Onu tanıyorsunuz...
Kendine özgü yazı üslubu... Seri ve okunaklı... Esprili ve vurucu cümleleri... Hayatta oynamayan ama sahnede döktüren...
Tiyatronun "bu alem"deki baş gediklisi...
Ertem Eğilmez'in sinemada, Yavuz Turgul'un tiyatroda "efsane" olarak hatırlanan, müziği, okullarda zil sesi olarak kullanılan "Hababam Sınıfı"nın "Güdük Necmi"si...
Dostlar'dan kopup gelen...
Ferhan'da "Şah"lanan...
"İnsanlar ve Soytarılar" arasında kalan; sonra "Adam arıyorum" diye elinde fener sallayan...
SOLdan-SAĞdan, ALTından-ÜSTünden, KATından-YATından ADAM tanıyan...
Bir "Sözlük yazarı, şöyle der: "...kendine has garip bir üslubu vardır bu amcanın; teşbihde hata olmaz, 'deli' gibi yazar, zevkle okutur kendini..."
İşte O, tanıdığınız, bildiğiniz adam, Ulvi Alacakaptan yazılarıyla
“dikGAZETE.com”da… Bu da son oyununun afişidir.