Eskişehir
Mühendislik Mimarlık Fakültesi bünyesinde kurulan "Mergen" adlı takımın üyeleri Osman Özgün Ertan, Anıl Erke, Zeynep Ece Mızrak ve İrem Aylin Yüksel, ESOGÜ Teknoloji Transfer Ofisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ulutan'ın kendilerine tahsis ettiği alanda çalışmalarını sürdürüyor.
Yazılımı ve tasarımı kendilerine ait "MRG-001" adını verdikleri örümcek görünümlü robotu üreterek bununla TEKNOFEST kapsamındaki İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması'nın finaline kalmayı başaran öğrenciler, robotun özelliklerini geliştirerek "MRG-002" versiyonunu tamamladı.
Gençler, deprem başta olmak üzere afetlerde ekiplerin insanlara ulaşmasına yardımcı olmasını hedefledikleri robotun yeni versiyonunda motorların kapasitesini artırdı. Her bir motorun torkunu 15 kilograma yükselten öğrenciler, robotu yük taşıyabilir hale getirdi.
Ekip üyeleri, wifi ve bluetooth üzerinden ayrı ayrı çalışabilen, GPS konum bilgisi iletme özelliğine sahip "MRG-002"nin kameralarının yüksek çözünürlüklü 'Go-Pro'ya dönüştürülmesini planlıyor.
"Mergen" takımı, gelecek ay Adana'da TEKNOFEST kapsamında yapılacak İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması'nın finalinde birinciliği hedefliyor.
"GPS modunda 2 kilometre mesafeye ulaşabiliyor"
ESOGÜ Öğrenci Proje Takımları Koordinatörü ve Makine Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Gökçe Mehmet Ay, AA muhabirine, Mergen'le yaklaşık 1 yıldır yürüttükleri robot çalışmasının bitirme projesi olarak başladığını söyledi.
TEKNOFEST'e başvuran ekibin çalışkan üyelerden oluştuğunu belirten Ay, "Mezun olan öğrencilerden biri şimdiden işe girdi, hem de çok iyi bir firmada işe başladı." dedi.
Ay, üniversite bünyesinde sadece havacılık ya da savunma sanayisine değil, sivil ihtiyaçlara yönelik çalışmalar da yapıldığını dile getirdi.
Türkiye'nin afetlerle ilgili deneyimlerine değinen Ay, şu bilgileri verdi:
"Öğrencilerimiz de afet için bir robot yapma düşüncesiyle geldiler ve bunu geliştirdiler. Literatürde, belki de dünyada eşi benzeri olmayan bir çalışma haline geldi. Kozadan atılabilen bir robot, istediğimiz mesafeden afet noktasına insanın giremediği yerlere ulaşacak. Belki ileride bunu geliştirirlerse bu robotların sürüler halinde büyük alanlara müdahale etmesi ve afet çalışmalarına destek vermesi mümkün. Bu cihaz, GPS modunda 2 kilometre mesafeye ulaşabiliyor. Çalışmaların tümü prototip aşamasında, zamanla üzerinde geliştirmeler yapılacak Projede bunların otonom (kendi kendini yönetebilme) olmasını bekliyorlar. Otonom olsun, geri haber versin. Dolayısıyla afet bölgesine uçakla, helikopterle 100 robotu bırakalım. O 100 robot, afet bölgesinden bize haber versin. Bir afetzede bulduğu zaman orada bekleyerek kurtarma ekiplerine sinyal göndersin. Hayalleri bu."
"Engebeli arazilerde daha iyi yürüyüp görüntüler alabilir"
Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Osman Özgün Ertan ise Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığını, projenin depremler sonrası afet bölgelerinde hızlı arama tarama yapma düşüncesinden çıktığını anlattı.
Hem can kaybını azaltmayı hem de ekiplerin can güvenliğini sağlamayı hedeflediklerini vurgulayan Ertan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Robotumuz, 'hava veya kara yoluyla yukarıdan atılıp, ulaşımın zor olduğu yerlerde dronla taşınıp ya da helikopterden atılarak sonrasında kapsülünden çıkıp yürüyebilmeli ve arama tarama yapabilmeli' diye düşünülerek tasarlandı. Üstüne kamera, kızılötesi kameralar koyularak sıcaklık ve ses algılayıcıyla enkaz altındaki insanları tespit edebilecek. Sonrasında bu bilgileri ekiplere göndermesini amaçlıyoruz. Robotumuz, yüksek ve riskli binalara arama tarama ekipleri yerine gönderilerek can güvenliği konusunda avantaj sağlayabilecek. Kapalı alanlarda tarama özelliği iyi çalışıyor. Bu nedenle savunma sanayisinde de kullanılabilir. Şu anda bluetooth veya wifi üzerinden telefonla iletişim kuruyoruz. GPS de takmayı planlıyorum. GPS, robotun konumunu telefonuma gönderiyor. Şimdilik bu mesafe kısıtlı fakat bunu daha iyi ekipmanlarla daha büyük mesafelere çıkarabiliriz. İlla telefon olmak zorunda değil. Bu bilgiler, bilgisayara da gelebilir. Mesela bir ses algıladı, bu sesin ne olduğu, insan sesine benzeyip benzemediği yapay zekayla kararlaştırılıp arama tarama ekiplerine gönderilebilir."
Ertan, robotun oluşturulmasında "katmanlı imalat" teknolojisinden yararlandıklarını, elektronik devreler hariç tüm parçaları 3 boyutlu yazıcıdan elde ettiklerini bildirdi.
İlk prototip olan MRG-001 ile TEKNOFEST'te finale kalmayı başardıklarını kaydeden Ertan, "Engebeli arazilerde genellikle tank tekerleklerini kullanıyorlar fakat örümcek bacaklarını örnek alarak bu robotu tasarladık. Engebeli arazilerde daha iyi yürüyüp görüntüler alabilir, daha karmaşık şekillerde ayakta durabilir. Çok yönlü bir robot." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com