Başbakan Ahmet Davutoğlu, üniversite öğrencisi olduğu yıllarda karşıt görüşlü kişilerin saldırısına uğradığını belirterek, “Camiden bir kitapçıya gitmek için çıktım. Farklı karşı gruptan bir grubun saldırısına uğradım. Olaydan sonra hafif bir yaralanma oldu. Şiddete o zaman da karşıydım” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, TRT’de yayınlanan “Şimdi ve Burada” isimli programda öğrencilerle buluştu. Üsküdar Nevmekan’da canlı yayında öğrencilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, zaman zaman kendi öğrencilik yıllarından anılar anlattı. Başbakan Davutoğlu Kürt kökenli bir öğrencinin, terör gruplarının baskıları nedeniyle memleketine gidemediğinden yakınması üzerine, “Çözüm süreci istediğimiz gibi devam etmiş olsaydı şu anda herhalde bahsettiğiniz sıkıntılarla karşılaşmazdık. Sizlerin buna sahip çıkmanız lazım. Burada aynı masada oturduğunuz arkadaşların gözünde muhabbet görüyorsanız kimse aranızda bir ayrımcılık çıkartamaz. Bizim tek meselemiz o çocukları kurtarmak. Birileri de o çocukların eline daha gencecik yaşlarda silah veriyor. Biz samimiyetle çözüm sürecinin başarısı için çaba sarf ettik, çaba sarf etmeye devam edeceğiz. İnşallah bu topraklara ortak kader bilincine dayalı yeni bir dönem başlatacağız ama şundan da kimsenin şüphesi olmasın; 22 Temmuz’da Ceylanpınar’da iki polisimizin şehit edilmesinden sonra başlayan huzur ve demokrasi operasyonu arkadaşların, senin memleketine rahatlıkla gidebilecek şartlar oluşuncaya kadar sürdüreceğiz. Bir taraftan terörle mücadeleyi sürdüreceğiz, bir taraftan demokrasiden özgürlüklerden sapma olmayacak. Ben 12 Eylül’de sizin yaşlarınızdaydım. Nasıl bir isyan duygusuyla 12 Eylül’e karşı harekete geçtiğimizi biliyordum. 28 Şubat’ta da öğrencilerime üniversitede ne tür baskılara maruz kaldığımızı hatırlıyorum. Bir daha o günlere dönmeyeceğiz ama bir daha da terör odaklarının gençlerimizi çatışmalara götürmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
“AK PARTİ İKTİDARDAYKEN FAİLİ MEÇHULLER OLMAYACAK”
Başbakan Davutoğlu, tartışılan “Beyaz Toroslar” sözlerine de açıklık getirdi. Beyaz Toroslar’ın faili meçhullerin bir sembolü olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Benim akademik hayattan siyasi hayata geçerken uyum sağlayamadığım meselelerden biri bu. Öğretim üyeleri hayatında dikkatlice söyler. Şimdi ne söylerseniz cımbızla bir kısmı alınıyor ve herkes istismar ederek yorumluyor. Operasyon dolayısıyla bir kaygı vardı, ‘Türkiye 90 yıllara geri dönecek mi?’ diye. Ben öyle bir kaygının geçersizliğini ifade etmek için söyledim. AK Parti iktidardayken bir daha faili meçhuller olmayacak. O beyaz Toroslar PKK gelişmesine imkan sağlıyordu. PKK varlığı beyaz Torosların sayısını arttırıyordu. AK Parti her ikisini de yok etmek için demokrasi ortamı gayreti içine girdi. Kastettiğim buydu. Ama yine başka yerlere çekildi. Bir daha beyaz Torosları bu ülke görmeyecek ama PKK terörünün dağlara götürüp genç yaşta feda ettiği gençleri de görmeyecek. İnşallah bunları hep birlikte tarihe gömeceğiz” ifadelerini kullandı.
