Beyoğlu'nda 1988 yılından beri özel sipariş usulü çalışan 57 yaşındaki Yaşar Sınağ, sanat, spor ve siyaset hayatında öne çıkan birçok isme pantolon dikti.
Sınağ, Beyoğlu'ndaki dükkanında AA muhabirine yaptığı açıklamada, temelinde hesap ve çizimin olan terzilik mesleğini güzel sanatlardan saymak gerektiğini ifade etti.
"Resim gibi olmuş"Kayseri Develi'den ailesiyle birlikte İstanbul'a göç ettikleri günden beri terziliğin içinde olduğunu belirten Sınağ, seçkin bir müşteri portföyüne sahip.
Müşteri memnuniyetini en büyük öncelik olarak gördüğünü ifade eden Sınağ, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde pantolon diktim. Bir terzisi vardı, onun aracılığıyla bana pantolon siparişi gelmişti. Dikip göndermiştim. Usta sanatçı Ara Güler de benim uzun yıllar müşterimdi. Son dönemlerde Ara Güler'in biraz kilosu fazla idi. Provalarda da pantolon giymesine yardımcı olurdum. Pantolon giyer aynanın karşısına geçerdi. Ara Güler bana, 'Resim gibi olmuş eline sağlık' derdi. Prof. Dr. Erdal İnönü'ye de 1990'lı yıllarda pantolon diktim. Hatırası olsun diye, aldığım ölçüleri sakladım. Ayrıca Rahmetli Eski Teknik Direktör Metin Türel hocam, ona çok pantolon diktim. Metin Bey her hafta gelirdi, pantolonlarını giymeden, 'Kayserispor bu hafta nasıldı.' diye sorardı. Pantolonlarını hep bana diktirirdi, çok güzel anılarımız oldu."
Müşterilerine kumaş seçiminde de yardımcı olduğunu vurgulayan Sınağ, insanların vücuduna göre giyinmek istediğine değindi.
Hazır üretimde elbisenin belli kalıplara göre üretildiğini, fakat kişiye özelde ölçü alınması gerektiğini vurgulayan Sınağ, "Kişiye özel ısmarlamada kaliteli kumaşlarla çalışıyoruz. Bugün giydiğini yarın giymeyen müşterilerimiz de var. Bunlar değişik renk desen ve kombinasyon istiyor. Müşterilerimize de ona göre desenini rengini öneriyoruz." dedi.
Sınağ, İstanbul'da pantolon ustasının artık yetişmediğine dikkati çekerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Beyoğlu'nda ısmarlama pantolon dikimi yapan ustaların sayısı 5 veya 6'yı geçmez. Vefat eden ustalarımızın ardından yeni eleman yetişmedi. Bizler artık son versiyonuz. Ancak şunu belirtmek isterim, terzilik şu an altın devrini yaşıyor. Terzilik bitmedi fakat eleman sıkıntısı olduğu için eski sıkışıklığı yok. Şu anda en kaliteli işi yapıyor ve emeğimizin karşılığını alıyoruz. Çalışmalarımız da kolaylaştı, bilgisayarlı makineye ve buharlı makineye geçtik. Shakespeare, 'İşinin ehli olan müşterisiz kalmaz.' diyor. Çok şükür işini hakkını vererek temiz iş yapmak gerekiyor. Gençlere de terzilik mesleğini tavsiye ederim, ekmek yerler. Bu işte samimiyet dürüstlük ve sözünde durmak önemli."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com