ANKARA
Merkezi İngiltere'de bulunan insan hakları kuruluşu Burma İnsan Hakları Ağı (BHRN) Başkanı Kyaw Win, "Uluslararası toplum, Arakanlı Müslümanlara zulmeden Myanmar hükümeti ve ordusuna karşı somut adımlar atmıyor. Bu da ordu ve hükümeti daha fazla sorun yaratmak ve insanlara saldırmak konusunda cesaretlendiriyor." dedi.
Win, Arakan'daki krizi ve son durumu AA muhabirine değerlendirdi.
Arakan'ın kuzeyinde yaklaşık 700 bin Müslüman'ın terk ettiği bölgede az sayıda Arakanlı Müslüman kaldığını söyleyen Win, "Burada kalanlar açlıkla karşı karşıya. Yeterli gıdaları, tıbbi malzemeleri yok. Durumları çok kritik. Bazıları korkudan evlerinden bile çıkamıyorlar. Burada sıkışıp kaldılar. Uluslararası toplum, bölgeye erişim konusunda Myanmar hükümetine baskıyı artırmalı." diye konuştu.
Win, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden (BMGK) bir heyetin geçen hafta Arakan'ı ziyaret ettiğini anımsatarak "Bu heyetteki ülkelerin bölündüğünü düşünüyorum. Çin ve Rusya, Uluslararası Ceza Mahkemesine götürülmesi gereken açık bir soykırım olmasına rağmen Myanmar'ın arkasında. Öte yandan bölgeyi ziyaret diğer ülkelerin bu konuda istekli olup olmadığı tartışılır." dedi.
Ziyaretten çok bu ziyaretin sonuçlarına bakılması gerektiğini vurgulayan Win, bölgeyi ziyaret eden ülkeleri adım atma konusunda istekli görmediğini kaydetti.
Win, ülkelerin Myanmar'da yaşananlar konusunda ciddi bir adım atmaya korktuklarını ifade ederek "Onlar korktuğu sürece bu tür toplu öldürmeler, suçlar Myanmar'da tekrarlanacak. Bu ilk değil, daha önce defalarca yaşandı. Uluslararası toplum en başında ciddi bir adım atsaydı tüm bunlar yaşanmazdı, bu kadar insan ölmezdi." değerlendirmesinde bulundu.
Arakan'daki krizin karmaşık bir konu olduğuna işaret eden Win, "Uluslararası toplum, Arakanlı Müslümanlara zulmeden Myanmar hükümeti ve ordusuna karşı somut adımlar atmıyor. Bu da ordu ve hükümeti daha fazla sorun yaratmak ve insanlara saldırmak konusunda cesaretlendiriyor." dedi.
Win, Bangladeş'te muson mevsiminin yaklaştığına ve bu ülkeye sığınan Arakanlı Müslümanların kaldığı kampların dayanıksız olduğuna dikkati çekerek, "İnsani yardım kuruluşlarının bu felaket için gerekli hazırlıkları yapması gerektiğini düşünüyorum. 200 bin kişinin muson mevsiminden etkileneceği konuşuluyor. Özellikle sağlık ve güvenlik konularında acil önlemler alınmalı." ifadelerini kullandı.
Bangladeş hükümetinin ülkeye sığınan Arakanlı Müslümanları bir adaya yerleştirme planını da "yanlış bir karar" olarak nitelendiren Win, şunları kaydetti:
"Çin, bu insanların bir adaya gönderilmesi ve sorunun böylece çözülmesi fikrinin arkasındaki ülke. Bu çözüm değil. Probleme başka bir boyut kazandırıyor. Söz konusu ada, Bangladeş'in güneyinde ve muson mevsiminde çok tehlikeli bir hal alıyor. Şimdi adada evler inşa ediliyor. Endişeliyiz. Bu insanlar neden bu adaya gitmek zorunda kalsınlar? Arakanlı Müslümanlar Myanmar'a dönmeli çünkü burada bir toprakları var ve bu onların hakkı."
Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında geçen kasım ayında imzalanan ancak henüz uygulamada karşılık bulamayan geri dönüş anlaşmasına da değinen Win, bu anlaşmanın "insani temellere dayanmadığını" dile getirdi.
Win, Bangladeş'e geçen Arakanlı Müslümanların büyük bir travma yaşadığını vurgulayarak "İnsanlar büyük bir şok yaşadı. Bu kişilerin aynı yere geri dönmesi onlar için kolay değil. Bu insanların dönüşü için hazırlık yapılmalı. Güvenli, emniyetli ve onurlu geri dönüşleri sağlanmalı." ifadelerini kullandı.
Türkiye'ye de Arakanlı Müslümanların yanında olduğu için teşekkür eden Win, bu desteğin kendileri için çok önemli olduğunun altını çizdi.
Win, Myanmar'da sadece Arakanlı Müslümanlara değil, Kaçin, Karen ve Şan azınlıklarına da saldırılar olduğuna dikkat çekerek son dönemde Kaçin'de yaşananları da savaş suçu olarak niteledi.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlikBM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçmak zorunda kalarak Bangladeş'e sığınanların sayısı 700 bini aştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
Muhabir: Dildar Baykan
Kaynak: AA
dikGAZETE.com