“BİZİMLE FARKLI FİKİRDE OLANLAR İÇİN GÖZYAŞI DÖKTÜM”
Zor bir dönemde öğrenci olduğunu anlatan Davutoğlu, “Lisede hazırlık sınıfında hepimiz birbirimizin arkadaşlarıydık, çocukça birbirimize bağlıydık. Yatılı okuyordum. 76-77’ye geldiğimiz dönemde birden yollarımız ayrıldı. Beraber büyüyenler bir kısmı sağcı, bir kısmı solcu değişik görüşlere doğru gitti. Bir anda beraber top oynadığınız, birbirinizin gözyaşını sildiğiniz arkadaşlar, bir anda karşı kutuplar içinde çatışan taraflar olduk. O kadar acı bir serüvendi ki biz lise 3’de iken bizim liseden 2 genç öldürülmüştü. Bakıyorum geriye onlar hepsi güzel bir Türkiye ideali içindeydiler. Ben de o dönemde üniversitede okuyordum. Camiden bir kitapçıya gitmek için çıktım. Farklı karşı gruptan bir grubun saldırısına uğradım. Biz bir olaydan sonra hafif bir yaralanma oldu. Hiçbir zaman şiddete o zaman da karşıydım. Evde istirahat ederken o zaman tehditler olurdu. ‘Okula gelme’, ‘şunu yapma’ falan. Bir arkadaşım geldi daha sonra bir olayda öldürülen bir arkadaşım. Ben yara bere nedeniyle yüzümde bantlar var. Dedi ki ‘bu şartlarda nasıl kitap okuyorsun ertesi gün okula gideceğimiz belli değil’. Dedim ki ‘Bize esas bu memlekette 40 yaşlarında görev düşecek. Şu an mücadelemizi veririz ama esas üzerimize sorumluluk düşecek dönem 40’lı yaşlar. Dolayısıyla kendimi bir taraftan o güne hazırlamak zorundayız’. ‘Ben öyle düşünemiyorum herhalde beni öldürürler’ dedi. Bir hafta sonra evinden çıkarken öldürüldü. Bunlar 78-79 yılları. Gerçekten stratejik derinliği 40 yaşında yazdık. O zaman belki biz de hayatımızı kaybedebilirdik. O günlerde bizimle karşı fikirde olanlar için bile gözyaşı döküyorum. Hepsi pırıl pırıl gençlerdi çünkü. Biri bağımsız Türkiye, birisi büyük Türkiye diyordu ama herkes onurlu bir Türkiye istiyordu” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerle keyifli bir sohbet gerçekleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, program sonunda gençlerle selfie çekti.
(İHA)
Başbakan Ahmet Davutoğlu, TRT’de yayınlanan “Şimdi ve Burada” isimli programda öğrencilerle buluştu. Üsküdar Nevmekan’da canlı yayında öğrencilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, zaman zaman kendi öğrencilik yıllarından anılar anlattı. Başbakan Davutoğlu Kürt kökenli bir öğrencinin, terör gruplarının baskıları nedeniyle memleketine gidemediğinden yakınması üzerine, “Çözüm süreci istediğimiz gibi devam etmiş olsaydı şu anda herhalde bahsettiğiniz sıkıntılarla karşılaşmazdık. Sizlerin buna sahip çıkmanız lazım. Burada aynı masada oturduğunuz arkadaşların gözünde muhabbet görüyorsanız kimse aranızda bir ayrımcılık çıkartamaz. Bizim tek meselemiz o çocukları kurtarmak. Birileri de o çocukların eline daha gencecik yaşlarda silah veriyor. Biz samimiyetle çözüm sürecinin başarısı için çaba sarf ettik, çaba sarf etmeye devam edeceğiz. İnşallah bu topraklara ortak kader bilincine dayalı yeni bir dönem başlatacağız ama şundan da kimsenin şüphesi olmasın; 22 Temmuz’da Ceylanpınar’da iki polisimizin şehit edilmesinden sonra başlayan huzur ve demokrasi operasyonu arkadaşların, senin memleketine rahatlıkla gidebilecek şartlar oluşuncaya kadar sürdüreceğiz. Bir taraftan terörle mücadeleyi sürdüreceğiz, bir taraftan demokrasiden özgürlüklerden sapma olmayacak. Ben 12 Eylül’de sizin yaşlarınızdaydım. Nasıl bir isyan duygusuyla 12 Eylül’e karşı harekete geçtiğimizi biliyordum. 28 Şubat’ta da öğrencilerime üniversitede ne tür baskılara maruz kaldığımızı hatırlıyorum. Bir daha o günlere dönmeyeceğiz ama bir daha da terör odaklarının gençlerimizi çatışmalara götürmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
