesinde çalışan ve finansal destek sağlanan Lübnan'ın genelinde toplamda 65 okulda 40 bine yakın mülteci öğrenci eğitim alıyor. Bu okullarda 1786 öğretmen istihdam ediliyor.

Eğitimden sonra mültecilerin en önemli ihtiyaçlardan bir tanesi de sağlık ve ilaç temini. UNRWA tarafından işletilen 27 sağlık merkezinde yaklaşık 456 sağlık çalışanı bulunuyor.

Sağlık merkezlerine yıllık ortalama 595 bin hasta müracaatta bulunup tedavi görüyor.

Ayrıca UNRWA nakdi yardımın yanı sıra 114 bin mülteciye "acil gıda yardımı" programı kapsamında aylık gıda desteğinde bulunuyor.

Lübnan'daki mülteci kampları

Ayn el-Helva: Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde yer alan kampta, Filistin'den 1948'de gelen mülteciler ikamet ediyor. UNRWA'nın verilerine göre kampta halihazırda 55 bin mülteci bulunuyor. Kamp, Lübnan'ın farklı bölgelerinde yaşanan çatışmalar nedeniyle yerinden edilen birçok mültecinin de adresi. Özellikle 2007 yılında Trablusşam'dan bu kampa göçler oldu. Suriye'deki iç savaş sonrası da bu ülkede yaşayan çok sayıda Filistinli, Ayn el-Helva'ya yerleşti.

Beddavi Kampı: Ülkenin kuzeyindeki Trablusşam'da kent merkezinin kuzeydoğusuna 5 kilometre mesafede yer alan kamp 1955'te kuruldu. Burası zaman içerisinde 1976'da kapanan Tel Zater ve Nebatiye gibi kamplardan gelen mültecileri de ağırladı.

Burc el Baracna: Kurulduğu 1948'de Beyrut'un kent merkezinden 4 kilometre mesafe olsa da bugün başkentin neredeyse tam merkezinde yer alıyor. Kamp 1982'deki İsrail'in Lübnan'ı işgali sırasında büyük yıkıma maruz kaldı. Kampın nüfusu kuruluşu sırasında 3 bin 500 civarındaydı. 1969'dan itibaren kampın nüfusu katlanarak artmaya başladı ve şu anda burada 18 bin mülteci yaşıyor.

Burc el-Şimali: 23 bin mültecinin yaşadığı kamp, 1948'de Sur kent merkezine 3 kilometre mesafede kuruldu. Kamp, İsrail işgali sırasında büyük zarar gördü.

Dıbeyye Kampı: Beyrut'un kuzeyinde kent merkezine 12 kilometre mesafede yer alan kamp, 1956'da kuruldu. Kampta halihazırda 4 bin 500 mülteci ikamet ediyor.

El Bas Kampı: Sur kent merkezinden 1,5 kilometre mesafede. Bu kamp Fransızlar tarafından 1939'da Ermeniler için inşa edildi. Ermenilerin Bekaa Vadisi'ndeki "Ancar" bölgesine gönderilmesinden sonra 1950'de Filistin'den gelen mülteciler buraya yerleşti. Şu anda 10 bine yakın mülteci ikamet ediyor.

Mar İlyas: 1952'de Beyrut'un güneybatısında açılan kampta 2 bin Hristiyan Filistinli yaşıyor.

Miye Miye Kampı: 1954'te Sayda'da açılan kampta halihazırda 5 bin mülteci bulunuyor.

Naher el-Barid Kampı: Ülkenin kuzeyindeki Trablusşam kentine yakın bir mesafede yer alan kampta 2007'de Filistinli gruplar ve Lübnan ordusu arasından şiddetli çatışmalar meydana geldi. Kampta, o dönem yaşanan olaylar nedeniyle birçok mülteci yerinden olsa da halihazırda 27 bin mülteci kalıyor.

Reşadiyye Kampı: Sur kent merkezinden 5 kilometre mesafede 1936'da açıldı ve şu anda 30 bine yakın mülteci yaşıyor. Lübnan'daki iç savaştan ağır şekilde etkilenen ve büyük yıkımlara sahne olan kampta, o dönemki çatışmalar nedeniyle 5 bin mülteci yerinden oldu. Kamp 1936'de Ermenilere, ardından 1963'te de Filistinlilere yaşam alanı oldu.

Şatilla: Beyrut'ta yer alan kamp 1949'da kuruldu. Kamp, İsrail'in 1982'deki Lübnan işgali sırasında 3 binin üzerinde sivilin hayatını kaybettiği yer olarak hafızlara kazındı. Kampta şu anda 10 bin ile 22 bin arasında mültecinin yaşadığı tahmin ediliyor.

Vavel Kampı: Doğu'daki Bekaa Vadisi'nde yer alan kamp 1948'de inşa edildi. Şu anda 8 bine yakın mülteci ikamet ediyor.

UNRWA'nın işlevi ve İsrail'in iddiaları

BM üyesi devletlerin gönüllü katkılarıyla finanse edilen UNRWA, faaliyetlerine başladığı 1950'den bu yana Filistinli mültecilere gıda, sağlık, eğitim ve barınak gibi insani yardımları sağlayan ana kuruluş konumunda bulunuyor.

Ajans bugün 5,9 milyon Filistinli mülteciye destek sağlıyor.

UNRWA, yaklaşık 74 yıldır Filistinlilerin yaralarını sarmaya çalışırken bu süreçte tesisleri defalarca İsrail tarafından vuruldu, tonlarca gıda ve ilaç yok edildi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrailli yetkililerinin UNRWA personelinin 7 Ekim saldırılarına karıştığına ilişkin iddialarının acilen soruşturulmasını istemişti. UNRWA da İsrail'in iddialarına yönelik soruşturma başlatmıştı.

Almanya, İsviçre, İtalya, Kanada, Finlandiya, İzlanda, Avustralya, İngiltere, Hollanda, ABD, Fransa, Avusturya, Japonya ve Estonya UNRWA'ya yönelik finansal desteğini geçici süreyle durdurma kararı aldıklarını açıklamıştı.

Norveç, İrlanda ve İspanya ise UNRWA’ya desteklerini sürdüreceklerini duyurmuştu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER