Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dediğim yöntemle bir günde hepsi için dokunulmazlık zırhını kaldırırız, herkes yargı süreci içinde adalet ne derse buna razı olur. Ümit ederiz bu teklife hayır demezler. Gelmeden önce grup başkanvekillerimizi çağırdım, onlara muhatapları grup başkanvekilleriyle konuşmaları talimatını verdim." dedi.
Başbakan Davutoğlu, Brüksel ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Dokunulmazlık konusunda muhalefet partisinden gelen çağrıların hatırlatılarak, "Muhalefetten gelen açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz? AK Parti’nin bu teklifi muhalefetten destek görmese bile TBMM’ye gelecek mi?" sorusu üzerine Davutoğlu, "Muhalefet partileri muhtemeldi ki böyle bir teklif beklemiyorlardı. Onun için tabi kendi aralarında görüşmeler, değerlendirmeler yapmaları normal. Ama bu değerlendirmeleri çelişkiye düşmeden yapmak durumundalar. Bu teklifi kendileri yaptılar. Öylesine bir hava estirdiler ki sanki AK Parti dokunulmazlıkları kaldırmaktan çekiniyor ve çekindiği bazı dosyalar var. Şimdi bizim meselemiz hiçbir zaman bağcı dövmek olmadı. İlkesel olarak demokratik hukuk kurallarını işletmek bizim en önemli prensibimiz" karşılığını verdi.
"Gerçekten son dönemde kamuoyunda halkımızda ciddi infiale sebebiyet verecek şekilde teröre destek veren açıklamalar, tavırlar, eylemler söz konusu ve bu sebeple hazırlanmış dosyalar var. Bunlar hiç bekletmeden Adalet Bakanlığımızdan, Başbakanlığa, Başbakanlıktan da Meclis’e intikal ettirildi" diyen Davutoğlu, "Dikkat ederseniz bütün bu süreç içinde muhalefetin gelişmelerle ilgili tutumunuz gözleyeceğiz diye ben birkaç kez ısrarla vurguladım. Burada Milliyetçi Hareket Partisi, Sayın Bahçeli’nin benimle yaptığı görüşmede açık net destek vereceklerini ifade ettiler. Ama Sayın Kılıçdaroğlu özellikle sürekli olarak kaçamak yollara girdi yani ’dokunulmazlıkların tümünü kaldıralım, AK Parti dokunulmazlıkların kaldırılmasından çekiniyor, benim dokunulmazlığımı kaldırın’ gibi ucuz kahramanlıklara kaçtılar. Sanki biz dokunulmazlıkları kaldırmaktan imtina ediyoruz. Dolayısıyla bugün benim yaptığım teklif boşlukta oluşmuş bir teklif değil. Meydan okudular, sürekli 15 günün açıklamalarına bakın. Üç parti de meydan okudu. Şimdi ben başında bulunduğum Meclis Grubundan da kadromuzdan da eminim ve aldığımız ahlaki temelleri de biliyorum. HDP’nin, bazı bizim milletvekillerinin yaptığı bazı suçlar sebebiyle dönüp AK Parti’ye saldırmak için gerekçe teşkil eden tutumlar sergiledi Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP. Meseleleri teröre destek veren bazı milletvekilleri değil onların çünkü kendi içlerinde de teröre destek veren açıklamalar yapan bazı milletvekilleri olduğu geçmişte. Hala var. Bu perdeyi indirmek gerekiyordu, maskeleri indirmek gerekiyordu. Onun için ben hukukçu arkadaşlarımla oturdum, değerlendirdim. Bu maskelerin inmesi lazım. Herkes açık ve net tavrını ortaya koysun dedim ben. Şimdi bu işin bir yönü ve ilkesel olarak bizim için siyasi ahlak bakımından dürüst, tutarlı bir tavır almak açısından gerekli bir yol. Bunu iyi etüt ettik" ifadelerini kullandı.
"VİZE MUAFİYETİNİN HAYATA GEÇİRİLEBİLMESİ İÇİN ÇOK CİDDİ YASAL DÜZENLEMELERİN 1 MAYIS’A KADAR BİTMESİ LAZIM"
Meclis’in düzenli, hızlı ve etkin çalışması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "Ama bakıyorsunuz her gün şu veya bu partinin yaptığı gündem dışı konuşmalarla Meclis çalışamıyor. Öyle gün geliyor ki bir yasanın bir maddesi geçebiliyor. Vize muafiyetinin hayata geçirilebilmesi için çok ciddi yasal düzenlemelerin 1 Mayıs’a kadar bitmesi lazım. Şimdi eğer milletvekillerini tek tek gönderecek olursak her bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için saatlerimizi, günlerimizi ayırmamız gerekecek. Yani bu terör açıklamalarıyla halkın gündemini zaten meşgul eden milletvekilleri, bir de Meclis’in gündemini bloke edecekler. Bunun önüne geçmek lazımdı" dedi.
Başbakan Davutoğlu, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda sözlerine şöyle devam etti:
"Bunun önüne geçmenin tek yolu fezlekeleri öyle tek tek, uzun günlerce tartışıp 4-5 aya varan tartışmalar yapmak ve bu sırada da Meclis’i kilitlemek değil bir hamleyle yani bugün teklif ettiğim gibi Anayasa’ya bir geçici madde koyarak bütün fezlekeler şu an Meclis gündeminde olan bütün fezlekelerle ilgili dokunulmazlıkların kaldırıldığı ifadesini biz bütün partiler destek verirse bir celsede yapar, geçer gideriz. Meclis de yoluna devam eder. Dolayısıyla hem teröre açık destek veren ve infiale sebebiyet verenlerin cezalandırılması. Cezalandırılması derken cezalandıracak olan biz değiliz, hukuk verecek. Biz sadece izin veriyoruz. Dokunulmazlıkların kaldırılması yasamanın, Meclis’in yargıya izin vermesidir, muhatabını cezalandırması değildir. Yargıya izin vererek yargı süreci işletiyor. Ne karar verecek, yargının kararı. Hem bu surette yargıya izin vererek normal hukuki süreci işleteceğiz hem Meclis’te vakit kaybetmeyeceğiz, bir hamlede hepsini geçireceğiz. Hem de AK Parti üzerine yapıştırılmak istenen ’dokunulmazlıklardan korkuyorlar’ meydan okumasına karşı bizim hiçbir şeyden korkmadığımızı cümle aleme göstereceğiz. Bu kararı alırken az düşünmedim, açık söyleyeyim; bir hafta, 10 gündür biz bu konuları partimizin yetkili kurullarında görüşüyoruz, alternatif birçok şeyi değerlendirdik. Dün gece son olarak hukukçu arkadaşlarımızla gece değerlendirdik ve en doğru yolun, Meclis’i en az meşgul edecek olan yolun bu olduğuna karar verdik. Şimdi bugünkü açıklamalar, bazıları daha net, bazıları daha flu ama gördüğüm kadarıyla kimse açık bir şekilde ’hayır’ diyemiyor, diyemez de. Buna ’hayır’ demek millet vicdanında karşılık bulmaz."
"BİZE SÜREKLİ SALDIRILIYOR"
"Sayın Bahçeli’nin açıklamasında söz konusu olan hani tek başına HDP’lilere, bunları yapalım. Bu meydan okuma dediğim gibi bizim getirdiğimiz bir konu değildi, bize sürekli saldırılıyor" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Aylardır AK Parti dokunulmazlıklardan kaçınıyor. Birinin bu perdeyi indirmesi lazımdı. İşte kaçınmıyoruz. Ayrıca da tek tek bu dosyaları incelememiz HDP ile bu infiale sebebiyet -bu tabir hukuki bir tabir, dokunulmazlıklarla ilgili kullanılan bir tabir olduğu için tekrar ediyorum- verecek eylemler konusunda dosyası olan HDP ile tek tek değerlendirmek dahi günlerimizi, haftalarımız belki bloke de edecekleri için bazı konularda, bu konuya hasletmemizi gerektirecek. Ama dediğim yöntemle bir gün de hepsi için dokunulmazlık zırhını kaldırırız, herkes yargı süreci içinde adalet ne derse buna razı olur. Ümit ederiz bu teklife hayır demezler. Gelmeden önce grup başkanvekillerimizi çağırdım, onlara muhatapları grup başkanvekilleriyle konuşmaları talimatını verdim. Grup başkanvekillerimiz konuşacaklar, Anayasa Komisyonu Başkanımız da zaten süreci anayasayla ilgili olduğu için onun başlatması, ona da bu istişareler yapıldıktan sonra ben Brüksel’den dönene kadar gerekli çalışmaları yapıp bilgi vermelerini söyledim. Önümüzdeki hafta içinde tablo daha netleşir, gerekli adımı atarız.
Ayrıca uluslararası standartlarda da bir hamledir, bir adımdır ve her şeyi açıkça tartışan, demokratik bir ülke olduğumuz ve bu konuda da Meclisimizin itibarının güçlendirilmesi bakımından da doğru bir hamle olacaktır. Hesabı olan, sözü olan bundan sonra daha açık ve net konuşmalıdır. Eğer onlardan olumsuz gelirse dahi biz bu süreci işletiriz. Şu anda bir olumsuzluk yok gördüğüm kadarıyla ama işletiriz. Herkes de Meclis’te kimin ne yönde oy kullandığını görür, kimin dokunulmazlıklardan korktuğunu, kimin korkmadığını, kimin bu teröre destek verenleri yargıya göndermekte tereddüt etmediğini, kimin ettiğini açık, net bir şekilde görür, şeffaf bir tablo maskeler indiği için ortaya çıkar."