“AK PARTİ İKTİDARDAYKEN FAİLİ MEÇHULLER OLMAYACAK”
Başbakan Davutoğlu, tartışılan “Beyaz Toroslar” sözlerine de açıklık getirdi. Beyaz Toroslar’ın faili meçhullerin bir sembolü olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Benim akademik hayattan siyasi hayata geçerken uyum sağlayamadığım meselelerden biri bu. Öğretim üyeleri hayatında dikkatlice söyler. Şimdi ne söylerseniz cımbızla bir kısmı alınıyor ve herkes istismar ederek yorumluyor. Operasyon dolayısıyla bir kaygı vardı, ‘Türkiye 90 yıllara geri dönecek mi?’ diye. Ben öyle bir kaygının geçersizliğini ifade etmek için söyledim. AK Parti iktidardayken bir daha faili meçhuller olmayacak. O beyaz Toroslar PKK gelişmesine imkan sağlıyordu. PKK varlığı beyaz Torosların sayısını arttırıyordu. AK Parti her ikisini de yok etmek için demokrasi ortamı gayreti içine girdi. Kastettiğim buydu. Ama yine başka yerlere çekildi. Bir daha beyaz Torosları bu ülke görmeyecek ama PKK terörünün dağlara götürüp genç yaşta feda ettiği gençleri de görmeyecek. İnşallah bunları hep birlikte tarihe gömeceğiz” ifadelerini kullandı.
“BİZİMLE FARKLI FİKİRDE OLANLAR İÇİN GÖZYAŞI DÖKTÜM”
Zor bir dönemde öğrenci olduğunu anlatan Davutoğlu, “Lisede hazırlık sınıfında hepimiz birbirimizin arkadaşlarıydık, çocukça birbirimize bağlıydık. Yatılı okuyordum. 76-77’ye geldiğimiz dönemde birden yollarımız ayrıldı. Beraber büyüyenler bir kısmı sağcı, bir kısmı solcu değişik görüşlere doğru gitti. Bir anda beraber top oynadığınız, birbirinizin gözyaşını sildiğiniz arkadaşlar, bir anda karşı kutuplar içinde çatışan taraflar olduk. O kadar acı bir serüvendi ki biz lise 3’de iken bizim liseden 2 genç öldürülmüştü. Bakıyorum geriye onlar hepsi güzel bir Türkiye ideali içindeydiler. Ben de o dönemde üniversitede okuyordum. Camiden bir kitapçıya gitmek için çıktım. Farklı karşı gruptan bir grubun saldırısına uğradım. Biz bir olaydan sonra hafif bir yaralanma oldu. Hiçbir zaman şiddete o zaman da karşıydım. Evde istirahat ederken o zaman tehditler olurdu. ‘Okula gelme’, ‘şunu yapma’ falan. Bir arkadaşım geldi daha sonra bir olayda öldürülen bir arkadaşım. Ben yara bere nedeniyle yüzümde bantlar var. Dedi ki ‘bu şartlarda nasıl kitap okuyorsun ertesi gün okula gideceğimiz belli değil’. Dedim ki ‘Bize esas bu memlekette 40 yaşlarında görev düşecek. Şu an mücadelemizi veririz ama esas üzerimize sorumluluk düşecek dönem 40’lı yaşlar. Dolayısıyla kendimi bir taraftan o güne hazırlamak zorundayız’. ‘Ben öyle düşünemiyorum herhalde beni öldürürler’ dedi. Bir hafta sonra evinden çıkarken öldürüldü. Bunlar 78-79 yılları. Gerçekten stratejik derinliği 40 yaşında yazdık. O zaman belki biz de hayatımızı kaybedebilirdik. O günlerde bizimle karşı fikirde olanlar için bile gözyaşı döküyorum. Hepsi pırıl pırıl gençlerdi çünkü. Biri bağımsız Türkiye, birisi büyük Türkiye diyordu ama herkes onurlu bir Türkiye istiyordu” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerle keyifli bir sohbet gerçekleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, program sonunda gençlerle selfie çekti.
(İHA)