(İHA)
Başbakan Davutoğlu, Brüksel ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Dokunulmazlık konusunda muhalefet partisinden gelen çağrıların hatırlatılarak, "Muhalefetten gelen açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz? AK Parti’nin bu teklifi muhalefetten destek görmese bile TBMM’ye gelecek mi?" sorusu üzerine Davutoğlu, "Muhalefet partileri muhtemeldi ki böyle bir teklif beklemiyorlardı. Onun için tabi kendi aralarında görüşmeler, değerlendirmeler yapmaları normal. Ama bu değerlendirmeleri çelişkiye düşmeden yapmak durumundalar. Bu teklifi kendileri yaptılar. Öylesine bir hava estirdiler ki sanki AK Parti dokunulmazlıkları kaldırmaktan çekiniyor ve çekindiği bazı dosyalar var. Şimdi bizim meselemiz hiçbir zaman bağcı dövmek olmadı. İlkesel olarak demokratik hukuk kurallarını işletmek bizim en önemli prensibimiz" karşılığını verdi.
"Gerçekten son dönemde kamuoyunda halkımızda ciddi infiale sebebiyet verecek şekilde teröre destek veren açıklamalar, tavırlar, eylemler söz konusu ve bu sebeple hazırlanmış dosyalar var. Bunlar hiç bekletmeden Adalet Bakanlığımızdan, Başbakanlığa, Başbakanlıktan da Meclis’e intikal ettirildi" diyen Davutoğlu, "Dikkat ederseniz bütün bu süreç içinde muhalefetin gelişmelerle ilgili tutumunuz gözleyeceğiz diye ben birkaç kez ısrarla vurguladım. Burada Milliyetçi Hareket Partisi, Sayın Bahçeli’nin benimle yaptığı görüşmede açık net destek vereceklerini ifade ettiler. Ama Sayın Kılıçdaroğlu özellikle sürekli olarak kaçamak yollara girdi yani ’dokunulmazlıkların tümünü kaldıralım, AK Parti dokunulmazlıkların kaldırılmasından çekiniyor, benim dokunulmazlığımı kaldırın’ gibi ucuz kahramanlıklara kaçtılar. Sanki biz dokunulmazlıkları kaldırmaktan imtina ediyoruz. Dolayısıyla bugün benim yaptığım teklif boşlukta oluşmuş bir teklif değil. Meydan okudular, sürekli 15 günün açıklamalarına bakın. Üç parti de meydan okudu. Şimdi ben başında bulunduğum Meclis Grubundan da kadromuzdan da eminim ve aldığımız ahlaki temelleri de biliyorum. HDP’nin, bazı bizim milletvekillerinin yaptığı bazı suçlar sebebiyle dönüp AK Parti’ye saldırmak için gerekçe teşkil eden tutumlar sergiledi Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP. Meseleleri teröre destek veren bazı milletvekilleri değil onların çünkü kendi içlerinde de teröre destek veren açıklamalar yapan bazı milletvekilleri olduğu geçmişte. Hala var. Bu perdeyi indirmek gerekiyordu, maskeleri indirmek gerekiyordu. Onun için ben hukukçu arkadaşlarımla oturdum, değerlendirdim. Bu maskelerin inmesi lazım. Herkes açık ve net tavrını ortaya koysun dedim ben. Şimdi bu işin bir yönü ve ilkesel olarak bizim için siyasi ahlak bakımından dürüst, tutarlı bir tavır almak açısından gerekli bir yol. Bunu iyi etüt ettik" ifadelerini kullandı.
"VİZE MUAFİYETİNİN HAYATA GEÇİRİLEBİLMESİ İÇİN ÇOK CİDDİ YASAL DÜZENLEMELERİN 1 MAYIS’A KADAR BİTMESİ LAZIM"
Meclis’in düzenli, hızlı ve etkin çalışması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "Ama bakıyorsunuz her gün şu veya bu partinin yaptığı gündem dışı konuşmalarla Meclis çalışamıyor. Öyle gün geliyor ki bir yasanın bir maddesi geçebiliyor. Vize muafiyetinin hayata geçirilebilmesi için çok ciddi yasal düzenlemelerin 1 Mayıs’a kadar bitmesi lazım. Şimdi eğer milletvekillerini tek tek gönderecek olursak her bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için saatlerimizi, günlerimizi ayırmamız gerekecek. Yani bu terör açıklamalarıyla halkın gündemini zaten meşgul eden milletvekilleri, bir de Meclis’in gündemini bloke edecekler. Bunun önüne geçmek lazımdı" dedi.
Başbakan Davutoğlu, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda sözlerine şöyle devam etti:
"Bunun önüne geçmenin tek yolu fezlekeleri öyle tek tek, uzun günlerce tartışıp 4-5 aya varan tartışmalar yapmak ve bu sırada da Meclis’i kilitlemek değil bir hamleyle yani bugün teklif ettiğim gibi Anayasa’ya bir geçici madde koyarak bütün fezlekeler şu an Meclis gündeminde olan bütün fezlekelerle ilgili dokunulmazlıkların kaldırıldığı ifadesini biz bütün partiler destek verirse bir celsede yapar, geçer gideriz. Meclis de yoluna devam eder. Dolayısıyla hem teröre açık destek veren ve infiale sebebiyet verenlerin cezalandırılması. Cezalandırılması derken cezalandıracak olan biz değiliz, hukuk verecek. Biz sadece izin veriyoruz. Dokunulmazlıkların kaldırılması yasamanın, Meclis’in yargıya izin vermesidir, muhatabını cezalandırması değildir. Yargıya izin vererek yargı süreci işletiyor. Ne karar verecek, yargının kararı. Hem bu surette yargıya izin vererek normal hukuki süreci işleteceğiz hem Meclis’te vakit kaybetmeyeceğiz, bir hamlede hepsini geçireceğiz. Hem de AK Parti üzerine yapıştırılmak istenen ’dokunulmazlıklardan korkuyorlar’ meydan okumasına karşı bizim hiçbir şeyden korkmadığımızı cümle aleme göstereceğiz. Bu kararı alırken az düşünmedim, açık söyleyeyim; bir hafta, 10 gündür biz bu konuları partimizin yetkili kurullarında görüşüyoruz, alternatif birçok şeyi değerlendirdik. Dün gece son olarak hukukçu arkadaşlarımızla gece değerlendirdik ve en doğru yolun, Meclis’i en az meşgul edecek olan yolun bu olduğuna karar verdik. Şimdi bugünkü açıklamalar, bazıları daha net, bazıları daha flu ama gördüğüm kadarıyla kimse açık bir şekilde ’hayır’ diyemiyor, diyemez de. Buna ’hayır’ demek millet vicdanında karşılık bulmaz."
"BİZE SÜREKLİ SALDIRILIYOR"
"Sayın Bahçeli’nin açıklamasında söz konusu olan hani tek başına HDP’lilere, bunları yapalım. Bu meydan okuma dediğim gibi bizim getirdiğimiz bir konu değildi, bize sürekli saldırılıyor" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Aylardır AK Parti dokunulmazlıklardan kaçınıyor. Birinin bu perdeyi indirmesi lazımdı. İşte kaçınmıyoruz. Ayrıca da tek tek bu dosyaları incelememiz HDP ile bu infiale sebebiyet -bu tabir hukuki bir tabir, dokunulmazlıklarla ilgili kullanılan bir tabir olduğu için tekrar ediyorum- verecek eylemler konusunda dosyası olan HDP ile tek tek değerlendirmek dahi günlerimizi, haftalarımız belki bloke de edecekleri için bazı konularda, bu konuya hasletmemizi gerektirecek. Ama dediğim yöntemle bir gün de hepsi için dokunulmazlık zırhını kaldırırız, herkes yargı süreci içinde adalet ne derse buna razı olur. Ümit ederiz bu teklife hayır demezler. Gelmeden önce grup başkanvekillerimizi çağırdım, onlara muhatapları grup başkanvekilleriyle konuşmaları talimatını verdim. Grup başkanvekillerimiz konuşacaklar, Anayasa Komisyonu Başkanımız da zaten süreci anayasayla ilgili olduğu için onun başlatması, ona da bu istişareler yapıldıktan sonra ben Brüksel’den dönene kadar gerekli çalışmaları yapıp bilgi vermelerini söyledim. Önümüzdeki hafta içinde tablo daha netleşir, gerekli adımı atarız.
Ayrıca uluslararası standartlarda da bir hamledir, bir adımdır ve her şeyi açıkça tartışan, demokratik bir ülke olduğumuz ve bu konuda da Meclisimizin itibarının güçlendirilmesi bakımından da doğru bir hamle olacaktır. Hesabı olan, sözü olan bundan sonra daha açık ve net konuşmalıdır. Eğer onlardan olumsuz gelirse dahi biz bu süreci işletiriz. Şu anda bir olumsuzluk yok gördüğüm kadarıyla ama işletiriz. Herkes de Meclis’te kimin ne yönde oy kullandığını görür, kimin dokunulmazlıklardan korktuğunu, kimin korkmadığını, kimin bu teröre destek verenleri yargıya göndermekte tereddüt etmediğini, kimin ettiğini açık, net bir şekilde görür, şeffaf bir tablo maskeler indiği için ortaya çıkar."
(İHA)